NOTD: Claire's 76 + Fantasy Makers Glow in Dark

Wet 'n Wild markası her cadılar bayramı öncesi Fantasy Makers adı altında vamp makyaja uygun ufak bir koleksiyon çıkartıyor. 2011'deki seriden olan bu mezar taşı şeklindeki ojeyi dün gösterdiğim pastel sarının üstünde denedim:

Tabandaki sarının tonunu biraz açtı ama zaten ojenin özelliği renk vermesi değil, karanlıkta şöyle gözükmesi:

Üç kat sürdüm, her katla ojenin karanlıktaki parlaklığı artıyor.

Tırnaklarımı şöyle tutunca dişlere benziyorlar:

Bu resmi Dr. Sheldon Cooper'ın karanlıkta parlayan balığına adıyorum:

Hazır karanlık diye başka pozlar da vermiştim, bir ara gösteririm belki.

NOTD: Cosmetic Arts Unnamed Green Foil

Bugünkü ojenin adını şişenin üstünde bulamadım, internette yaptığım araştırma da sonuçsuz kaldı. Resimleri gördükten sonra adını "Naber fıstık" koyabilirsiniz:

Adaçayı yeşili tonundaki bu ojenin bitirişi folyo. Her folyo gibi bu oje de tek katta opak oldu ve çabucak kurudu. Çok seviyorum bunları.

Çok güzel değil mi? Bunun neredeyse aynısı olan bir ojem daha var, şurda şişeleri yanyana göstermiştim. Bitmesi için endişelenmeden bunu konad yapmada kullanabilirim demek oluyor yani.

 

Naber fıstık?

NOTD: Orly Meet Me Under the Mistletoe

I guess I am a year late to wear this polish, which is from the 2010 Holiday collection called ‘Tis The Season. You know the deal: Awesome pine green with glass flecks; two thin coats. I was gonna add a page break before the Christmas dinner photos, but the gadget is not working. So heads up, food photos ahead!

Günlerce davetli olduğum Noel yemeği için tırnaklarımı nasıl süslesem diye düşünmüştüm ama o gün geç uyanınca yemek yapmak ve oje sürmek arasında seçim yapmak zorunda kaldım. Oyum bamyadan yana oldu. Bugün geç de olsa konuya uygun bir oje süreyim dedim:

Bu cam kırıklı cam yeşili oje, geçen yılın ‘Tis The Season adlı koleksiyonundan. Taban rengi de şahane, parçacıklar da.

Formül yine çok güzel; iki ince kat sürdüm.

Normalde blogta yemek resimleri paylaşma olayına sıcak bakmıyorum; olan var olmayan var, insanın canı çekiyor. Bu nedenle Christmas resimlerinden önce break koyacaktım ama çalışmıyor ne yazık ki.

Uyarımı yaptıktan sonra resimlere geçiyorum. Önce masadan bir görüntü gelsin:

Tabakların üstünde gördüğünüz geleneksel Christmas eğlencesi, adını unuttum şimdi. İki tarafından çekince patlıyor ve içinden şunlar çıkıyor:

Kâğıttan taç, ki herkes yemek boyunca kafasına takmak zorunda, bir kaç şaka ve ufak bir oyuncak. Geçen yıl bana yoyo çıkmıştı, bu sene de şu anlamsız demir bulmacalardan çıktı.

Ev sahibi İngiliz olduğu için menüde onların geleneğinden Yorkshire pudding vardı:

Benim tabağım da şöyleydi:

En pişmiş kısımdan rosto et, bezelye, tatlı patates, mısır pudingi ve benim götürdüğüm bamya. Sol köşede yorkshire pudingi ve içecek olarak yaban mersini suyu. Tatlı olarak da trifle yedik:

Evin Christmas ruhunu yakalayamamış köpekleri:

Bana da hediye almışlar sağolsunlar. En çok kutuyu beğendim:

İçinden kolye ve tabağımsı bir şey çıktı.

En güzel resmi sona sakladım. Özenle süslenmiş evde en sevdiğim şey şömine başındaki hediye çorapları oldu. Aile fertleri için dört tane, evin köpekleri için de iki tane koymuşlar:

İşte böyle. Gecenin sonuna doğru bu belki de benim kutlayacağım son Christmas olduğu için biraz duygusallaştım.

Karışık Meyve Salatası

Geçen perşembe doğum günümdü (Alkış!). O gece fotoğraf makinemi arkadaşın arabasında unutmuşum, daha yeni farkına vardık. Bu nedenle bu aralar blog için resim çekemedim ama en azından bugün ortaya meyveli bir şeyler sunayım dedim.

Sally Hansen Green with Envy:

Nubar Orange Creme:

China Glaze Lemon Fizz:

NOTD: Yeşil/Kahve Gradient

I sponged Flormar U30 on L'oreal Owl's Night and finished the gradient with Butter London Wallis on the tips.

Blogta yabancı terimlerin Türkçe karşılıklarını kullanmaya çok dikkat ediyorum ama "Gradient"ı nasıl çeviriyoruz bilemedim. Neyse, son karşılaştırmadan sonra bir de onu deneyim dedim:

Tırnaklarımdaki L'oreal Owl's Night ojenin üstüne sünger yardımıyla önce Flormar U30 uyguladım, uçları da Butter London Wallis ile tamamladım.

 
Her zamanki ikinci poz:
 

 
Uzun süre bu renklerden kullanmam sanırım; içim bayıldı.
 

Karşılaştırmalar: Yeşil/Kahve Işıltılı Ojeler

These are all two coats. Three of them stand out in their own unique way: Wallis is way yellower, Bronze Ablaze looks bronze and less shimmery, and Golden Moss has glitter in a grayer base. The rest are somehow dupish. Owl's Night is slightly darker and browner than U30 and Edyta. Compared to Edyta, U30's base is yellower.

Butter London Wallis, Flormar U30, Zoya Edyta, L'oreal Owl's Night, LASplash Golden Moss, Sally Hansen Bronze Ablaze:

Hepsi iki kat:

Sola baştaki Wallis diğer ojelere göre fazlasıyla sarı kalıyor. Sağ baştaki Bronze Ablaze ise hem daha bronz, hem de içindeki ışıltılar daha sakin. Onun yanındaki Golden Moss'un tabanı daha grimsi ve içinde pırıltı yerine sim var.

Birbirine en çok benzeyen ojeler ortadaki U30, Edyta ve Owl's Night. Owl's Night diğer ikisine göre daha koyu ve kahvemsi. U30 da Edyta'ya oranla azıcık daha sarı tabanlı.

Budur.

NOTD: China Glaze It's Alive

It's Alive is the star of the 2011 Halloween collection. It has tiny and mid-sized lime green glitter in a muddy green base and required one or two coats. I am in love with this; it is so pretty.

Cadılar Bayramı yaklaşırken konuya uygun bir renk süreyim dedim, China Glaze'in yeni Halloween koleksiyonunun gözde ojesi It's Alive'ı kaptım:

Kirli yeşil tabanda minik ve orta boyda limon yeşili sim yumağı. Şahane.

Bazı parmaklarım kalın tek kat, diğerleri iki kat.
 

 
Simlerin farklı boylarda olması ojeyi ilginç kılıyor. Çok sevdim ben bunu.
 

Ojenin adını aldığı sahne:

Karşılaştırmalar: Mor Yanardöner Ojeler

These are all three coats over the white nail wheel. Imho, the clear winner is Indigo Illusion. No dupes, so yay for me!

Nubar Indigo Illusion, Wet 'n Wild Gray's Anatomy, Zoya Adina, Diamond Cosmetics Hi Ho Silver:

Hepsi beyaz tırnak çemberi üstünde üç kat.

Başka bir ışık altında:

Tersten bakalım:

Bence en güzelleri Indigo Illusion.

Gördüğünüz gibi hepsi birbirinden farklı, o yüzden mutluyum.

NOTD: Wet 'n Wild Gray's Anatomy over Black (Duochrome Version)

Here is the new version of Gray's Anatomy over black. It flashes green and purple, but I am not really crazy about this.

Sevgili Dilek'in dün gösterdiği yanardöner ojeden sonra bir tane de benden gelsin. Benimki de yeşilden mora dönüyor, ama ojeyi tek başına kullanmak yerine ben bir kat siyah ojenin üstünde denedim:

Bu oje Deborah Lippmann Wicked Game'in kopyası. Dilek'teki ojelere ne kadar benziyor emin değilim.

Her zamanki Roma selamı pozumda iki tırnak mor, iki tırnak yeşil gözüküyor:

Şu açıyla baktığımızda da tırnak dipleri yeşil dururken uçlar mor olmuş:

Güneşteyse şöyle duruyor:

Ben çok beğenmedim ama nefret de etmedim. Büyük ihtimalle tek başına denediğimde de beğenmeyeceğim.

NOTD: Orly Mint Mojito + Pure Ice Rescue Me

Rescue Me consists of blue and green glitter in green base. It dried matte and I didn't bother with a topcoat. And guess what: It glows in the dark! It is so bright that I was actually scared of my own fingers for a moment when I turned off the lights to go to bed.

Orly Mint Mojito'nun üstüne sürdüğüm Rescue Me, yeşil tabanda mavi ve yeşil simlerden oluşuyor. Oje mat kurudu, üstüne cila çekmedim ben de.

Bu oje karanlıkta parlıyor. Öyle ki bu özelliğini unutup uyumak için ışıkları kapattığımda bir an kendi parmaklarımdan korktum.

Böyle ojelerin en komik yanı "Bak sana bir şey göstereceğim" diye insanları karanlık bir yere çekmeme neden olması. Kadın erkek farketmiyor üstelik.

NOTD: Orly Mint Mojito

Mint Mojito, part of the Tiki Time collection from Summer 2009, is the first Orly I have ever bought. It was released during the mint green frenzy and had the edge by being darker than others. The formula is still great and I applied two coats.

Bugün nostalji yapıp aldığım ilk Orly ojeyi göstermek istiyorum. Karşınızda Mint Mojito:

Bu oje Orly'nin 2009 yaz koleksiyonu Tiki Time'ın bir parçası. Nane yeşilinin moda olmaya başladığı zamanlarda çıkmıştı, Chanel Jade ve türevlerine göre daha koyuydu. O zamanlar çok severek sürmüştüm; zaten ne kadar kullandığımı şişeden anlamışsınızdır.

Formül de hala güzel. İki kat sürdüm.