17 Ocak 2015 Cumartesi

Haftasonu gelmiş hoşgelmiş.

Sevgili bloğum seni yine ihmal ettim. Günler öyle hızlı geçiyor ki, bir bakmışız yeni bir haftaya başlamışız bir bakmışız o hafta bitmiş bile.
Geçen süre zarfın ne yaptık hatırlamaya çalışıyorum. İş her zamanki gibi çok yoğun, günlerimiz dolu dolu geçiyor. Ama arada öğlen arası kaçamaklar da yapmıyor değiliz yakınımızda bir avm var, yakın dediysem arabayla 5-6 dk. Bazı öğlen araları oraya kaçıyoruz iki nefesleniyoruz. Geçenlerde de eşimin şehir dışında olduğu bir haftasonu akşamı kızlar partisi yaptık evde. Ablalarım, yeğenim, gelinimiz ve sevdiğim bir arkadaşımı ve kızını çağırdım, ama gelinimiz kalmadı nedense J – o kadar görümceyle birarada olmayı bünye kaldırmamış olabilir- Allah’tan şaka kaldıran birisi de böyle takılırız birbirimize. Aramızda erkek sinek bile yoktu, ablam küçük erkek yeğenlerimi anneme bırakınca tam kızkıza kalmış olduk. Ertesi gün de uzun ve keyifli bir kahvaltı sonrası herkesi evine yolculadım. Hepimize iyi gelince bunu arada tekrarlamaya karar verdik.
Bugün de kayınvalide ve kayınpederimi bekliyoruz. Evi akşamdan süpürdüm, sabah evden çıkmadan da son bir toz aldım ben ve evim kayınvalideyi karşılamaya hazırız J Ben işten eve gidene kadar da gelmiş olurlar zaten.
Haftaya küçük bir tatil kaçamağı planlıyoruz, Allah bir mani vermezse birkaç gün şehir dışına çıkıp tebdili mekan yapacağız.
Ee Zeynep’ten bahsetmeden olmaz. Şu sıralar gelinlik giyme hevesinde. Ben de ailedeki tek bekar kişi amcası olduğu için onun muhtemel düğününde giyebileceğini söyledim (ki düğünlerde çocuklara neden gelinlik giydirirler hiç anlamam)  -kendi içinde çelişen anne-. O da saçımı şöyle yaparım başıma taç takarım diye kendince planlar yapıyor, hatta “anne çok şık olurum dimi” bile dedi. Bazen seçtiği kelimeler beni şaşırtıyor. Misal minder kılıfındaki bir desene “anne bunlar bale figürlerine benziyor” demesi. Çocuklar herşeyi kayıt ediyor bir gerçek. Neyse, gelinlik işini planlayınca “ peki anne damat kim olacak” dedi. Kim olsun annecim dedim. En sevdiği kuzeni-“Eren abim olabilir” dedi, sonra da “tabi ona davetiye verirsem” diye de eklemeyi ihmal etmedi.
Unutulmaması için yazmak istediğim o kadar çok konuşmalarımız, küçük anılarımız oluyor ki o anda bir yere not etmezsem hop benim aklımdan uçup gidiveriyor. Balık hafızalı anne.
 
Daldan dala bir yazı oldu. Mutlu haftasonları.

1 Ocak 2015 Perşembe

01 Ocak 2015

2015’in ilk gününden merhaba! An itibariyle ülke nüfusunun büyük bir kısmı uyuyorken benim işte olmam ne güzel bir şans değil mi! Sabah yollarda bırakın canlı insanları hareket eden araç bilem yoktu yahu J Olsun, biz her koşulda işimizin başındayız.
Sabah Zeynep ben çıkmaya hazırlanırken uyandı, anne üstümü değiştir benim uykum bitti deyince babanın uyku hayalleri de yalan oldu. Güldüm bu haline sabah sabah. Akşam biz 11 olmadan uyuduk, yeni yıla uyuyarak girdik. Bir ara havai fişek miydi neydi sesler duydum ama gözümü açmadım. Millette bir coşku bir heyecan, ne yalan söyleyeyim bana anlamsız geliyor. Değişen sadece rakamlar, farklı olan bir şey yok.
Sabah yaptığım ilk işlerden biri masamdaki takvimleri değiştirmek oldu. Zaman ne çabuk geçiyor, bir klişe olmaktan çıktı bu laf artık. Gerçekten de çok çabuk geçiyor. Doğum günüm de geliyor..Beyim düşünsün :)
Bu post daha sıkıcı olmadan ben gideyim. Yeni yıl yeni umutlar demek, benim hep duam olan, sağlık huzur, mutluluk ve bereketten bizi ayırma Allahım bu yılda da. Ailemizle sevdiklerimizle birlikte güzel günlerimiz olsun, huzurumuz hiç eksilmesin. Herkes çok ama çok mutlu olsun!

 
Yüzümüzden gülümseme hiç eksilmesin.