Pek bir sakin ve durağan bir Bayram geçirdik.
Öyleki ilk gün 9.30'da uyandım. Bey kalkmış namaza gitmiş, gelmiş, kahvaltıyı hazır etmiş bizse Zeyno'la uyur uyanık yayıldık durduk. Sonrası anne ziyareti ve validenin etlerine yardımla geçti. İkinci gün de program aynıydı hemen hemen. Öğleden sonra yine valideye gidiş, oturma yeme içme hali. F.'in ailesi Trabzon'da olduğu için sadece benimkilere gidip durduk. 3. gün eh artık bi hava alalım deyip Beykoz yolunu tuttuk, niyetimiz, koru sahil Allah ne verdiyse gezmekti. Biraz trafiğe takıldıktan sonra kendimizi belediyenin denize sıfır sosyal tesisinde bulduk. Çok önceden öğrenciyken gitmiştim ben oraya, o zamanlar dışardaki cafe ve kapalı alan yoktu sanırsam sadece restoran kısmı vardı diye hatırlıyorum. Neyse dışarıda oturduk ve bol bol deniz havası soluduk. Dolaşa dolaşa akşam ettik, Zeyno'yla kaydıraklardan kaydık. Bi de cesur küçük hanım kaydırağın tepesinden tek başına büyük bir keyifle kayıyor, bıraksak kendi başına merdivenlerden çıkıp çıkıp tekrar kayacak :)
Akşama ablamlarla bizde çay keyfi yaptık. 4. günü ise Mersinli olan gelinimizden uygulamalı içli köfte eğitimi aldık. Vallahi bende gizli yetenek varmış daha önce hiç yapmayı bile denemediğim köfteyi ilk defasında bile muntazaman yaptım :) Sonra da yaptıklarımızı bir güzel afiyetle yedik. Allah eline sağlık versin gelinimiz de döktürmüştü maşallah. Muazzam bir sofra hazırladı bize. Son günümüzdeyse artık kendimi tatil modundan çıkarıp yavaş yavaş gerçeklere alıştırmaya başladım. tam bir ton ütü yaptım üstelik yarısını Zeyno uyanıkken yaptım. Onu ütüden kollamaktan yoruldum. F'cim ise teee üniversiteden arkadaşlarıyla buluşmaya Üsküdar'a gitti. akşam 8'de eve geldiğinde trafiğin allak bullak olduğunu ve Cumhuriyet Bayramı kutlamaları nedeniyle sahilin inanılmaz kalabalık olduğunu söyledi. Güzel bir kutlama olmuş netekim.
Böyle böyle bir bayramı daha bitirdik. Darısı seneye inşallah.