okullar kapanınca nasıl da boşaldı koca şehir, onca insan bugünü bekliyormuş meğer çil yavrusu gibi dağıldılar bi yerlere..biz gidemeyenler ya da şu an için gitsek gitsek ancak parka gideriz diyenler rahat bir nefes alıp olmayanlardan arta kalan oksijenle idare ediyoruz.tamam ya duygu sömürüsü falan yapmaya çalışmıyorum, benim de tatil vaktim gelecek, kendimi kızgın kumlardan serin sulara atacağım, telefonun saatini kurmadan minik adamın sesiyle uyanacağım, bütün gün sadece terlik giyeceğim günler gelecek tabi ancak şu an için klima ferahlığında yapay oksijenli ortamlarda gecenin bir yarısına kadar çalışma var takvimimde. tek gerçek uzaklaşma haftasonları kısıtlı saat dilimlerinde yaşanan cinste...
bişeyi çok merak ediyorum, ben bu görüntüleri çekerken "alisa, çoraplarınla toprağa basma, alisa ellerin kumlu gel silelim, alisa pamuk şekerini doğru dürüst ye" diye bağıran annenin minik adamı gördükçe aklından ne geçiriyordu. sevgilimle ben çimlere uzanmış minik adamın kumla banyo yapmasını izlerken onun içinden müdahele etmek geldi mi acaba?! çünkü ben o kızını her uyarışında "yeter artık yahu" dememek için kendimi zor tuttum!
çok mu önemli gerçekten süper temiz, düzeli olmak. annem bana çok iyi baktı ama beni pamuklara sararak da büyütmedi, sokakta oyun oynayan elleri, üstü başı çamur içinde eve gelen ve hemen banyoya alınan bir çocuktum ben. şimdi oğlum büyük şehirde büyüyo diye fanusta yetiştirecek değilim ya. iki gündür minik adamın yaşadığı pislik dışında yüzündeki gülümsemeyi, çamurlu suyun içinde bir o yana bir bu yana koşarken attığı kahkahaları hiçbişeye değişmem. kınayan kınasın ama nilo der ki "kirlenmek gerçekten güzel şey!"
The Big Color This Spring
7 saat önce