mutluluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mutluluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2011 Pazartesi

Bugün bizim evde piknik vardı...

Canım istemiyor kardeşim, zorla mı!!! Yazasım yok bloğa...

Eğer aranızda bu hatun ne yapıyor nerelerdedir diye merak eden varsa ( :) ) onları hemen meraktan kurtarayım. Almanya'dan döneli 3 hafta oldu ve ben bu süre içinde 2 makale ve 1 teknik raporu teslim ederek nirvanaya erdim :D Ayrıca evin içinde dekorasyona dair öyle bir projeye giriştim mi aman aman, 2 gündür tüm kemiklerim ağrıyor. Onu da başarıyla tamamlayabilirsem severek sizinle paylaşacağım. Bir ipucu vereyim belki tahmin edersiniz :D

Bunun dışında çarşamba günü bir kongreye katılmak üzere Malatya'ya gideceğim.

Gelelim bu postu başlıkla uyumlu hale getirmeye. Efendim ben bugün kongredeki sunumumu hazırlamak üzere okulu asmışken (belki bilmeyenleriniz vardır üniversite benim için aynı zamanda iş yeri de demek oluyor :D ) ve evdeyken, kapımız çaldı, gelen zat kargocu idi ve kardeşime kargo getirmişti. Ben ne olduğunu merak ederken benim canım kardeşim ve onun dünyalar tatlısı kız arkadaşı -ki kendisi benim için bir kız kardeş gibidir- bana bir armağanları olduğunu söylediler. Kutunun üzerinde Markafoni yazısını görünce çok şaşırdım. Meğer benim canlarım bana Cats by Luyano serisinden iki katlı pastalık ve peçetelik almışlar. Benim zaten aynı seriden çok severek kullandığım büyük servis tabaklarım vardı. Bu parçalarla beraber seriyi tamamlama yolunda hızla ilerlemekteyim :P

Bunlar benim elimde daha önceden olan servis tabaklarım:

Bunlar da yeni cicilerim:

Ben hediye aldığı zaman utanan insanlardanım :) Bu seferde öyle oldu. 
hemen cicilerimi kullanmam gerektiği için bu akşam değişiklik yapalım normal yemek yerine piknik yapalım dedik ve bir sürü mama pişirdik :D Menümüzde mantar kurabiye, portakallı kek, kısır, peynirli poğaça ve salata vardı. Afiyetle hepsini mideye indirdik :D Allahtan yemeye başlamadan piknik soframızın fotoğrafını çekebildim. 

Ben artık gidiyorum, hazırlamam gereken bir sunum var da :S

7 Ocak 2011 Cuma

İstanbul'a 48 saat kala

Şu dakika itibari ile buzzz gibi Berlin'den sıcacık evime, yuvama kavuşmak için yola çıkmama sadece 48 saat kaldı. Ve ben heyecandan uyuyamıyorum :D

10 Aralık 2010 Cuma

Hayallerimiz de olmasa nasıl dayanırdık bu soğuklara...

Bugün sabah İstanbul'a kar yağdığı haberlerini okudum internetten.
Tam 2 haftadır Almanya'da kar ve -10 dereceleri bulan soğuklarla içli dışlı olmuş, yani kara doymuş bu bünye, keşke İstanbul'da evimde, sevdiceğimin yanında olsam diye iç geçirdi.
Bir yanda yapmam gereken işlerin, okumam gereken makalelerin ve bitirip danışmanıma bir an evvel göndermem gereken bir raporun, ayrıca son halini verip yollamam gereken bir makalenin olmasının bunatılcı sıkıntısıyla, diğer yanda tüm bu ıvır zıvıra katlanmamı sağlayan belki bir gün kavuşacağımı düşündüğüm küçücük hayalimin sıcaklığıyla otururken dünden beri bu minişlere bakıp bakıp gülümsüyorum :) Belki de mutlu olmak için ihtiyacımız olan sadece budur, ne dersiniz?

10 Ağustos 2010 Salı

Tatil devam ediyorrr :D

Paris'te olmak güzeldi :D


29 Mart 2010 Pazartesi

Bu aralar...

Ben bu aralar bir sürü şey yaptım:

Eski kotumu paralamak suretiyle kendisinden etek yaptım :)
En kısa sürede üzerimdeki halini de fotoğraflamaya çalışacağım.

Almanya'daki canım dostlarıma almanca kursuna giderken kullansınlar diye kalemlik diktim :P

Ayrıca kapaklı bir etek de dikip yolladım ama onun fotosu telefonumda olduğu ve telefonumun aktarım kablosunu evde unuttuğum için onu da sonra göstereceğim.

Sevdiceğin yaptığı nefis balıkları mideye indirdim :D


Bol bol dikiş makinesiyle oynadım...

Boyalara bulandım :)

Daha bir sürü şey yaptım ama fotoları yok. Yakında yeni icraatlarımı da sunacağım, beni izlemeye devam edin :) (Gidelim şımarık Crafty :P )

11 Mart 2010 Perşembe

Wishlist'ime eklesem abartmış mı olurum??

Bu evi herşeyiyle istiyorummmm. Evren duy sesimiiiiii !!!!


Kaynak

22 Şubat 2010 Pazartesi

Cuma: Nedense En Sevdiğim Gün

Herkese günaydınnnnn :D
Bakmayın bu kadar keyifli göründüğüme, aslında uykusuzluktan gözlerim şaşı bakıyor ama her günü güzel karşılamak lazım değil mi!
Efendim ben bu hafta sonumu -ki kendisi cumadan başladı :P - pek bir dolu geçirdim. Cuma bankada işlerimiz olduğundan sevgili sevgilimle kendimizi sokağa attık. Hava da malumunuz bahar tadındaydı, hem işimizi hallederiz hem de yürüyüş yaparız dedik. Güle oynaya bankanın yolunu tuttuk. İşimizi bitirince de eve geri dönmek istemedik. Bir kaç arkadaşı arayıp akşama plan yapalım diye heveslendik ama kimseyi kandıramayınca "O zaman biz de ikili bir program yaparız, hıhhh!!!" şeklinde bizi yarı yolda bırakan dostlara havamızı da atmış olduk :D
Aklımıza sahile inip biraz da orada güzel havanın tadını çıkarmak geldi. Hava güzel, yürüyüş şahane diyerek sahile doğru vurduk kendimizi yollara. Hayır gaza geldik ya illah yürüyerek inilecek o sahile! Hayır yol da az değil. "Az kaldı, aa bak işte neredeyse geldik!! " diye diye nihayet indik sahile. Hayır şikayetçi değiliz halimizden, hava mis, sohbet şahane, zaten yorulmadık da, ya da en azından ben daha birşey hissetmeye başlamamıştım bacaklarımda. Neyse efendim, sahil boyunca yapılan gezinti, deniz kenarında yapılan sohbet, yanımda sevgilim, değmeyin keyfime! Ama bu gezinti bize yetmedi. Eşimin kardeşini arayıp, onların evine çok yakın olan kültür merkezindeki tiyatro oyunlarını sorduk, ki bugünü tiyatroyla noktalayabilelim. Hadi gelin bu akşam güzel bir oyun var deyince, yine düştük yollara. Allahtan bu sefer yaya değil :D
Saat 20:00'deki oyuna 19:50 bilet alarak ve de sahneyi en iyi gören yerlerden birine oturma şansını yakalayarak günün vurgununu yapmış olduk.
Oyunun adı "39 Basamak"tı.  Alfred Hitchcock’un korku, gerilim ve komediyi birleştiren ‘39 Basamak’ filminin tiyatro versiyonu. Kadro oldukça sağlamdı: Hakan Gerçek, Demet Evgar, Okan Yalabık ve Bülent Şakrak. Hakan Gerçek'in karakteriyle bütünleşmesini, Demet Evgar'ın 3 farklı kadının kılığına girerek hepsinden farklı ışıkları seyirciye yaymasını, Okan Yalabık ve Bülent Şakrak'ın hem oyundaki cansız öğeleri canlandırmaları hem de kalan tüm yardımcı karakterleri başarıyla ve usta bir komediyle sunmalarını izlemek çok ama çok keyifliydi. Dekor ve ses düzeni çok güzeldi. Bir ara sahneye hayal perdesi kurup gölge oyunu yaptılar, bu da oyuna ayrı bir hava kattı. Demet Evgar'ın "İyi madem" repliği hafızalarımıza kazındı, ben durup durup söylerim bir müddet daha he he :D Kısacası çok güldük, çok eğlendik. İyi ki izlemişiz dedik.
 
 

Tabi cuma günü bu kadar eğlenip koşturmanın bir bedeli olacaktı. Ben de sabah yataktan vinç yardımıyla kalkarak bu bedeli ödemiş oldum. Üstünden 3 gün geçmesine rağmen hala bacaklarım tutmuyor, kemiklerim ağrıyor, artık ne kadar yol yürüdüysek :D
Geçen postumda bahsettiğim diy projelerinden birini gerçekleştirmemi sağlayacak malzemem uzun bir yoldan, sevgilimin yeğeninin yardımlarıyla nihayet elime ulaştı. En kısa zamanda bu projeyi hayata geçirip sizlerle paylaşmak istiyorum.   
Bugünlük benden bu kadar. Gününüz güzel, pazartesi çabucak geçsin :P  

19 Ocak 2010 Salı

Yine, yeniden karrrrr :D

Evet doğru tahmin, dışarıda lapa lapa kar yağıyor :D Aslında ne soğuktan, ne de kış mevsiminden hoşlanmam. Bana sıcak olsun, gerisi önemli değil. Bu nedenle kışın tek sevdiğim yanı kar. Aslında biz kendisini yarın itibariyle bekliyorduk ama canı bugün yağmak istedi. Pek de iyi etti.
Malum bu sene kış göremedik. Ne her sene beni evden çıkmaya bile korkutan soğuklar oldu ne de doya doya kar yağışını izleyemedik. Bu durum ne kadar sürecek yahu derken, bugün kış geliverdi :P
İşimin bir çok zorluğu olmasına rağmen, mesela 28 yaşında hala ders çalışıyor -çalışmak zorunda- olmam gibi, birçok avantajı da var. Bunlardan en önemlisi de arada bir  kaçamak yaparak, okulu kırabilmem :D He he, bu cümlemle kafası karışanlar olabilir, hemen açıklayayım efem :D Şu an itibariyle doktora yapan crafty engineer, aynı zamanda akademisyendir, dolayısıyla okulu aynı zamanda iş yeri olmaktadır. Buna bağlı olarak, işi kırdığı günler aynı zamanda okulu da kırmış bulunmaktadır :D İşte, bugün de o günlerden biri ve ben sıcacık evimde oturmuş karın keyfini doyasıya çıkarıyorum.
 Hepinize keyifli bir salı dileğiyle ;)

4 Ocak 2010 Pazartesi

Her Yerde Kar Var...

Dün yatmadan arabaların üstü karla çoktan kaplanmıştı. Sabah kalktığımızda da her yer bembeyazdı. Çok mutluyum çokkk :D Ne olur kar bir süre erimesin :P 



Related Posts with Thumbnails