Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı
şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine
adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri,
denemeler, oyunları ve anılarıyla, en önemli edebiyatçılarımız arasında
yer alır. Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri`nin 1910`dan 1974`e
dek verdiği eserler Türkçe`nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır.
Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin
çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri`nin Fransız edebiyatı
etkisinde başlayan yazarlığı, 1920`lerden sonra özgün bir sese kavuşarak
siyasş ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey
psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati`den yetişmiş ama bunu
izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel
portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş
bir yazar olan Karaosmanoğlu`nun eserleri, hala tüketilmemiş
ayrıntılarının tartışılıp incelenmesi gereken zengin bir
"panorama"dır.
Bu kitabı indirimli satın almak için tıklayın
Yakup Kadri Karaosmanoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yakup Kadri Karaosmanoğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
11 Mart 2013
07 Ocak 2013
Bir Sürgün (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Kitabın Adı: Bir Sürgün
Kitabın Yazarı: Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kitabın Yayınevi: İletişim Yayınları
Kitabın Basım Yılı: 1937
1.KİTABIN KONUSU
Kendi topraklarından uzak bir insanın hor görülmesi hoş bir şey değildir.
2.KİTABIN ÖZETİ
BİR SÜRGÜN
Olayımızın kahramanı olan Doktor Hikmet İzmir’e sürgün edilmiş bir memurdur.Doktor Hikmet sıkıntı ve dertlerden çökmüş orta yaşlı bir kişidir.Okumaya düşkün bir insandır.Doktor Hikmet Guraba Hastanesi’nden çıkınca sevgilisiyle sözleştiği yere koşan bir aşık gibi kalbi çarparak “Abajali’nin” mağazasına gider ve hafta içinde gelmiş olan bütün kitap ve dergileri inceler.bazen saatlerce mağazadan çıkmaz ve yanına bir iki kitap ve dergi alarak dışarı çıkar.
Kitabın Yazarı: Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kitabın Yayınevi: İletişim Yayınları
Kitabın Basım Yılı: 1937
1.KİTABIN KONUSU
Kendi topraklarından uzak bir insanın hor görülmesi hoş bir şey değildir.
2.KİTABIN ÖZETİ
BİR SÜRGÜN
Olayımızın kahramanı olan Doktor Hikmet İzmir’e sürgün edilmiş bir memurdur.Doktor Hikmet sıkıntı ve dertlerden çökmüş orta yaşlı bir kişidir.Okumaya düşkün bir insandır.Doktor Hikmet Guraba Hastanesi’nden çıkınca sevgilisiyle sözleştiği yere koşan bir aşık gibi kalbi çarparak “Abajali’nin” mağazasına gider ve hafta içinde gelmiş olan bütün kitap ve dergileri inceler.bazen saatlerce mağazadan çıkmaz ve yanına bir iki kitap ve dergi alarak dışarı çıkar.
26 Ağustos 2012
Ankara (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
1.KİTABIN KONUSU:
Cumhuriyet inkılabı ile birlikte Anadolu’nun yeniden dirilişi konu alan bir kitap.
2.KİTABIN ÖZETİ :
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun“ Ankara romanı ütopik bir romandır. Bu romanda yazarın özlediği, özlemini çektiği geleceğin Ankara’sı dolayısı ile Türkiye’sidir.
Cumhuriyet inkılabı ile birlikte Anadolu’nun yeniden dirilişi konu alan bir kitap.
2.KİTABIN ÖZETİ :
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun“ Ankara romanı ütopik bir romandır. Bu romanda yazarın özlediği, özlemini çektiği geleceğin Ankara’sı dolayısı ile Türkiye’sidir.
Anamın Kitabı (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
KİTABIN KONUSU:Çocukluk yıllarında çok acı çekmiş bir çocuğun bu anılarının onu nasıl etkilediğini ve sonuçlarını anlatır.
KİTABIN ÖZETİ :
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun belki bütün romanlarımın anahtarlarını verdiğim kitabım dediği “Anamın Kitabı”onun en önemli eserlerinden biridir. Eserde, yazar çocukluk anılarından bahsetmekte, bunu yaparken de şuuraltı tekniğinden yararlanmaktadır. İnsanın alınyazısının çocuklukta yazıldığını ve hangi yaşa girerse girsin, şuuraltında daima çocukluk kaldığını savunur.
KİTABIN ÖZETİ :
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun belki bütün romanlarımın anahtarlarını verdiğim kitabım dediği “Anamın Kitabı”onun en önemli eserlerinden biridir. Eserde, yazar çocukluk anılarından bahsetmekte, bunu yaparken de şuuraltı tekniğinden yararlanmaktadır. İnsanın alınyazısının çocuklukta yazıldığını ve hangi yaşa girerse girsin, şuuraltında daima çocukluk kaldığını savunur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)