annem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
annem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ekim 2012 Pazar

İki Gözüm İki Çeşme



Çok oldu efkarlanmayı bırakalı ya da bir türlü efkarlanamayalı demeliyim sanırım. Benim için bir efkarın içinde derin düşüncelere dalmak iç huzuruna vesiledir çünkü. Derin derin düşünüp dünden ve bugünden olan bir şeyler üzerine, içindeki zehri akıtmak gibidir. Gelecek üzerine düşünüp hayaller kurmayı bırakalı çok olduğundan ne zehri olur içimde ne de panzehiri. Belki de bu yüzdendir taş üstüne koyacağım taşların hesabını yapmayışım ve taş hesabıyla hiç uğraşmayışım.

19 Mart 2012 Pazartesi

Şimdi Daha Çok Farkındayım

Sadece bana özel olduğuna inandığım aslında kendimi tam olarak buna inandırdığım bir konserin tanığıyım şimdi. Müzik öyle bir çekti ki beni kendine, hiç düşünmeden teklifsizce oturuverdim müzisyenlere yakın olan bir yere. Kendimi, hayatımı, dünümü ve bugünümü düşündüm uzun uzun. Sanki hep düşünüyordum ama tüm düşünceler bir anda birikiverdi zihnimde.

Sahi ne düşündüm ben bu kadar?

Annemi hiç unutmadım ben… Ne onun yemyeşil gözlerini, ne dünyalar güzeli yüzünü, ne gülüşünü, ne ağlayışını, ne sevmesini, ne kızmasını hiç ama hiç unutmadım. Onu her hatırlayışımda boğazıma oturan yumru geçmemiş olsa da sanki daha çok alıştım yokluğuna. Bir mecburiyet ama benimki, alışmaktan ve kabullenmekten öte köy yoksa başka çare yoktur.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı Verseler

Zümrüt yeşili gözlerinin içinde gizlediği hüzne rağmen çok güzeldi o. Benim olamadığım kadar güzel. Güzel olmak hoştu ama insanın kaderi güzel olsundu ve hatta Allah çirkin şansı versin sözü de boşuna söylenmemişti.
15 yaşındaydı annesini kaybettiğinde… Gencecik bir kızdı, annesine en ihtiyacı olan zamanda onsuzluk en büyük sınavı olmuştu. Babası, annesinin vefatından çok kısa bir süre sonra yeniden evlenmişti. Üvey annesi hiçbir zaman ona kötülük yapmamış olsa da, yıllar sonra yaşı 40’a dayandığında ona; "Babam seninle iyi ki evlenmiş" diyecek kadar samimi olsa da, yüreği paramparça olmuştu. Annesinin yerine babasının yanındaki bir başkasına alışamamıştı, alışamazdı da. Hangi evlat annesinin bir başkasıyla doldurulan yerine dayanabilirdi ki.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Keşke Hiç Gelmese

Korktuğum bir şeyden bahsedeyim mi size…
Gelecek olan Ay’dan korkuyorum…
Bahsettiğim Aralık ayı ve ben sırf bu yüzden takvimi zorunlu olmadıkça takip etmekten kaçınıyorum. Aralık Ayı’nı hiç sevmiyorum ve içinde bulunmak istemiyorum. Şimdi aylardan Aralık’ı çıkarsalar ve 11 ay olsa bir yıl hiç ses etmem hatta sevinirim içten içe.
Aralık… Ömrümün en karanlık ayı.
Aralık… Hiç bilmediğim bir acıyı, hiç yaşamadığım kadar büyük bir acıyı yaşatan ay bana. Benden annemi alan ay!

18 Eylül 2011 Pazar

Anne Merhamettir...

Annemi hastalığını öğrendikten 27 ay sonra kaybettik. O 27 ayın her anı aklımda benim, bugün her bir ay yaşanan sıkıntıyı, acıyı, mutluluğu an be an hatırlıyorum. Bir gün diyorum yazsam baştan sona… Ama şimdi değil… Çünkü her anı derinlemesine hatırlayıp yazacak kadar güçlü değilim şuan. Belki de hiç olmayacak o güç.
Annem… Hastalığının teşhisinden 7 ay sonra ameliyat olabildi. Ve o 7 aydan sonra tam 1 yıl aramızda hastalığına göre çok daha sağlıklı yaşadı. Ameliyattan sonra o kadar dikkat etti ki kendine, o kadar sağlıklı beslendi ki… Oysa her şey için çok geçti artık.

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Gidemedim

Annemi tam 600 km. uzağımıza, memleketimize, Karadeniz’e defnettik..
Bundan 2 ay önce gidebildim oralara, 2 ay önce ziyaret edebildim annemi. Bu bayramda çok istedim gitmeyi, başucunda durup iki kelam etmeyi, dua etmeyi istedim ama olmadı.

19 Ağustos 2011 Cuma

Sana Varan Yolu Buldum

Meğer ben… Ben bu yüzden biber dolması yapmaktan köşe bucak kaçıyormuşum.
Meğer ben… Dolmalık biber gördüğüm reyondan sadece bu yüzden hızla uzaklaşıyormuşum.
Ben bugün… Bugün ilk kez senden sonra biber dolması yaptım. Tam 8 ay sonra ilk kez bugün yaptım hem de tıpkı senin gibi anne.

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Gül Güzeli'ne

Anneler Günü............................
Benim için bir boşluk.
Bugün geldiğinde ne hissedeceğimi tam olarak kestiremiyordum aslında. Bir yandan anne olarak ilk anneler günüm, bir yandansa annemsiz geçen ilk anneler günüm.
Annemsiz olmak anneliğimi unutturdu bu defa. Benim için hiçbir anlamı yok ne yazık ki bugünün. Gözümün önünde annemle yaşadığım son anneler günü var sadece. Bir ömür her anneler gününde, ben o günü yaşayacağım tekrar tekrar....

18 Nisan 2011 Pazartesi

Özledim

Olur mu hiç size de, bir şarkı dolar kulaklarına ve seni çok eskilerde yaşadığın bir hikayeye götürür. Öyle ki o şarkıyı dinledikçe, sanki o anı tekrar tekrar yaşarsın, sanki hiç bitmemiş gibi, hala ordasın ve hala her şey o günkü gibi yerli yerinde.