Üzerimde bir atalet var atamadım
bir türlü. Tabi atalet deyince yatış yapıyormuşum gibi anlaşılmasın aksine bol bol
aktivite içinde atıl kalıyorum. Artık çoluk çocuk şöyle, iki çocuklu hayat
böyle, oğlum uyumaz, kızım vah kızım vs. gibilerinden dert yanmaktan da
sıkıldım. Kendimden de sıkıldım yani hep aynı şeyleri tekrar ediyorum. Evet bu
sıra her gün aynı filmi çeviriyorum ama kendimle beraber çevreyi de sıkmasam
iyi olur.
Sahi nerede kalmıştım. Ahhh bir türlü veremediğim
tezim. Oğlumun erken doğması sebebiyle bitiremediğim master hayatım. Daha
kızıma hamileyken başladığım yılan hikayesine dönen eğitim aşkım. Özledim hem
de öyle böyle değil.
Gökyüzünde Güvercinler Uçurtman Olsun Yavrum, Dikensiz Yollarda Yürü Sana İnanıyorum, Gökkuşağı Uzak Değil,Uzak Değil Bulutlar, Kalbin Tarla Sevgin Başak, Dostun Olsun Umutlar. Aslan Oğlum,Güzel Kızım Oyuncaksız Mı Kaldın, Sana Şeker Alamadım Ama Onurumu Bıraktım.
30 Temmuz 2012 Pazartesi
23 Temmuz 2012 Pazartesi
Bir Mücadeledir O; "Sadece Anne Sütü"
Bu dünyada bazı şeyler vardır ve
başa gelmeden bilinmez ya hani. Bilinse de yaşamadan anlaşılmaz, içine girmemiş
birinin uzaktan söyledikleri kuru bir teselli kalır ya hani. İşte annelik de
tam olarak bu gruba dahil kanımca. Az da olsa çevresinde görüp bilenler ve yeni
bir annenin yaşadıklarına şahit olanlar bile ucundan kıyısından anlar
yaşananları.
Kızımı o sırada bulunduğum zaman ve
mekan koşullarının ruh halimin normal kalabilmesine uygun olmaması sebebiyle 1
aya yakın emzirebilmiş ve 1,5 ay anne sütünü takviyelerle verebilmiş bir
anneyim ben. Dolayısıyla öyle çok da bir emzirme tecrübem olduğu söylenemez.
Emzirmenin cidden bir sabır işi
olduğunu, bir fedakarlık olduğunu ve gerçek bir mücadele olduğunu ikinci
çocuğumda anladım. Bahsettiğim salt emzirmek yani öyle arada bir iki şişe mama
takviyesi yapıp nefes alma rahatlığına erişmemek. Eminim bu işi çok kolay
kotaranlar, hatta abarttın sende altı üstü emzirmek diyenler de vardır ama
aynen tarif ettiğim gibi yani aynen benim gibi bu işi bir mücadele gibi büyük
bir emekle sürdürenlerin de sayısı çok fazla biliyorum.10 Temmuz 2012 Salı
Büyüdün Kızım Sen
Büyüdün evet ve hatta daha küçücük
bir bebekken, ellerin avuc içimde kaybolurken hala abla oldun. Hızına
yetişemediğimiz nankör zaman o minicik yeni doğmuş pamuk halini benden hızla
çalıp götürdü. Öyle ki ben o unuttugum süt kokunu kardeşin doğunca yeniden
hatırladım. Kardeşini koklarken de seni kokladım yeniden ve bu koku hiç mi
değişmez diye iç geçirerek sızlandım.
O mis kokunuz var ya o kokunuz... İşte o kokuya bir değil bin kez anne olur insan. Sadece o kokuya olan hasretinden defalarca anne olmayı diler. Tum zorluklar o süt kokusunu her koklayışta unutulur gider. Bugünlerde seni kardeşinin süt kokusunda yeniden anarken, bazen bunalan ve değişen ruh halimin hızla düzelişi bundandır.
O mis kokunuz var ya o kokunuz... İşte o kokuya bir değil bin kez anne olur insan. Sadece o kokuya olan hasretinden defalarca anne olmayı diler. Tum zorluklar o süt kokusunu her koklayışta unutulur gider. Bugünlerde seni kardeşinin süt kokusunda yeniden anarken, bazen bunalan ve değişen ruh halimin hızla düzelişi bundandır.
7 Temmuz 2012 Cumartesi
Öyle Değil Böyle, Yok Öyle
“Çok sayıda çocuk sahibi olup
durumu başarıyla kotaran insanlar biliyorum. Peki ben niye sadece iki çocukla
perişan bir hale geldim? Abartmıyorum çünkü çok acıklı durumdayım. Beynim,
duygularım, her seyim allak bullak ve etrafımı da allak bullak hale getirecek
kadar vahim durumdayım.
Düşe kalka yürümek gibi bir şey bu, tam hadi kalktım şimdi hatta sağlam basıyorum bak derken yeniden tökezliyorum. Yok yok ben bu iki çocuklu hayatımdaki beni aslında hiç toparlayamımışım. Sadece bir an kalkıp yürüyünce toparladım sanmışım.
Düşe kalka yürümek gibi bir şey bu, tam hadi kalktım şimdi hatta sağlam basıyorum bak derken yeniden tökezliyorum. Yok yok ben bu iki çocuklu hayatımdaki beni aslında hiç toparlayamımışım. Sadece bir an kalkıp yürüyünce toparladım sanmışım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)