İzmir ve Yemekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İzmir ve Yemekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Şubat 2021 Cuma

Balkabağı Sinkonta (Zingata)


Muhteşem bir balkabağı yemeği ile geldim. İzmir'de Ege yemekleri ile büyümenin güzelliği bol sebzeye damağın alışkın olması ve tereddütsüz sebzeleri her şekilde tüketebilmektir.

Sinkonta (Zingata) aslında bir Girit yemeği, kabak ve havuçla da yapılabiliyor. 

Biz balkabağını tatlı hariç her şekilde tükettiğimiz için Sinkonta da sevdiğimiz balkabağı yemeklerinden birisi. Balkabağı konusunda ön yargınız yoksa bu yemeği deneyin, ön yargınız varsa mutlaka deneyin :))

Kuru acı biberi, acı sevmiyorsanız koymayabilirsiniz ama balkabağı yemekleri tatlı-acı, baharatlı güzel oluyor.

Kuru soğanı da kırmızı tercih ediyorum ama hiç fark etmez normal yemeklik soğan kullanılabilir.

Balkabağı Sinkonta

1 kg balkabağı
2 iri kuru soğan 
7-8 diş sarımsak
2 adet kuru acı biber
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı domates salçası
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 su bardağı su
1 çay kaşığı tuz

Ayrıca sarımsaklı yoğurt

 

  • Fırını 170-180 dereceye ısıtın.
  • Balkabağını 5-6 cm boyunda doğrayın. Bir fırın kabına yan yana yerleştirin.
  • Soğanı piyazlık doğrayıp balkabağı dilimleri arasına yerleştirin.
  • Sarımsakları soyup balkabağı dilimleri arasına yerleştirin.
  • Kuru biberi ufalayıp üzerine serpin.
  • Salça, su, zeytinyağı, un ve tuzu çırpın. Sebzelerin üzerine karışımı gezdirin.
  • Fırın kabının kapağını kapatın, kapak yoksa yağlı kağıt ile kapatıp sebzeler yumuşayana kadar fırınlayın.
  • Sebzeler yumuşayınca üzerini açıp kızarana kadar fırınlayın.
  • Sarımsaklı yoğurt ile birlikte servis yapın.
Afiyet olsun.

14 Eylül 2016 Çarşamba

Kefirli Pişi


 Bir Bayram Sabahı Düştü Aklıma Probiyotikli Pişiler :)

Bayram tatilini evde geçirdiğimiz için hiç olmazsa kahvaltılarda farklı şeyler yapmak istiyorum. Hem geç saatte kahvaltı yapıyoruz, hem daha uzun ve sohbetli sürüyor, böyle olunca daha fazla çeşit hazırlıyorum.

Bugün yine Yiğit'e kefir içiremediğim için mutsuzken, kefirli bir şeyler yapmak istedim. Hem de son zamanlarda çok sık olduğu gibi İzmir'imi özledim yine 💚❤️ aklıma pişili kahvaltılar geldi. Annemin mis gibi domatesler, İzmir tulumu, çay, reçel ile hazırladıklarından. 

Tahmin ettiğim gibi kefirli pişiler çok güzel oldu, klasik pişilerden farkı olmadı. Aynı zamanda bol probiyotikli oldu.


Kefirli Pişi

1 bardak kefir
2 bardak tam buğday unu
2 tatlı kaşığı kuru maya
1 tutam tuz

  • Tüm malzemeyi karıştırın. Üzerini temiz bir havlu ile örterek oda ısısında (yaz ayları için, kışın mutfağın/evin en sıcak yerine koymak iyi olur) 1 saat mayalayın.
  • Mayalanmış hamurdan parçalar kopararak kızgın sıvı yağda her iki yüzü de pembeleşene kadar kızartın.
  • Hamurun elinize yapışmasını önlemek için ara sıra parmaklarınızı sıvı yağa batırın :)

Afiyet olsun.

13 Ekim 2014 Pazartesi

Zeytinyağlı Taze Börülce


Taze börülcenin hem salatasını hem de zeytinyağlı yemeğini seviyorum, yazın bolca pişirmeye çalışıyorum. Bu fotoğraftaki börülce yemeği aşkına neredeyse bacağımı kıracaktım. Acele ile börülce almaya pazara gidip düşerek geri döndüm. Neyse ki hem bacağım sağlam hem de yemeğim lezzetli oldu :)

Sebze yemeklerinin çoğu gibi börülceyi de düdüklü tencerede pişirmeyi tercih ediyorum. Hem kendi suyuyla hem de kısa sürede pişiyor. Bizim evde diğer tencerelerde sadece çorba, sos vb. pişiyor. Sebze ve et yemekleri için ille de düdüklü tencere veya döküm tencere kullanmayı tercih ediyorum.

* Düdüklü tencerem Tefal Clipso, 2. kademede kısık ateşte 15 dakika pişirmek yeterli oluyor. Kapağı kapatmadan önce domateslerin sulanmasını beklediğim için su ilave etmiyorum. Gerekli ise yarım çay bardağı sıcak su ilave edilebilir.

Zeytinyağlı Taze Börülce 

Yarım kg taze börülce
2-3 adet domates 
1 adet kuru soğan
3 diş sarımsak
1 çay kaşığı tuz 
Yarım su bardağı zeytinyağı

  • Börülceleri  ayıklayıp  ikiye bölün. 
  • Düdüklü tencereye zeytinyağını koyun. Soğanı yemeklik doğrayıp, sarımsakları iki parçaya böldükten sonra zeytinyağında çok az kavurun. 
  • Börülceleri ve küp küp doğranmış domatesleri ekleyin, tuz ilave edip karıştırın. Tencerenin kapağını kapatıp (basınç ayarı yapmadan, buhar çıkışı açıkken) kısık ateşte domatesler suyunu salana kadar ara sıra karıştırın. Düdüklü tencerenin basıncını ayarlayıp 15 dakika kısık ateşte pişirin.
  • Tencerede soğuyan yemeği servis tabağına alıp soğuk servis yapın.
Afiyet olsun.

4 Haziran 2012 Pazartesi

Kabak Sıyırma



Güzel İzmir'imin güzel yemeklerinden biri daha
Kabağın her halini seviyorum, acele ile uydurduğum pratik yemeklerime bol bol ekliyorum ama fotoğraf çekmediğim için de ANNE KEDİ'me ekleyemiyorum. Bu sefer kabak sıyırma yaparken özellikle unutmadan, yemeği bitirmeden fotoğrafını çekebildim.
Kabak sıyırma İzmir'in, Girit'in yani mis kokulu Ege'nin güzel yemeklerinden birisi. İzmir'i, Ayvalık'ı en çok güzel otları, yemekleri, zeytinyağlıları için özlüyorum desem yalan olmaz.
  • Kabakları çevire çevire kabak soyacağı ile soyun.
  • Çekirdekli kısımları kullanmayın.
  • Yemeği pişirirken mümkün olduğunca karıştırmayın. Ara sıra tencerenin dibine bakıp gerekli ise sıcak su ekleyin.
  • Ben seramik kaplı tencerede pişiriyorum, hemen hemen kendi suyu ile pişiyor, çok az su ilave ediyorum.



Kabak Sıyırma (4 kişilik)
3-4 kabak
1 orta boy soğan
4 diş sarımsak
1 yemek kaşığı pirinç
1/2 çay bardağı zeytinyağ
2 yemek kaşığı kıyılmış dereotu
1/2 limonun suyu
1/2 çay bardağı sıcak su
tuz
  • Kabakları yıkayıp uç kısımlarını kesin. Sebze soyacağı ile boyuna bütün olacak şekilde soyun. Bu işlemi çekirdeklere ulaşana kadar yapın.
  • Yayvan bir tencerede yemeklik doğranmıış soğan ve sarımsağı zeytinyağı ile kavurun.
  • Kabakları, yıkanmış pirinci ekleyin. Limon suyunu, sıcak suyu ve tuzu ekleyip tencerenin kapağını kapatın. Kısık ateşte pirinçler yumuşayana kadar karıştırmadan pişirin.
  • Ocağı kapatınca dereotunu ekleyip hafifçe karıştırıp, tencerenin kapağı kapalı olarak ılınana kadar bekleyin.
  • Sade ya da yoğurt ile servis yapın.
Afiyet olsun.

2 Eylül 2008 Salı

Taze Börülce Salatası



Yaz aylarının vazgeçilmezi, börülce. Zeytinyağlısı, salatası çok lezzetli ama benim için ille de salatası, yanında da mis gibi kıpkırmızı domates ile.

Börülceyi mutlaka kış için derin dondurucuda saklıyorum, canım istedikçe hemen hazırlıyorum.


Malzemeler

Yarım kg taze börülce
3-4 kaşık zeytinyağ
1 limonun suyu
2 diş sarımsak
Tuz
Haşlamak için 5-6 bardak su

  • Börülcelerin uçlarını kırıp ayıklayın, isterseniz ikiye de kırabilirsiniz. Bol suyla yıkayıp suyun süzülmesini sağlayın.
  • Bir tencereye tuz ekleyerek kaynatılan suya börülceleri atın ve börülceler yumuşayana kadar yaklaşık 15-20 dakika haşlayın. (Düdüklüde az suyla da pişirebilirsiniz.)Börülceler yumuşamışsa kevgire alın, yeşil rengini kaybetmemesi için üzerinden soğuk su gezdirin.
  • Sos için çırpma kabına ya da bir kavanoza zeytinyağı, limon suyu, az tuz ve dövülmüş sarımsağı alıp çalkalayın.
  • Servis tabağına alınan börülcelerin üzerine sosu alıp biraz dinlendirin.
Afiyet olsun.



Makarnalı Börülce Salatası

Makarnalı Börülce Salatasını FikriMühim'in Selva Kampanyası'nda denedim. Klasik makarna salatalarının dışında farklı salataların içine makarna eklemek fikri hoşuma gitti. Derin dondurucudan çıkardığım börülceleri yukarıdaki tarife göre hazırladım. Ayrıca 1 su bardağı Selva kısa kalem makarna haşlayıp soğuttum, börülce ile karıştırıp üzerine sosunu gezdirdim. Bu salatayı ev halkı beğendi, demektir ki salataların içinde makarna kullanmaya devam edebilirim.

Selva Makarna ürünlerini Ziyafet Sofrası, Salata Keyfi, Çorba Sefası olarak gruplandırmış. Çorba yapımı için özel olarak üretilmiş şehriyeler Çorba Sefası, salata yapımına uygun makarna çeşitleri Salata Keyfi, öğle ve akşam sofralarında ana yemeklerle buluşan makarnalar ise Ziyafet Sofrası adıyla öneriliyor. Her paketin üzerinde o ürünü kullanabileceğiniz bir tarif var.

Ayrıca web sayfalarından da Türk Mutfak Vakfı ile birlikte hazırlanmış, makarnaları kullanabileceğiniz farklı tariflere ulaşabilirsiniz.



27 Temmuz 2008 Pazar

Şakşuka



Yaz aylarında bol bol kızartma yapıyorum. Özellikle patlıcan kızartması, bazen sarımsaklı yoğurtla bazen de domates sosuyla sunuyorum. Benim tercihim her iki sosu da kullanmak :)

Bazen de karışık kızartma yapıyorum, eğer üşenmezsem de şakşuka. Benim ölçülerim 2-3 kişilik, isterseniz miktarları arttırabilirsiniz.

Şakşuka

2-3 adet patlıcan
2-3 adet orta boy patates
10-15 adet sivri biber
3-4 domates
4-5 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı sirke
1 adet kesme şeker
1 yemek kaşığı zeytinyağ
Tuz
  • Patlıcanları alacalı soyup tuzlu suda 10 dakika bekletin. Çıkan koyu renkli suyu döküp patlıcanları yıkayın, küp küp doğrayın.
  • Patatesleri soyup küp küp doğrayın. Tuzlu suda 10 dakika bekletip süzün.
  • Sivri biberleri küçük küçük doğrayın.
  • Sıvıyağda önce patatesleri, daha sonra patlıcanları, en son biberleri kızartın. Yağını iyice süzdükten sonra hepsini karıştırın.
  • Bir tencereye domatesleri rendeleyin. Şeker, tuz, sirke, ezilmiş sarımsak, zeytinyağı ilave edip pişirin.
  • Domates sosunu kızarmış sebzelerin üzerine gezdirin.
Afiyet olsun.

5 Mayıs 2008 Pazartesi

Fava


Taze iç bakla tariflerine fava ile devam etmek istedim. Favayı genellikle kuru bakla ile yaparız ama mevsiminde tazesiyle çok daha güzel oluyor. Mutlaka deneyin, eminim çok beğeneceksiniz.

Malzemeler

750 g taze iç bakla
1 büyük kuru soğan
1 kahve fincanı zeytinyağ
2 adet kesme şeker
tuz
1 demet dereotu
Sos: Zeytinyağı ve limon suyunu birbirine karışana kadar iyice çırpın.
  1. Baklaların dış kabuklarını soyup ayıklayın, yıkayın.
  2. Tencereye baklaları koyun. İri doğranmış soğan, şeker, tuz ve zeytinyağını da ekleyin. Baklaların tam üzerini örtecek kadar su koyun, pişirin (fazla olmasın, kıvamı tutmaz). Ben düdüklü tencerede 10 dakika pişirdim.
  3. Blenderdan pişmiş malzemeyi geçirin. Kıyılmış dereotunu ekleyip kaşıkla karıştırın. Şekilli bir kalıba dökün ya da bir servis tabağına yayın. Buzdolabında en az 1-2 saat bekletin.
  4. Servis tabağına döktüyseniz servis yapmadan önce baklava dilimleri şeklinde kesin üzerine sos dökün. Kalıba döktüyseniz dikkatlice çıkarın. Dilimleyerek servis yapın, üzerine sos gezdirin.
Afiyet olsun.

4 Mayıs 2008 Pazar

Zeytinyağlı İç Bakla



Bu haftasonu anne ve babamla beraber Ödemiş, Bozdağ, Gölcük, Birgi ve Tire gezisi yaptık.

Annemin İzmir'de olmasını fırsat bilerek bol bol sebze yiyoruz. Bu yüzden arka arkaya bu tarifler geliyor. Hem de enginarın, baklanın, bezelyenin mevsimi geçmeden bol bol yapalım.



Dün Ödemiş'in pazarıydı ama biz çok alışveriş yapamadık. Kemalpaşa'dan kiraz almıştık, Bozdağ'dan da peynir, bal, erik ve ısırgan otlu gözleme aldık.

Bugün de eşim ile beraber Alsancak pazarına gittik. Taze yaprak, bakla, deniz börülcesi aldık.

Bugün zeytinyağlı iç bakla yaptım, hafta içi yine taze bakladan fava yapmıştık, bir sonraki tarif olarak da onu eklemek istiyorum.



Zeytinyağlı İç Bakla

Yarım kg taze iç bakla
4 adet taze soğan
Yarım demet dereotu
3 domates
Zeytinyağ
Tuz
1 su bardağı su

  • Taze baklanın kabuklarını soyup, ayıklayın.
  • Taze soğanı ince ince kıyın. Zeytinyağında doğranmış soğanı çevirin.
  • Kabuğu soyulup doğranmış domatesi ilave edip, biraz karıştırın.
  • Kıyılmış dereotu ve ayıklanmış yıkanmış iç baklayı ilave edin. 1 su bardağı su ve tuzu ilave edip kısık ateşte pişirin.
  • Taze bakla çok çabuk pişiyor, mutlaka pişerken kontrol etmek gerekiyor.


Afiyet olsun.

1 Mayıs 2008 Perşembe

Zeytinyağlı Enginar


Börek etkinliği başlayana dek sayfamı sık güncelliyordum ama son günlerde ağırdan alıyorum, belki pizza börek görmekten bıktınız ama annem İzmir'e geldi ve biz de geziyoruz, beraber vakit geçiriyoruz, akşamları bilgisayarın başına geçmek içimden gelmiyor.

Annemle beraber İzmir'in taze sebzelerinin tadını çıkarıyoruz. Sokaklar enginar, bakla, bezelye dolu. Yaklaşık 1 aydır bu sebzeleri yiyoruz ama ben fotoğraflarını çekmemiştim. Annem gelince zeytinyağlı enginarın detaylı tarifini yazmam şart oldu. Annem enginarları hazırlarken fotoğrafını çekebildim. Yalnızken sebzeleri ayıklarken fotoğraflarını çekmek zor oluyor. Bir de enginar ve bakla temizlerken mutlaka eldiven giymek gerekiyor.


Karaciğerin en büyük dostu olarak bilinen enginarı mevsiminde bolca tüketmek gerekiyor. Enginar, Eski Yunan ve Roma Dönemi'nden beri biliniyor ve bu dönemlerde kral sofralarının en geçerli yemeği olarak tüketiliyormuş. O kadar çok faydası var ki bence hepimizin sofralarında yer alması gerekiyor.


Annem enginarları hazırlarken fotoğrafları çektim. Önce enginarların kararmasını engellemek için limon ve tuzumuzu hazırlıyoruz. Enginarların sapını kesip dış yapraklarını koparıyoruz, dış kısmını bıçakla soyuyoruz.


Enginarın ortasında yer alan tüylü kısım bir kaşık yardımıyla çıkartılır.


Soyulan enginarın içi dışı limon ve tuzla güzelce ovulur. Bu aşama çok önemli çünkü enginarlar havayla temas ettikçe kararıyorlar.



Tüm enginarlar bu şekilde tek tek soyulup hazırlanır. Eliniz alışınca çabucak yapılıyor ama çok zahmetli diye düşünmeyin. Bu kadar lezzetli ve sağlıklı bir sebze için uğraşmaya değer. İzmir'de hemen her yerde enginar satıcılarını bulabilirsiniz ve bir çoğu da soyup bol limonlu su içinde bekletip satıyorlar.

Biz enginarı garnitürsüz pişirmeyi tercih ediyoruz ama bezelyeli havuçlu ya da taze iç bakla ile de pişirilebilir.

Zeytinyağlı Enginar
8 adet enginar
2 orta boy kuru soğan (yemeklik doğranmış) ya da 15-20 adet arpacık soğan
1 yemek kaşığı un
1 çay bardağı zeytinyağ
Yarım limon suyu
  1. Soyulup hazırlanan, tuz ve limonla ovulan enginarlar tuzu gidene kadar yıkanır.
  2. Zeytinyağında önce soğanlar kavrulur, un ilave edilip kavrulur.
  3. Yıkanan enginarların sapları yukarı, iç kısımları tencerenin tabanına bakacak şekilde yerleştirilir.
  4. Limon suyu sıkılır ve 1,5 su bardağı su ilave edilir.
  5. Enginarların üzerine bir tabak yerleştirilir. Tencerenin kapağı kapatılıp enginarlar yumuşayana kadar pişirilir. Biz düdüklüde 15 dakikada pişiriyoruz.
  6. Pişen enginarlar kararmaması için ağzı kapalı olarak soğutulmalı, servis yaparken üzerine dereotu koyabilirsiniz.
Afiyet olsun.

2 Mart 2008 Pazar

Yumurtalı Arapsaçı Kavurması



Bugün yine Alsancak Pazarındaydık. Bu aralar pazarda otlar bol bulunuyor. Pazar o kadar güzeldi ki tüm meyve ve sebzelerden almak istedim. Üç kişi ne kadarını tüketebiliriz diye düşününce birçok tezgahtan geri döndüm; aklım otlarda kaldı, sonunda arapsaçı almaya karar verdim ve akşama yumurtalı kavurmasını yaptım. Diğer otları da hafta içi işyerimin civarına gelen satıcılardan taze taze alırım artık.

Tek yıllık bitki olan arapsaçı "fazla gelişmiş" dereotuna benziyor. Kokusunu belki sevmeyenler olabilir ama benim hoşuma gidiyor, anason ve mentol karışımına benziyor. Anason ile aynı aromaya sahip Anethol maddesi içeriyor. Arapsaçının diğer adı da "rezene", bildiğimiz, bebeklerimize gaz söktürücü, annelere süt yapıcı olsun diye içirdiğimiz rezene. Ben rezene çayını da mutlaka evde bulunduruyorum, şişkinlik ve karın ağrılarının en iyi ilacı. Araştırırken arapsaçının Fençel ve Maratho olarak da bilindiğini, özellikle Girit mutfağında sık kullanıldığını da öğrendim.

Bu güzel kokulu ota neden arapsaçı deniyor bilmiyorum ama dalları saçak saçak olduğu için olabilir. Bir de narin görünüşüne aldanmamak lazım temizlerken ince dalları almaya dikkat edin yoksa pişirirken zorlanabilirsiniz.
Ege otlarını bizim gibi pazardan alma şansınız olmayabilir ama birçok büyük markette bulabilirsiniz.



Yumurtalı Arapsaçı Kavurması

1/2 kg arapsaçı
1 büyük soğan
2 yumurta
Zeytinyağ
  1. Arapsaçının taze filizleri ve dalları ayıklanır, yıkanır. Tuzlu suda veya buharda haşlanır.
  2. Süzülen arapsaçları doğranır.
  3. Tavada zeytinyağında ince doğranmış soğan kavrulur.
  4. Arapsaçı eklenir, yağda soğanla beraber çevrilir.
  5. Kavrulan otun ortası açılır, yumurtalar kırılır. Hafifçe karıştırılarak yumurtaların pişmesi sağlanır.
Afiyet olsun.

18 Şubat 2008 Pazartesi

Cibes



Hafta sonları Yiğit sporunu yaparken ben ve eşim Alsancak'ın altını üstüne getiriyoruz. Bizim içinde yürüyüş yapmak için fırsat oluyor. Pazar günleri de Alsancak Pazarını turluyoruz, güzel ve taze otları, sebzeleri, meyveleri alıyoruz.

Artık bir çok markette ege otlarının hepsi bulunuyor ama ben İzmir'in pazarlarını değişmem hiçbirine. Alışveriş yapmasam da dolaşmak çok keyiflidir. Her şey taze ve iştah açıcıdır. Evimin ve iş yerimin civarında da o kadar çok manav ve seyyar satıcı var ki canım ne zaman istese otlardan bulup alabiliyorum.

Bu hafta sonu çok soğuk olduğu için hiçbir yere gidemedik ama soframızda otlarımız eksik değildi. Sebzeleri buharlı makinede haşlamayı tercih ediyorum ama kaynar suda çok yumuşatmadan da haşlanabilir.

Malzemeler
1/2 kg cibes
Zeytinyağ
Limon

Cibesler ayıklanır, yıkanır. Kaynayan tuzlu suda veya buharlı pişiricide hafif yumuşayana kadar pişirilir. Servis tabağına alınıp üzerine zeytinyağ ve limon gezdirilir.

19.02.2008 Notu: Sevgili Ezgi ve İlker'in yorumu üzerine eklemek istedim. Cibes mevsimi Ekim ayından başlayarak Mart-Nisan aylarına kadar devam ediyor. Bu aralar İzmir pazarlarında ve sokaklarında bolca bulunuyor. Lahanalar kesildikten sonra dibinden kendi kendine çıkan filizler olduğunu biliyorum. İnternette araştırınca çok bilgi yok ama 'cücük' denilen yabani lahana olduğunu okudum. Daha fazla bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.


22 Ocak 2008 Salı

Deniz Börülcesi Yanında Kalamar Tava



Balığın yanında tercih ettiğim salatalardan, mezelerden birisidir deniz börülcesi. Bana en çok Ayvalık'ta geçirdiğimiz yaz tatillerini hatırlatıyor. Bazen balık lokantalarında karşımıza çıkardı Ankara'da, kendisini pazarlarda görmeye başlayınca bayram etmiştim. Ayvalık'ta nerdeyse hergün yerdik, o zamandan alışkanlık edindim. Pazarda markette bulur bulmaz alıyorum, fazlasını da derin dondurucuya koyuyorum. Önceleri temizlemesi, ayıklamasını gözümde büyütürdüm, alışınca zor gelmemeye başladı, hatta ellerim alıştı, insan gerçekten alışıyor bağlanıyor bu lezzete. Azıcık bir salata için çok zaman harcamak gerekiyor ama insana verdiği mutluluğa değer. Çok mu abarttım bilmem ama benim için gerçekten çok değerli. Ege otlarının hepsini severim ama deniz börülcesinin yeri hep ayrıdır işte.

Deniz börülcesini zeytinyağlı sarımsaklı sosla seviyorum, yoğurtlu da yapılıyor ama benim tercihim değişmiyor. Bu sefer derin dondurucudan kullandım ama tazesinin yeri ayrı, denemediyseniz mutlaka deneyin. Bir de kendisi zaten tuzlu haşlarken suyuna sakın tuz atmayın. Deniz börülcelerinin kıvamında haşlanıp haşlanmadığını anlamak için, bir dalı tutup üzerindeki etli kısmı sıyırmaya çalışın. Rahatlıkla sıyırılıyorsa sudan çıkarıp süzün bir de soğuk sudan geçirirseniz o güzel yeşil rengi kaybetmezler.



2 demet deniz börülcesi
Sızma zeytinyağı
1-2 diş sarımsak
Limon suyu
Tuz

1. Deniz börülcelerinin çamurlu kısımlarını kesip atın, topraklı kalan kısımlarını iyice yıkayın, dallarını ayırın.
2. Bir tencereye su koyarak kaynatın, içine deniz börülcelerini atın, diriliklerini kaybetmeyecek kadar pişirin. Börülceleri delikli kepçeyle çıkartın, soğumaya bırakın.
3. Soğuduktan sonra her bir büyük sapı alt kısmından tutarak parmaklarınızla ince dallardaki yeşil börülceleri bir salata tabağının içine sıyırın, çalı kısımları atın.
4. Sofraya getirmeden önce sarımsakları dövün, limon suyunu ve zeytinyağını ilave edin, karıştırıp deniz börülcelerinin üzerine gezdirin.

Hafta sonu midemiz bayram etti, deniz börülcesinin yanında kalamar tava ve karides güveç vardı. Kalamar tavanın tarifini daha önce kardeşimin tarifi ile vermiştim. Bu sefer farklı olarak kızartma ve kaplama öncesi kalamarları 1 çay kaşığı karbonat, 1 tatlı kaşığı şeker ile iyice ovup yarım saat beklettim. Daha sonra tuzlu su ile yıkayıp, süzdüm. Sodalı un karışımı ile kaplayıp kızgın yağda kızarttım. Dışı çıtır içi yumuşacık oldu, tavsiye ederim.

15 Ekim 2007 Pazartesi

Çığırtma


Bayramın üçüncü günü Bergama'daydık. Canım arkadaşım, Esincim Bergama'ya bayram için geldi. Biz de ailece ziyaretlerine gittik. Bergama'yı gezemedik, hava çok soğuktu, çocukların hasta olmasından korktuk. Evde çok güzel vakit geçirdik, bol bol sohbet ettik, yemekler, tatlılar yedik, çaylar, kahveler içtik. Zaman çok çabuk geçti, evimize dönmek için arkadaşımdan, ailesinden ayrıldık. Bizim için çok özel bir gün oldu.

Çığırtma Bergama'ya özgü, çok lezzetli bir yemek. Esin bize anlatırdı ama gözümde patlıcanların nasıl spiral doğrandığını canlandıramazdım, şimdi öğrendim. Çığırtma, benim favorilerim patlıcan ve biberle yapılıyor. Mesude Teyze'den hemen tarifini aldım. Ellerine sağlık, çok lezzetliydi. Bundan sonra ben de sık sık yaparım.

Mesude Teyze'nin tarifi:

Özellikle ince, uzun patlıcanlar seçilir. Patlıcanlar şerit şerit uzunlamasına soyulur, enine bıçakla spiral şeklinde çizilir. Patlıcanlar birkaç parçaya doğranır. Patlıcanların acısının çıkması için tuzlu suda bekletilir. Patlıcanlar yıkanıp suyu süzüldükten sonra tavaya dizilir üzerine doğranmış yeşil biberler konup, zeytinyağı ile tavanın kapağı kapalı olarak kızartılır. Üzerine rendelenmiş domates ,tuz, çok az şeker istenirse sarımsak eklenip suyunu çekene kadar pişirilir. Yoğurtla servis yapılır.

Afiyet olsun.