Yolda rastladığımız domuz ailesini besleyen Japon turistler pek keyifliydi.
Karşıda Sisam ve Karakol,,,
Karakolda çay ikramı ve sohbetten sonra ....
Halk arasındaki adı Kalamaki olan doğa harikası koydan iç kısımlara 1 km ilerledik ve kanyon girişine yöneldik.
Bilgilendirme levhalarını dikkatle okumak gerekiyor,,bizim niyetimiz birkaç km kanyon içersine yürümek,kolaçan etmekti...
Su 9.km.den önce yok,,tedbirli olup mataraları doldurmalı...
Öğlen saat 13:00 de giriş yaptık...
Ancak yürüdükçe hoşumuza gitti ve 15 km.lik parkuru tamamlamaya karar verdik.
Orman geçit vermez bir sıklıkta ve bir bölgede yoğun kara sinek var.Gözlere ve yüze hücum ediyorlar,uzun pantolon,uzun kollu giysi giymekte ve yüze tül takmakta yarar var.Ayrıca sinekleri uzak tutan eczanelerde bulabileceğiniz bantlar var...
İlk 1 saatte dönüş yolunda olan birkaç turiste rastladık.Daha sonra 4 saatten fazla tamamiyle yalnızdık.
Bakir doğada koyda olduğu gibi hiçbir domuz ya da benzeri hayvana rastlamadık.
Kimi gezginler işaret bırakmış)))
8.km. de zirveye ulaştık..
İlk zirvede karşıda Sisam adasıyla Kuşadası körfezi ayaklar altındaydı.
Bir başka dönemeçte geldiğimiz Davutlar Sahili tam karşımızda ...
Orman meyveleri.....
Zirve hatırası...
İçinden geçtiğimiz kanyon şimdi uzakta....
Mola zamanı gelince çok az miktardaki yiyecek bizim için yeterli oldu.
İlk kaynak suyunu görünce sevindik,,sularımızı doldurup yüzümüzü yıkadık..
Bir başka dönemeçte Büyük Menderes deltası ayaklarımızın altında.....
11.km.de......
Gün yavaş yavaş inmeye başladığında daha da hızlandık,,kimse karanlıkta bu dağlarda kalmak istemez,,ayrıca aşağı Doğanbey köyüne indiğimizde dönüş için araç bulacağımızdan da şüphemiz vardı.
Büyük Menderes Deltasının panoramik videosu...
Güzel bir teras))))
sn.Saner'le röportaj ))))
Aslında 15 km olan parkuru 18 km .de tamamlayabildik,kestirme yol varmış,daha sonra köylüler söyledi,,biz onu görememişiz...
Doğanbey köyü göründüğünde gün iyice inmişti ve 5 saattir yürüyorduk.
Burası mübadeleden sonra terkedilmiş bir köy,,zamanla evler satılmış,restore edilmiş...
köy yolu...
Köyün dışından dolanan bu yol bize birkaç km fazladan yürüyüşe maloldu...İlk medeniyet işaretleri de arı kovanlarıydı...
Yolun sonu....
Yola çıkınca bir araç bizi alarak,ücret karşılığı Güllübahçe köyüne bıraktı.
Geç olduğundan hem minibüs bulamadık hem de Ziyaret Merkezini gezemedik.
Güllübahçe kedisi...
Güllübahçe köpüşü....
Hep birlikte araç kalkış saatini bekledik)))
Köyden Söke minibüsüne binerek Davutlar sahiline,evimize geri döndük..
Harika bir deneyimdi, en güzeli başarmak ve bu mutluluğu yaşamak,,bakir doğa muhteşem,,grupla gitmeniz gerekmez.
Foto ve Videolar: rhr&ss
4 yorum :
Ahhhhh kalamaki ne güzel bir doğal parktır orası bir ara yerleşime açmayı düşünmüşler diye duymuştum inşallah yalandır....Japon turistler domuzları besler bizimkiler de bolca avlar...sevgiler..
yerleşime kapalı olduğu kadar,,denizden karaya ayak basmak bile yasak sevgili Bilge,,ateş yakmak da yasak...av da.. ))
sohbet havasında yayınların çok güzel,izlerken insanın içi gidiyor oralarda olmak için .. ve gezmiş görmüş gibi oluyor insan,çok teşekkürler özgürkadın..
:)
Yorum Gönder