Sevdiklerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sevdiklerim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz, 2017

Kırlentler ve ortancalar

Merhaba,
Bugün günlerden pazar...Bilgisayarımın başında oturuyorum, elimde örgüm. Birden canım bloguma yazı yazmak istedi, çok çok çok uzun bir süredir yazmıyorum malumunuz; özlemişim :)

Örmeye hiç ara vermedim bu süre içerisinde. Hatta yeni konularda yeni ustalıklar (!) edindim. Farklı şeyler örmeyi severim, hoşuma giden her şeyi deniyorum. Bu sıralar sıcakların verdiği rehavetle bol bol tığ işi var elimde, özellikle de suplalar.



Son bitenler ise - aslında tam olarak bitmediler- kızımın odasının yastık kılıfları.



2 gün öncesine kadar canım arkadaşım Nilay'ın Sapanca'daki yazlığındaydık, orada da örmeye devam ettim, fotoğraftaki harika ortancalar onun bahçesinden.
Yastık için kolay bir model seçtim ama henüz bitmedi, bitince daha şirin olacaklar.








İpim Alize Bambu, tığ 3 mm...İpleri fi tarihinde almıştım, devamları yok, kırlentlerin ebadına ulaşmak için biraz farklı iplerle karıştırmam gerekecek.Aklımda bir şeyler var umarım sonuç şirin olur düşündüğüm gibi :)

Şimdi elimdeki işe geri döneyim, bir sürü yarım iş beni bekliyor...İnstagramda daha güncel paylaşımlarım oluyor, takip etmek isterseniz, beklerim :)

Sevgiler





04 Kasım, 2014

Kırkyama ve laleler

Soğuk bir Ankara gününden merhaba. Havalar çok soğudu  buralarda, dışarı çıkmak yine işkence olmaya başladı. Dışarıda olan herkese Allah kolaylık versin. Havalar soğuyunca ben de kurslarımı biraz ihmal ettim. Örgüye gitme konusunda çok istekli davranmıyorum ama kırkyamaya gitmek için elimden geleni yapıyorum. Örgüde de öğreneceklerim var ama kırkyama benim için bilinmeyen bir mecra olduğu için ona karşı biraz daha istekliyim. Hele de son gittiğim gün bu haftanın programını öğrenince mutlaka gitmeliyim diye düşünür oldum.

Bu arada kırkyamada ilk işimi bitirdim. Bu tüm yeni başlayanların yaptığı minik iğnelik. Pek cici pek süslü bir şey oldu :) Resimlere yakından bakarsanız dikiş konusundaki beceriksizliğimi görürsünüz. Ama azimliyim ilerleteceğim. 




Minik altıgenleri kesip karton kalıpla birbirlerine diktik. Bu arada benim gittiğim kırkyama kursu eld edikişle yaptırıyor, makina  kullanmıyoruz.Özellikle istedim el dikişi, bakalım üstesinden gelebilecek miyim?

 


Alttaki resimdeki de yeni projemin kalıbı, yıldızlardan oluşan renkli bir elişi çantası yapmayı planlıyorum kendime. Kumaşlarım hazır, kalıbım hazır, sadece kesmesi ve dikmesi kaldı :)

 


Eeee hani laleler diyeceksiniz, lalelerim burada, hemen bir göz atın alttaki resme...




"Nasıl yani ??" dediniz mi?  Hemen anlatayım efendim; Pinterest'te gezerken rastladığım bir yöntem, lale soğanlarını toprakta değil de böyle vazo içinde yeşillendirip çiçeklendiriyorsunuz.



Malum çiçek  yetiştirmeyi severim, yöntem de denenmeye değer bir yöntem, hemen lale soğanları alındı, emektar vazoma taşlarla beraber yerleştirildi. Sadece kök kısmı suyun içinde kalacak şekilde içine su konuldu. Şimdi beklemedeyim. Ben bunu yaklaşık 15 gün önce yapmıştım, dün baktım soğanların birisi minicik yeşermiş. Bu arada soğanlarımın hepsinin kökleri var ama dediğim gibi henüz yeşermeye yeni yeni başlıyorlar. 




Merakla bekliyorum sonucu, umarım sonuç aşağıdaki resimdeki gibi olur :)


27 Aralık, 2012

Eylül'üm 1 yaşında :)

Yine aralıklı aralıklı yazıyorum. Tüm suç Eylül'ün, izin vermiyor gün içinde bilgisayarımı açmama. Açsam da gönül rahatlığıyla oturamıyorum zira hanımefendi her yere emekliyor, her yere tırmanıyor, ya düşecek ya da bir şeyleri yıkacak devirecek diye korkuyorum.
Ama bugün ne olursa olsun yazacağım diye plan yaptım. Zira bugün benim minik prensesimin doğumgünüydü.
Küçük kendi aramızda bir doğumgünü yaptık miniğime. Küçük bir yemek, minik bir pasta...Sevdiklerimiz yanımızda. Bir çoğu gelemedi ama telefon edip, hediyeler gönderip mutluluğumuzu paylaştılar bizimle...

Miniğim biraz uykuluydu ama sonuna kadar dayandı, tüm misafirlerimizi kapıda birlikte uğurladık....



Bu arada prensesin tütüsü anne elinden çıkma :)) Ben yaptım ben yaptım :)



Pastasının tadına tabiki önce doğumgünü çocuğu bakar...ama çatal-bıçak beklemez parmaklarını sokar :))

Birinci yaşımızı böyle kutladık, Allah daha nice yeni yaşları da sevdiklerimizle, sağlıkla kutlamamızı nasip eder inşallah...

27 Temmuz, 2008

Tatilde kitap okumak gibisi var mı?

Tatillerin en güzel yanı kitap okumak için bol vaktinizin olmasıdır. Ben bu vakitleri değerlendirmeyi severim...Bence tatillerde en rahat okunan kitaplar Maeve Binchy'nin kitapları..Saolsun Maeve Binchy de her yaz yeni bir kitap yazıyor...Bu yaz bana son kitabı Leylak Zamanı (The Lilac Bus) eşlik ediyor.

Yazarın diğer kitapları gibi bir solukta okuyabileceğiniz çok rahat bir kitap, tam tatil havasına uygun...Diğer kitaplarını okuduysanız bunu da seversiniz. Ama daha önce hiç Maeve Binchy okumadıysanız bence bir deneyin...