TIRTIL
Ağaçta geziyor bir tırtıl
Yaprak yiyiyor kıtır kıtır
Pis tırtıl hain tırtıl
Yaprakları yeme kıtır kıtır
MİNİK KUŞ
Mini mini bir kuş donmuştu
Pencereme konmuştu
Aldım onu içeriye
Cik cik cik cik ötsün diye
Pır pır ederken canlandı
Ellerim bom boş kaldı
HAYVANLAR
Damda leylek tak, tak, tak
Suda ördek vak, vak, vak,
Kurbağalar da derede vırak, vırak, vırak,
Evde kedi mır, mır, nav,
Yolda köpek hav, hav, hav,
Sevimlidir hayvanlar, sevimli onlar
DAĞLAR ARDINDA
Dağlar ardında bir orman varmış,
Orda bütün hayvanlar mutlu yaşarmış,
Bir insan gelmiş, çok da zalimmiş,
Vurmuş bir bir onları, kesmiş ormanı,
Yağmur yağmamış, güneş açmamış.
O zalimin sonunu gören olmamış
EŞEĞİM
Eşeğim eşeğim güzel eşeğim,
Eğil kulacığından biraz öpeyim, biraz öpeyim (öpme sesi çıkarılır)
Eşeğim üşümüş başı ağrıyor,
Söyleyim anneme örsün bir bere (2)
Eşeğim, eşeğim güzel eşeğim,
Eğil kulacığından biraz öpeyim, biraz öpeyim.
Eşeğimin ayağında kara pabuç var,
Eskimiş, yırtılmış durmadan ağlar (2) (Ağlama sesi çıkarılır)
Eşeğim, eşeğim güzel eşeğim,
Eğil kulacığından biraz öpeyim biraz öpeyim
HOROZUMU KAÇIRDILAR
Horozumu kaçırdılar,
Damdan dama uçurdular,
Suyuna da pilav pişirdiler,
Geh bili bili bili bili geh,
Bili bili bili bili
Çilli horozum kayboldu
Bir sabah kalktım, avluya baktım,
Aradım, taradım, bağırdım, çağırdım
Bili bili bili bili bili bili geh, geh!
Güzel horozum,
Vay kar beyazım!
KUŞ SESLERİ
Kuş sesleri ovalara yayılır,
İnsan buna hayran olur, bayılır.
Mis kokuyor amber gibi topraklar.
Bal yapanlar çiçeklere konarlar,
Kuzucuklar taze çimen ararlar,
Yeşillenmiş ağaçlarda yapraklar
KÜÇÜK KURBAĞA
“Küçük kurbağa, küçük kurbağa ellerin nerede?
Ellerim yok, ellerim yok, yüzerim derede,
Ku vak, vak, vak, ku vak, vak, vak...
Küçük kurbağa, küçük kurbağa gözlerin nerede?
Gözlerim yok, gözlerim yok, yüzerim derede?
Ku vak, vak vak, ku vak, vak, vak....
(Kulağın nerede, kuyruğun nerede vb. sözlerle şarkıya devam edilir
EŞEĞİM
Eşeğimin kulağından kepçe yapmalı, kepçe yapmalı,
Eşeğimin kuyruğundan fırça yapmalı, fırça yapmalı
Kepçe gibi dağlar, zümrüt gibi bağlar eşek niçin ağlar?
Fırça gibi dağlar, zümrüt gibi bağlar, eşek niçin ağlar?
Sus eşeğim sus sus, sus eşeğim sus sus.
Sus eşeğim sus sus, sus eşeğim sus sus.
Eşeğimin derisinden davul yapmalı, davul yapmalı,
Eşeğimin gözlerinden dürbün yapmalı, dürbün yapmalı,
Davul gibi dağlar, zümrüt gibi bağlar, eşek niçin ağlar?
Dürbün gibi dağlar, zümrüt gibi bağlar, eşek niçin ağlar?
Sus eşeğim sus sus, sus eşeğim sus sus.
Sus eşeğim sus sus, sus eşeğim sus sus
CIR CIR BÖCEĞİ VE KARINCA
Cır cır böceği çaldı saz, tembel tembel bütün yaz
Derken kış gelip çatınca, cır cır düşündü biraz.
Baktı ki yok hiç yiyecek, ne bir sinek ne bir böcek,
Kalktı karıncaya gitti, yandı yakındı ah etti.
Üç-beş buğday ver bana, yaz gelsin öderim sana
Yemin billâh ederim, gelecek yaza öderim,
Yemin billâh ederim de gelecek yaza öderim.
İşin kötüsü karınca alışmamıştı borca,
Bu ricanın karşısında bakalım ne dedi cırcıra
Ne yaptın sen bütün yaz, tembel tembel çaldın saz
Yazı sazla geçirdiysen şimdi de oyna sen biraz
Şimdi de oyna sen biraz…
alıntııdır
lirikaTEnim.blogspot.com
YanıtlaSildizilimonate.blogspot.com