1 Eylül 2013 , bir yıl öncesinden bir
kare.Karşıyaka'da gün,sonbaharın kışa doğru başlayacağını söyler
gibi.Olsun,bugün Eylül'ün ilk günü.Hazan rengi kızılımsı sarılar ağacın
yapraklarında değil de güneşten yansısa da yeryüzüne, yüreğimde en sevdiğim Eylül var.Hüznün sevinçlerini gözlerimde yaşatan.Günaydın Dünya'm...
BEN HÜZÜNÜM
Ben hüzünüm
Sonbaharın sararmamış yaprağı
Ve üşüyen bir yüreğin
Sımsıcak kızıl kanı gibi
Ben hüzünüm
Gözyaşımın sessiz süzülüşü
Fırtınanın sesli
Benim sesiz çığlığım gibi
Ben hüzünüm
Bir deftere sığmayan sözcüklerim
Kadar çok düşlerim, gerçeklerim
Bir o kadar aynadaki yüzümden
Yansıyan
Mavi ve deli yüreğim
Ben hüzünüm
Dışarıda sevdiğim yağmur yağıyor
Masamda ben saklı defterim
Çayımın sıcaklığı kadar gerçek
Saatin tik- taklarında hızla akan
Zaman
Ve ben hüzünüm
Odamın gölgelerinde
Kimi an yaşayan düşlerin(im)de
Kimi an kaybolan yüreğin(im)de…
31 Ağustos 2014 Pazar
27 Ağustos 2014 Çarşamba
22 Ağustos 2014 Cuma
10 Ağustos 2014 Pazar
Öyle sıcak ki,her şey kuruyup dağılacakmış gibi.Oysa
ki fotoğraf karesindeki bu çiçek,bu gün öylesine güzel açmış, bana can
verirken,düşündüm.Ona bakanın çabası ve toprağın gücüyle birlikte yaşama
hakkını özgürce ve tüm varlığıyla ,önce kendi için,sonra bizim ona
gülümseyebilmemiz için var edebiliyor,var oluyor…
Belki bakış açılarımızı,özgürce,sevgi ve saygı içinde
yaşatabilmek için,kendimizin dışında kullandığımız yada yardımcı olan etkenlerin değiştirilmesi zamanıdır.Ve
değişmesi gerekenler bunu anlar.Çünkü bizim asla bitmeyecek canları ve canımızı
yaşatacak özgür umutlarımız var.Ve umutlarımızı gerçekleştirmek için çalışma
gücümüz,en önemlisi de bitmez tükenmez yüreğimizin her şeye karşı sevgisi var…
Bu gün,öyle işte…
9 Ağustos 2014 Cumartesi
Yaşam yolumuzda yaptığımız yanlış ve acı çizikleri yok edecek, nefes
olan hayatınızın da, yine kendi yüreğimizin umut dolu bakışını kullanabilme
gücüdür…
Tıpkı tarladaki pamuk gibi.Toplarken elinizi
çizer.Toplandıktan sonra tüm yumuşaklığı ile elinizi temizler…
Kötüyü iyi olana çevirmek elimizde.Öyle işte…
4 Ağustos 2014 Pazartesi
Gün,31 Temmuz
İnce bir iplik …
Hiçbir şey hiçbir şey yapamamak...
Suskunluğumun içinde susmak bilmeyen sesler ve sesleri
avaz avaz dökemediğim çığlıklarım var...
Düşünceleri bir anlık uzaklaştırmak
istediğinde,dilinden dökülen ilk sözcük düşüncelerle ilgili bir söz dizimi
olabiliyor...
Öyle kalabalığız, öyle yalnızız…
Çaresiz kaldığı anlarda beklemek en büyük düşman yada
en büyük umudun olabiliyor…
Ve şaka gibi…
Yaşam yolunda beklenen diye adlandırılacak acıya
dayanma gücünü kendini önceden hazırladığını düşünürken, (ki bu ikilem ki bu
yalan)
Ve şaka gibi…
Hayatına giren anlamak istemediğin bambaşka bir acı…
Düş olmasını istediğin yalnızca düş olmasını…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)