Uzun zamandır izlemeyi beklediğim bir filmdi DUVAK.Sonunda izledim.Beklememin sebebi tabiki öncelikle Edward Norton...Naomi Wats'ı her ne kadar soğuk bulsamda bu filmde fikrim biraz değişti galiba.Muhteşem Çin manzalarıyla dolu ,aşkın biraz üstünden geçmiş bir film.
1920 yıllarında bir doktor olan Walter,Kitty'ye aşık olur.Çift kısa zamanda evlenir.Ama evlilikleri birbirinden çok farklı olan çift için bekledikleri gibi gitmez.Kitty çok mutsuzdur.Gittikçe kocasından uzaklaşır.Hatta onu aldatır.Walter Kitty 'yi evinde sevgilisi ile yakalar ama hiç birşey yapmaz.
Kitty ya kocasını boşamak zorundadır ki bu o zamanlar çok kötü bir durumdur ya da kocası ile birlikte Çin'nin kolera salgınından kırılan küçük bir kasabasına gitmek zorundadır.Sevgilisinden umduğu cevabı alamayan Kitty çaresiz kocasıyla gider.
Walter kendi kendine karısını cezalandırmaktadır.Ama bu köyde yaşayacakları onların hayatını tamamen değiştirecektir.Kısacık aşk hayatlarında neler kaçırdıklarını aslında birbirini olduğu gibi sevmenin daha kolay olduğunu anlayacaklar.Ama herşey için çok geç olabilir???
Daha fazla ayrıntı veremem.İzlemeyenler için filmin büyüsünü bozamam.
Genel olarak filmi çok beğendim.Edward Norton gururlu ve idealist koca rolünde mükemmeldi.Naomi Wats'ıda çok beğendiğimi itiraf etmeliyim. Dönemin kıyafetleri çok yakışmış kendisine.
Manzaraları çok etkileyici çok hoş bir aşk hikayesi.Aşk tadı biraz eksik kalmış ama kaçırmayın derim.Özellikle kız arkadaşlarla yapılan film gecelerinde çok güzel olur...
Herkese iyi tatiller...