brad pitt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
brad pitt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2010 Perşembe

SOYSUZLAR ÇETESİ



Quentin Tarantino'nun filmlerini her zaman hem nefret etmiş hemde çok beğenmiş olarak izlerim.Nasıl oluyor o iş diyebilirsiniz ama oluyor işte.
Bol kanlı iç gıcıklayıcı sahneleri nefret ederek, ama hikaye, çekim teknikleri ve karakterleri hayranlıkla izlerim.


Bu filmde de öyle oldu.Konusu hem dramatik hemde espirili.Bu da olmadı dimi.Ama öyle konu Tarantino olunca filme yorum yazmakta zor oluyor.
En klasik deyimiyle zevkler ve renkler tartışılmaz elbette.Ama ben filmi beğendim.
Sebepleri ise:
-Çok sürükleyici ve heyecanlı,
-Tarzı çılgın,
-Karakterlerin her biri çok iyi seçilmiş ve kişilikli,
-Konusu sıradan Nazi filmlerinden farklı ve espirili,
*Özellikle Brad Pitt ve adamlarının İtalyan gibi görünmeye çalıştıkları sahne favorim.

Kadın karakterlerde çok iyi seçilmiş.



Mélanie Laurent ve Diane Kruger...



Ama tekrar söylüyorum avuçlarınızı terletecek derecede kanlı sahneler var.Buna hazırlıklı olarak izleyin.:))

9 Şubat 2009 Pazartesi

BENJAMİN BUTTON'UN TUHAF HİKAYESİ

İşte karşınızda yazı yazmaktan gurur duyduğun ve izlerken hayran oduğum bir film...Başrollerinde Brad Pitt,Cate Blanchett...
Filmin sonunda gözlerimden akan yaşlara engel olamadım.Ben böyle filmlerde sinemaya aşık oldum.Böyle filmler için günlük tutmaya başladım ve böyle filmler için hala yeni filmler izliyorum.

Konusu;Oğlu savaşta ölen bir adam yeni açılacak tren istasyonu için bir saat yapıyor.Ama saatin bir özelliği var o da ters çalışması.Savaşta ölen çocukların geri gelmesini istediği için böyle yapıyor.

Bu sırada dünyaya gelen Benjamin 80 li yaşlarda bir bebek olarak dünyaya geliyor ve yıllar geçtikçe vücudu gençleşiyor.
Tabii bu kadar basit değil.Filmin içinde aşk,sevgi,acı insana özgü bütün duygular var.

Filmin 13 dalda oscar adayı olması beni hiç şaşırtmadığı gibi hiçte rahatsız etmedi.Alırsa da aynı şeyleri hissedeceğim.Brad Pitt'in önlenemez yükselişi bu filmle taçlanıyor.Oyunculuğu için söylenecek hiç birşey kalmıyor.

Yönetmen David Fincher Yedi ve Dövüş Kulübü filminde de Brad Pitt ile çalışmayı seçmişti.Bu filmde de birlikte olmaları tesadüf değil elbette.
Sonuçta önemli olan filmin kaç dalda aday olduğu yada kaç ödül aldığı değil.Benim film koleksiyonumda ki özel yeri ve her istediğimde zevkle izleyecek olmam.
Kesinlikle,şiddetle ve özellikle tavsiye ediyorum.Bence bu filmi kaçırmayın...

27 Aralık 2008 Cumartesi

ARAMIZDA CASUS VAR

Tüm blog camiasına merhabalar.Bayramdan beri hiç bir yazı ekleyemediğim gibi hiç bir arkadaşımıda ziyaret edemedim.Bunun eksikliğini çok ciddi bir şekilde hissediyorum.
Bayramdan önce Defne'nin rahatsızlığı gittikçe artarak ilerledi.Üşütmüş, burnu tıkalı derken bronşit başlangıcına kadar geldik.Yanlış teşhisler işe yaramayan ilaçlar kızımı o kadar yordu ki.Kime güveneceğimi bilemez halde kabus gibi haftalar geçirdikten sonra sonunda o kadar uzman doktordan sonra bir pratisyen hekimin tamamen doğal yollardan oluşan tedavisi ile kızım iyileşti.Allah o doktordan razı olsun.
Bu sırada eşimin ablası Nijeryadan (yakında çok değişik şeyler paylaşacağım sizinle) ve annesi Bodrumdan geldiler.Tabii onların gelmesi ile bizde rahat bir nefes aldık.Görümcemin evi kaloriferli olduğu için yaklaşık iki haftadır onlarda misafiriz.
Tüm bu yoğunluk içinde izlediğim bir filmi paylaşmak istedim.
Başrollerinde sinema dünyasında en önemli favorim Brad Pitt var ama rolü az.George Clooney,Tilda Swinton,John Malkovich gibi çok önemli oyuncular da var.
Bir spor salonunda bulunan çok gizli CIA bilgileri içeren bir cd üzerine dönen yanlış anlaşılmalar silsilesi.
Ne olacak diye merak ettiren, komik ,sevimli bir film.Ben çok sevdim.
Brad Pitt'in oyunculuğu her rolü oynarım diyordu..Adam sadece yakışıklı değil çokta yetenekli bence.
En kısa zamanda değişik yazılarla görüşmek üzere...

11 Mart 2008 Salı

KORKAK ROBERT FORD'UN JESSE JAMES SUİKASTİ

Cumartesi akşamı Lost'tan sonra izledik filmi.Brad Pitt olmasa film nasıl olurdu bilmiyorum.Onun hatrı uğruna sonuna kadar izledik.Bazılarımız kızamık çıkarma noktasına gelsede.

Filmin konusu Jesse James'in son zamanları.Çok ünlü bir soyguncu.Ama o dönemdekilerin hayran olduğu biri.En büyük hayranı Robert Ford çetesine katılır ve James'e yakınlaşır.Sonunda ''korkak Robert Ford'' damgasını yiyeceğini bilmeden Jesse James'i arkasından vurur.
Filmin çekim tekniği her neyse çok beğendim.Çok güzel sahneler vardı.Özellikle girişteki tren soygunu sahnesi.
Müzikler de çok güzeldi.Nick Cave imzalı müziklere filmin son sahnesinde şarkıcının kendiside filmde oynayarak eşlik ediyor.
Kıyafetler,evler döneme çok uygundu.
Brad Pitt oyunculuğunun doruklarındaydı.
Herşey buraya kadar iyi görünsede filmin ağır temposu herşeyi alıp gidiyor.Dayanılmayacak kadar yavaş ilerleyen sahneler bazen karışık diyaloglar.


Kısacası Brad Pitt'in için katlanırım derseniz izleyin.Yoksa çok yorucu bir film.Biz bir gün ağırlığını üstümüzden atamadık :)
Mümkünse geç saatte izlemeyin ve uykunuz olmasın.

12 Haziran 2007 Salı

OCEANS 13


Al Pacino'lu Oceans 13.
Hafta sonu sinemaya gittik.Tabiki benim favori filmlerimden Oceans 13 için.
Gittiğimiz sinema yeni açıldığı için salonları tanımıyorduk.Aslında beğenmedik te .Görüntü net değildi ve yazılar çok açık renk olduğu için okunmuyordu.
Ama film beni yine hayal kırıklığına uğratmadı.Çok güzeldi.
Karakerler aynıydı,müzikler,senaryo çok iyiydi.Yinede 1.sinde duyduğum heyecanı duymadığımı itiraf etmeliyim.Serilerin hep 1.leri bence en heyecanlı olanlarıdır.

16 Nisan 2007 Pazartesi

BABİL


2006'nın en çok merak ettiğim ama sinemada izleyemediğim filmini sonunda vcd de izledim.21 Gram'ı izlemiş ve çok beğenmiş biri olarak bu filmi çok beğenmediğimi söylemek isterim.
Konusu orjinal özellikte olsada filmde ki kopukluklar nedeniyle filmin içine bir türlü giremiyorsunuz.Adam ve karısı neden o çöldeydiler,Japon kızın üzerinde bu kadar durmaya gerek varmıydı gibi sorabileceğimiz birçok soru var.

Oyunculukların iyi olduğu tartışılmaz.Çekim konusunda da yönetmenin yeteneği tartışılmaz.Ama filmde havada kalan şeyler var.Oluşan boşluk belki filmin sonun da dolar diyorsunuz ama üzgünüm bence dolmuyor.

Ama filmin izlenebilecek yanlarıda var.
Çocukca bir oyunun yol açtığı bir olayın dünya tarafından yanlış anlaşılmaya ne kadar müsait olduğu,
Dilini bilmediğiniz yabancı bir ülkede dilini bildiğiniz insanlar tarafından anlaşılamamak,dilini bilmediğiniz insanlarla konuşmadan anlaşabilmek,
ve düyanın aslında çok küçük olduğunu bu filmde net olarak izleyebilirsiniz.

Babil;eski çağalarda bir kuş olarak biliniyormuş.O kuş kimin kulağına şakırsa o kişinin dünya yüzünde konuşulan tüm dilleri anlayabileceğine inanılırmış.

Bence 3 ayrı kıtada 4 faklı dille çekilmesi Babel'i izlenmesi gereken bir film yapıyor.

Söylemeden geçemeyeceğim bir şey daha var Brad Pitt çok yaşlı görünüyordu filmde ama bence Yardımcı Erkek Oyuncuda Oscar'ı haketmişti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Related Posts with Thumbnails