Arı Sütü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Arı Sütü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

09 Mart 2018

Arı Sütü Çalıştayı Sonuç Raporu


Arı Sütü Çalıştayı Sonuç Raporu 2018


                Arı sütü çalıştayı 06/03/2018 günü Ankara’da,  değişik illerden gelen arı sütü üreticileri, TAB yönetim kurulu ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla 47 kişi ile yapıldı.


                Toplantıda mevcut arı sütü üretim durumumuzun tespiti yapıldıktan sonra, arı sütü yönünden ıslah edilmiş ana arı, başlatıcısız arı sütü üretimi, sertifikalı arı sütü üretimi, yerli arı sütünün değerinin tüketiciye anlatılması, başka ülkelerdeki arı sütü uygulamalarını görmek için yurt dışı gezileri konuları ile arı sütü üretimindeki sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı.



                Toplantıda, Türk gıda kodeksi arı sütü tebliği çalışmaları konusu gündeme geldi ve katılımcıların fikirleri alındı.    

                Daha çok üreticilerin konuşmasının hedeflendiği toplantıdan üreticilerimizin faydalı olduğu yönünde görüş belirterek ayrılmaları memnunluk vericiydi.  

  
                Tüm üreticilerimize bol arı sütü üretmeleri dileğiyle hayırlı sezonlar diliyorum.

11 Kasım 2017

Yerli Arı Sütü Üretimimiz ve Arttırmak İçin Neler Yapılabilir?

Yerli Arı Sütü Üretimimiz ve Arttırmak İçin Neler Yapılabilir?


                Ülkemiz her yıl resmi rakamlara göre 10 ton (10 000 kg) bir tahmine göre ise 20 ton arı sütü ithal ediyor. Yerli arı sütü üretimimiz ise, kişisel gayretlerle ulaşılabilen arı sütü üreticilerinden elde edilen veriler neticesinde 2015 yılı üretiminin 500 kilo olduğu ortaya çıktı. Tahminlere göre ise, 2015 yılı üretimimiz 1 ton (1 000 kg) kadardır.

                Görülüyor ki, kovan sayısı bakımında Dünya sıralamasında ikinci durumda olan ülkemiz, bırakın arı sütü ihraç etmeyi kendi ihtiyacının %90-95’ini ithal etmektedir.

                Yerli arı sütü üretimimiz ile ilgili doğru bilgilere bile ulaşmak mümkün değil.

                Neden?

                Arı ve arıcılık denince akla hep bal gelir. Devlet desteklemeleri için tespitler yapılırken görevli memur bir önceki yılda arıcının kaç kilo bal, polen, balmumu ve kaç adet ana arı ürettiğini sorar. Bakanlıkça bunlar önemlidir çünkü. Ya diğer arı ürünleri? Arı sütü, Propolis hatta yeni yeni arıcılığımıza giren, henüz pek ekonomik getirisi olmasa da Apilarnil (erkek arı ve ana arı kurtçuğu) niye önemli değildir bakanlık için?  Bu konuda bizlere de görev düşmekte arıcılar, arı yetiştirici birlikleri ve üst birlik olarak bizler önemsetmemiz gerekir.

                Yerli arı sütü üretimimiz az ama satılan arı sütleri çoğunlukla yerli. Geçen seneye kadar arıcılık fuarlarında arı sütü tezgah altlarından termos içinde veya bal kavanozları üzerinde soğuk zincire uyulmadan satılırdı. Geçen yıl bazı firmalar ve birlikler arı sütü satışına daha ciddi bakmaya başladılar ve soğuk zincirde, tezgah üzerindeki buzdolabından veya derin dondurucudan satışlar çoğaldı. Fuarlarda ve internet ortamında şöyle bir dolaştığınızda çoğunlukla yerli arı sütü satıldığını görürsünüz. Hal böyleyken şu da aklımıza gelmiyor değil; %90-95’i ithal edilen arı sütü nerelerde satılıyor?      

                Son zamanlarda arı sütü üreticilerinin internet paylaşımlarında üretim teknikleri ve üretim miktarlarını paylaşmalarının da etkisiyle arı sütüne ilgi ve üretme hevesinde olanların sayısında bir artış görülüyor. Üreticilerimizin sayısında da çok olmamakla birlikte bir artış var. Zaman zaman işletmemize gelerek arı sütü üretim aşamalarını yerinde görmek isteyenler de az değil.

                Arı sütü üretimini düşünenlerin ilk sorusu ”pazar var mı” oluyor. Pazar var, düşünülmesi veya sorgulanması gereken bu pazardan ne kadar pay alınabileceği veya ilave pazar oluşturup oluşturulamayacağı olmalı. Yeni üreticilerimiz zaten az olan üretimlerini perakende satarak değerlendirmek istemekte ama bu ilk yıllarda pek mümkün olmamakta, sonrasında toptan satma çabaları başlıyor.  Arı sütünün üretimi de satışı da zahmetli ama çok üretebiliyorsanız maddi ve manevi getirisi iyi bir ürün.     

                Yeni üreticilerimizin pazarda yer alabilmeleri için kendilerini tanıtmaları, üretimlerinin temiz olması, sabırlı olmaları ve üretimin herkese açık olması gerekir.

                Güven çok önemli…

                Arı sütü işletmesi olarak biz de zaman zaman tereddütlü yaklaşımlara ve sorgulamalara muhatap oluyoruz. Üretim döneminde isek buna en güzel cevabımız da; sabah erken gelerek kendi arı sütünüzü kovandan kendiniz hasat ederek alabilirsiniz oluyor.

                Arı sütü üretiminde verimlilik de önemlidir. Amacımız işletmemizde arı sütü üretiminde kullandığımız arılardan en fazla verimi alabilmek olmalı. Bu doğrultuda araştırmalar ve çalışmalar yapmalıyız.

                Bir önceki “Arı Sütü Üretiminde 2017 Yılı Değerlendirmesi” yazımın sonunda “Sonuç olarak 120 besleyici, 40 başlatıcı ve destek kolonilerle, 98 günde toplam 58,8 kilo arı sütü elde ettik. Bir besleyici kovan başı 490 gram. Türkiye ortalamasına bakarsak aldığımız bu arı sütü miktarı gayet iyi aslında ama daha da iyisini yapmamız gerekir” yazmış ve bir sonraki yıl için de “Önümüzdeki sezon bir besleyici kovandan alınan arı sütü miktarını arttırma hedefindeyiz” yazarak bir hedef belirlemiştim.

                Peki, nasıl yapacağız?

                Neyi eksik yapıyoruz?

                Neleri değiştirmemiz gerekiyor ki üretimimiz artsın?

                Bu soruların cevaplarını arı sütü üretimine nelerin etki ettiğine bakarak bulmaya çalışalım.

                Arı sütü verimini etkileyen faktörler
1-      Üretim yapılacak bölge (Flora)
2-      Mevsim şartları
3-      Arı ırkı
4-      Koloni gücü
5-      Hasat aralığı
6-      Uygun yaşta kurtçuk kullanımı
7-      Başlatıcıya ve Besleyiciye verilen kurtçuk sayısı
8-      Ek besleme yapılması
9-      Arıcının yapacağı uygulamalar  
              
                1- Üretim yapılacak bölge (Flora) :   Arı sütü üretimi genellikle sabit arıcılık şartlarında yapılır. Bu arılıklar oluşturulurken bölge iyi analiz edilmeli, polen ve nektar açısından zengin bölgeler seçilmelidir. Arıcılık yapılan bölge kısa süreli polen ve nektar akımına sahipse, yapılacak arı sütü üretimi verimi de ister istemez düşük olacaktır. Polen ve nektar akımı zayıf olan bölgelerde verimi arttırmak için arıcının daha çok teknik uygulamalar yapması gerekir. 



                Soğuk bölgelerde arı sütü üretim dönemi kısa olacaktır, ılıman iklime sahip bölgelerde üretim yapılması üretim süresini uzatacağı için daha fazla üretim yapmak mümkün olacaktır.  

                2- Mevsim şartları :   Sonbaharın kurak geçmesi , kışın soğuk ve sert geçmesi geçmesi gibi mevsimsel olaylar arının kışa zayıf girmesine ve kışın arı kayıplarına, ilkbaharın soğuk ve çok yağışlı geçmesi ise arıların gelişip çoğalmalarına mani olacağından, arı sütü üretim dönemine yetişememelerine ve üretim kaybına neden olur. Arıcılar olarak bazı müdahalelerde bulunarak arılarımızın mevsimsel olaylardan en az şekilde etkilenerek üretim sezonuna yetiştirmek istesek de bu her zaman mümkün olmayabilir.Üretim dönemine zayıf giren arılardan daha az arı sütü alınacağından yeterli üretim yapılamayacaktır.
 
                Biz arı sütü üreticileri isteriz ki üretim dönemi süresince, kısa süreli aralıklar olsa da devamlı bol polen ve çok yoğun olmayan balözü akımı olsun. Tabiidir ki bu her yıl pek mümkün olmuyor. Üretim dönemindeki uzun süren yağmurlar ve sert rüzgarlı, havaların kuru gittiği günlerde arı sütü üretiminde düşüşler görülür.
               
                3- Arı ırkı :  Arılar birbirlerine benzese, yaşam biçimleri aynı olsa da birbirlerinden farklı oldukları davranış biçimleri vardır. Bazı arılar bal depo etme, bazı arılar ise daha fazla yavru yetiştirme eğilimindedir. Anasız kaldıklarında bazı arılar 10-15 ana memesi yaparken, bazıları 50-60 hatta daha fazla ana memesi yaparlar. Fazla yavru yetiştirmeye eğilimindeki arılar fazla sayıda yavruyu beslemek için daha fazla arı sütü ürettiklerinden arı sütü üretiminde de verimli olmaktadır. 

                Arıdan fazla arı sütü alınabilmesi için arıların ana memesine ilgi göstermesi ve ana arı olacak kurtçukları beslemeleri gerekir. Her arı beslenmeye başlamış ana memelerine aynı ilgiyi göstermez. Bazı arılar başlatıcıda beslenmeye başlanan kutçukların bir kısmını beslemeye devam etmezken, bazı arıların anasız başlatıcıda beslenmesine (tutturulmasına) gerek olmadan, aşılanmış kurtçuklar direk besleyici kovana  verildiğinde bile daha çok kurtçuğu beslendiğini görmekteyiz.



                Üstteki iki fotoğrafa şöyle bir bakalım. İkisi de aynı başlatıcı kovanda beslenmeye başlanarak yaklaşık aynı güçteki besleyicilere verilen ana memelerinin olduğu çerçeveler. İki değişik ırkın olduğu bu kovanlara yapılanlar hep aynı ama arıların ama memelerine koydukları süt çok farklı.

                Dünya da arı sütü üretimi konusunda en çok kullanılan İtalyan ırkıdır. Yerli arılarımızdan Muğla arısının bazı hatları arı sütü verimleri iyidir. Bu sene işletmemizde İtalyan arısının bir hattını ve bazı Muğla arılarını arı sütü üretiminde denedik daha önce kullanmış olduğumuz yerli arılarımıza göre farklı olduğunu gözlemledik.

                Bazı üreticilerimizin oğul verme davranışı gösteren arıları arı sütü üretiminde kullanmayı tercih ettiğini görüyoruz. Oğul verme davranışı gösteren arıların arı sütü üretim potansiyeli fazla olsa da, arıları üretim sezonu boyunca kovanda tutmak her zaman mümkün olmamakta, oğul veren besleyici kovanlardan beklenen arı sütü alınamaz. Arıları kovanda tutmak mümkün olsa bile ilave fazla işçilik yükü oluşturur. Bu arılara yapılan ilave işçilik/kazanç dengesine baktığımızda her zaman kazançlı çıkmanın mümkün olmadığı görülür.

                Arı sütü üretiminde kullanılacak arı genetiği konusunda yapılması gerekenler belli aslında. Tarım bakanlığı / Arıcılık araştırma enstitü ve istasyonları / Merkez birlik TAB / Arı yetiştiricileri birlikleri / Üniversiteler tek başlarına veya ortaklaşa çalışıp, arı sütü yönünden ıslah edilen ve arı sütü verimi yüksek damızlık hatlar üreticilerinin kullanımına sunulması gerekir. Ama maalesef ülkemizde bu gibi çalışmalar henüz yok.

                Şimdilik iş üreticilere düşüyor.

                Bu konuda neler yapabiliriz?

                Arıcılıkta eskiden beri benimsediğim ve savunduğum sürdürülebilir arıcılık modeli olmuştur. Arıcılar kendi kullanacağı ana arıyı kendileri üretmesi gerekir. Bu arı sütü üreticileri içinde geçerli. Arı sütü üreticileri kendi ana arılarını kendileri üretmesi gerekir. Kendi ana arısını üretenler üretmeyenlerden bir adım öndedir. Arılığımızda arı sütü verimi yüksek arılar varsa bunlardan ana arı üretmeliyiz. Arılığımızda bu özelliklerde arımız yoksa araştırarak arı sütü verimi yüksek arılardan edinmeli, kullanıp süt verimi yüksek olanlarından kendimiz ana arı üretmeliyiz.

                Ana arı üretim konusu bu kadarla kalınmamalı. Arı sütü üreticilerini gayri resmi olarak da olsa bir çatı altında toplamak mümkün olsa ve diğer konulara ilave olarak kullandıkları ve ürettikleri ana arılar tüm arı sütü üreticilerinin kullanımına açılsa nasıl olurdu? Tabii bunun için üreticilerin o arılardan aldığı arı sütü miktarı aşağı/yukarı da olsa bilinmesi gerekir. Bu konuda yapılması gereken ve yapılabilecek çok şey var aslında ama öncelikli olarak her üretici diğerini rakibi olarak görmemesi gerekir. Arı sütü üreticileri arasında az da olsa yardımlaşma ve bilgi alış verişi mevcut ama çok yetersiz, bunu arttırmamız gerekir.
                  
                4- Koloni gücü :  Arı sütü üretimi yapılan kovanların sıkışık arılı 8 çerçeveden az olmaması gerekir. Arı sütü üretimi yapılan kovanlarda arılar devamlı olarak sıkışık çalıştırılırlar. Kovanda arı sayısı arttıkça arı sütü çıtalarındaki ana arı adaylarına ilgi ve ana arı yüksüklerinden alınacak süt miktarı da artacaktır. Çok güçlü arılara ikinci süt çerçevesi de verilebilir.


                5- Hasat aralığı :  Arı sütü üretimi 48 veya 72 saat hasat aralığı ile yapılabilir. 48 saat hasat aralığı ile yapılan üretim daha fazla uğraş gerektiği ve alınan arı sütü miktarında yapılan uğraş kadar bir verim artışı olmadığından, arı sütü üreticileri 72 saat hasat aralığı ile çalışırlar.  

                6- Uygun yaşta kurtçuk kullanımı :  Arı sütü çerçevelerine aktarılacak kurtçukların büyüklüğü arı sütü verimini etkiler. Bakıcı arılar, ana arı adayı kurtçukları yaşına göre beslerler. Arı sütü üretiminde 24-36 saatlik kurtçuklar aktarılır. Çok küçük kurtçuk aktarıldığında, ilk gün kurtçuk küçük olduğundan bakıcı arılar az süt ile besler dolayısıyla hasat edilen arı sütü miktarı az olur. Büyük kurtçuk aktarıldığında ise, kurtçuk büyük olduğu için fazla arı sütü tüketir ve yine hasat edilen arı sütü miktarı az olur.

                Gözlemimiz odur ki, uygun-büyük kurtçuktan ziyade uygun-küçük kurtçukların aktarılması arı sütü verimini artı yönde etkilemektedir. İşletmemizde uygun-küçük kurtçukların aktarılması konusuna dikkat ederiz.     



                7- Başlatıcıya ve Besleyiciye verilen kurtçuk sayısı :  Kuvvetli başlatıcılara 4 arı sütü çerçevesi verilir. Bu çerçevelerde işletmenin kullandığı plastik şeritlere ve çıta sayılarına göre 288 adete kadar ana arı yüksüğü olur. Bu kovanlardan beklenen, aktarılan kurtçukların büyük kısmını az da olsa arı sütü ile beslemeye başlamalarıdır. Aktarım sırasında zarar görmeyen kurtçuklar başlatıcılarda beslenmeye başlanır. Başarılı aktarım sonrasında iyi başlatıcılarda bu oran %80-90 civarındadır. Zayıf başlatıcılara besleyebileceğinden fazla kurtçuk verilmesi beslenmeye başlanan kurtçuk sayısını azaltacağından arı sütü verimini azaltır.


                Genellikle besleyici kovanlara bir arı sütü çerçevesi verilir. Bu çerçevede işletmenin kullandığı plastik şeritlere ve çıta sayılarına göre 72 adete kadar ana arı yüksüğü olur. Arı sütü işletmelerinde hasat edilen arı sütünün üretildiği kovanlar, başlatıcıda bir gün kalan kurtçukların %80-90 oranında beslenmeye başlandıktan sonra 2 gün süre ile beslendiği besleyici kovanlardır. Başlatıcıdan %80-90 oranında beslenerek besleyici kovana gelen kurtçukların %60-70 oranında beslenmeye devam edilir. Bu oranın artması ve azalması, alınacak arı sütünün az yâda çok olması, besleyici kovandaki genç arı yoğunluğuna, arı sütü çerçevesi etrafında bulunan arı yoğunluğuna, kuluçkalıkta ana arı bulunup-bulunmamasına, polen ve nektar akımına, arı ırkına ve verilen kurtçuk sayısına bağlıdır.    


                8- Ek besleme yapılması :  Arı sütü üretiminde, doğadan gelen polen ve nektarın kovandaki arıların ihtiyacı kadar ve devamlı gelmesi idealdir. Polen ve nektarın çok gelmesi arı sütü verimini olumlu yönde etkiler ama arıcının işini zorlaştırır. Arıcı fazla gelen polenin bir kısmını kovana girmeden toplaması, peteklerde biriken balları süzerek boş petekleri geriye vermesi gerekir.

                Polen ve nektar akımının olmayışı arı sütü verimini olumsuz yönde etkiler. Polen ve nektar akımının olmadığı durumlarda, besleyici kovanlarda polen eksikliğini gidermek için bol polenli arı keki (bir çuval şeker + bal +7 veya 8 kilo taze polen) veya az bal ile taze polen karışımından yapılan polen hamuru ve arılara nektar akımı hissi vermek içinse 1/1 oranında yapılmış şurup veya bal verilmesi arı sütü verimini olumlu yönde etkileyecektir.  

                Başlatıcı kovanlara çok sayıda arı sütü çerçevesi verildiği ve bu çıtalardaki ana arı adaylarının fazla oranda beslenmeye başlanması için her gün 1/1 şurup ile beslenmeleri gerekir. Nektar akım dönemlerinde verilen şurup miktarı bir miktar azaltılabilir.

                9- Arıcının yapacağı uygulamalar :   Bu madde direk arı sütü üretiminde yapılacakları kapsamakla birlikte kısaca yazmaya çalışayım.

                Arı sütü üretiminde başlatıcı ve bitirici kovanlarda arıların kaplayacağı çerçevelerden daha az çerçevede tutularak arıların sıkışık olmaları sağlanır.

                Başlatıcı kovanlar uzun süre anasız kaldığından yalancı ana oluşumunu engellemek ve genç arı nüfusunu devam ettirebilmek için en fazla 7 gün ara ile yavrulu çerçeve verilmeli. Başlatıcı kovanda işçi arıların yumurtlaması, arı sütü çıtalarına aktarılarak her gün bu kovanlara verdiğimiz kurtçukların daha az sayıda beslenmesine ve tutma oranının düşmesine neden olacağından arı sütü verimini etkileyecektir.

                Besleyici kovanlarda arı sütü çerçevesinin her iki yanında genç arıların yoğun olarak bulunmaları arı sütü verimini etkiler. Arıcı belirli zamanlarda kuluçkalık ve ballık arasında çerçeve değişimlerini yapması gerekir.

                Arı sütü verimi konusunda bu dokuz maddeye birkaç madde daha ilave etmek mümkünse de daha az etki edeceğinden bu kadarı yeterlidir.

                Nasıl yapacağız? 
                Arı sütü üretimi için bölgeyi iyi seçtik veya bulunduğumuz bölge iyi.

                Mevsim şartları ile ilgili bizim yapabildiğimiz, şartlara göre hareket ederek arılarımızın olumsuz koşullardan daha az etkilenmelerine yönelik bazı uygulama ve gıda takviyesinden öteye geçememekte.

                Arı sütü üretimini ve inceliklerini biliyor, uygun hasat aralığını ve uygun yaşta kurtçuk kullanıyor, başlatıcı ve besleyici kovanlara uygun sayıda kurtçuk veriyor, gerektiğinde besleme yapıyor varsayımında bulunursak geriye üç madde kalıyor, arı ırkı, koloni gücü ve arıcının yapması gereken uygulamalar.

                İlkbaharda güçlü kolonilere, mevsimsel şartlara uygun harekat ederek, sonbahar döneminde uygun besleme yönetimi, hastalık ve varroa ile mücadele sonrasında, genç analı kovanlarla ulaşmak mümkün oluyor.

                Arı sütü üretiminde verimi etkileyen unsurların en önemlisi arı ırkıdır. Bu nedenle arı sütü üretiminde Muğla ve İtalyan arılarının süt verimi yüksek hatları ile çalışılması gerekir. Bu arıların gelişmeleri hızlı olduğu için güçlü koloniler oluşturlar.

                 Arı sütü verimi yüksek kuvvetli kolonilerle çalışıldığı, arı sütü verimini etkileyen diğer faktörlere dikkat edildiği ve arıcının yapması gereken uygulamalar yapıldığında arı sütü üretimimizi artırmak mümkün olacaktır.      
               
                Ne yapılmalı?
                Arı sütü üretimini etkileyen faktörleri ve bazı önerilerimi yazdım. Bunlara dikkat ederek üretim artışı sağlamak mümkün olur mu? Eğer daha önceki üretiminizi burada yazdıklarıma uymadan yapıyorsanız, yazdığım hususlara dikkat ettiğinizde üretim artışı sağlarsınız. Çok daha iyi üretim yapmak için burada yazılanlar yeterli midir? Yeterince açık mıdır? Tartışılır.  
          
                Biz her ne kadar iyi ürettiğimizi düşünsek de maalesef bu böyle değil.

                Arı sütü üretiminde açık ara birinci sırada olan Çinli üreticiler bir kovandan (3 günlük aralarla) 100-150 gram arı sütü hasat ettiklerini söylüyorlar. Daha önce bir kovandan 3-5 kilo arı sütü ürettiklerini duyardık ama İstanbul’da yapılan Apimondia kongresinde bu rakamın 10 kilo olduğunu söylediler.

                Bizim üretimimiz?

                Bu yıl işletmemizde bir kovandan en iyi hasadımız 18,4 gram. Bir kovandan aldığımız arı sütünde sezon ortalamamız 490 gram.

                Tüm üreticileri bilmemekle birlikte, diğer üreticilerle yaptığım anket çalışmasında ve bilgi alışverişinden öğrendiğim, işletme olarak ürettiğimiz miktar aslında çok iyi.

                Niye biz en iyi hasadımızda bir çerçeveden yaklaşık 18-20 gram arı sütü alıyoruz?

                Niye bir kovandan aldığımız arı sütü miktarında sezon ortalamamız çerçeve başı 8-10 gram (hatta daha düşük)?

                Şu da bir gerçek, yıllardır arı sütü için ıslah ettikleri arı ırkı, büyük işletmelerin kullandığı çene bezleri kesilmiş ve bir kovanda birden fazla ana arı ile çalışmaları, arı sütü üretim sezonunun 7 ila 9 ay süren bölgelerinin bulunmasını göz önüne aldığımızda yakın zaman için Çin’deki arı sütü üretim miktarını hedeflemek gerçekçi olmaz.     
 
                8-10 gram olan sezon ortalamamız niye 15 veya 20 gram olmasın?

                Belki kişisel olarak bu hedefe ulaşabiliriz ama gelin bunu kişisel değil de biraz daha geniş düşünelim.

                Kişisel çözümler yerine birleşip ortak çözüm üretip tüm üreticilerin faydalanması için uğraşalım. Bunun için de Türkiye’de sezonluk üretimi yaklaşık 10 kilo olan arı sütü üreticilerini bir araya getirerek, uygulama yöntemlerini, sorunlarımızı ve çözüm önerilerini tartışalım.

                Bir çalıştay (çalışma toplantısı) yapalım.

                Bireysel düşünceden mi yoksa, tüm üreticilerin fikirlerini ortaya koyduğu toplantıdan mı daha iyi sonuç alırız? Bu üreticilerde o kadar da çok değil zaten, belki 20 kişi. Toplantıda diğer arı sütü üreticilerinin uygulamalarını öğrenme imkanı buluruz. 

                Buradan çıkacak sonuca göre çözemeyeceğimiz sorunlarımızı ilgili makamlara bildirir çözüm bulmalarını ister, sonrada takipçisi oluruz.

                Bu çalıştayı kim yapmalı?

                Böyle bir çalıştay kişisel olarak da yapılabilir ama gönlümden geçen bir sivil toplum kuruluşunun yapması. Böylesi çok daha uygun olur.  

                Bunu yapabilir miyiz?
               
                        

                
         
                 


                

16 Ağustos 2017

Arı Sütü Üretiminde 2017 Yılı Değerlendirmesi.


Yerli Arı Sütü Üretiminde 2017 Yılı Değerlendirmesi.



                Türkiye’nin birçok yerinde 2016 yılı yazı ve sonbaharı  arıcılık için hiç de iyi geçmedi. Kurak geçen yaz ve sonbaharda  polen sıkıntısı oluştu. Arıların protein ihtiyacını karşılayan polenin az olması arıların yavru üretimini azaltmasına neden olurken aynı zamanda da arı sağlığını olumsuz etkiledi. Kışa kuvvetli ve genç arılar ile girilmesi gerekirken, kadro kaybı yaşayan ve zayıf arılarla girildi. Arıların bir kısmı kışa dahi giremeden yok oldu. Kış aylarının geçmiş yıllara göre daha sert geçmesiyle Türkiye’deki arıların yarısı kaybedildi. Kıştan çıkabilen arılar ise zayıftı.      

                İşletmemizde 2016 yılında yaklaşık 110 arı (başlatıcı,besleyici ve destek koloniler) ile arı sütü üretimi yapıldıktan sonra kışa 160 arı ile girdik ve %15 kayıpla çıktık.

                2017 yılında arı sütü üretimimizi arttırmak istediğimiz ve Muğla arısını arı sütünde denemek istediğimiz için Mart ayında Aydın ilinden 3 ayrı işletmeden arı alarak arı sayımızı arttırdık.    
                Planlamamızı 120 besleyici koloni üzerinden yaparak hazırlıklarımızı yaptık.

                25 Nisan’da ilk kurtçuk aktarımı ile arı sütü üretimine başladık.

                2017  yılını daha iyi değerlendirebilmek için 2016 yılı verilerine şöyle bir göz atalım.

                2016 yılında 80 besleyici, 30 civarında da başlatıcı ve destekleyici olmak üzere 110 arı ile 20 Nisan’da arı sütü üretimine başlayıp, 10 Temmuz günü sonlandırarak, 81 günde 78 hasat yapmıştık. Hasat odasında 3, arı başında ise 1 kişi olmak üzere 4 kişi çalışmıştık. Geçen yıl aldığımız arı sütü miktarı ile çıta, çerçeve ve sezon ortalamaları aşağıdaki tablodadır.


                2016 yılında bir kovandan 385 gram, toplamda 80 besleyici kovandan 30,8 kilo arı sütü hasadı yapılmıştır. 

                2017 yılı 120 besleyici, 40 civarında da başlatıcı ve destekleyici olmak üzere 160 arı ile 25 Nisan’da arı sütü üretimine başlayıp 31 Temmuz günü sonlandırarak, 98 günde (bayram arası nedeniyle) 91 hasat yaptık. Hasat odasında 4, arı başında ise 1 kişi olmak üzere 5 kişi çalışmıştık. Aldığımız arı sütü miktarı ile çıta, çerçeve ve sezon ortalamaları aşağıdaki tablodadır.

                2017 yılında bir kovandan 490 gram, toplamda 120 besleyici kovandan 58,8 kilo arı sütü hasadı yapılmıştır. 

                Arı sütü üretiminde yapılanların bir kısmına ve bu verileri nasıl elde ettiğimize biraz bakalım.

                120 besleyici kovanla çalışan bir arı sütü üretim işletmesinde her gün 60 arıdan arı sütü hasadı ve bu alınan sütlerden boşalan çerçeve ve çıtalara kurtçuk aktarımı yapılır. İşletmemizde 4 çıtalı çerçeve kullandığımız, her çıtada 18 ana arı gözü (memesi) olduğundan, hasat sonrasında her gün 4320 kurtçuk aktarımı yapılır.

                Kovanlardan toplanarak hasat odasına gelen bu çerçevelerden çıtalar çıkartılır. Tutmuş ve beslenen ana arı adaylarının olduğu gözlerdeki mum çıkıntıları kesilirken tek tek sayılır. Aktarılan kurtçukların hasat edilme yüzdeleri buradan çıkar.

                Hasat sonrasında alınan süt hassas terazide tartılır ve günlük alınan süt miktarı tespit edilir. Bir kovandan alınan arı sütü miktarı ise günlük alınanın hasat edilen kovan sayısına bölünmesi ile bulunur. Bir gözden alınan arı sütü miktarı ise o gün alınan arı sütünün tutmuş ve hasat edilen göz sayısına bölünerek bulunur.

                Bu veriler her gün alınarak bilgisayarda Excel tablosuna ilave edilir. Aşağıdaki tabloları bu şekilde topladığımız verilerle oluşturduk.     

Bir kovandan alınan arı sütü sezon ortalaması 10,7 gram.

Bir günde alınan arı sütü sezon ortalaması 646 gram. 

  1 gözden alınan arı sütünde sezon ortalaması 0,24 gram.




                Aktarılan kurtçukların hasat edilme yüzdelerinin sezon ortalaması %62 olmuştur. Başlatıcılardan alınıp besleyici kovanlara verilen çerçevelere bakıldığında kurtçukların kabul görme oranı genellikle %80-90 arsında olmakta ama besleyici kovanlarda bunların bir kısmı temizlenerek oran düşmektedir.

                Sonuç olarak 120 besleyici, 40 başlatıcı ve destek kolonilerle, 98 günde toplam 58,8 kilo arı sütü elde ettik. Bir besleyici kovan başı 490 gram. Türkiye ortalamasına bakarsak aldığımız bu arı sütü miktarı gayet iyi aslında ama daha da iyisini yapmamız gerekir.


                Önümüzdeki sezon bir besleyici kovandan alınan arı sütü miktarını arttırma hedefindeyiz.  

01 Eylül 2016

ARI SÜTÜ ÜRETİMİ (Profesyonel Yöntem)


ARI SÜTÜ ÜRETİMİ (Profesyonel Yöntem)

Yerli Arı Sütü.


Arı sütü (Royal jelly): Genç bakıcı işçi arıların başlarının iki yanındaki  yutak üstü salgı bezlerinden salgılayarak kurtçukları (larvaları) ve ana arıyı beslemede kullandıkları özel salgı. Tadı ekşi, kokusu keskin, sarımsı beyaz renkte ve pelte kıvamındadır.

Arı sütü, ana arının besini olup besin değeri oldukça yüksektir. Aynı genetik yapıya sahip olmalarına rağmen, kurtçuk (larva) döneminde az miktarda arı sütü ile beslenenler işçi arı olarak 21 günde doğarken, yoğun şekilde arı sütü ile beslenenler ana arı olarak 16 günde doğarlar. İşçi arılar, bal ve polenle beslenerek yoğun çalışma döneminde yaklaşık 45 gün yaşarken, devamlı arı sütü ile beslenen ve bir günde kendi ağırlığından fazla yumurta üretebilme kabiliyetine sahip ana arı 3-5 yıl yaşar.

Arı sütünün ana arıda yaptığı bu etkiye dikkat çekerek insanlar üzerindeki etkileri  araştırılmaya başlanmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Arı sütü, arı ürünlerinin insan sağlığı için kullanılması anlamına gelen Apiterapinin en önemli ürünlerinden olmuştur.  

Her geçen gün artan çalışmalardan alınan sonuçlar apiterapinin insan sağlığına olumlu etkilerini göstermekte ve dünyada hızla gelişen arı ürünleri ile tedavi yöntemleri hızla yaygınlaşmaktadır. Ülkemizde Apiterapi, 2014 yılında “Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” ile yasal zeminde yer bulmuştur.

Bu yazıda, profesyonel arı sütü üretiminde uygulanan ve kendi arı sütü üretimimizde kullandığımız yöntemleri anlatmaya çalışacağım.

Profesyonel yöntem ile arı sütü üretimini düşünmeyen veya az miktarda arı sütü üretmeyi hedefleyenler daha önce yazmış olduğum, arı sütünün daha basit tekniklerle üretildiği “ARI SÜTÜ ÜRETİMİ (Anasız Sistem - Amatörler için)” yazısına bakabilirler.


                Arı Sütü Üretiminde Ortam:

Besin değeri oldukça yüksek olan arı sütünü üretirken, kovandan hasat odasına ve daha sonra da tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen süreçte kullanılan ortam, malzeme ve ekipmanlarda temizlik kurallarına uymak gerekir.

Hasat odası.

Temizlik kurallarına uyabilmek için de çalışılan ortamın uygun olması gerekir. Arı sütü üretilirken, arılıkta ve hasat odasında, ekip olarak her gün yaklaşık 6 saat çalışılacaktır. Arılık ve hasat odası bu çalışma süresinde çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılanabilecek şekilde düzenlenmeli, en önemlisi de arılıkta su ve tuvalet muhakkak olmalıdır.



Hedef Üretim ve Planlama:

Arı sütü üretimi disiplinli çalışmayı gerektirir. Verimli ve başarılı arı sütü üretimi, her şart ve hava koşulunda, günlük yapılması gerekenlerin aksatılmadan yapılması ile mümkün olur.  Bir program oluşturularak arı sütü üretimi yapmak daha faydalı olur. 

Yazıda anlatılacakların daha iyi anlaşılabilmesi için bir örnek oluşturalım. Örneğimizde besleyici kovanlar iki grup olarak 40+40 toplamda 80 kovan olsun, diğer ekipmanlar ve arıları da buna göre hazırlayalım.

Her gün 40 kovandan arı sütü hasadı yapılacağından, 40 besleyici kovan için 10 başlatıcı kovan belki yeterli olur ama biz bunu 12 başlatıcı kovan olarak düşünelim. Rahat çalışma için başlatıcı sayısı kadar kenarda destekleyici dediğimiz arımızın olmasında fayda var. Arı sütü üretimimizi toplamda 104 arı ile yapacağız.

40+40 besleyici kovanlarda +40 başlatıcı kovanlarda olmak üzere toplam 120 arı sütü çerçevesi, bir çerçevede 4 çıta olmak üzere toplam 480 çıta, her çıtada 2 plastik şerit olacağından toplam 960 plastik şerit kullanılacaktır.

Bir çerçevede 72 ana yüksüğü olacağından, her gün 2880 kurtçuk aktarılacak ve bunun yaklaşık 2000 adedinden arı sütü hasat edilecektir. Bu işler, hasat odasında 3 kişi ve arı başında 1 kişi olmak üzere toplamda 4 kişi ile yapıldığında rahat bir çalışma yapılabilir.

Marmara Bölgesi için arı sütü üretimine başlamak için en uygun zaman Nisan ortası veya Mayıs başı en uygun zamandır. Arı sütüne başlama zamanı arı gelişimi ve mevsimsel hava koşullarına bağlıdır. Ülkemizin bazı bölgeleri için bu zamanlama değişiklik gösterebilir. Arı sütü üretimini sonlandırma kararı için en etkili olan ise, bölgenin çiçektozu (polen) açısından zengin veya kıt olmasıdır.
Yapılacak işleri bir şema üzerinden takip edersek daha iyi anlaşılacaktır. Bu şema, daha çok, ileride anlatılacak olan çerçeve değişimleri konusu için gereklidir.  

Çerçeve Değişim şeması.

 Yaptığımız planlamaya göre ilk kurtçuk aktarımı 20 Nisan’da, ilk hasat 23 Nisan’da yapılacak ve başlatıcılar ile besleyici kovanlar bu tarihlere uygun şekilde hazırlanacak.

Oluşturulan program dahilinde gerekli olan ekipmanlar üretim sezonu öncesinde yapılarak, sezon başlangıcında hazır olması gerekir.

Arı Sütü Çerçevesi ve Çıtası:
Arı sütü üretimi için en önemli ekipmanlarından biri olan süt çerçevesini biraz tanıyalım. Süt çerçeveleri genelde 3 ve 4 çıtalı olarak kullanılıyor.


Süt çıtaları devamlı olarak çıkartılıp takılacağı için süt çerçeveleri sert ahşaptan yapılmalı. Çerçevelerdeki kanallar standart olmalı, çıtalar bu kanallara ne girmeyecek kadar sıkı ne de kendiliğinden çıkacak kadar gevşek olmalıdır, yani tatlı sıkı olmalıdır.


Çıtalarda arı sütü için özel üretilmiş 9 gözlü plastik şeritleri kullanıyoruz. Bir çıtaya 2 şerit kısa çivilerle çakılır veya paslanmaz tel sarılarak bağlanır.

Bir çıtada 18, bir çerçevede 72 göz.


Sır mumlarını veya arının ördüğü mumları (dalakları) benmari usulüyle eriterek fırça ile çıtaya çakılan plastiklerin her tarafı kaplanacak ama göz içlerine bulaşmayacak şekilde sürüyoruz.  


Besleyici kovanlarda devamlı olarak ana arı ızgarası kullanılacağı için ana arı ızgaraları ballık tabanlarına sabitlenmeli. Ana arı ızgarası konduğunda ballıklardaki çerçevelerin altı ana arı ızgarasına değer ve çerçeveleri ana arı ızgarasına propolis ile bağlar. Çerçeve verilip alınırken arılara zarar verme ihtimali yüksektir. Bu olumsuzlukların engellemek için ana arı ızgarası ile ballık arasına 7 mm veya 8 mm kalınlığında çıta dönülmelidir.


Arı sütü üretimi için standart arıcılık ekipmanlarına ilave olarak, arı sütü çerçevesi, kurtçuk aktarım kaşığı (transfer tığı), ahşap veya plastik süt hasat kaşığı, sütün konacağı kavanoz (kavanoz strafor içinde ve etrafında buz olmalı) ile kurtçuk aktarımı ve süt hasadının yapılacağı, hijyen kurallarına uygun ortam (çadır, baraka, konteynır) gereklidir. Yardımcı malzemeler olarak da, masa, petek sehpası (rahle), kafa lambası, saatçi cımbızı sayılabilir.


Başlatıcı Kovanların Hazırlanması:


Başlatıcı Kovan: Arı sütü üretimi ve Ana arı yetiştirmek için aktarılan kurtçukların 1 gün süreyle tutulduğu, özel olarak düzenlenmiş, çoğunluğu genç arılardan oluşan ve bakmaları gereken yavrusu olmayan veya çok az olan, zengin besin deposuna sahip güçlü koloni.

Bu kovandaki arıların görevi mümkün olduğunca fazla ana arı olacak kurtçuk adaylarını çok az da olsa arı sütü ile beslemeye başlamalarıdır. Bu kovanlarda çok fazla beslenecek kurtçuk olduğundan yüksüklere koyulan arı sütü çok az olacaktır.

Başlatıcı kovan, ana arı, ana arı olabilecek kurtçuk (larva) ve yumurta olmadan üç şekilde hazırlanabilir.
 
1- 10 çerçeveli arının anası 2 yavrulu çerçeve ve arısıyla ile birlikte ruşete alınır veya 7-8 çerçevelik arının sadece anası alınır, alınan bu ana başka kovanda kullanılabilir veya farklı şekilde değerlendirilir.

Kovandaki arılar kovan içine silkelenir, yumurtalı, kurtçuklu ve kapalı yavrulu çerçevelerin tamamı başka kovanlara dağıtılır. Kabarmış petek / çiçektozlu-ballı / kabarmış petek / çiçektozlu-ballı / kabarmış petek olarak 5 çerçeve şeklinde düzenlenir ve sıkıştırma tahtası ile sıkıştırılır. Kovan girişi daraltılır.
Bu şekilde hazırlanan kovana 1-2 saat sonra kurtçuk aktarılan arı sütü çerçevesi verilebilir. Bir gün sonra da ortadaki kabarmış petek alınarak yerine kapanmak üzere yavrusu olan yavrulu çerçeve verilmesi gerekir. (Yazının ilerleyen bölümlerinde yavru takviyesi konusunda daha ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.)

2- Kovandaki ana arı, 2 çerçeveli ana arı kafesine, çıkmak üzere yavrulu çerçeveyle veya kabarmış peteklerle beraber alınır. Ana arı kovanda bu şekilde 7 veya 8 gün kaldıktan sonra arı 10 çerçeveyse ana arı kafesindeki yavrulu çerçeveler arısı ile birlikte ruşete alınır. Eğer 7-8 çerçeve arısı varsa sadece anası alınır ve fazla çerçeveler üzerindeki arılar kovana silkelenerek arısız şekilde diğer kovanlara verilir.

Kovanda kalan çerçevelerde ana memesi kontrolü yapılır. Kovan, çiçektozlu-ballı / kapalı yavrulu/ kapalı yavrulu / kapalı yavrulu / çiçektozlu-ballı olarak 5 çerçeve şeklinde düzenlenir ve sıkıştırma tahtası ile sıkıştırılır. Kovan girişi daraltılır.

3- Kovandaki ana arı tüpe (kafese) alınarak 7 veya 8 gün tutulur ve bu süre sonunda kovandan alınır. Kovandaki çerçevelerde ana memesi kontrolü yapılır. Kovan, çiçektozlu-ballı / kapalı yavrulu/ kapalı yavrulu / kapalı yavrulu / çiçektozlu-ballı olarak 5 çerçeve şeklinde düzenlenir ve sıkıştırma tahtası ile sıkıştırılır. Kovandaki fazla çerçeveler arısı kovan içine silkelenerek diğer kovanlara dağıtılır. Kovan girişi daraltılır.

Başlatıcı kovanlar aynı arılıkta yeri değiştirilerek, tarlacı arısı olmayacak şekilde hazırlanmamalı. Kovanda tarlacı arı ve en önemlisi bol genç arı olmalı.

Programımıza göre başlatıcı kovanlar 19 Nisan’da hazır olmalı.


Başlatıcı kovanlara her gün çerçeve alınıp verileceğinden bir arada ve hasat odasına yakın olmaları kolaylık sağlar.


Besleyici (Bitirici) Kovanların Hazırlanması:  

Besleyici koloni: Başlatıcı kolonilerden alınan kurtçuklu ana arı yüksüklerinin olduğu çerçevelerin verildiği, analı veya anasız olarak düzenlenebilen, genç arı kadrosu fazla olan güçlü koloni.

Başlatıcı kovanlarda beslenmeye başlanan kurtçukları yoğun olarak arı sütü ile besleyen ve hasat edilen arı sütünü üreten besleyici kovanlardır. Arı sütü çerçeveleri besleyici kovanlarda 2 gün tutulur.

Besleyici kovanlardan, istenen zamanda kurtçuk aktarımında kullanılmak üzere uygun yaşta kurtçuğu alabilmeyi ve asıl üretim gayemiz olan arı sütünü en iyi verimle almayı hedefliyoruz. Bunun için bu kovanlardaki arılar devamlı olarak sıkışık tutulur.  

Besleyici kovanları hazırlamak için ideal olan 10 çerçeve arısı olan kovanlar olsa da 8 çerçeveli kovanlardan da oluşturduğumuz oluyor.  

Besleyici kovanların kuluçkalığını, Ballı-Çiçektozlu / Açık Yavrulu / Açık Yavrulu / Açık Yavrulu / Kapalı Yavrulu / Bölme Tahtası şeklinde, alt kısmına ana arı ızgarası çakılmış ballığı ise, Ballı / Kapalı Yavrulu / Açık Yavrulu / Kapalı Yavrulu / Kapalı Yavrulu / Bölme Tahtası şeklinde düzenliyoruz.

Eğer besleyici olarak düzenleyeceğimiz kovan 8 çerçeveyse, Ballı-Çiçektozlu / Açık Yavrulu / Açık Yavrulu / Kapalı Yavrulu / Bölme Tahtası şeklinde, alt kısmına ana arı ızgarası çakılmış ballığı ise, Ballı / Kapalı Yavrulu / Açık Yavrulu / Kapalı Yavrulu / Bölme Tahtası şeklinde düzenliyoruz.

 Besleyici kovanların ballıklarında uçuş deliği olmalıdır. Ballıklarda uçuş deliği olmayan kovanlarda erkek arılar ana arı ızgarasından aşağı inemeyeceklerinden kovan içinde ölüp kalırlar. 

Besleyici kovanın kuluçkalığı.

Besleyici kovanın ballığı.

 Oluşturduğumuz örnekte besleyici kovanları iki ana grupta 40+40 olarak planlamıştık. Kırmızı ve beyaz diye renklendireceğimiz bu iki ana grubu birbirlerinden ayırmamız da fayda var. İki grubu sağda ve solda veya önde ve arkada olarak iki şekilde gruplandıralım.

Solda kırmızı  ve sağda beyaz grup olarak düzenlenmiş besleyici kovanlar.

Kırmızı ve Beyaz ana grupları kendi aralarında da 5’li gruplara (8 adet “Kırmızı 1” 8 adet “Kırmızı 2 gibi) ayıralım ve bu grupları birbirlerinden ayırabilmek için kırmızılara kırmızı zeminli numara, beyazlara da beyaz zeminli numaraları çakalım veya vidalayalım. Kırmızı ve Beyaz ana gruplarda 40’ar kovan olduğuna göre 5’li gruplar 8’er adet olacak. Çerçeve değişim şeması biraz incelendiğinde bu durum daha net anlaşılacaktır.


Besleyici kovanların hazırlanmasında en önemli zaman ilk kurtçuk aktarımının yapılacağı tarihtir. İlk kurtçuk aktarımı 20 Nisan’da olacağından besleyici kovanların “Kırmızı 1” grubuna ilk kurtçuk aktarımından 5 gün önce (15 Nisan) siyah kabarmış petek verilmesi gerekir. Besleyici kovanlar en geç bu tarihte hazırlanmış olması gerekir.


Destekleme Kovanı: 

Destekleme kovanları, normal düzenini sürdüren, en az 7-8 çerçeve arılı ve tercihen genç ana arılı olmalıdır. Bu kovanlardan her hafta kapanmak üzere yavrulu çerçeveler başlatıcı kovanlara verilecektir. Bu kovanları, başlatıcı kovanlarda oluşacak olumsuzluklarda başlatıcı kovan olarak kullanmak da mümkün.


İş Akışı:

Kovanlar hazırlandığına göre arı sütü üretiminde her gün tekrar edilen günlük işlerin neler olduğuna bakabiliriz.

Örneğimizdeki  boyutta (hasat odasında 3 kişi ve her gün 40 kovandan arı sütü hasadı) arı sütü üretiminde her gün yapılan işler yaklaşık 5,5 saat sürmekte. Bu süre, aktarım yapılacak peteklerde uygun yaşta kurtçukların az veya çok olması ve hasat odasındaki ekibin hızına bağlı olarak kısalıp uzayabilmektedir. Günlük işlerin hasat odasında yapılanları “Hasat Odası” ve dışarıda , kovanlarda yapılan işleri de “Arı Başı” diye iki kısma ayıralım.  

Hasat odasında ve Arı başında yapılacak işlerin yaklaşık başlama ve bitiş saatleri aşağıdaki fotoğraftaki gibidir.  

Arı sütü üretimini yazarken yapılacakları tek tek açıkladıktan sonra günlük iş akışını yazarak, bu sıra ile  uygulanması gerektiği yazılabilirdi. Bunun yerine, iş akışındaki yaklaşık sıraları ile açıklamak yapılacak işlerin anlaşılabilmesinde kolaylık sağlayacaktır. Bunun için yapılacak işleri günlük sırası ile yazarak devam edelim.

Üç gün önce kurtçuk aktarımı yaparak arı sütü çerçevelerini başlatıcılara verdiğimizi ve iki gün önce de başlatıcılardaki arı sütü çerçevelerinin besleyicilere verildiğini varsayarak, günlük işlere Besleyici Kovanlardan Arı Sütü Çerçevelerinin Alınması ile başlayacağız.


Arı Başı: Besleyici Kovanlardan Arı Sütü Çerçevelerinin Alınması.

Arı sütü çerçevelerini başlatıcılara verdikten 3 gün, yaklaşık 68-70 saat sonra arı sütü hasadı yapmak için geri alıyoruz.

Sıradan başlayarak, kovanların ballıklarında olan arı sütü çerçevelerini kovandaki diğer çerçeveleri yerlerinden oynatmadan çıkarttıktan sonra, çerçevenin alt köşesinden tutarak üzerindeki arıları kovanın içine silktikten sonra alıyoruz ve kovanı örtü tahtasıyla veya örtü beziyle kapatıyoruz. Bu kovanlara kısa süre sonra başlatıcıdan aldığımız arı sütü çerçeveleri verileceğinden, eğer hava yağmurlu değilse kovan kapağını kapatmıyoruz.

Birkaç çerçeve çıkarttıktan sonra hasat odasındaki ekibin bir an önce işe başlaması için odaya veriyoruz. Hasat odasına çerçeve verilirken çerçevelerin üzerinde arı olmamasına dikkat edilmelidir. Hasat odasına girecek bir arı içeride çalışan ekibi tedirgin edecektir. Grupta bulunan tüm kovanlardan çerçeveler alınarak besleyici kovanlardan arı sütü çerçevelerini alma işi bitirilir.
  
Hasat Odası: Ana Yüksüklerinden (Ana memelerinden) Mumların Kesilmesi.


Arı sütü çerçevelerinden çıtalar çıkartılır.


Ana memelerinin plastikten sonraki, arıların uzattığı mum, uygun alet ile plastik seviyesinden kesilerek veya bir tarafından kaldırılarak, plastik ana memesinin yan duvarına veya iki ana memesi arasına yapıştırılır. Burada uygun alet, arı sütü üretimi için özel yapılan bıçak olabileceği gibi maket bıçağı da olabilir.

Hasat Odası: Ana yüksüklerinden kurtçukların alınması.

Ana memelerinde, arı sütü içerisindeki kurtçuk ince cımbız ile alınır veya çıta yan tutularak göz içindeki kurtçuk ince ahşap çubuk yardımıyla düşürülür.


Göz içindeki kurtçuklar süzgecin içine alınır. Tüm çıtalardaki kurtçuklar alındıktan sonra, alınan bu kurtçukların üzerine bir miktar bal dökülür ve kurtçukları parçalamama dikkat ederek, bal ile hafifçe karıştırılır ve süzülmeye bırakılır. Bu süzülen arısütü ile bal karışımı, kurtçuk aktarımından önce ana arı yüksüklerinin içine az miktarda koyulacaktır. 

Hasat Odası: Arı sütü hasadı.


 Kurtçuk alındıktan sonra göz içindeki arı sütü, süt hasat kaşığıyla alınarak kavanoza aktarılır.

       Yeri gelmişken hasat ettiğimiz arı sütünün konduğu kavanoz ile ilgili bazı detaylara değinelim. Arı sütü sıcağa karşı hassastır, bunun için hasat sırasından itibaren soğuk tutulması gerekir. 


Cam kavanozu plastik kabın içine koyduktan sonra ikisinin arasına, kavanozun içine su girmemesi için kavanozun üst kısmına yaklaşık 3 cm boşluk kalacak şekilde su ile dolduruyoruz. Bu kap derin dondurucuya konuyor. Sabah arılığa gitmeden önce buzun içindeki kavanoza gıda poşeti konduktan sonra bu kabı strafor içinde alıyoruz. Bu kap arılığa gidiş gelişlerde de devamlı strafor kutu içinde kalıyor.


Bu şekilde kullanıldığında, arı sütü poşetten çıkartılıp, cam kavanoza alınıp, derin dondurucuya konana kadar kabın içindeki buz bir miktar erise de tamamen erimiyor.

Hasat Odası: Tutmayan yüksüklerin temizlenmesi.


Ana arı olarak kabul edilmeyen (tutmayan) kurtçukların olduğu gözleri arılar mum ile içe doğru daraltır. Bu gözlerin iç kısmında olan mumlar, keskin olmayan bir metal yardımıyla, plastiklere zarar vermeden temizlenir.

Hasat Odası: Ana yüksüklerine arı sütlü bal konması.

Kurtçukların alınmasından sonra, kurtçukları bal ile karıştırmak suretiyle elde ettiğimiz arı sütlü balı, çıtalardaki ana arı yüksüklerinin tabanlarına yaklaşık mercimek tanesinin yarısı kadar damlatıyoruz. Yüksüklere damlatılan bal fazla olmamalı, ana arı yüksükleri kovanda aşağıya doğru durduğundan akan bal ile birlikte kurtçuklarda akar.  Bu damlatma işi için kapağı damlalık şeklinde olan ufak plastik bidonlar kullanılabilir.

Hasat odasında bu işlemler yapılırken arı kovanlarında neler yapılıyor biraz da ona bakalım.
 
Arı Başı: Başlatıcılardan alınan arı sütü çerçevelerinin besleyicilere verilmesi.

Besleyici kovanlardan arı sütü çerçevelerini aldık, bu çerçevelerin yerlerine kurtçuk aktarımı yapıldıktan sonra başlatıcılarda bir gün süre ile tutulan arı sütü çerçevelerini vereceğiz.

Başlatıcılardaki arı sütü çerçevelerini alırken normal petekli çerçeveleri oynatmadan el demiri yardımıyla çıkarttıktan sonra, arı sütü çerçevesinin alt köşesinden tutarak (ters vaziyette) kovan içinde bulunan boşlukta hafifçe silktikten sonra kalan arıları fırça yardımıyla çerçeveden uzaklaştırıyoruz. Silkme işi kurtçukların göz tabanından kaymayacak (nazikçe) şekilde yapılmalıdır. Arı sütü çerçevelerindeki arılar sadece fırça ile de uzaklaştırılabilir.

Hava sıcaklığı da göz önünde bulundurularak, başlatıcılardan alınan arı sütü çerçeveleri kovan dışında uzun süre tutulmaması gerekir. Bir iki başlatıcıdan alınan arı sütü çerçeveleri, yatay vaziyette tutulup götürüldükten sonra besleyici kovanlara verilir. Bu çerçeve verme işleminde de arı sütü çerçeveleri, besleyici kovanların ballığındaki diğer çerçevelere dokunmadan iki çerçeve arasındaki boşluktan aşağıya bırakılır.  

Başlatıcılardan arı sütü çerçeveleri alındıktan sonra hava yağışlı değilse sadece örtü bezlerini kapatıyoruz, kovan kapaklarını kapatmıyoruz.

Besleyici kovanlarda arı sütü çerçevelerini aldıktan sonra sadece üst örtüleri kapatmış, hava yağmurlu değilse kovan kapaklarını kapatmamıştık, başlatıcılardan besleyicilere arı sütü çerçevelerini verdikçe besleyici kovanların kapaklarını da kapatıyoruz. 

Arı Başı: Aktarımda kullanılacak kurtçuklu peteklerin kuluçkalıktan ballığa çıkartılması.

Sırasıyla her gün 8 kovandan kurtçuk alacağız. Kurtçuk alınacak kovanın kapağını alıyoruz (örtü bezi kalıyor), kovanın katını (ballığını) kaldırıp yandaki kovanın üzerine koyduktan sonra, kuluçkalıkta sağ duvar çerçevesinin bir içindeki çerçeveyi (niye bu çerçevenin alındığı daha ileride çerçeve değişimi sırasında yazılacak) aradan çekerek (çerçeveleri kaydırmadan) alıyoruz. Petek gözlerinde yapılacak kurtçuk kontrolünde uygun kurtçukların olduğu görüldüğünde, çerçeve üzerinde ana arı kontrolü yapılır. Bu kontrol için ana arıların boyalı olması çok kolaylık sağlar. Ana arı bu çerçevedeyse kanatlarından tutularak kuluçkalıktaki diğer çerçevelerin üzerine bırakılır. Ballık üzerindeki örtü bezi kenarından biraz kaldırılarak kurtçuk alınacak çerçeve (üzerinde arılar ile beraber) ballıkta bulunan boşluğa bırakılır. Örtü bezi kapatılır, ballık kuluçkalık üzerine konur, ballığa koyduğumuz kurtçuklu çerçeve daha sonra buradan alınacağı için kovan kapağı ballık üzerine tam oturtulmadan hafif yan konur veya hiç konmaz. Diğer 7 kovanda da aynı işlem yapılır.

Arı Başı: Kurtçuk alınacak peteklerin ara ara hasat odasına götürülmesi.

Hasat odasındaki durum kontrol edilerek, kurtçuk aktarımı yapılmaya başlanacağı zaman, kuluçkalıktan ballıklara aldığımız çerçeveler hasat odasına götürülecek.

 Kuluçkalıktan ballığa çıkarttığımız kurtçuklu çerçeveler, üzerindeki arılar ballığın içine (ana arı ızgarasının üzerine) silkelenerek alınır. Çerçevelerin alındığı kovanlara verilebilmesi için her alınan çerçevenin ucuna yakın kısımlarına alındığı kovan numarası yazılır. Kovandan alınan bu çerçeveler üzerinde arı olmamasına dikkat edilerek hasat odasına verilir.

Her gün yaklaşık 3000 kurtçuk aktarılacak, bu iş yaklaşık 2,5 saat sürecek. Nisan, Mayıs aylarında havanın serin ve yağmurlu olduğu günler olacaktır. Kurtçuklar 32-35°C’den yaklaşık 15-20°C’ye çıkacaktır, kurtçukların zarar görmemesi için hasat odasında çok uzun süre tutulmasında fayda var. Böyle soğuk günlerde hasat odasındaki çerçeveler yenileri ile daha kısa sürede değiştirilmeleri gerekir.   

Polen ve balözü akımının zayıf olduğu dönemlerde kurtçuk bulunmasında sıkıntı olur. Her gün 8 kovandan kurtçuk alınması gerekirken bunların yarısından ancak  alınabildiği günlerde, bir önceki gün alınması gerekip alınamayan çerçevelerden bir sonraki gün uygun kurtçuklar alınabilir. Bunun takibini yapabilmek için not alınması gerekir. Kurtçuk alınacak kovanlardaki çerçeveler kontrol edildikten sonra o gün kurtçuk alınacaklar ballığa alınır, bir kısmı yumurta ve bir kısmı kurtçuk olan ama bu kurtçukların çok küçük ve az olduğu çerçeveler bir sonraki gün alınabilir diye not edilir.  


Not alma işinde kurtçuk alınacak çerçevelerle birlikte, hasat yapılacak ve çerçeve değişimi yapılacak gruplar ile başlatıcılara hangi günler yavru takviyesi yapıldığı gibi konular da not edilir.

Hasat Odası: Kurtçuk aktarımı.

Arı sütü üretiminde siyah petekler çok önemlidir. Çünkü; açık renkli peteklerden kurtçuk almak zor ve zahmetli olur. Aktarılan kurtçuklar 5 gün önce kovana verilen siyah peteklerden elde edilir. 18 ile 36 saatlik kurtçuklar aktarılır ama 24 saatlikler idealdir.  

Aktarıma uygun olan kurtçuklar, fotoğrafın orta kısmındaki arı sütü konmuş olanlar.
               
             Kovandan alınarak hasat odasına getirilen, aktarım için uygun kurtçukların olduğu çerçeve, petek sehpasına konur ve açısı kafa lambasının ışığı petek gözlerinin tabanını aydınlatacak şekilde ayarlanır.

Kurtçuk aktarım kaşığını kurtçuğun sırt kısmından, petek gözünün duvarına yanaştırıp, kaşığın esnek kısmının kurtçuğun altına girene kadar bastırdıktan sonra, kaşıktaki kurtçuğu karşı duvara değdirmeden petek gözünden çıkartıyoruz. Kaşık ucundaki kurtçuğu arı sütü çıtasında göz tabanındaki arı sütü veya bal damlasına gelecek şekilde bırakıyoruz.


Bir iki başlatıcıya verilecek kadar kurtçuk aktarımı yapıldığında, hasat odasından bir çalışan çıtaları çerçevelere takar ve arı başındaki ekip çalışanına verir.

Yazının “Arı Başı: Kurtçuk alınacak peteklerin ara ara hasat odasına götürülmesi” kısmında, “bir kısmı yumurta ve bir kısmı kurtçuk olan ama bu kurtçukların çok küçük ve az olduğu çerçeveler bir sonraki gün alınabilir diye not edilir” yazılmıştı. Kurtçuk aktarımı sırasında, hasat odasında da bir not alma işlemi var. Petek gözlerinde uygun yaşta olan kurtçuklar aktarıldıktan sonra, yumurtadan yeni çatlayarak kurtçuk halini almış ve iyice tabana doğru eğilmiş yumurtaların çok olduğu çerçeveler bir sonraki gün için not edilir. Çerçeveler hasat odasına verilmeden önce üzerlerine kovan numaraları yazılmıştı. Not alırken bu numaraları kullanıyoruz.

Hasat odasında kurtçuk aktarımı yapılırken, arı başında “Kuluçkalık ve ballık arasında çerçeve değişimi” ile “Kurtçuk aktarılan arı sütü çerçevelerinin ara ara hasat odasından alınarak başlatıcılara verilmesi” işi dönüşümlü olarak yapılır.      

Arı Başı: Kuluçkalık ve ballık arasında çerçeve değişimi.

Arı sütü üretiminde bir sistem çerçevesinde çalışılır. Bu sistem içinde, her gün hangi kovanlarda nelerin yapılacağı, kurtçukların hangi kovanlardan alınacağı ve 5 gün sonrasında kurtçuk alabilmek için çerçeve değişimi yapılacak kovanlar bellidir.  Bu sisteme uygun hareket edildiğinde yapılacak işler daha kolay ve basitleşir, yapılanlar bir sistem çerçevesinde yapılmıyorsa, kovan sayısının fazla olduğunu da göz önüne alırsak işler çok karmaşık ve can sıkıcı olur.

Yazının başlarında gördüğümüz “Çerçeve Değişim Şemasına” bir kez daha bakalım.
Çerçeve Değişim Şeması

Çerçeve Değişim Şemasını biraz incelediğimizde, ilk siyah (boş petek) peteğin 15 Nisan günü “Kırmızı 1” grubuna verildiği, ilk kurtçukların 20 Nisan günü “Kırmızı 1” grubundan alındığı, ilk hasadın 23 Nisan’da “Kırmızı” gruplardan (5 kırmızı grup) yapıldığı görülür.

15 Nisan gününe geri dönelim ve “Kırmızı 1” grubundan başlayarak 9 çerçeve arının bulunduğu kovana kat atarak siyah (boş) petek verelim. Bu tarihten itibaren her gün bir gruba (8 kovan) olmak üzere 10 günde, 10 gruba siyah petek verilecek, 25 Nisan’da çerçeve değişimleri başlayacak, sırasıyla her gün bir sonraki gruba olmak üzere çerçeve değişimi yapılacak ve aynı gruba 10 gün sonra sıra gelecek.

15 Nisan Kırmızı 1 grubu.

Kapalı yavrulu çerçevelerde ana arı kontrolü yaparak, tabanına ana ızgarası çakılmış ballığa alıyoruz. Ana arıyı kuluçkalıkta bırakıyoruz. Kapalı yavru olup da, yavruların çıkmakta olduğu (Çıkan Yavrulu) çerçeveleri 6 ve 10 numaraya alalım. İki duvar ballı ve çiçektozlu çerçeve kuluçkalıkta 1 ve 5 olarak kalsın. 4 numaralı çerçevenin olduğu yere boş (siyah) peteği koyalım. Bu siyah petek düzgün işçi arı gözleri olan petek olmalı, orta kısımlarında erkek arı gözleri olan ve düzgün olmayan petekler buraya konmamalı. Kuluçkalık ve ballıktaki çerçeveler bölme tahtası ile sıkıştırılır.   

20 Nisan Kırmızı 1 grubu.

20 Nisan günü “Kırmızı 1” grubundan kurtçuk alınacak. Kuluçkalıktaki çerçeveler iyi düzenlenmişse, ana arıda bir sıkıntı yoksa ve arı nüfusu iyiyse, siyah petek verildikten 5 gün sonra aktarım yapılacak kurtçuklar 4 numaralı çerçeveden alınabilir.

25 Nisan Kırmızı 1 grup Çerçeve değişimden önce.

21 Nisan gününden sonra gruplara beslemeleri için arı sütü çerçeveleri verilmeye başlandı. Tarih 25 Nisan olduğunda, 10 gruba siyah petek verilmiş ve siyah petek verdiğimiz ilk grup olan “Kırmızı 1” grubunda çerçeve değişimi yapmaya sıra gelmiştir.

Çerçeve değişiminde 4,7 ve 8 olmak üzere 3 çerçevenin yerini değiştireceğiz. Çerçeve değişimi yapmadan önce bu çerçevelerin durumlarına bir bakalım. Burada 4,7 ve 8 yazıldı ama kovanda arı nüfusu arttıkça, mesela kovan 12 çerçeve olduğunda bu çerçevelerin olduğu yerler aynıdır ama numaraları değişir. Arı sütü çerçeveleri her zaman ballıkta soldan 2. çerçevenin sağına konur, çerçeve değişiminde yerleri değişecek çerçeveler de arı sütü çerçevesinin sağı ve solundakilerdir. Kuluçkalıkta siyah peteğin verileceği ve ballığa çıkacak çerçevenin yeri sağ duvarın bir içindeki, 4 çerçeveli kuluçkalıkta 3 numara, 6 çerçeveli kuluçkalıkta 5 numaralı yerdir.   

4 numaralı çerçeveden 5 gün önce kurtçuk aktarımı yapıldığı için bu çerçevede değişik yaşlarda kurtçukların olması normaldir. Bu çerçevede, bir kısmı kapalı diğerleri 1-2 gün içinde kapanacak kurtçuklarla, aktarım sırasında alınan kurtçukların yerine tekrardan yumurta atılmış ve bunlar kurtçuk halini almış olabilir.

8 numaralı çerçevenin olduğu yere kat konulurken açık yavru koymaya dikkat etmiştik, onun için bu çerçevede kapalı yavru olmalıdır ve bundan sonraki çerçeve değişimlerinde de bu çerçevede kapalı yavru olacaktır ve bu çerçevenin yeri değiştirilirken ana arı memesi kontrolü yapılacaktır.

7 numaralı çerçeveye kat atılırken kapalı yavru koymuştuk. Bu çerçevedeki yavrular çıktı ve çerçeve boşaldıysa kuluçkalığa inecek bu çerçevede kapalı yavrular fazla kaldıysa, ballıktaki herhangi bir boş çerçeveyi 7 numara kabul edip onu kuluçkalığa indirip 7 numaradaki çerçeveyi boş çerçevenin yerine koyacağız.  Burada amaç boş çerçevenin kuluçkalıkta 4 numaraya indirmek. Bundan sonraki çerçeve değişimlerinde 7 numaradaki çerçeveyi boş bulacağımız için bu sıkıntı olamayacak.

25 Nisan Kırmızı 1 grup Çerçeve değişiminden sonra.

Çerçeve değişimi yapmak için kovan kapağını ve örtü bezini kaldırıyoruz, 7 numaralı çerçeveyi alarak ana arı memesi kontrolü (ilk çerçeve değişimi olduğu için) yapıyoruz ve üzerinde arıları ile ballığın boş kısmına koyuyoruz. 8 numaralı çerçeveyi alıyoruz ana memesi kontrolü (her çerçeve değişiminde) yapıyoruz ve 7 numaraya koyuyoruz. Kovan bu haldeyken ballığı kaldırıp yandaki kovanın üzerine koyuyoruz. 4 numaralı çerçeveyi alıyoruz, üzerinde ana arı olup olmadığını kontrol ediyoruz. Genellikle çerçeve değişimi sırasında ana arı bu çerçevede olmaz ama eğer ana arı bu çerçevedeyse kanatlarından tutarak kuluçkalıktaki diğer çerçevelerin üzerine bırakıyoruz ve çerçeveyi arılarıyla beraber ballıkta 8 numaraya koyuyoruz. 7 numaradan alıp ballığın boş kısmına koyduğumuz boş petekli çerçeveyi arılarıyla beraber kuluçkalıkta 4 numaraya koyuyoruz. Ballığı kuluçka üzerine koyuyoruz ve kovanı kapatıyoruz.

Çerçeve değişiminde kuluçkalığa konan ilk siyah petek 10 gün kuluçkalıkta, 10 gün arı sütü çerçevesinin sağında ve 10 günde arı sütü çerçevesinin solunda kalarak toplam 30 gün sonra tekrar aynı yerine, yani kuluçkalıkta sağ duvar çerçevesinin soluna konur.

Bu işlerin her zaman bu kadar kolay olmadığını da belirtmek gerekir. Balözü akımının ve çiçektozunun çok olduğu veya çok az olduğu dönemlerde bazı sıkıntılar olur. Bu konuya daha detaylı olarak yazının “Arı Sütü Üretiminde Besleyici Koloni Yönetimi“ bölümünde değinelim.

Arı Başı: Kurtçuk aktarılan arı sütü çerçevelerinin ara ara hasat odasından alınarak başlatıcılara verilmesi.
               
            Kurtçuk aktarımı yapılan arı sütü çerçeveleri çok bekletilmeden 1-2 başlatıcıya verilecek kadar oldukça hasat odasından alınarak başlatıcı kovanlara verilir. Arı sütü çerçeveleri hasat odasından alınıp kovana götürülürken ana arı yüksükleri yukarı bakacak şekilde veya çerçeveler yan tutularak götürülür.
               
           Başlatıcılarda 1 gün kalarak besleyici kovanlara verilen arı sütü çerçeveleri alındıktan sonra sadece örtü bezleri kapatılmıştı. Bir elimizde hasat odasından aldığımız çerçeveler varken diğer elimizle başlatıcı kovanların örtü bezi açılır ve çerçeve aralarındaki her boşluğa arı sütü çerçeveleri bırakılır. Başlatıcı kovanlarda arılar sıkışık vaziyette tutulduğundan, arı sütü çerçeveleri aşağı hemen inmez, arı yoğunluğundan dolayı yavaş yavaş iner, arı sütü çerçeveleri yakarıdan aşağı bastırılarak indirmek arı ölümlerine yol açacaktır bundan sakınılmalıdır.
            
            Günlük iş akışında başlatıcı kovanlarda yapılacak son işlem şurup verme işidir. 1/1 oranında önceden hazırlanmış şurup 200-300 ml kadar başlatıcılara verilir ve kovan kapakları kapatılır. 

Arı Başı: Kurtçuk alınan peteklerin işleri bittikçe alındıkları kovanlara verilmesi.

Kurtçuk alınacak petekleri ara ara hasat odasına verip işleri bittikçe de kovanlara geri vermek gerekir. Hava sıcaklığının düşük olduğu günlerde bu işin daha çabuk yapılmasında fayda vardır.

İşi biten çerçeve hasat odasından alınır ve alındığı kovan başına gelinir. Çerçeve sehpa üzerine bırakıldıktan sonra kovanın katı kaldırılır ve yandaki kovanın üzerine konur. Kurtçuk aldığımız çerçeveyi aldığımız yere bırakıyoruz ve katı yerine koyuyoruz.  Kurtçuk alınan çerçeveler yerlerine verildikten sonra günlük işlerimiz bitiyor. 

Günlük yapılan işler dışında haftada bir başlatıcılara yavru takviyesi yapılması gerekir.


           Yavru Takviyesi ve Ana Arı Memesi Kontrolü:

Başlatıcı kovanlar 3 ay, bazı bölgelerde 5 ay anasız kalır. Bu süreç içinde kovanlarda yalancı ana oluşmaması için, ilk başlangıç hariç diğer zamanlarda yavrusuz kalmamaları gerekir. Yavru takviyesiyle, uzun süre anasız kalacak arıların yalancı ana yapmaları önlemiş ve arı sütü üretecek genç arı nüfusunun devamı sağlanmış olunur.

Yavru takviyesi, kurtçuk aktarımı yapılan arı sütü çerçevelerinin başlatıcılara verilmesinden önce tamamlanmalıdır.    

Verilecek yavru nasıl olmalı?


Peteğin orta kısmı kapalı yavrulu ve kenarlarında değişik yaşlarda açık yavru bulunan petekli çerçeveler takviye için ideal olanlardır. Takviye olarak verilen çerçeveyi her zaman aynı yere koymak ana memesi kontrolü yaparken kolaylık sağlar.

Takviye olarak verilecek yavrulu çerçeve, kovandaki çerçevelerin tam ortasına yani 3 numaraya konur. Eskiden 3 numarada olan çerçeve bir hafta sağa, diğer hafta sola kaydırılır. Kovanda bir çerçeve arttığına göre dış duvarlardaki en çok sırlı balı olan çerçeve kovandan alınır.
 
 Arılar, arı sütü çerçeveleri dışında, peteklerde ana memesi yapmaya başladığında devam etmelerine müsaade edilmemeli. Bunun için 2-3 günde bir başlatıcı kovanlarda ana memesi kontrolü yapmak gerekir.

Ana memesi kontrollerinde tüm çerçeveler elden geçirilmez. Sadece son verilen çerçevenin üzerindeki arılar kovan içine silkelendikten sonra, başlanmış ana arı memeleri varsa bunlar bozulur ve çerçeve tekrar yerine konur.


Besleme:

Arıların arı sütü üretebilmeleri için çiçektozuna (polene) ve balözüne ihtiyaçları vardır. Arı sütü üretimi yapılacak bölgenin, üretim süresi boyunca çiçektozu ve balözü açısından zengin olması durumunda verimli üretimden söz edilebilir.

Aktarılan kurtçukların kabulü için yoğun bal akımı dönemi dışındaki zamanlarda başlatıcı kovanlarının beslenmesi gerekir.Beslemeyi 1/1 şeker şurubunu günde 200-300 ml vererek yapıyoruz.
            
            Besleyici kovanlarda ise; erken ilkbaharda yapılan normal kovan beslemelemeri dışında arı sütü üretimi için özel bir besleme yapmıyoruz.

Bu besleme sonucu olarak başlatıcı kovanlarda bal fazlalığı oluşur. Bu ballı petekler  yavru takviyeleri sırasında kovandan alınarak süzülmesi gerekir. Şeker şurubu verilerek yaptırılan ve süzülen bu bal, tekrar arıların beslenmesinde kullanılır.


            Arı Sütü Üretiminde Besleyici Koloni Yönetimi:

Çerçeve değişimleri yukarıda yazılmıştı ama kovan güçleri ile doğadan gelen çiçektozu ve balözü akımı miktarı her zaman aynı olmuyor. Bu değişik durumlarda ve zamanlarda uyguladığımız bazı çerçeve hareketlerini yazayım.  

4+4=8 çerçeveli kovanlar

Nisan ayı ortalarında 8 veya 9 çerçeve olan arılarımıza da ballık koymuş ve arı sütü üretiminde kullanmaya başlamıştık. Bu güçteki arılarınla 10 çerçeveli arıların yönetimi aynıdır. Çerçeve değişimi sırasında yerleri değişecek çerçevelerin yerleri (kuluçkalık sağ duvarının bir içi ve arı sütü çerçevesinin sağı, solu) aynıdır, sadece yazıda kullanılan resimlerdeki numaraları farklıdır.  

4+4=8 çerçeveli kovanlarda çerçeve değişiminden sonraki durum.

Burada şunu da tekrarlamakta fayda var; arı sütü besleyici kolonileri her zaman sıkışık tutulmaları gerekir, çerçevelerin üzerinde arı yoğun olarak bulunmalı bu şekilde olan arılardan ancak verim alınabilir.

Ham Petek ilave edilmesi

Zamanla kovanda arı sayısı artar ve arılar bölme tahtası dışına taşar bu durumda olan arılara çerçeve değişimi sırasında ham petek verilir. 5 gün sonra bu kovanlardan kurtçuk alınacağından kovan düzeni bozulmadan, ilave edilecek ham petek kuluçkalıktaki sağ duvar (5 numaralı çerçeve) çerçevesinin dış kısmına konur.     

5+5=10 çerçeveli kovanlarda çerçeve değişiminde ham petek ilave edildikten sonraki durum.

Normal kolonilerde ham petek duvar çerçevelerinin iç kısmına konduğu halde arı sütü üretiminde ham petek niye duvar çerçevesinin dışına konur? Duvar çerçevesinin iç kısmına ballıktan indirilecek yavrusu çıkarak boşalan çerçeve verilecek, ana arının önce bu çerçeveye yumurta atması ve 5 gün sonra da bu çerçeveden kurtçuk almamız gerekir. Normal düzen içindeki kovanlarda duvar çerçevelerinde bal ve çiçektozu olur. Arı sütü üretiminde besleyici olarak kullanılan kovanlar sıkışık tutulduklarından, kuluçkalıktaki yer darlığından dolayı duvar çerçeveleri de zamanla yavru ile dolar. Çoğalma arzusunda olup yeterli güce olaşan arılar en dışa koyduğumuz ham peteği kabartır ve ana arı bu peteğe yumurta atar ve kovan düzeni bozulmamış olur.

Verilen bu ham petek 10 gün sonra yapılacak çerçeve değişiminde kontrol edilir. Petek kabartılmış ve yumurta atılmışsa soldaki duvarın iç kısmına (2 numara yerine) alınır, kuluçkalıktan ballığa çıkacak yavrulu çerçeveye ilave olarak bir tane de “Kapalı çıkan yavrulu” çerçeve ballığa (arı sütü çerçevesinin iki sağına) alınır. Kuluçkalığa sağ duvar dış tarafına tekrar ham petek verilebilir. Kuluçkalığa yeni ham petek verildiğinde kovanda 6+6=12 çerçeve olur.

6+6=12 çerçeveli kovanlar

Bazı kovanlarda çerçeve sayısı 12 ve daha fazla olabilir. 12 çerçeveli kovanların çerçeve değişimi aşağıdaki gibidir.

6+6=12 çerçeveli kovanlarda çerçeve değişiminden sonraki durum.

Arı sütü üretiminde besleyici kovanlarda kuluçkalıktaki çerçeve sayısı 6 dan fazla olursa, bazı kovanlardan kurtçuk alınması gereken zamanda kurtçuk almak pek mümkün olmuyor. Bu gibi, yaşlı veya az yumurtlayan ana arısı bulunan kovanların kuluçkalıktaki çerçeve sayısı iyi ayarlanması gerekir.

            Ana arısı iyi yumurtlamayan kovanlar
                
            Bazı kovanlarda 10 çerçeve arı olsa da ana arısı istediğimiz gibi yumurtlamıyor ve kurtçuk alamıyorsak, çerçeve değişimi sırasında kuluçkalıktan ballığa 2 çerçeve çıkartılabilir. Kovandaki çerçeveler kuluçkalıkta 4, ballıkta 6 çerçeve olarak düzenlenir. Bu uygulamada, her çerçeve değişiminde yaptığımız gibi “Açık+kapalı yavrulu” (5 gün önce kurtçuk alınan)çerçeve arı sütü çerçevesinin sağına alındıktan sonra bir tane de kuluçkalıktan “Kapalı çıkan yavrulu” çerçeve arı sütü çerçevesinin iki sağına alınır. Çıkan yavrulu çerçevenin ballığa alınmasındaki amaç, ana arının başka yer bulamayarak bizim verdiğimiz boş peteğe yumurta atmasını sağlamak içindir.  

İki çerçeve ballığa çıkartılarak çerçeve değişi yapılan kovan.

             Aynı gruptan 5 günde bir kurtçuk almak için
                
             Normal düzende siyah (boş) petek verildikten 5 gün sonra aynı gruptan kurtçuk alınır ve 5 gün sonra da çerçeve değişimi yapılır. Aynı gruptan 10 gün de bir kurtçuk alınmış olur.

Çerçeve değişi yapılmadan önce.
              
             Uygulamanın ilk aşaması, çerçeve değişimi sırasında “Ana arısı iyi yumurtlamayan kovanlar” kısmında yapıldığı gibi kuluçkalıktan ballığa 2 çerçeve çıkartarak yapılır. 
            
İki çerçeve ballığa çıkartılarak çerçeve değişi yapılan kovan.

                Bundan 5 gün sonra bu gruptan kurtçuk alınır. Bu sırada 5 gün önce kuluçkalıktan ballığa çıkarttığımız çıkan kapalı yavrulu (üstteki resimde, ballıkta 2 numaralı çerçeve) çerçevedeki petek gözlerinin çoğu boşalmış olmalı. Bu çerçeve, kuluçkalıkta tam ortaya (sağdan üçüncü olarak) konur. 

Çerçeve değişiminden 5 gün sonra, kurtçuk alındığı gün.

Bundan 5 gün sonra kuluçkalığın ortasındaki (2 numara) çerçeveden kurtçuk alınabilir. Kurtçuk alındığı gün artık 10 gün geçmiştir ve çerçeve değişim zamanı gelmiştir. Yine kuluçkalıktan ballığa 2 çerçeve çıkartılarak bu uygulama devam ettirilebilir. Bu uygulama balözü akım döneminde pek işe yaramamaktadır. 

Yoğun balözü akımında çerçeve değişimi
            
           Yoğun balözü akımlarında, çerçeve değişimi yapılırken, arı sütü çerçevesinin solunda bulunan kapalı yavruların çıkarak boşalttığı petek kuluçkalığa indirilecekken çıkan yavruların yerinin bal ile dolduğunu görürüz.
Yoğun balözü akımından yapılacak çerçeve değişimi öncesi.

           Bu peteğin yarısı bile bal ile dolmuş olsa kuluçkalığa konması iyi netice vermez. Bunun için depomuzda siyah kabarmış peteklerimiz olması gerekir.

Yoğun balözü akımında yapılan çerçeve değişimi sonrası.

Çerçeve değişiminde diğer çerçeve hareketleri normal olarak yapılır. Sadece arı sütü çerçevesinin solundaki (7 numara) çerçeve üzerindeki arılar kovan tabanına silkelenerek, kuluçkalıkta bölme tahtası dışına konur. Böylece kovandaki çerçeve sayısı artmadığı için arılar fazla dağılmamış olur.
               
           Yoğun çiçektozu akımında
               
           Yoğun çiçektozu akımında kuluçkalığa verilen boş petekler 5 gün sonra kurtçuk alınmak için bakıldığında, petek gözlerinde yavrudan çok çiçektozları ile dolu olduğu, bazen hiç yavrunun olmadığı görülür.


            Bu durumu aşmak için yoğun çiçektozu akımlarında muhakkak çiçektozu toplanmalıdır.


Besleyici koloniler ana memesi yapar ve oğul verir mi?

Besleyici kovanlara ilk arı sütü çerçevesi verilirken, ballıklarda ana memesi kontrolü yapmak gerekir. Bunun dışında çerçeve değişimlerinde yapılan kontrol yeterli oluyor. Ballıkta başlanmış ana memeleri olduğu için kuluçkalıktan yukarıya çıkarttığımız açık yavrulardan pek ana memesi yapmıyorlar.

Kuluçkalıkta ise; arı sıkışıkta tutuluyor olsa çerçeve değişimleri ve ham petek verilerek yavru alanı devamlı açılmış oluyor. Bunun için sıkışmadan dolayı oğula niyetlenen koloni ile karşılaşılmadı. Bu durum birazda arının oğul vermeye meyilli olması ile de alakalıdır.


          Bazı Detaylar:

Arı sütü üretiminde, her ne kadar basit ve ufak şeylerde olsa da işimizi kolaylaştıran şeyler olduğu için kullandığımız bazı ekipman ve uygulamalardan da bahsedelim.

Arı sütü çıtalarının saklanması


Arı sütü üretiminin sezon sonunda arı sütü çıtalarının temizliği yapılarak poşetlendikten sonra derin dondurucuda 2 gün bekletiyoruz. Daha sonra bir sonraki sezona kadar depomuzda saklıyoruz.

Kafa lambası


Kurtçuk aktarımı yaparken kafa lambaları kullanıyoruz. İlk kullandığımız kafa lambaları pilliydi. Şarj edilebilir pilleri her gün şarj etmek gerektiği için uğraştırıyordu. Eskiden beri arılığımızda güneş enerjisi ile elektrik üretiyor ve arılığımızda 12 volt elektrik vardı. Bir süredir kafa lambalarının pil bölümüne bir aparat yaptırarak 12 voltu 4,5 volta düşürmüş ve kafa lambalarını kablolu olarak kullanmaya başlamıştık. Isınma ve temas etmeme gibi sorunlarından sonra en son olarak, 12 volt ile çalışan 2 ve 2,7 wattlık mercekli ledleri kullanmaya başladık. Kullandığımız bu led lambalar kablolu oldu ama bunlardan memnunuz.

Servis sehpası


                Hasat odasına devamlı olarak çerçeve girişi ve çıkışı oluyor. Çerçeveleri hasat odasındaki ekip arkadaşımızdan alıp veriyorduk, bu alış verişte beklemeler ve zaman kayıpları oluyordu. Çerçeveleri kapı kenarına yere koyabilirdik ama bu da sağlıklı olmazdı.
                
              Çerçeve alış verişini yapmak için üzerinde açılı dayanakların olduğu bir sehpa kullanmaya başladık. Kovanlardan gelen ve içeriden kovanlara gidecek çerçeveler, kapı yanında bulunan bu sehpaya konuyor ve  hasat odasına veya arı başındaki ekibe haber verilerek bunlar buradan alınıyor.            


           Verim:

Arı sütü üretiminde verim, çıta başı ve kovan başı alınan süt ile ölçülür. Başlatıcı ve Besleyici kovanlardaki genç arı nüfusu, arı sütü üretimi yapılan bölgedeki flora ve ekip başarısı verime etki eden faktörlerdir. Aynı bölgede alınan verim yıllar içinde bile farklı olabilir.

2016 yılı arı sütü üretiminde elde ettiğimiz arı sütü miktarlarını paylaştığımızda verim konusu daha iyi anlaşılacaktır.

    

              Grafikte görüleceği gibi çiçektozu ve balözü akımının olduğu günlerde üretim artıyor, arının çalışamadığı veya çiçektozu ve balözü akımının az olduğu günlerde üretim azalıyor. Arı sütü verimini etkileyen en önemli faktör çiçektozudur. Kovana çiçektozu gelmiyorsa arı sütü üretiminde önemli ölçüde azalma olur.  
     

            Arı Sütü Saklama Koşulları:

Arı sütü, hasat anından tüketim anına kadar soğuk zincir bozulmadan +5°C nin altındaki sıcaklıkta, ışık geçirmeyen cam kaplarda tutulmalıdır. Arı sütü ile ilgili yapılan çalışmalarda buzdolabında +5 °C 6 ay, derin dondurucuda -18 °C 18 ay süreyle tazeliğini koruduğu görülmüştür.


                Hasattan sonra küçük cam kavanozlara alınarak derin dondurucuda saklanması en ideal olanıdır.


           Arı Sütünü Nasıl tüketeceğiz?

Bu soru üretenlere devamlı sorulur.

Üreticisi için bu soruyu cevaplamak arı sütünü üretmekten daha zordur. Sorunun asıl muhatabı doktorlar olmalıdır. Maalesef ülkemizde Apiterapi konusunda çalışan veya çalışmalardan haberdar olup da destekleyici olarak hastalarına tavsiye eden doktor sayısı çok az. Arı sütü çoğunlukla hastalar tarafından ve değişik kanallarda yapılan araştırmalarda ulaşılan bilgiler sonucunda kullanılmaktadır.

Arı sütü kullanımı ile ilgili kabaca bilgi vermek gerekirse; ahşap veya plastik çubukla, aç karnına, mümkünse sade (bala karıştırmadan) olarak, dil altında tutularak, sağlıklı insan için günde 300 ile 500 mg arasında kullanılabilir. Hastalar için destekleyici tedavi amacıyla genellikle kabul edilen günlük doz 1 gramdır.  
                
            Bazı tüketiciler arı sütünü saf olarak değil de bal ile karıştırarak tüketmeyi tercih ediyorlar. Bir kısım tüketici ve arıcımızda, arı sütünün bal ile karıştırıldığında soğuk tutulmasına gerek olmadığı yönünde bir inanış da mevcut. Bu durumda aklımıza şu soru geliyor; arı sütünün içinde bulunan değerli maddeler saf olarak soğuk kaldığında korunabiliyorken bal ile karıştırıldığında nasıl oluyor da oda sıcaklığında aynı değerini koruyabilir? Korunduğuna nasıl kanaat getiriliyor? Bu yönde yapılmış bir çalışma yok. Onun için arı sütünün bal ile karıştırıldığı durumda bile buzdolabında tutulması gerekir.

Arı sütünün yapılan karışımlar ile tüketilmesinde bir diğer sıkıntıda günlük doz konusudur. Karışım öyle yapılmalı ki, bir günde yiyeceğiniz karışım ile alacağınız arı sütü miktarı, günlük tüketmeniz gereken miktar kadar olmalıdır.  


           EN ÖNEMLİSİ SAĞLIKLIYKEN TÜKETEBİLMEK.