Pages

30 Haziran 2009 Salı

Bebeklerde Deniz Simidi Nasıl Olmalı?

Yaz günleri,
tatil yapabilenler şanslı :),helede uzun uzun tatil imkanı olanlar.
Bebekleri denizle ilk tanıştırdığımızda,onların rahat edebileceği,oturaklı olan,güneşin zaralı ışınlarından koruyabilecek olan deniz simitleri tercih edilmeli.
Bu simitler,bebek için ayak boşlukları olan,üstü güneş korumalı simitlerlerdir.Benim civcikler,hastalanmadan önce,sevgili K geldiğinde küçük bir havuz denememiz oldu.
Havuzun temiz olduğunu düşünerek,böyle bir olaya giriştim.Yoksa deniz gibisi yoktur.
Civcikoğlumun tepkisi iyi idi,simidi de sevdi.
Civcik kızım,normalde su kuşu olmasına rağmen,havuza girmek istemedi.

Bu arada 1 yaşından küçük bebekler,aşılarını tamamlamadıkları için havuza sokulmamalı,bunu unutmadan söyleyeyim.
Neyse, sözün özü,simit alırken üstü korumalı ve oturaklı olanları tercih edin derim ben.

29 Haziran 2009 Pazartesi

Bir Bulut Olsam

Cumartesi günü civcikoğlumu tekrar doktora götürdük,
çok halsizdi,bir anda her yeri kabarmıştı,
antibiyotik alerji yapmış.İlaçlarımızı değiştirdik.
Şimdi biraz daha iyi.
Eve dönerken,civciklerim koltuklarında uyuya kaldılar.

Gökyüzüne baktım,masmaviydi,harika bulutlar vardı.
Bir kaç kare yakalamaya çalıştım.
Ve bir anda bu şarkı geldi aklıma,Sertap'ın şarkısı; Bir bulut olsam yüklenip yağsam
Dökülsem damla damla toprağina
Bir deli nehir, bir asi rüzgar
Olup kavuşsam üzüm bağlarina

varmı sizin bildiğiniz başka şarkı içinde "bulut" geçen.

26 Haziran 2009 Cuma

CUMA ları sevmem için 10 Neden

1.Sevgili K'yı bize getirdiği için;

2.Civcikoğlum,2.aşkı çöpçocuk olduğu için :),3.Minik bir fındık faresine ve 2 kirpiye rastladığımız için,
4.Mothercare %50 indirime girdiği için,
5.civcikoğlum neşe içinde havalara uçarken ki kıkırdamalarını duyduğum için,6.Çardak altında hepberaber keyif yaparken,birden hediye paketleri ile ortam şenlendiği için,
7.Çöpçocuğun gecenin karanlığında,elektro gitar çalacağım deyip, mızıka çaldığı için.8.Sevgili K'nın muhteşem kahvaltısıyla tıka basa doyduğumuz için, 9.Civcik kızımın teras sefhası için,
10. Calpol'u bulanlara teşekkür ediyor ve ailece şu anda hasta olmamıza rağmen yakında iyileşeceğimizi umarak diyorum ki;
SEVİYORUM BEN BU CUMA LARI.

23 Haziran 2009 Salı

Bebeklerde Ateş

Olan oldu,öksürüyorum,burnum tam bir musluk,ateşim var,her yerim ağrıyor derken,bebeklerime de bulaştı.

Yaz gününde soğuk algınlığı.

Önce civcik oğlum ateşlendi,şimdide civcik kızımda başlıyor.

İkiz olunca,herşeyin 2 katı,hastalık 2,öksürük2,ateş 2,sevgi 2,öpücük 2.

Bebeklerde ateş düşürmek için,doktora gitmeden önce evde yapılabilecek önlemler;

-öncelikle üstündeki fazla kıyafetleri çıkarın.

-ıslak bez/havlu ile bebeğinizin alnına,koltuk altlarına koyun(sirkeli suda olabillir)

bebeklerde ateş ölçer;

-size tavsiyem 10 veya 20 sn gibi kısa sürede koltuk altından ölçüm yapan digital termometreler.Çünkü zaten ateşten iyice mızmız hale gelmiş olan bebeğiniz,ateşini ölçmek için kol altına koyacağınız dereceden sıkıntı duyacaktır.Ama böyle kısa süre ölçüm yapan dereceniz varsa,rahatça ölçüm yapabilirsiniz.

Arkadaşım Elen geçenlerde ateş düşürme bantlarından söz etti,1 tane aldım eczaneden,yolculuklar sırasında lazım olabilir diye.Bu arada bu bantlar 1 yaşın üzerindeki bebekler için uygunmuş,onuda belirteyim.

19 Haziran 2009 Cuma

CUMA ları sevmem için 10 Neden

1.Ablamın yanımıza geleceği günün öncesi olduğu için, 2.Manzara zamanı olduğu için,
3.Üç sevgilinin duvardaki kedilere gülücük atmasına vesile olduğu için;
4.Civcik kızım koca yatağı yerine,küçücük bir kutuda yatmaya çalıştığı için;5.Fener ve ateş böcekleri görme zamanı geldiği için,6.Civcik oğlum,artık ilk adımlarını atabildiğin için,
7.Babamı çok özlediğimi hatırlarttığı için,
8.Sabundan balonların havada uçuşurken,seni ne kadar mutlu edebildiğini gördüğüm için9.Sabah işe giderken,arabanın ön atarfında yatan Keyifli Kediye rastladığım için,
10.Bademciklerim şişmesine,sürekli öksürmeme,her yerimin ağrıyor olmasına ve burnumun bir musluktan farksız olmasına rağmen,

Seviyorum ben bu CUMA ları.

17 Haziran 2009 Çarşamba

Tatil zamanı,Bebeklerle tatile çıkmak

En sevdiğim mevsim yaz,geldi sonunda :)
Yaz,demek,su demek,deniz demek,kum demek,güneş demek,karpuz demek(benim için:)),TATIL zamanı demek.

Tatile gitme imkanınız varsa,e birde bebek veya bebeklerinize varsa dikkat etmemiz gereken bazı konular var.

Internette bu yazıya rastladım,ve önemli bilgiler içerdiği için ekliyorum.
Uzun ama okumanızı tavsiye ederim.

YAZ TATİLİNDE BAZI PÜF NOKTALARI

Yılın en güzel mevsimi olan yaz aylarında zamanı keyifli geçirmek için çocuklarımızla birlikte çıkacağınız tatilde vereceğimiz önemli püf noktalarına dikkat etmek elbetteki fayda sağlayacaktır. Yaz mevsiminde güneş ve denizden faydalanmak çocuklar için vazgeçilmezdir. Geçireceğiniz sıcak günlerde çocuklarımızın sağlığı için, dikkat edilmesi gereken noktalara kısaca değinmek istiyorum…

UV ışınları yaz aylarında özellikle gün ortasında en güçlü seviyeye ulaşır. O nedenle saat 10:00 ile 16:00 arasında çocukların güneşte kalması önlenmelidir.

Güneşteyken siperlikli bir şapka ve tişört giymelerini, büyük çocukların güneş gözlüğü takması sağlanmalıdır. Güneşe çıkmadan önce uygun bir güneşten koruma ürünü sürülmesi fayda sağlamaktadır. Çocukların sabah saat 10:00’a kadar ve öğleden sonra 16:00’dan sonra güneşten yararlanmaları uygundur. Güneş yanığında ilk yardım olarak çocuğunuza soğuk su ile duş aldırın, yanık bölgelerinin üzerine soğuk kompres uygulayın, yanık cildin üzerine ağrı giderici içeren merhem, uygun kremler ve doktorunuzun önerdiği dozda ağrın kesici, ateş düşürücü ilaç kullanın. Yanık iyileşene kadar çocuğunuzu güneşten uzak tutun ve bol su içirin. Güneş çarpmasında öncelikle ateş, titreme, bulantı, kusma, dalgınlık gibi ön belirtiler vardır. Sıvı - tuz kaybını gidermek ve tedavi için bir sağlık kuruluşundan yardım istemek daha doğru olur.

Havuzda oynamak tüm çocukların hoşuna gider. Ancak çocuk havuzları temiz olmadığı için, özellikle küçük çocuklar denizde yüzmelidir. Altı aydan küçük bebekler aşıları tam olmadığı için denize de sokulmamalıdır. Çocuğun su yutması önlenmelidir. Devamlı suya dalıp su yutan çocuklarda, özellikle klorlu havuz suları, su ve klor zehirlenmesine yol açabilir. Ateş, kusma ve ishal görülebilir. Bu durumda acil sağlık kuruluşuna baş vurulmalıdır. Çocuklar mutlaka göz önünde bulunmalı, havuz ve denizde şakalaşmak, açılmak engellenmelidir. Bilhassa kız çocuklarının mayosuz olarak kumun zerinde oturmaları engellenmelidir; yaşları küçük olsa bile bu olay genital mantar enfeksiyonlarına neden olabilir.

Yazın barsak enfeksiyonları ve besin zehirlenmeleri de çocukları tehdit eder. Kirlenmiş su ve yiyeceklerle, bozuk gıdaların tüketimine çok dikkat edilmelidir. Çocukların kirli ellerle beslenmeleri, yıkanmamış meyve bilinmeyen gıdaları tüketmeleri engellenmelidir. Barsak enfeksiyonları ve besin zehirlenmeleri kendini ateş, kusma, ishal ve karın ağrısı belli eder. Böyle durumlarda çocuğa bol sıvı verilmeli, ishal diyeti uygulanmalı, kusma ve ishal şiddetliyse altta yatan nedeni bulmak ve hemen tedavisini gerçekleştirmek için bir sağlık kuruluşundan vakit kaybetmeden yardım istenmelidir. Kusan çocuğun beslenmesinde çok dikkatli olmalı, sabırla ağızdan serum takmış gibi damla damla, lokma lokma, yani her 5 dakikada bir tatlı kaşığı veya bir lokma şeklinde beslemelidir.

ÇOCUKLARLA UÇAK YOLCULUĞU:

Bebek ve çocuklarla uçak yolculuğu tüm anne ve babaları tedirgin eden bir konudur. Küçük bebekler için sakıncalı olduğunu düşünürken, daha büyük çocukları nasıl oyalayabilecekleri endişe yaratır. Uzun yolculuklarda bu endişe daha da artar. İki haftalıktan itibaren küçük bebekler hiçbir sakınca olmaksızın uçakla yolculuk edebilirler. Yedi günden küçük olan bebeklerin uçakla seyahati sakıncalıdır. Prematüre bebekler için ise doktordan danışmalık alınmalıdır. Aktif enfeksiyonu olan çocukların hem kendileri için hem de diğer yolculara da enfeksiyonu bulaştırabilecekleri için çok zorunlu olmadıkça iyileşene kadar seyahat etmemesi daha uygundur.

Uçaktaki basınç değişiklikleri bebek ve çocukları büyüklerden daha çok etkiler. Kulak ağrısına yol açarak bebek ve çocuğun huysuzlaşmasına ve ağlamasına neden olur. O nedenle uçağa binmeden önce serum fizyolojik ile burun içindeki sekresyonlar temizlenerek tıkanıklık giderilmeli, kulak zarına olan basıncı azaltmak ve dengelemek için kalkış ve iniş anında bebekler emzirilmeli yada emzik veya biberon verilmeli, daha büyük çocuklara meyve suyu içirilmeli veya sakız çiğnetilmelidir.

İki yaşından büyük çocuklara yolculuktan bir-iki hafta önce başlanarak yolculuk hakkında bilgi verilmeli, binişten inişe kadar geçen aşamalar defalarca anlatılarak çocuk yolculuğa hazırlanmalıdır. Rahat giysiler giydirilmeli ve yedekleri yanınızda olmalıdır. Bebekler için de yeterince alt bezi ve ıslak mendil bulundurulmalıdır. Bebeğinize evini hatırlatılacak bir eşyayı(battaniye gibi) da yanınıza alabilirsiniz.

Uzun yolculuklarda küçük çocukların huysuzlaşmasını önlemek için doktorunun önereceği hafif bir sakinleştirici ve ağrı giderici verilebilir. Uçuş öncesinde ve uçuş sırasında yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Özellikle uzun uçuşlarda, bebekler susuzluğa yetişkinlerden daha hassastırlar. Uçak yolculuğunda çocuğa sık sık su vermek yararlıdır. Uzun yolculuklarda yüzüne nemlendirici bir krem de sürebilirsiniz. Uçak saatlerinde oluşabilecek gecikmeler ve rötarlar düşünüldüğünde; uçakta verilen yiyecek ve içecekleri yok sayarak, çocukların en sevdikleri içecek ve yiyeceklerden ihtiyaçları kadar bulundurmak akıllıca olacaktır.

ÇOÇUKLARLA OTOBÜS YOLCULUĞU:

Otobüsle yolculuk çocuğu hareketini uzun süreli engelleyeceği için diğer yolculuk araçlarından daha zordur. Çocuğun rahat bir şekilde oturmasını sağlamak için ona da yer alınmalı ve cam kenarı tercih edilmelidir. Böylece dışarı bakarak oyalanması sağlanır. Ani frenlere karşın sıkılan çocuğun otobüs içinde tek başına hareketi engellenmelidir; mevcut ise emniyet kemeri takılmalıdır.

Uzun süre kalabalık bir ortamda diğer kişilerle yolculuk küçük bebek ve çocuklar için enfeksiyon riski taşır. Ayrıca mola yerlerinde yoğun sigara dumanı çocuğu rahatsız edebilir ve bu yerlerde hastalık yapma olasılığı çok yüksektir. Molalarda temiz hava alması, yürümesi ve koşması sağlanmalıdır. Araba tutuyorsa doktorun önereceği bir bulantı giderici ilaç verilebilir. Çocuğun kusmasına karşın hafif gıdalar yedirilmeli; az az ve sık sık sıvı verilmelidir. Çocuğun rahat hareket etmesini sağlayacak, terletmeyecek kıyafetler giydirilmelidir.

ÇOCUKLARLA ARABA YOLCULUĞU:

Kendi aracınızla yolculuk etmek kendiniz ve çocuğunuz açısından en iyi seçenektir. Çocuğun alıştığı ve daha rahat edebileceği bir ortam olup, enfeksiyon kapma riski ve başkalarını rahatsız etmek endişesi de ortadan kalkacaktır. Araba yolculuğu için çocuğun uyku saatlerini seçmeniz uygun olur.

Çocuk yolculuk sırasında mutludur, genellikle uyur, hatta araba durduğu zaman ağlamaya bile başlar. Bebeğinizi rahatça arkaya yerleştirin. Çocuk arkada araba koltuğunda,emniyet kemeri daima takılı olarak oturtulmalı, tek başına bırakılmamalıdır. Eğer çocuk emniyet kemerini takmayı reddederse arabayı çalıştırmayın, emniyet kemerini bağlayıncaya kadar hareket etmeyin. Kapı ve cam emniyet kilidini kapalı tutmalı, çocuğun cam ve kapı ile oynaması engellenmelidir.

Çocuğun terlemesini önleyecek hafif kıyafetler giydirilmeli, aracın ısısı 22 dereceden fazla olmamalıdır. Araç içi sıcaklığın artması çocukta sıcak çarpmasına neden olabilir. Klimanın doğrudan çocuğun yüzüne gelmesinden kaşınılmalı, camlar cereyan yapmayacak ve çocuğun kol ve başını dışarı çıkarmasına engel olacak kadar açılmalıdır. Sıcak havalarda yapılan yolculuklarda çocuğun yeterli sıvı alması sağlanmalıdır. Sık verilen molalar çocuğun sıkılmasını önler ve aracın sık havalandırılması yolculuk için de yararlıdır. Molalarda çocuğunuzu bir saniye bile olsa, arabanın içinde yalnız başına bırakmayınız. Kendi aracınızda çocuğu oyalamak daha kolaydır. Oyuncakların yanı sıra şarkı söylemek, hikaye anlatmak ve toplu oyunlar oynamak gibi aktiviteler çocuğun sıkılmasını önleyecektir.

BAVULUNUZDA BULUNMASI GEREKENLER:

Ateş düşürücü, ağrı kesici bir şurup;

Alerjik bünyeli çocuklar için antialerjik ilaçlar;

İsilik, pişik, güneş yanığı, böcek sokmasına karşı uygun kremler;

Uygun faktörlü (32 faktöre kadar) güneş koruyucu krem ve losyonlar;

Tam donanımlı bir ilkyardım çantası;

Güneş şemsiyesi ve geniş siperlikli şapka;

Sivri sineğe karşı tülden yapılmış cibimlik;

Çocukların kullanabileceği dozda üretilmiş sinek ve böcek ilaçları;

Yüzerken kullanacağı simit, yelek, kolluk vs.

Yazan:

Uzm. Dr.Eliya Benbiçaço
Metropolitan Florence Nightingale Hastanesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
kaynak:http://babyaddress.com
www.holidaybabykw.com

16 Haziran 2009 Salı

Babalar Günü

Click to play this Smilebox greeting: BABALAR GÜNÜ
Create your own greeting - Powered by Smilebox
Make a Smilebox greeting


Geçen pazar,uyanır uyanmaz (ikiz annesiyseniz,uyku,uyumak,kelimleri pek tanıdık gelmez size),aşkımın babalar gününü civciklerimle kutladık.Sonra kayınbabamın babalar gününü kutladık.Hemen cep telefonundan,uzaktaki babacığımın babalar gününü kutlamak için aradım.
Babam
-babalar günü,bugün müydü dedi?
-evet,en azından ben öyle biliyorum dedim,
-hmmmm dedi
gülüştük,konuştuk.

eee bunda ne var diyeceksiniz,iyide babalar günü 21 haziran daymış.
Bunu daha dün öğrendim.O kadar kutladım,dur erken kutluyorsun,1 hafta sonra demediler,hiç bozuntuya vermediler :)

Bu Pazar "yine,yeniden babalar günü"

Babacıklarım "BABALAR GÜNÜNÜZ" kutlu olsun.
Sizleri seviyorum.

12 Haziran 2009 Cuma

CUMA ları sevmem için 10 Neden

1.Makinama bu görüntüler takıldığı için,
2.Bu fener in mavisinin güzelliği için,
3.Bebeklerimle doyasıya oynayabileceğim hafta sonunun habercisi olduğu için, 4.Keyifli kahvaltıya sahip olduğu için
5.Evanescence yi ne kadar çok severek dinlediğimi hatırladığım için,
6.Nadiren buluşma imkanımız olsa da, böyle çılgın arkadaşlara sahip olduğum için
7.dikişten anlamama rağmen bu yastığı dikebildiğim için
8.Bu filmi izlemekten doyasıya zevk aldığım için(uzun süredir ilk defa film izledim.Slumdog Millionaire),
9.Ben gidemesemde çadırımın Rock'n Coke gideceği ihtimalinin olduğu için,10.Bu aynanın işçiliğine vurulduğum için
seviyorum ben bu CUMA ları.

11 Haziran 2009 Perşembe

Şıkırdamalı bugün

Bugün daha bir şıkır şıkır olmalı,
daha bir gülmeli,
daha bir sevinmeli,
el ele tutuşmalı,
kıkırdamalı bugün,
şıkırdamalı bugün,

bebeklerim ele tutuştular ve kıkırdadılar,
bende bileziklerimi taktım ve şıkırdadım

8 Haziran 2009 Pazartesi

Ahh bu dişler...


Kızım bir kaç gündür çok huzursuz,canı yanıyor,yandaki dişleri geliyor,

yemekleri seçiyor,uyku sorunumuz zaten vardı,oda devam ediyor.

acısını biraz olsun azaltmak için calgel kullanıyorum.Ama sanırım çok fayda etmiyor.

varmı sizin bildiğiniz başka yöntemler,civcik kızımın dişlerinin gelişinin acısını azaltmak için.

3 Haziran 2009 Çarşamba

İkiz bebek annelerinin,"Hayatında neler Değişir"

Bu konuyla arşiv kısmında yazılarım var,bu tarz yazıları okurken,kendi kendime ,yok canım olurmu böyle şey derken,daha sonra gerçekle karşılaşınca,doğruluk payının yüksek olduğunu görüyorsunuz. Aşağıdaki yazıda bana K. gondermişti, sizlerle burdan paylaşayım dedim,ana kaynağını bilmiyorum.

Tek bir çocuğa bakmanın zorluğunu düşünürken belki de ikiz bebeklere gebesiniz veya doğum yaptınız… (İkiz doğurdunuz ve internette bu yazıyı okumaya zaman bulabiliyorsanız sizi şimdiden tebrik ederiz… Çünkü ikiz bebek sahibi olmanın en zor yanı “kendine ait” zaman bulamamaktır)

Bu yazıyı bizce daha doğum yapmadan önce okuyun veya ikiz bebek bekleyenlere önerin. Çünkü Eve geldiğinizde tamamen farklı bir gezegene gelmiş gibi olacaksınız. İşiniz gerçekten zor ama arkadaş veya akrabalarınızın (istemeden, düşüncesizce yaptığı) yorumların da katkısı ile kendinizi daha güç bir durumda hissedebilirsiniz…


Yaşamınızda neler değişecek?

Olası bazı değişiklikleri şimdiden şöyle sayabiliriz:

* Evde düzen, temizlik, dağınıklık konularında hassas iseniz bir süre bu titizliğinizi askıya alın. Çünkü eğer ev işleri de tam olsun kaygınız varsa bu kez ya bebeklerinizi ihmal edeceksiniz ya da hiçbir şeyin tam olmadığını görüp sinirlerinizi bozacaksınız…

* Çok daha az uyumanız gerekecek… Gece bebekleriniz birbiri ardı sıra, bazen de aynı anda uyanacaklar…

* Çok daha fazla para harcamanız gerekecek.(Bez, ıslak mendil vs)

* Bazen bebeklerinizin birine daha az zaman ayırdığınızı görüp üzülecek, belki bundan dolayı kendinizi suçlayacak, hatta bu duygulanımınıza kendiniz bile şaşacaksınız… Bir süre sonra bebekler büyüyünce daha karmaşık duygulara dalacaksınız.

* Yaşadığınız bu gerilimler eşinizle ilişkinize de olumsuz yansıyabilecek (Bazı çalışmalarda çoğul doğumlar sonrasında boşanmaların daha sık olduğu gösterilmiştir)

Unutmayın!
Emzirme ve biberon ile besleme yaklaşık eşit miktarda zamanınızı alır ancak biberon yıkama ve mama hazırlama için harcadığınız zaman ve mama maliyetini göze alın!

Bebeklerinizi aynı anda emzirirseniz daha az zaman harcamış olursunuz. Beslenme saatleri konusunda esnek davranın, katı kuralcı olmayın. Ancak ikiz de olsalar onlar da ayrı birer birey oldukları için aynı anda acıkmayabilirler.

Emzirmeye hangi bebeği hangi memeye tutarak başladığınızı unutmayın. Özellikle aynı anda emzirebiliyorsanız 15–20 dakika sonra bebeklerin yerini değiştirin. Bir sonraki emzirmede bebeklerin bıraktığı meme ile emzirmeye başlayın.

Bebeklerin doymadığını düşünüyorsanız tekrar emzirin! Çünkü süt miktarını belirleyen “Arz-talep kuralı”dır. Ne kadar emerlerse o kadar süt gelir. Emzirme sırasında çok su için çünkü iki bebek aynı anda emdiğinde artan oksitosin hormonunuz sizi çok susatacaktır.

Bebeğinizin yeteri kadar emdiğinden emin olmak için idrar çıkışlarını izleyin: Aynı tekil doğumlarda olduğu gibi, günde 4–5 kez idrar, 2–3 kez kaka çıkışı yeterli beslendiklerini gösterir. Sütün yetip yetmediğinden emin olmuyorsanız kısa aralıklarla kilo kontrolüne götürün.

Bebeğiniz prematüre olarak doğduğu için hastanede kaldıysa süt sağma pompaları ile süt sağıp hastanede beslenmesini sağlayabilirsiniz. Hastanede sadece serum ile besleniyorsa sağılan sütü buzdolabının derin dondurucusunda saklayıp sonra beslemek de mümkün olacaktır.

Ne zaman bitecek? Aslında tüm zamanınızı emzirerek geçirmemelisiniz. Bebekleriniz uyurken mümkünse siz de uyuyun; bunaldığınızda, başta eşiniz olmak üzere, anne (kayınvalide), komşu, akraba, kardeşten oluşan ekibi çağırın. 20 dakikalığına da olsa elinize bir dergi alıp okuyun, uzanın, sokaklarda boş boş da olsa yürüyüp ORTAMDAN UZAKLAŞIN…

Bebeklerin banyosu: İkiz ve üçüzlerin banyosu oldukça zahmetli olabilir. Her birini gün aşırı yıkamak, gün içinde farklı saatlerde yıkamak gibi yöntemler çözüm olabilir. Bebekler büyüyüp desteksiz oturmaya başladıklarında küvete birlikte oturtup yıkamak da çok eğlenceli olacaktır.

Bebeklerin giydirilmesi: Bebeklerin kıyafetlerini ayırt etmek için farklı renkleri tercih etmek bir yöntem olabilirken bazı aileler bebeklerini tamamen aynı giydirmeyi severler. Ancak bebeklerinize 6. aydan itibaren farklı kıyafetler giydirmenizi öneriyoruz. Bu sayede farklı, özel birer birey olduklarını anlamaları daha erken mümkün olacaktır…

Bebeklerin uykusu: İlk aylarda bebekler aynı yatakta yatırılabilir. Aynı tek bebeklerde olduğu gibi ikizler de sırtüstü ve başları yatak başına değmeyecek şekilde yatırılmalıdır. Bebekler büyüdükçe yer azalacak, birbirleri ile temas ettiklerinde bedenleri fazla ısınabilecek, uyanma sıklıkları birbirinden farklı olduğu için birbirlerini uyandırabileceklerdir. Bunun için yatakları ayrılmalıdır.

Zamanla büyüdüklerinde farklı, özgün bir birey olduklarını anlamaları için şunlara dikkat etmenizi şiddetle öneriyoruz:

* İsimleri mümkün olduğu kadar birbirine yakın olmasın(Can ve Cem gibi)
* Çocuklarınıza teker teker isimleri ile seslenin, “İkizleeer” diye çağırmayın.
* Yaşları büyüdükçe giyimlerinin tamamen farklı olmasını sağlayın.
* Kıyafetlerini farklı çekmece ve dolaplarda saklayın.
* Her birine ayrı oyuncak alın, aynı oyuncaktan iki tane değil.
* Doğum günlerinde de farklı hediyeler mümkünse farklı pastalar alın.
* Büyümeleri sırasında ortaya çıkacak farklılıkları; emekleme ve yürüme zamanlarında ve becerilerindeki farklılıkları mümkün olduğu kadar göz ardı edin. Her birinin ayrı bireyler olduğunu ve farklı zamanlarda gelişeceklerini unutmayın. Bu arada şöyle bir avantajınız da olduğunu bilin: aynı anda gelişme göstermesi beklenen bebeklerin birisinde duraklama olduğu taktirde fark edilmesi güç olan müphem problemleri yakalamak da mümkün olacaktır.
* İkizlerin dil gelişimi yaşıtlarından oldukça geri olur. Bu genellikle çoğunun prematüre doğmalarına bağlıdır. Ayrıca kendi aralarında seslerle bile olsa anlaşırlar ve bir dil geliştirirler. Dil gelişiminde yaşıtlarını yakalamaları 4 seneyi bulabilir.
* Doğduklarından beri bir “sosyal grup” teşkil ettikleri için yaşıtlarından daha önce sosyalleşirler ve grup içinde daha rahat davranırlar. Ancak bu sosyalleşme başlangıçta onlar için çok sarsıcıdır. Çünkü daha “her şey benim” psikolojisindelerken oyuncaklarını, anne babalarını, bisikletlerini paylaşmak ve bir çok şeyi sıra ile yapmak zorunda kalırlar.

1 Haziran 2009 Pazartesi

"Anne" ilk an


Haziran aynın ilk akşamı,

civcikoğlanla cama dayandık,

dışarıyı,

yoldan geçen arabaları,

süzülen martıları seyrediyoruz..

aniden....

"Anne" "Anne" "Anne" dedi.....

işte o an eridim.

Bazen....


Bazen,
öyle bir noktaya geliyor ki insan,
ne yapacağını bilemiyor,
eli ayağı dolaşıyor,
kafası karışıyor,
sinir katsayısı tavan yapıyor....

yorgunluk,öyle böyle bir yorgunluk değil,
bedenen,zihnen,
tükendiğini hissediyor

başa çıkmak için kendinde güç bulamıyor..

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...