25 Ekim 2012 Perşembe
Gaipten bayram selamı..
Bu kadar uzak kalmazdım sizlerden sevgili dostlar.
Yine evdeki bilgisayarın azizliğine uğradıkki bu bizim evde tuhaf karşılanan bir durum ama yeni alınan telefonum sağolsun şu an bunun üstesinden fazlasıyla geliyor ve benim hayretlere düşmeme sebep oluyor:)
Telefon demeye hicap duyuyorum çünkü kendileriyle bilgisayar formatında haşır neşiriz:)
Tek sorun sadece telefondan resim yükleyebilecek olmam.
Sizlere sevdiklerinizle mutlu,huzurlu,sevinçli,sağlıklı,keyifli,bol kahkahalı,bereketli,
ve hayal ettiğiniz bir bayram geçirmenizi diliyorum.Gelecek yılda burada bu dilekleri tekrarlayabilmekte en büyük duamız olsun.
Rabbim ibadetlerimizi kabul eyler inşallah.
Bayramın ilk günü beklenmedik şekilde izinli olmak güzeldi.Şu an tatlı bir yorgunluğun kollarında,e birazcıkta rahatsız olmanın verdiği sıkıntıyıda burda,sizlerle buluşarak hazza dönüştürmek kadar mutlu eden bir durum yoktur beni.
Her ne kadar yarından itibaren sabahları yoğun bir tempoyla işe gidecek olsamda.. Her ne kadar sevdiklerimizden uzak,gurbet ellerde çekirdek ailemizle pek durgun kendi halimizde bir bayram geçiriyor olsakta..Bu günlerimize şükürler olsun...
Yine evdeki bilgisayarın azizliğine uğradıkki bu bizim evde tuhaf karşılanan bir durum ama yeni alınan telefonum sağolsun şu an bunun üstesinden fazlasıyla geliyor ve benim hayretlere düşmeme sebep oluyor:)
Telefon demeye hicap duyuyorum çünkü kendileriyle bilgisayar formatında haşır neşiriz:)
Tek sorun sadece telefondan resim yükleyebilecek olmam.
Sizlere sevdiklerinizle mutlu,huzurlu,sevinçli,sağlıklı,keyifli,bol kahkahalı,bereketli,
ve hayal ettiğiniz bir bayram geçirmenizi diliyorum.Gelecek yılda burada bu dilekleri tekrarlayabilmekte en büyük duamız olsun.
Rabbim ibadetlerimizi kabul eyler inşallah.
Bayramın ilk günü beklenmedik şekilde izinli olmak güzeldi.Şu an tatlı bir yorgunluğun kollarında,e birazcıkta rahatsız olmanın verdiği sıkıntıyıda burda,sizlerle buluşarak hazza dönüştürmek kadar mutlu eden bir durum yoktur beni.
Her ne kadar yarından itibaren sabahları yoğun bir tempoyla işe gidecek olsamda.. Her ne kadar sevdiklerimizden uzak,gurbet ellerde çekirdek ailemizle pek durgun kendi halimizde bir bayram geçiriyor olsakta..Bu günlerimize şükürler olsun...
17 Ekim 2012 Çarşamba
Haftasonu..
Klasik bir pazardı..Çalışmayı beklerken izinliydik.Plan program yapacak vakit yoktu..
Çamaşırdı,ütüydü derken vakit öğleden sonrayı buldu..
Sevmemeye başladım Pazar günlerini..
Neden bilmiyorum.
Çocukların ikiside boş olmuyor,ailece,ortak yapılacak birşey yok..
Bizde nereye gittiğimizi bilmeden çıktık evden..
Serik dolaylarını geçtik.
Nereye gittiğimizi hala bilmiyoruz..
Aspendos yol ayrımına geldik,girdik bu yoldan..
Belkıs köyünün pamuk tarlalarından geçtik.
Rabbim giyeceğimizin hammaddesini topraktan bize vermiş ya,
Bana mucizevi gelen ender yaratılanlardan biri..Yarım saat arabada mevzusunu yaptım,şükürler ederek,hamd-ü senalar ederek...
Köprüçay'da bir mola...
Çayın kenarında birer çay içelim diye niyetlendik ama arabayı park edip yanaştığımızda masalarda oturanların pekte ailevi ortama göre bir durum ve profil oluşturmadıkları kanaatine varan eşimin vetosuyla vazgeçildi..Haklı olarak.
Dönüşte acıkınca yolda bir pidecide aldık soluğu.
Niyetimiz seramoni ile bir yemek değildi.
Kızlar eve kurslarından gelmek üzerelerdi.
Hemen yiyip kalkalım dedik..
Bu ayran hemen geldi...
Amma velakin hayatımda en geç gelen hatta artık beklemekten nerdeyse kalkmak üzere olduğumuz pideleri yedik..Tamı tamına 1 saat!....Kısacık öğleden sonramızın 1,5 saatini bir Karadeniz pidecisinde heba etmek kadar beni kahreden birşey olmadı Pazar günü..
Dahada gelmem:)))...Zaten pideyide sevmedim..
Çamaşırdı,ütüydü derken vakit öğleden sonrayı buldu..
Sevmemeye başladım Pazar günlerini..
Neden bilmiyorum.
Çocukların ikiside boş olmuyor,ailece,ortak yapılacak birşey yok..
Bizde nereye gittiğimizi bilmeden çıktık evden..
Serik dolaylarını geçtik.
Nereye gittiğimizi hala bilmiyoruz..
Aspendos yol ayrımına geldik,girdik bu yoldan..
Belkıs köyünün pamuk tarlalarından geçtik.
Rabbim giyeceğimizin hammaddesini topraktan bize vermiş ya,
Bana mucizevi gelen ender yaratılanlardan biri..Yarım saat arabada mevzusunu yaptım,şükürler ederek,hamd-ü senalar ederek...
Köprüçay'da bir mola...
Çayın kenarında birer çay içelim diye niyetlendik ama arabayı park edip yanaştığımızda masalarda oturanların pekte ailevi ortama göre bir durum ve profil oluşturmadıkları kanaatine varan eşimin vetosuyla vazgeçildi..Haklı olarak.
Dönüşte acıkınca yolda bir pidecide aldık soluğu.
Niyetimiz seramoni ile bir yemek değildi.
Kızlar eve kurslarından gelmek üzerelerdi.
Hemen yiyip kalkalım dedik..
Bu ayran hemen geldi...
Dahada gelmem:)))...Zaten pideyide sevmedim..
12 Ekim 2012 Cuma
Yaşasın üşüyorum!
Üşüdüğüme bu kadar sevineceğimi tahmin etmiyordum.Evet gündüzlerden bahsetmiyorum ama gece ilk defa bugün üşüdüm birazcık.Çokta sevindim.Gelemiyorum ben bu sıcaklara ama çok soğuklarda geldimi sızlanır dururum..Aslında bu sonbahar ve ilkbahar hiç bitmesede bende hep mutlu olsam:)...Yani hafif hafif üşüsem:))..Çok şey istiyorum tamam..
Henüz işlerimiz yoğunluğa doğru giderken bense geçen yıl bu zamanlar 5:30 da kalkmanın perişanlığını hatırladıkça mutlu oluyorum.Henüz kalkış saatlerimiz en erken 06:30....Bir saat bir saattir..
Artık küçük boy kuzu öğleci.O sebeptendirki biraz erken kalkmıyorum.Yani bana göre 07:00 suları geç bir saat...
Büyük boy kuzuda kahvaltı ve okula hazırlanıp gidiş sorumluluğunu fazlasıyla güzel üstlendiğinden artık lise 3 talebesinede kalkmamama lüksüm oldu:)..Buda benim bu yılki lükslerimden..Yani en azından yarım saat fazla uyuyorum..
Gündüz yazlık ve kısa kollumu yoksa Antalya'da birdenbire bastıran sağanak yağışa ve rüzgara göremi giyineceğiz allak bullak olduk...Sabahları serin,öğleleri henüz sıcak..
Bağlama kursunda öğrendiğim la...si...do ve re notalarının yerlerini 6 gündür hemen hemen hergün çalıştım.Parmaklarım hızlandı gibi.Bir ara yapamayacağımı düşünerek odada gözlerim dolu dolu oldu..Kimse görmedi ama.Ne zormuş.Ama başaracağım.Bakalım bu hafta neler öğreneceğiz çok merak ediyorum.
Buhar kazanlı ütüm dün birden buhar vermeyi kesti.Eyvahlar olsun dedim.Telefonum s.o.s veriyor bir haftadır üzülmedim(yenisini almak için artık bir bahaneye bakıyordu çünkü) ama sözkonusu ütü olunca panikledim.Neyseki evimizin direği,tamircisi,elektrikçisi,bilgisayarcısı,marangozu,kek pişiricisi,servis şöforu,öğretmeni,teknikeri vb...:)))Olaya gelir gelmez el koydu...15 dakika sonra bir ses;Tamamdıııır....Oh bee..
Henüz evde balık sezonunu açmadım ama kararlıyım bu haftasonu balık pişecek..
Ramazanda verdiğim 2 kiloyu geri aldığımı görünce yine hüzünlendim.Naapıcam şimdi yine hafif bir diyetemi başlasam ne?(Gerçi bugün aldığım pantolonun bedeni 36 olunca şaşırdım ama o serinin kalıpları büyükmüş:))
Aralık ve Ocak aylarında bizim işyeri yine çok sakinmiş ve yine bir kış izni görünüyormuş...İşyerim adına üzgünüm.Yine 1 hafta veya 10 günlük yalnız bir Kayseri yolculuğunu iple çekiyorum.Buda benim bakış açım:))Geleceğim...
Bu şekilde yazmak daha bir rahatlattı beni.Ne o düşük olmayan cümle kurmak için didin,giriş,gelişme ve sonuç bölümlerine göre yazını yaz:))..Kafama göre takıldım bugün.Affınıza sığınıyorum..
Çok güzel yorumlamış...
10 Ekim 2012 Çarşamba
Ödüüüüll!
Demlenmiş yaşam öyküleri blogunun sahibesi sevgili arkadaşım Dilek bu iki cici ödülü banada vermeyi layık görmüş..Kendisine çoook teşekkür ediyorum.Dilekciğim seninle tanışma fırsatı bulduğum içinde çok mutluyum.Senin zerafetin çok ayrı..
Bende bu ödülü hangi blogger arkadaşıma vereceğimi düşünürken,seçim yapabilmenin çok zor olacağını fark edip takip ettiğim bütün blogger arkadaşlarımla paylaşmayı uygun gördüm...
8 Ekim 2012 Pazartesi
Portakal'dan kortej,şirket yemeği..
12 yıldır Antalya'dayız ama bir kere bile Altın Portakal kortejine denk gelmedik.İlla gidelim diyede bir hevesimiz,çabamız olmadı.Dün öğleden sonra akşamüstü epeydir gitmediğimiz çarşıya gidip gezelim dedik.Trafik allak bullak,hiç aklımıza gelmiyor,ilerde bir kaza var galiba diyoruz.Yerlerdeki konfetileri görünce jeton düştü.Trafiğede girmiş bulunduk.Bir an önce kestirmeden korteje yakalanmadan çarşıya varalım demiştikki tamda kortejin geçtiği an'a denk geldik.Bu kadar olur...Neyse bunca yıldır denk gelmediğimiz olaya istemedende olsa tesadüfle şahit olduk.
İnsanlar işlerini güçlerini bırakıp saatlerdir bekliyorlarmış...
En önde Türkan sultan görünüverdi.Yanında İlyas Salman.Sultan çok sakin ve sevecen gözlerle kıpırdamadan etrafı izliyor.Bakışlarıyla herşeyi anlatıyordu.Yalnız yanındaki belediye başkanının kendini paralayarak etrafa el sallayıp yırtınması çok komik görünüyordu:))Tezahüratların kendinemi yapıldığını zannediyordu ne:)
Camii yıkılsada mihrap yerinde misali Türkan sultanın güzelliğini yıllar bile alıp götürememişti.Kortejin en güzel sanatçısıydı bence...Bazılarını artık tanımakta zorlanırken..
Nuri Alço ve ....Coşkun'a olan ilgi bir hayli idi.
Süleyman Turan ve ?...Adını hatırlayamadım..
Yusuf Sezgin ve Selma Güneri..
Ahu Tuğba ve papağanı:)
Meral Zeren........
Hallederiz Kadir:)
Canlı heykel:))
Kış sezonunun açılması sebebiyle şirketimizin patronu bugün bizi güzel bir öğle yemeğinde ağırladı..
Teşekkür ediyoruz..
Büyük ustanın yine çok güzel bir türküsünü öyle güzel yorumlamışlarki...
İnsanlar işlerini güçlerini bırakıp saatlerdir bekliyorlarmış...
En önde Türkan sultan görünüverdi.Yanında İlyas Salman.Sultan çok sakin ve sevecen gözlerle kıpırdamadan etrafı izliyor.Bakışlarıyla herşeyi anlatıyordu.Yalnız yanındaki belediye başkanının kendini paralayarak etrafa el sallayıp yırtınması çok komik görünüyordu:))Tezahüratların kendinemi yapıldığını zannediyordu ne:)
Camii yıkılsada mihrap yerinde misali Türkan sultanın güzelliğini yıllar bile alıp götürememişti.Kortejin en güzel sanatçısıydı bence...Bazılarını artık tanımakta zorlanırken..
Nuri Alço ve ....Coşkun'a olan ilgi bir hayli idi.
Süleyman Turan ve ?...Adını hatırlayamadım..
Yusuf Sezgin ve Selma Güneri..
Ahu Tuğba ve papağanı:)
Meral Zeren........
Hallederiz Kadir:)
Nilüfer Açıkalın..
Salih Güney..
Canlı heykel:))
Kış sezonunun açılması sebebiyle şirketimizin patronu bugün bizi güzel bir öğle yemeğinde ağırladı..
Teşekkür ediyoruz..
Büyük ustanın yine çok güzel bir türküsünü öyle güzel yorumlamışlarki...
Döküm tava lezzeti ve bağlamamla vuslat..
Ev reisimizi Ramazan'dan beridir bir döküm tava ve bu tavada et pişirme merakı sarmıştı.Sanırım bu şeflerin düellosu programındaki pişirme yöntemlerinden fena halde etkilenmişti.Çok etçil değildir kendileri ama etide ya mangalda yada ona benzer türde pişirilince yiyenlerden.Yani 40 yıl etli yemek pişirme pek umrunda olmaz:)
Döküm tava alacağım diye diye en sonunda internetten siparişini verdi ve tavasına kavuştu.Yani alüminyum döküm olmayan gerçekten demirdöküm bir tava.3 kilo'cuk ağırlığında:))
Tabiiki bu tavalarda pişen yemeklerin lezzetinin methini biliyordum ama kullanımının bu kadar dikkat gerektirdiğini bilmiyordum.
Öncelikle detaylı bir araştırmaya girip tavanın kullanımdan önce ve sonra yapılması gerekenleri hıfzetti:))sonrasındada tavanın bütün bakım ve kullanım haklarını bizzat üstlendi:)Temizliği dahil:)
Efenim,tava hiçbir kaplaması olmayan demirden döküm olunca haliyle gözenekli olduğundan bir ön koruma olarak ocak üzerinde ısıtılıp zeytinyağı ile yağlandı,fazla yağı kurulanıp bir tepsiye ters çevrilip 200 derece fırında 1 saat pişirildi:))Kendi halinde soğumaya bırakıldı fırında.Bundaki amaç dökümün bütün gözeneklerini yağ ile kaplayıp hava ile temasını kesip paslanmasını önlemekmiş.
Hiç yağ kullanılmadan ocak üzerinde direkt ızgara yapmak için belkide en ideal materyal.Nefis olduğunu anlatmaya gerek yok.Ağır olmayıp,bakımlarıda bu kadar zor olmasa belkide tüm tencere ve tavalarımı döküm ile değiştirirdim.Belki değil aslında kesin değiştirirdim...
Tercihimiz ''Korkmaz,, marka idi çünkü kullanım ve şekil olarak piyasadaki en iyi markaydı.Zaten yerli başka marka yoktu ve yabancılarda gereksiz yere uçuk fiyatlardaydı.Ovalide vardı ama küçük geldi ve kare olanını tercih ettik..
Sıfır yağ ile evde nefis bir ızgara için harika bir seçim...Eşimin ellerine sağlık,büyük bir hevesle besledi bugün bizi:))
Temizleme işindede kesinlikle deterjan kullanılmıyormuş.Yine gözenekli yapısından dolayı.Sıcak su ile yağların çözünmesi için ocak üzerinde kaynattı.Bulaşık süngerinin yeşil tarafı ile güzelce ovdu.Durulayıp 5 dakika ocakta su ve nemini buharlaştırarak ısıttı ve güzeelce yerine kaldırdı..
Ben nerdeee,nasıl becerecektim bu işleri:))Ben anlamam bu döküm tava işinden:)))Hiiiç anlamam,işim olmaz:)
Nihayet kurs hocamız bağlamamızı getirdi dün ve nasıl sevindirik oldum anlatamam.Alırkenki heyecanımı görseniz sizde hocam gibi kahkahalarla gülerdiniz:)..Besmele ile falan:)..Elime alırken öyle bir heyecan,nasıl tutucam,naapıcam diye..Birde bağlamamı sağa sola vurmasam hafiften iyiydi ama vurduktan sonra sanki canı yanmış gibi vurduğum yerleri gayri ihtiyari ovalayınca arkadaşlar koptu:)
İlk 3 notamızı ve bu notaların parmak alıştırmalarını öğrendik ve evdede bir hevesle çalışmaya başladım.Kapıdan bağlamayla girince eşim ''vaay bozkırın tezenesi gelmiş,, deyince birden havalara girdim sanırım evdekilere bu 3 nota ile 2 saat resital verdim:))
En kısa zamanda çalabileceğim ilk türküyü sizlerle paylaşacağım söz ama bu uzun sürecek gibi.Çok zoooor...Omuzlarım kendimi sıkıp uğraşmaktan kasıldı,parmaklarım yanlış basmayayım diye didinmekten çok fenalar.Hiç şikayetçi değilim,ben bu işi kıvıracağım...Ama bağlamanın sesi bir başka yahu...
Döküm tava alacağım diye diye en sonunda internetten siparişini verdi ve tavasına kavuştu.Yani alüminyum döküm olmayan gerçekten demirdöküm bir tava.3 kilo'cuk ağırlığında:))
Tabiiki bu tavalarda pişen yemeklerin lezzetinin methini biliyordum ama kullanımının bu kadar dikkat gerektirdiğini bilmiyordum.
Öncelikle detaylı bir araştırmaya girip tavanın kullanımdan önce ve sonra yapılması gerekenleri hıfzetti:))sonrasındada tavanın bütün bakım ve kullanım haklarını bizzat üstlendi:)Temizliği dahil:)
Efenim,tava hiçbir kaplaması olmayan demirden döküm olunca haliyle gözenekli olduğundan bir ön koruma olarak ocak üzerinde ısıtılıp zeytinyağı ile yağlandı,fazla yağı kurulanıp bir tepsiye ters çevrilip 200 derece fırında 1 saat pişirildi:))Kendi halinde soğumaya bırakıldı fırında.Bundaki amaç dökümün bütün gözeneklerini yağ ile kaplayıp hava ile temasını kesip paslanmasını önlemekmiş.
Hiç yağ kullanılmadan ocak üzerinde direkt ızgara yapmak için belkide en ideal materyal.Nefis olduğunu anlatmaya gerek yok.Ağır olmayıp,bakımlarıda bu kadar zor olmasa belkide tüm tencere ve tavalarımı döküm ile değiştirirdim.Belki değil aslında kesin değiştirirdim...
Tercihimiz ''Korkmaz,, marka idi çünkü kullanım ve şekil olarak piyasadaki en iyi markaydı.Zaten yerli başka marka yoktu ve yabancılarda gereksiz yere uçuk fiyatlardaydı.Ovalide vardı ama küçük geldi ve kare olanını tercih ettik..
Sıfır yağ ile evde nefis bir ızgara için harika bir seçim...Eşimin ellerine sağlık,büyük bir hevesle besledi bugün bizi:))
Temizleme işindede kesinlikle deterjan kullanılmıyormuş.Yine gözenekli yapısından dolayı.Sıcak su ile yağların çözünmesi için ocak üzerinde kaynattı.Bulaşık süngerinin yeşil tarafı ile güzelce ovdu.Durulayıp 5 dakika ocakta su ve nemini buharlaştırarak ısıttı ve güzeelce yerine kaldırdı..
Ben nerdeee,nasıl becerecektim bu işleri:))Ben anlamam bu döküm tava işinden:)))Hiiiç anlamam,işim olmaz:)
Nihayet kurs hocamız bağlamamızı getirdi dün ve nasıl sevindirik oldum anlatamam.Alırkenki heyecanımı görseniz sizde hocam gibi kahkahalarla gülerdiniz:)..Besmele ile falan:)..Elime alırken öyle bir heyecan,nasıl tutucam,naapıcam diye..Birde bağlamamı sağa sola vurmasam hafiften iyiydi ama vurduktan sonra sanki canı yanmış gibi vurduğum yerleri gayri ihtiyari ovalayınca arkadaşlar koptu:)
İlk 3 notamızı ve bu notaların parmak alıştırmalarını öğrendik ve evdede bir hevesle çalışmaya başladım.Kapıdan bağlamayla girince eşim ''vaay bozkırın tezenesi gelmiş,, deyince birden havalara girdim sanırım evdekilere bu 3 nota ile 2 saat resital verdim:))
En kısa zamanda çalabileceğim ilk türküyü sizlerle paylaşacağım söz ama bu uzun sürecek gibi.Çok zoooor...Omuzlarım kendimi sıkıp uğraşmaktan kasıldı,parmaklarım yanlış basmayayım diye didinmekten çok fenalar.Hiç şikayetçi değilim,ben bu işi kıvıracağım...Ama bağlamanın sesi bir başka yahu...
3 Ekim 2012 Çarşamba
Mutlu ve harika bir buluşmanın ardından...
Bundan yaklaşık 3 yıl önce bana blog sayesinde muhteşem arkadaşlıkların olacak,onlarla biraraya geleceksin ve geldiğinde duyduğun mutluluk anlatılmaz olacak,o yüreklerin güzelliğini kendi yüreğinin en nadide köşesine emanet edeceksin,samimiyet gözlerden,sözlerden akacak deselerdi inanmazdım..
İzleniyor olduğunu birde bu güzel yüreklerden sözlü duyunca bir blogger olarak insan bir başka oluyor...Herbiri ayrı ayrı harika dostlar olan Antalyalı bloggerlarla bugün nihayet buluştuk.Sevgili Ayşeroze arkadaşımızın özverisi ve organizasyonu,sürpriz bir şekilde sponsorumuz olan Finike Döviz'e sonsuz teşekkürler...Güzel dostluğunuz için;
Bir dahaki buluşmamızı iple çekeceğim...Sizleri çooook seviyorum...İyiki varsınız,iyiki tanıdım güzel yüreklerinizi...
İzleniyor olduğunu birde bu güzel yüreklerden sözlü duyunca bir blogger olarak insan bir başka oluyor...Herbiri ayrı ayrı harika dostlar olan Antalyalı bloggerlarla bugün nihayet buluştuk.Sevgili Ayşeroze arkadaşımızın özverisi ve organizasyonu,sürpriz bir şekilde sponsorumuz olan Finike Döviz'e sonsuz teşekkürler...Güzel dostluğunuz için;
- Kahve Keyfi
- Resimli tarif
- Nursevince Lezzetler
- Dilsheen
- Bu bizim dünyamız
- Bir kase lezzet
- İkitanem ve biz
- Hünerli Eller
- Ayşerozeface
- Demlenmiş Yaşam öyküleri
- Bıraktığım izler(Tala)
- Emoş desing
Manzaramız harikaydı
Sevgili Dilek....Çok incesin sen..Güzel düşüncen için teşekkür ediyorum arkadaşım.
1 Ekim 2012 Pazartesi
Haydi Antalya buluşuyoruz!
Antalyalı bloggerlar olarak ha buluştuk,ha buluşacağız derken sevgili arkadaşımız Ayserose noktayı koyup herşeyi ayarlamış bile,çoook teşekkür ediyoruz.
Öyle heyecanlandımki anlatamam.Çarşambayı iple çekiyorum.Gelecek olan arkadaşların kendisine mesaj göndermeleri rica olunur.Sayı bildirmesi gerektiğinden hassasiyet gösterilmesi doğaldır.Ayrıntılar için arkadaşımın sayfasına bir tık lütfen...
Tarih:3 Ekim Çarşamba
Saat: 13:30
Yer: Atatürk parkı içi Gaziantep et ve balık restaurant
Buluşmanın resim ve yazılarını hayal etmek bile güzel:)..Hadi arkadaşlar buluşmaya!
Kaydol:
Kayıtlar
(Atom)
instagramdayım..
Ben'ce...
- Limon çiçekleri
- Antalya, Türkiye
- Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Google Website Translator
İzleyiciler
Facebook'tayım.
Nereden böyle?
Misafir olduklarım
Sayfalar
Blogger tarafından desteklenmektedir.