kandil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kandil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Aralık 2017

İyi ki Doğdun...

Fırtınalı bir aralık sabahından selamlar cümlenize... gercekten de 1 aralıkmış:)

Hicri olarak rebiülevvel ayındayız..Mevlid kandilinizi kutlayamadık ama bu ayın tamamı kandil ayıdır..Hatta diyanette yeni bir düzenleme yaptı.. önceki adı kutlu doğum olan..şimdi ki adı ise "Mevlidi Nebi" yani peygamberin doğumu olarak değiştirilen kutlamalar bu ay içinde yapılacak..

Uzun zamandır efendimiz aleyhisselatu vesselamın doğumunun miladi takvime sabitlenmesini istemiyorduk..Çünkü bizler hicri takvime ayın durumuna göre dini ibadetlerimizi yapıyoruz biliyorsunuz..Kandiller bayramlar sürekli yer değiştiriyor..Çok şükür olması gereken yapıldı.. elhamdülillah..

İyi ki doğdun.. alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz..
Adın anılınca duygulanmayan bir yurekten ; salavat getirmeyen bir dilden Rabbim bizleri muhafaza buyursun. Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim....

İnsallah cümlemize tez vakitte gidip onu ziyaret etmek; iman dolu bir kalp ile onu ziyaret etmek nasip olur..

Sayfanın en sonunda bir yazı yazacağım.. ben okudukça mutlu oluyorum..sizinde belki hoşunuza gider..

Marketten yeşil zeytin aldım.. zamanı kasım ayıymış..ilk kez deniyorum.. bakalım neye benzeyecek..

Abimin geçen yıl benim için söktüğü yaban güz çigdemi çiçek açtı.. tam 3 tomruğu vardı.

Farelerin yemediğine ve yaşadığına çok sevindik....

Mutluluk nedir? Mutluluk bir yaban çiçeğiyle bile mutlu olmaktır.. Allah c.c biliyor.. Başkasının gülüp geçeceği ufacık şeyler bile beni mutlu ediyor.. Ama kimse beni anlamıyor..Bende onları anlamıyorum:) Sorun yok...

Kedilerime bir yemleme sistemi düşündüm..otomatik yemleme makinaları çok pahalı ve soğuk koşullarda çalışmayabilir.. Bende sizlerin tavuklara yaptığı düzeneği denedim..evet biraz fazla yem yiyorlar ama en azından istedikleri zaman yem olması iyi birşey..sanırımbu  3 kg civarı yem alıyor.. boruyu daha uzatırsak daha çok yem alacak.. benim hedefim bir hafta yetecek yem olması..gönül ister belli aralıklarla yem dökülsün ama şu an yapabileceğim bu..



Bunlara dam koruğu derlerdi eskiden.. şimdi sukulent diyorlar.. onu bir midyenin içine ektim...Midye gerçek..

Bunları da annemlerin toprak kaplarına ektim :)

ve bunu da...eskiden yemek pişermiş bunların içinde..ben hiç bilmiyorum..orjinal oldu bence.. ben begendim..


Dayım haziran ayında mı temmuz ayında mı ne ayçiçeği ekti.. adam tutup sulattı.. öylelikle oldu...

Hasata geç kaldı.. hala tarlada ve yeşil.. duyda ınanma.. Yagmurdan yattı..Kuşlar bayram yapıyor... :) Dayım zengin adamdır heeee.. üzülmeyin...

Yan komşumuz olan tesis bizi canımızdan bezdirdi.. Bütün çatısının suyu bizim tarlaya akıyor.. sözüm ona oluk var ama bütün su bizim tarlada..calışanlara söyledim olmadı.. ayağına gittim olmadı.. taahhütlü mektup gönderdim zararınız var bize diye olmadı olmadı.. kendisi ismini vermiyim..edirne de bir suyun başında olduğu için beni küçük adam olarak görüyor..

Onu Allaha havale ettim.. durumuda  valilik başbakanlık neresi olursa dilekçeyle bildiricem.. belediye demiyorum.. çünkü belediye asla tek cevap vermiyor.. keyfin iyimi adamına göre...anlarsınız..

Elma sirkesini süzdüm..
Bu yeni süzüldüğü zaman..

karanlık bir yerde beklettim..2 ay..

3 ay sonraki hali.. abim bize sirke ver dedi... alıp götürdü:(

Köyümün gün batımı....

Bu kirpicik kış uykusuna yatamamış.. güneşlenmeye çalışıyordu ama hasta gibiydi.. meyve getirdim yemedi.. geçen günlerde bahçede dolaşırken gördüm ki....içini yemişler postu kalmış.. köpeklerin işi olsa gerek..İnna lillahi ve inna ileyhi raciun..

 Fasulye maşallah büyüyor.. delikanlı oldu..

 Bahçe çok dağınık duruyor diye gülleri budamıştım..Yağmuru görünce hepsi tomurcuğa durdu..

 Olur mu olmaz mı.. ama bir Ümit... güz gülleri gibiyim.. hiç bahar yaşamadım.. Biz bütün baharları yaşarız inşallah.. hatta 4 mevsim yaşayalım.. hepside güzel olsun...

 Çilekler yağmuru görünce yeniden canlandı..Bahara yerleri değişmesi gerek..

 Bahçe yeserdi.. otta olsalar ben yeşili seviyorum.. yeşile bakmak ömrü uzatır...

 Bu armut yıkıldı yıkıldı.. çok sert.. ahlat değil.. tatlı ama çok sert..

Son aylarda kendimce zor günler yaşadım..Neden diğer insanlardan farklıyım..? Neden beni kimse anlamıyor.. anlıyorum diyenler bile beni  anlamamış..en üzüntü verici olan gerçekte olmadığın bir kişi gibi muamele görmek..yapmadığın bir şeyle itham edilmek.. ben her zaman olduğum gibiydim.. numara yapmak bana göre değil.. buna ihtiyacımda yok.. hiç kimseninde olmamalı.. bizi seven olduğumuz gibi sevmeli.. demet hep böyleydi.. göründüğü olduğudur..olduğu göründüğüdür...

Bana kimsenin sesini yükseltmesi hoşuma gitmiyor.. güzel bir yazı okumuştum sizinle paylaşmak istedim.. umarım hoşunuza gider...Kimse kimseye sesini yükseltmesin.. hele seven sevdiğine...
.................................................
.................................................
.................................................
Neden Birbirimize Bağırırız?

İslam alimlerinden biri talebeleriyle birlikte Basra kıyısında gezinirken; öfke ile birbirine bağıran bir çift görmüş. Talebelerine dönüp "insan neden birbirine böyle bağırır?" diye sormus.

Talebelerden biri " cünkü sukunetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat "ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konusuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi alçak bir ses tonu ile duyurabilecekken; demek istediğimizi rahatca aktarabilecekken niye avazımız çıktığı kadar bağırırız? "

Talebelerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış "İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır..bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse arada açılan mesafeyi kapamak için o kadar çok bağırmaları lazım gelir"

"Peki iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar; çünkü kalpleri birbirine yakındır. Arada ya mesafe yoktur yada çok azdır.

Peki iki insan birbirini dahada fazla severse ne olur? Sesle konuşmazlar. Sadece fısıldaşırlar. Çünkü kalpleri birbirine kaynaşmıştır..Hatta bir süre sonra konuşmalarınada lüzum kalmaz... sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur... İşte birbirini hakiki olarak seven iki kişinin yakınlığı böyle birşeydir..."

Daha sonra talebelerine bakarak şöyle devam etmiş.. "Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin.. mesafe sokacak sözlerden uzak durun..."

Ne demişler..." zerzevatçı bağırır..sarraf bağırmaz...eskici bağırır...antikacı bağırmaz.."

Fikri kıymetli olan bağırmaz..bağıran düşünemez..düşünemeyen kavga eder.. sesimizi değil sözümüzü yükseltelim...

Rabbim bizleri güzel sözle, hikmetle ve nezaketle davranan kullarından eylesin.. Allahümme amin..
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatüh

14 Aralık 2016

Dumrul

Mevlid kandili geçti ama mevlid ayı devam ediyor. Bizde dualarımıza devam ediyoruz. Halep içinde dua ediyoruz.

Özellikle mevlid kandillerinde komşulara birşeyler alıp dağıtıyorum. Hem efendimizin doğumunu hatırlatmak ; kandili kutlamak hemde komşularla bağımızı canlı tutmak için bulunmaz bir fırsat.
Evden birşeyler yapabilirim. Ama kimi yer kimi yemez en iyisi hazır. Önceleri tatlı alıyordum. İki oldu tahin helvası kestiriyorum. Hane başı 250 gr kadar. Özellikle hoşuma giden bir yer var. Helvası çok güzel. Ben siparişi veriyorum kaç kilo tutuyorsa parayı veriyorum o hazırlıyor. Sonra gidip alıyorum.

Bu sefer eve geldiğimde helvayı dijital tartıyla tarttım ve eksik olduğunu gördüm hoşuma gitmedi. Gidince söyleyeceğim. Hizmetten memnun kalmadım diycem. O kadar para veripte eksik tartmak olmadı. Ben parayı az mı verdim? Pazarlık dahi yapmadım ama sen bana eksik veriyorsun!!!

Benim param helal çok şükür... beş on liranın da peşine düşmem o kadar küçük adam değilim.  Ama söylemezsem ahirete kalacak o adamında canı fena yanacak. O yüzden söylemem lazım.

Gerçekten üzüldüm.  Birilerine güvenmek istiyorum. Guvenebilmek istiyorum..Bu kadar zor mu?

Daha önce anlatmış olabilirim.  Bilmeyenler için bir daha anlatayım.  Böyle kış ayıydı balık zamanı! İri çinekop veya onun gibi büyük bir balık var geçmiş zaman net hatırlamıyorum. Bize de misafir gelecek . Atıyorum kişi başı dedim şu kadar olsa "20 tane çinekop ver bana" . Genç bir çocuk sayarak gözümün önünde torbaya koydu balıkları. Tarttı. Parayı ödedim.  "Ayıklansın mı?" dedi. Hiç yaptığım şey değil ama "tamam ayıklansın" dedim. Torbayı arkaya attı. Benden başka müşteride yoktu o anda.  Ayıklandı balığım, aldım eve geldim. Sonra kızartırken bir baktım... gözümün önünde torbaya konan 20 çinekop eve gelinceye 16 düşmüş!!!

O zamanda aynı üzüntüyü yaşamıştım. heh:)

Demek bunlar babasının hayrına ayıklamıyormuş bu balıkları, torbadan yine kasaya geri dönüş yapıyormuş balıklar.. Bak sennnn.  (Helal iş gören balıkçıları tenzih ederim)

O zamandan beri tanıdıklarıma hep derim ki "balıkçıdan aldığınız balığı ayıklatmayın"

Allahtan korkmalı insan.. tartıyı adil tartmalı...başkada birşey demiyorum.

Yine kandile dönecek olursak komşularla bağlarımı taze tutmak için iyi bir fırsat. Ben sair zaman komşuların evlerine adım atmam. Adetim değil. Zamanım  yok.. gereksiz yere beni günaha sokacak dedikodulara da bulaşmak istemiyorum. Kapıdan seslenip helvamı veriyorum kandilini kutluyorum hatır soruyorum o kadar..

Bazen sokakta minibuste komşularla karşılaşınca böyle küs gibi durmak, sırtını dönmek hiç hoş birşey değil. En azından bir merhabalaşacak kadar diyolog şart. Bakın size kapının önünde minibüs beklerken rutin bir diyoloğu aktarayım. Komşu yengem karşıdan ağır ağır geliyor..

Günaydın nasılsınız .... iyiyiz sen ne yapıyon demet ... bende iyiyim alışverişe gidiyorum biraz hava alayım... İyi etmişin Annen nasıl... İyi hamdolsun. Uyuyordu bıraktım onu... Sağlığı nasıl?... Nasıl olsun bacakları ağrıyor, evin içinde kendi işini görecek kadar hareket ediyor o kadar... Geçmiş olsun, bizlere de hiç gelmiyorsun oturmaya... vallahi kusura bakmayın gelemiyorum , vaktim kalmıyor... Abin ne yapıyor gelinden memnun musunuz?... İyidirler hafta sonu geliyor sağolsun, gelinden de memnunuz:) Onlar iyi olsun zaten biz memnun oluruz..... Tabii en başı o. Hadi sana iyi gezmeler, ben komşuya gidiyorum... hadi size de iyi günler:)

Evet komşularla bu kadar bir muhabbet bile iyi birşeydir. Yüzyüze bakabilmek iyidir. Kimsenin tavuğuna kış demem. Elimden gelen birşey olursa seve seve yardımda ederim. Ama ben çok sosyal bir insan değilim. Kötü olduğum için değil. İnsanlara çok fazla karışamıyorum.Çat kapı gelmeler gitmelerde bana pek uymuyor.. Kendi halimdeyim yaaa.  Babam şöyle derdi " soğuk hanımın buz çiçeği" :) Yöresel bir tabir. İnsanlara karışmayı sevmeyen yaban anlamında:) heh.

Ben aslında başka şeyden bahsedecektim konu nereye geldi. Ben buraya ilk geldiğimde bir ufaklık bize gelirdi. 6-7 yaşlarındaydı herhalde o zaman.

"Mevlid kandiliniz kutlu olsun" Şap diye yapışır elimi öper:) Ya benimde çocuğa verecek hazır bir şeyim yok öyle bisküvi çikolata. Hatta bugünün kandil olduğundan bile bir haberim yok!!! (ne kadar utanç verici) Bir lira veririm eline. Sevinerek gider.

Hop "regaip kandiliniz, kadir geceniz, bayramınız seyranınız, cumanız, kutlu doğum haftanızı kutlamaya geldim" der elime "şap" yine bir öpücük hemde dudaklarınla öpüyor:) (Biz bile el öperken çenemizi dayıyoruz değil mi? Dudakla öpen kaldı mı? Çocuk işte safhane düşünüyor)

Kutlu doğum haftasını bile kaçırmıyor .. ben bilmiyorum, bu küçük çocuk bunları nerden biliyor?  (camii hocasından tabiii) Çok hoşuma gidiyor her defasında bir lirayı kapıyor...

Günler günleri yıllar yılları kovalar. Bir gün içerdeymişiz kapıyı çalmış duymamışım. Bir baktım kapı tekmeleniyor. "Açın kapıyı beeee!!!"

İşte o gün benim bu çocuğa iyilik değil kötülük yaptığımı anladım. Nasıl mı ona para vererek! Kapıyı kırıp içeri girecek ve parasını alacaktı nerdeyse... Dumrul koydum lakabını.. deli dumrul.. zorla alacak:)

Sonra düşünmeye başladım ben bu çocuğu bu durumdan nasıl kurtaracağım?

Evde sürekli çikolata bulundurmaya başladım. Geldiğinde birkaç güzel çikolata verdim. Bir liralık değil belki 5 liralık çikolataydı. Ama para olmadığını görünce büyük hüsrana uğradı. Fakat hep gelmeye devam etti. Bende çikolataya devam . Sonra ufak ufak  şekere dönüş yaptım.. sırf huyundan vazgeçsin diye..  Mırın kırın şekerde olsa yine gelirdi. En sonunda şekerden bıktı yaşıda büyüdü. Gelmez oldu:)

Geçen gün annesi aşure yapmış bize de getirmiş sağolsun elinde tepsiyle. Benim dumrulum:) 17 yaşına geldi bıyıkları çıktı keratanın:) heh.

Abim benimle hep dalga geçer. Demetin sosyal sorumluluk projesi diye.. geçen günde aynı şeyi anlattı.. hemde yengeme:) Dumrul nasıl kapıyı tekmelemiş diye:) Bende yine yazmak istedim.
Niyet kötü değildi ama sonuç olumsuz oldu. Çocukları paraya alıştırmamak lazım. Kıssadan hisse:)

...........................
Telefonum kontörlü.  Önceleri konuşmaya çok para harcıyordum. Şimdi konuşmuyorum. isteyen beni arıyor. Bende yardım için talep geldikçe oraya mesaj gönderiyorum.  Yine para harcıyorum ama bir hayrı oluyor. Az sadaka çok belayı def eder. HALEP yazıp 3072 ye mesaj atarak ıhh ya 5 lira bağışlayabilirsiniz...