29 Aralık 2010 Çarşamba
Bir Kar Masalı:)
Yaşasın Emzirme Reformu :)
Emzirme reformu gönüllüleri yeni bir mim başlatmışlar. Amaç blogcuanne'nin deyimiyle hem farkındalığı arttırmak hem de veri toplayabilmekmiş. Bu konuda blog yazarı olan olmayan herkesin desteğini bekliyorlar. Ben de listemde ki tüm anneleri bu önemli mime davet ediyorum.
Sorular şöyle:
(1) Türkiye’de ilk altı ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı sizce yüzde kaç? (*)
(2) Siz bebeğinizi ne kadar süre anne sütü ile beslediniz?
(3) Kaç ay doğum izni kullandınız?
(4) Yasal süt izninizi kullanabildiniz mi?
(5) Emzirdiğiniz ya da süt iznini kullandığınız için iş yerinde mobbing (tepki, işi bırakmanız için baskı) ile karşılaştınız mı?
(6) Bebeğinizi toplum içinde, dışarıda emzirmeniz gerektiğinde sıkıntı yaşadınız mı?
(7) Emzirme konusunda desteğe ihtiyacınız oldu mu? Gerek emzirme danışmanlığı, gerekse psikolojik olarak yeterince destek bulabildiniz mi?
(8) Emzirdiğiniz süre boyunca etraftan “sütün yetmiyor, mama ver, bu çocuk meme emmek için çok büyük” şeklinde baskı gördünüz mü?
(9) Emzirme Reformu’nu biliyor musunuz? Sizce Emzirme Reformu neden gerekli?
(10) Emzirme Reformu’nu web sitesinde desteklediniz mi? Destek olmak içinwww.emzirmereformu.com adresindeki formu doldurmanız yeterli.
Yukarıdaki soruları yanıtladıktan sonra, veri takibi yapabilmek açısından yazınızın linkini bilgi@emzirmereformu.com adresine gönderiniz.
(*) Türkiye’de ilk altı ay sadece anne sütü alan bebeklerin oranı yüzde 1,3. (Kaynak UNICEF Türkiye). Annelerin yüzde 98′i doğumdan sonra emzirmeye başlıyor, fakat ilk iki aydan sonra genel emzirme sorunları veya işe başladıklarında yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle emzirmeyi ve anne sütüyle beslemeyi sonlandırabiliyorlar.
Benim Cevaplarım;
(1) Şok şok şok ne kadar da iyimsermişim inanamadım doğrusu:( Kafamdaki oran en az yüzde25'lik bir orandı. Malesef Uncef'in tespit ettiği yüzde 1.3 beni dumura uğrattı. Daha almamız gereken o kadar çok yol varki :(
(2) Bebeğim şu an 23 aylık ve ben hala emziriyorum. Eğer koşullar el veriyor ve her şey yolundaysa bebeklerde bağışıklık sisteminin oturduğu zaman olarak gösterilen ilk iki yıl emzirimenin devam etmesi taraftarıyım.
(3) 2 ay doğum öncesi iznimi doğum sonrası kullanma yolunu seçtim. Böylelikle 4 ay bu şekilde sonrasında da yasal hakkım olan doğum sonrası 1 yıl ücretsiz iznimi kullandım.
(4) Süt izni olarak kullanılan sürede ücretsiz izindeydim.
(5) Yasal hakkım olan bir yıllık ücretsiz iznimi kullanma durumumda bile malesef mobbing den ben de payıma düşeni aldım.
(6) Genellikle emzirme odalarını kullanmayı tercih ettim çok zor durumda kaldığımda ise emzirme örtüsü kullandım.
(7) Emzirme konusu desteğe ihtiyaç duyulan yegane konulardn biri. Hele de ilk günlerde yaşadığım tarifsiz meme ucu acılarını hatırlayacak olursam :( Bu konuda doğum hemşiremden ve Rus bir uzmandan tavsiye ve destek almıştım.
(8) Hımm daha ne kadar emzirmeyi düşünüyorsun?, Bıraksan mı artık ?, Yaaa halamıııı emziriyorsun? diyenler, şöyle tepedenbakmaya çalışanlar oldu mu oldu. İçimden küfrettim mi ettim:))
(9) Biliyorum ve destekliyorum. Çünkü doğan her bebeğin emme hakkı olduğuna inanıyorum Çünkü çocukların ülkemin yarını olduğunun bilincindeyim. Mutlu, örselenmemiş, kendine güvenli yetiştirilmiş çocuk mutlu yarınlar demektir. Emzirme ve annenin belli bir dönem bebeğinin yan ıda yer almasının bu sonucun doğmasının en büyük nedenlerinden biridir.
(10) Destekledim. Destek olmak isteyen arkadaşları da www.emzirmereformu.com linkini tıklayıp bilgi sahibi olmaya davet ediyorum.
19 Aralık 2010 Pazar
Evsizlere Bir de Buradan Bakın
31 Ekim 2010 Pazar
Sütü Arttırma Yolları, Emzirme Sorunları
1. Kendine ve bebeğine güven.
29 Ekim 2010 Cuma
Çocuk Kitapları Mimi:)
- Yaş aralığının bize (1-3) uygun olup olmadığı ve içeriğinde ki mesajlar. Zira bazı çocuk kitaplarının abuk mesaj kaygılarının çocukların ruhları üzerinde yaralayıcı etkileri olabileceğini düşünüyorum.
- Eğlenceli, akıcı,duru ve kafiyeli bir anlatım ve dile sahip olup olmadığı.
- Ebeveyn olarak keyifli bulup bulmadığım:) Zira okurken ben de keyif almalıyım. Okurken hikayede ki karekterleri canlandırmayı seviyorum keyif aldığım şeyleri okurken daha bir içten okuyorum ne yapayım:))
- Bu keyifli kitabın içinde ki çizimler. Çizimlerde ki yalınlık ama bu yalınlığın içine sıkıştırılmış ayrıntı görüntüler. Çok karışık çizimleri bu yaş grubu için erken buluyorum. Ama cadı süpürgesinde uçarken alttan hayretle bakan sincap hoşuma gidiyor:))
- Hareketli, sticker lı, aktiviteli kitaplar da yine beğendiğim tür kitaplardan. İş Bankası yayınlarının hareketli serisi ya da müzikli kitaplar da yine sevdiklerimiz arasında.
- Hangi işi yapmakta zorlanıyor ya da karşılaşmayı bekliyorsak onu çözerken kitaplardan yardım almak. Örneğin banyo yaparken kafasına su dökülmesinden hoşlanmıyor mu kendisiyle özleştirebileceği ve başka çocuklarında bu tür korkular duyabileceğini ona hissettiren kitaplar bulmak. Elbette yukarıda ilk kriterde anlattığım nedenlerden bu tür kitaplara ulaşmak hiç de kolay değil:( o sebeple genellikle sorun yaşadığımız konuyla ilgili resimleri olan bir kitap belirleyip hikayeyi ben yazıyorum:) Ama mesela ben uyduramam arkadaş diyorsanız anlatmaya çalıştığım tür de kitaplara "Kızımın Tuvalet Kitabı" iyi bir örnektir. Resimler filan da tam yerli yerindedir. Sadece yere çiş yapan çocuk kısmını atlamanızı tavsiye ederim:))
- Yine bir başka özel amaçlı kriterimiz se yeni bir şeyler keşfedecek ya da deneyimleyecek olup olmadığımız. Diyelim ki yaz tatiline mi gideceğiz (tabi siz burada ben deneyim keşif meşif diye yazınca evereste çıkacağımızı düşünmemiştiniz umarım). Gitmeden evvel içinde deniz, kumsal oyunları, kumsal stickerları v.b. olan kitapları seçerim. Böylece hem denize gitme heyecanımızı ikiye katlamış hem de deniz ve kum gibi korkular yaşamasının önüne geçmiş oluruz kendimce;) Ya da şimdi kar mevsimi yaklaştıkça içinde karlı atraksiyonlar olan kitapları seçmeyi planlıyorum.
- Artık etkisi geçse de geçtiğimiz ay varımız yoğumuz "Süper Karga" idi. Anne Gaaak , anne karga.Evet kızım karga:)
- "Benekli Faremi Gördünüz mü?" Bu kitabı ben de seviyorum kızımın dedesini hatırlamasını sağlıyor. Ninesinin koynuna kıvrılmış kedicik ve ona kitaplar okuyan dede. Kara kazanda ıspanaklı puding pişiren cadı favori karekterim:) Bir de ormanda ki herkes bilmiyorum ama şuna sor diyor belli bir yardımlaşma hakim hem tilki karga hikayesinde süper kargayı yeniden görüyoruz. Sadece kurnaz tilki ibaresini sevmiyorum. Zamanın da bir kız çocuğuyla tilki arasında geçen güzel bir hikaye izlemiştim. O zaman anladım ki bu zavallı tilki ile ilgili ne kadar kötü fikirlere sahibim. İyi olabileceğine bir türlü inanamıyorum:) Buradan size sesleniyorum ey masal yazarları " tilkilerin yakasını bırakın lütfen". Ha bir de kırmızı başlıklı kızın ninesine götürdüğü mamaları çalan kurt var bu masalda. Biz kırmızı başlıklı kızın ağladığını görünce kurdun ağzında ki sepetten mamaları alıp kıza veriyoruz. Kız da seviniyor biz de pek keyifleniyoruz kuzucuğumla:)
- "Kirpi ile Kestane" evet bukitabı okumamı da seviyor. Ben de kirpiciğin sırtına düşen kestaneyi ve ikisinin arasında gelişen ilişkiyi, birdenbire oluşan dayanışmayı seviyorum.Ama bu masalda beni rahatsız eden öğelerde çok şöyle ki; anacım zavallı kirpi ile kestane ormanda ki hangi hayvana gitse çok işim var şimdi olmaz şuna git buna git şeklinde gönderiliyorlar. Hemen hemen kimse yardım etmiyor. Tamam anladık ormanda ki hayvanları gösteriyorsun ama bari bunu benekli farede ki gibi yap baştan savmanın daha kibar bir yolunu bul değil mi ya. Hele bir de en sonunda Kirpi'cik de zavalı kestaneyi bir başına bırakıp gidiyor ki evlere şenlik. Nıç nıç nıç kınıyorum :P
- Beatrix potter kitapları için henüz erken olduğunun farkındayım ama seviyoruz ne yapayım. Onda ki sert bir kaç mesajı da eleyip okuyorum. Tavşan Peter ve ailesinin maceraları da ilgi alanımız da.
- Dr Mirriam Stoppard'ın "Hareketler" kitabını ve İş bankasının Hareketli Şehir" kitabını da çok seviyoruz.
19 Ekim 2010 Salı
Bakım Güzellik
12 Ekim 2010 Salı
Top 5'e Gel, Topla Gel ;)
2 Ekim 2010 Cumartesi
Hızlı Zayıflama ? ;)
KAHVALTI
1 dilim beyaz peynir (40g)
5-6 adet zeytin
2 dilim tam tahıllı ekmek (çavdar - tam buğday - karışık tahıllı)
Domates - salatalık - yeşilbiber
* 2 GÜN/HAFTA 1 adet yumurta eklenebilir (ben haftada 4 gün yedim)
ARA ÖĞÜN
1 adet orta boy armut veya elma veya 3 adet mürdüm eriği veya 1 adet şeftali/nektarin veya 1-2 adet mandalin
2 adet ceviz
ÖĞLE YEMEĞİ
6 yemek kaşığı sebze yemeği (kıymalı veya zeytintyağlı hazırlanabilir) veya 6 YK kurubaklagil yemeği
1 kase (4 YK) yoğurt
2 dilim tam tahıllı ekmek veya 1 dilim ekmek ile 1 kase çorba
ARA ÖĞÜN
1 porsiyon meyve veya 2 adet kuru kayısı veya kuru erik
6 adet badem
ARA ÖĞÜN
Yarım su bardağı veya 1 çay bardağı süt
VEYA 1 dilim az yağlı beyaz peynir ile 1 dilim tam tahıllı ekmek (veya 2 adet kepekli grisini)
AKŞAM YEMEĞİ
3 köfte kadar (90-100g) kırmızı et veya tavuk veya balık veya hindi eti
4 yemek kaşığı sebze yemeği ve/veya karışık salata (1 TK zeytinyağı ile)
1 dilim tam tahıllı ekmek
VEYA 6 YK kurubaklagil yemeği (y.mercimek/nohut vb) + 2 YK bulgur pilavı veya 1 dilim ekmek ile ayran/cacık/yarım kase yoğurt ile salata
GECE
2 adet mürdüm eriği veya 1 adet orta boy armut
1 kutu probiotik yoğurt (içine 1 çay kaşığı tarçın eklenebilir) - Bu tarçını da hani hiç tatlı vermemiş ya tatlı ihtiyacımı gidermek için veriyor ne kadar iyi niyetli değil mi? :P:)