istatistik

ana yemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ana yemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ekim 2008 Cuma

bebek karnıyarıklar

Geçen haftadan beri çok üzüntülüydüm onca emek ve de yemek nasıl ya? nasıl yani ?
Sadece benimki değil müdavimi olduğum çoğu blogu öyle kapalı görünce içim sızladı.. Sanki sokaklar boşalmış, in cin top oynuyo, böyle ortalıkta dikenli toplar uçuşuyoo :D falan.. fena oldum.. çık..çık..çık

Dün bi baktım bloglar şartlı tahliyeyle salıverilmiş. Allaaaahh :))) Sokaktan geçenleri çevirip halay çekesim at, deve falan kesesim geldi.

Allah razı olsun mu desek bi daha olmasın mı? bilemiyorum..
Yasağın kalkmayacağını düşünerek blogcudan yeni blog bile oluşturmuştum, gerçi kendimi mülteci gibi hissetmeme neden oldu.
Blogun içinde öyle bakındım durdum.. bi türlü tarif ekleyemedim.
Zaten eklemeye çalışsamda beceremedim ne nerde?
bu blogcu karışıkmış biraz hımm..
ama ben bulana kadar blogum açılmıştı bile.. :D
Gözümüz aydın olsun bakalım..





Tamam neyyse, nerde kalmıştık.. bebek karnıyarıklar ama gerçekten bebek yaa.. Resimdeki çay kaşığı orantıyı siz kurun artık!

Kütür kütür, minnacık. Bi kaşığa üç beş tanesi rahat sığar o derece. ( mantı hesabı)

Ve ben hunharca yardım onları çay kaşığıyla içlerini doldurdum. Koca bir torba minik patlıcandan bir tepsi karnıyarık çıktı.

Ama ben artık normal patlıcanlarla karnıyarık yapamamkii.. Bunlar çok nefis oldular.. Vallahii..


Şimdi tarifi versem nasıl vericem gerçi düşünüyorum çünkü benim yaptığım harcın yarısı arttı. ee patlıcanlarıda tartıp almadık bahçe mahsülüydü.

hımm nasıl yapsakki!?

Artık göz kararı anlatıyorum mesuliyet kabul edemiycem, baştan söyledim bak! (Artan içi benim gibi buzluğa atın).



malzemeler:

1 kg minik patlıcan diyelim

250 gr. kıyma

1 büyük boy soğan

1 sivri biber

2 olgun domates

tuz, k.biber

sıvı yağ


Patlıcanları alacalı soyup bıçakla karınlarını yararak, tavada kısık ateşte az yağla, yumuşayana kadar (arada döndürerek) kızartıyoruz.

Fırın tepsisine asker gibi dirsek teması diziyoruz.

Domatesi, biberi,sarımsakları ve soğanı minik minik doğruyoruz patlıcanlara yakışacak kadar minik olsunlar. ;)
İç harc için tencereye biraz sıvıyağa, sırasıyla önce kıymayı atıp arkasından doğranmış soğan, biber ve en son domatesle sarımsakları atıp, çok kuru görünüyorsa az da su ekleyip, hafif pişiriyoruz.
Sonra yarık karınlı palıcanların içine itinayla dolduruyoruz. 200 derece fırına sürüyoruz. yumuşak fakat dağılmayacak kıvama gelince çıkartıp sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun..

18 Eylül 2008 Perşembe

kadınbudu köfte





malzemeler :

500 gr. kıyma
1 küçük çay bardağı pirinç
1 büyük soğan
3 yumurta
1/2 su bardağı un
1 su bardağı sıvıyağ
k.biber, tuz


Bir kaşık yağda, ince kıyım soğanı ve kıymanın yarısını kavurup, soğumaya bırakın. Haşlanmış pirinç, kalan çiğ kıyma ve baharatını ekleyip iyice yoğurun. Bu harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp köfteler yapın.
(Kadınbudu köftenin kendine has büyükçene, silindirik şeklini verin. ;)
2 yumurtayı çırpın köfteleri önce heryerini una, sonra yumurtaya bulayın ve kızartın. Afiyet olsun..



16 Temmuz 2008 Çarşamba

Fırında beşamelli sebze diyelim buna!



Bu ayı uydur kaydır ayı ilan ediyorum! Evet!
Şimdiye kadar tarife deftere bakmadan, elimdeki malzemelerle uydurarak yaptığım yemekleri bu son hafta bir bir yazıcam.. Bazılarının yazılı tarifi olabilir ama ben her zaman amerikayı yeniden keşfetmeyi sevmişimdir, tariflerin bildik adları varsa bana da yazarsanız sevinirim çünkü benim bulduğum isimler tarifler kadar başarılı olamayabiliyor. :)


Bu yemekte benim uydur, kaydırlarımdan biri ama kendi uyduruğum diye söylemiyorumm.. bir davete yakışacak kadar da şık ve lezzetlidir !
Tam bir davet yemeği tavsiye ederim. ;)

gelelim malzemelere;
1 pk. mantar
9-10 ad. arpacık soğan
1/2 kg. küçük patates
4-5 diş sarımsak
1 pk. brokoli
100 gram kaşar rendesi
karabiber,tuz
beşamel sos için;
1 kaşık tepeleme un
1 kaşık tere yağ
3 bardak süt






  • Önce patatesleri haşlayıp, soyuyorum. Sonra bütün olarak 1 kaşık tereyağda soteliyorum. Brokolileri ayıklayıp hafif haşlıyorum. VE arpacık soğanlarla, mantarları sıvıyağda pişirip en son birazda tereyağ katarak soteliyorum. Sebzeleri bütün olarak pişiriyorum hiçbirini doğramıyorum.





  • Hepsini fırın tepsisine yerleştiriyorum ve tuz k. biber ve sarımsakları ekliyorum.





  • Beşamel sos hazırlayıp yemeğin üstüne döküyorum.



    • En son üstüne rende kaşar peyniri ekleyip (ben dolapta bekleşen kaşarlar ziyan olmasın diye böyle yaptım.) 250 derece fırına sürüyoruz. Afiyet olsunn..

    fesleğenli taze fasulye





    Zeytinyağlı taze fasulyeyi her daim düdüklüde pişiriyorum,
    soğanını, sarımsağını, domatesini, zeytin yağını ekleyip harmanlayıp, kapatıveriyorum düdüklüyü, fıs fıs pişiyor.
    Fasulyeler dağılmadan tam pişmiş lokum gibi,
    az kalorili tam diyet yemeği oluyor.
    Bazen ikiye bölüp yapıyorum,
    bazende çalı fasülyesini öyle upuzun selvi boyuyla düdüklü tencereye yerleştiriyorum. Servisteki görüntüsü şahane oluyor! ;)
    Peki taze fasülyeye kuru fesleğen katmayı hiç denediniz mi?
    Gerçekten hoş bir lezzet veriyor tavsiye ederim.

    malzemeler :
    1 kg taze fasulye
    2 büyük soğan
    1 ad. havuç
    1 baş sarımsak
    2 ad. domates (olursa daha güzel olur) ya da 1 yemek kaşığı salça
    2 yemek kaşığı zeytin yağı
    tuz, karabiber, kuru fesleğen

    Bütün malzemeyi yıkayıp doğrayıp düdüklü tencereye yerleştirip kaşıkla gelişi güzel harmanlıyorsunuz. Tencerenin düdüğü öttükten sonra altını en kısığa alıp 40 dk sonra altını kapatıyorsunuz. Afiyet ola..(Kapağını açıp, yemeğin üstüne 2 kaşık daha sızma zeytinyağı
    gezdirirseniz daha bir aromalı olur ;))


    17 Nisan 2008 Perşembe

    mercimekli bulgur pilavı


    Benim için bulgur pilavıın ekürisi yeşil mercimektir. Neden bilmiyorum, küçüklüğümden beri eğer menüde mercimek varsa bulgur pilavı ararım, sadece bulgur pilavı varsa da mercimek sorarım. Birinden biri eksikse tam doymam. Bazende Bulut'a böyle ikisini birleştirerek bir menü yaparım bakliyatıyla, soğanı, sarımsağıyla güzel, besleyici bir öğün olur. Turşusu hariç tabi, o turşulu koca porsiyon benim içindi :)


    malzemeler:

    1 su bardağı bulgur

    1 çay bardağı mercimek

    1 ad. büyük soğan

    1 baş sarımsak

    2 ad. büyük domates (rendelenmiş)

    2 yemek kaşığı sıvı yağ

    tuz, k.biber

    Mercimekleri yıkayıp ayıklayın ve 2 çay bardağı suyla düdüklüde haşlayın. Yeterince yumuşadığında (yaklaşık 20 dk.) altını kapatın. Soğanı ve sarımsağı ince ince kıyın.

    Sıvı yağda önce soğanları öldürün. Domates rendesini ekleyin. Sonra sarımsakları atın. En son ayıklayıp, yıkadığınız bulguru ekleyin. Biraz kavurun ve üstüne 2 su bardağı sıcak suyu ve tuzunu biberini ekleyip, tencerenin kapağını kapatın. Suyunu çekince şöyle bir karıştırıp demlenmeye bırakın.. Afiyet olsunn..




    Tavuklu Mantar

    Akşam güneşi güzele vururmuş :)
    Seviyorum ben bu güzeli..
    Mantarı yani...Sulu yemeği, fırın yemeği, közde, yağda hiç faketmez..
    Ne biliyim, böyle çiğ kokusu bile beni mest ediyor :)
    Sadece kültür mantarını değil mesela bizim köyde inanılmaz bir mantar kültürü vardır. (Aynı cümlede kültür mantarı ve mantar kültürü enteresan oldu tabi:) ) Böyle mantar toplarlar yediden yetmişe..

    Eğer mantar zamanına denk gelmişsem mutlaka ben de peşlerine takılır giderim. Pestilim çıkar tabi o ayrı :) Çünkü zordur mantar aramak herkes ormanda tırım tırım mantar arıyor.. :) Maceralıdır toplaması.. heleki ocağını buldummu altın madeni bulmuş gibi sevinir insan.
    Yerel şiveyle söylenen adlarını biliyorum öyle söyliycem size ama bunları sadece gördüm, gezdim, yedim, olarak algılayın diye anlatıyorum.
    Yoksa dağda bayırda gezerken her gördüğünüz mantarı aa bu Ayşegül'ün anlattığı mantarmı diye ellemeyin. Zira ellemek bile bazen çok tehlikeli olabilir.
    Doğada her mantar çeşidinin taklidi bir zehirli mantar vardır ve bu işi bilenler hiiiç yanaşmazlar bile yanına 100 metre öteden gövergeçen(yaban yani) der geçer giderler. Gerçi annanem bana yenileni ve yabanı tek tek gösterdi gerçekten benziyorlar ama dikkatle bakılınca yabanı daha bi hormonlu sergenimsi, bozuk yapılı.. Anlaşılıyor yani.
    Evet gelelim benim bildiğim mantarlara;
    Dılbıran mantarı: Çok kekremsi bir tadı vardır. Ben yemeyi sevmiyorum bunu sevmediğimde tek mantar türüdür bu, ama niyeyse bundan başladım. Bunu önce rendeleyip sonra bikaç su yıkayarak, az yağla tavada sotelenir. Annem, teyzem, annanem, dedem bayılır bu mantara.
    Tefteli mantarı: Sanırım öz türkçesi tiftik :) Böyle tiftik, tiftik bir görüntüsü var ağaç üstlerinde bulunuyor. Annanem bunu biber,soğan, domatesle hafif sulu yemek gibi pişriyor.
    Fesleğen mantarı: Marketlerde kestane mantarı diye satılıyor. Mutlaka denenesi çok lezzetli bir mantar. Dilimleyip sıvıyağda una bulayıp kızartın, tadını etten ayıramazsınız.
    Yumurta mantarı : Hani şirinler diye bir çizgi film varya işte şekli ordaki mantarlar gibi çok şirin. :))) Ama üstünde benekleri yok üstü yumurtanın kızılı renginde, altı sarımtırak. Bunuda kızartarak tüketiyoruz. Çok leziz tadıda az çok yumurtayı andırıyor hani. Fesleğenden sonra 2. favorimde budur.
    Civciv mantarı : Aayyyy çok sevimliler çook! Mesela bunu toplamaya kıyamıyorum böyle minnacık civciv kadar oluyor. Hatta piknik mevsimi başladı çayır çimenlik bir alanda bol bol rastlarsınız artık bu mantara, parmak kadar bişey.. Bununda benim tarifim gibi hafif sulu yemeği süper olur.
    Sarı mantar : Diye bir mantar daha var en son aklımda kalan bu çok güzel çiçek görünümünde, rengide sarı. Sanırım bu yüzden adı bu yoksa kesin latince bir adı vardır ;) Nasıl yendiği hakkında malesef bir bilgim yok çünküü kendileri bir efsane.. Zor bulunan, bulunsa da 3-5 taneyi geçemeyen bir mantar. Bulmak için dere tepe düz gitmek gerekiyormuş. Yurt dışında talebi çokmuş mesela onu biliyorum. Aslında bilmiyorum toplayan köylü kadın öyle dedi.. O nerden biliyosa artık.. Şunun ocağını bi bulsam diye hayıflanıp durdu, ihracat yapacak sanırım..
    Sizi engin!! mantar bilgilerimle donattıktan sonra, geçelim tarifime gayet basit aslında, göründüğü gibi..


    malzemeler:
    1 kutu temizlenip, doğranmış mantar
    1 büyük kuru soğan
    250 gr. tavuk göğsü
    3 ad. sivri biber
    2 yemek kaşığı sıvıyağ
    pul biber,tuz, karabiber
    Önce tavukları yağda soteliyorum.
    Sonra soğanı ve salçayı katıyorum. Biberleri ekliyorum.
    Mantarları ve baharatları ekleyip altını kısıyorum.
    Mum ışığında mantarlar pişene kadar bekletiyorum.
    Bu kadar.. Afiyet ola..

    13 Nisan 2008 Pazar

    mangalda kanat :)


    Hafta sonu hafifi yağışlı, hafiften serin fakat rüzgarsız, ama nefiss bir havada mangal yaptık! Tarif edilecek pek birşey yok ama çok keyifliydi paylaşmak istedim. Normalde sıcak ve bulutsuz havalarda mangal yapmak tercih sebebidir. Ama ben kendi adıma, bu hafta sonundan sonra bu kuralımı değiştiriyorum. Kesinlikle böylesi daha zevkli. Tavsiye olunur. ;)


    Matketten yeterince kanat alınır :))


    (Ne kadar alınacağı göreceli bir kavram, mesela biz adam başı 1'er kilo almışız.. vallahi bitti :/ )


    Sonra 2 kase yoğurtla bir kapta biraz fesleğen, kırmızı toz biber, pul biber, karabiber,tuz az kekik karıştırıp içine kanatlar yatırılır.


    Sonra mangal bir güzel tutuşturulur..



    Kor haline gelince kanatlar üzerine atılır. Kanatların yanına, nar ekşili güzel bir salata yapılır, bir duble de rakı..

    Afiyetle yenir, hazır havalar böyle puslu kapalı giderken mangal şiddetle tavsiye olunur.. :))

    Fırında Tavuk kanadı/budu

    İşte böyle çıtır çıtır nar gibi kızarmış tavuk resmini koyuveririm aniden.. :)

    Biliyorum son günlerde blogumu fazlasıyla ihmal ediyorum ama şu ara fotoğraf makinem olmadığı için pek değişik yemek yapasım yok yapınca üzülüyorum çünkü eski külüstür dijital makinemle evet! dijitalin bile külüstürü olabiliyor... çektimlerim beni sinir ediyor. Bulanık.. titrek.. üçayakta takılamıyor altına yeri yok. Şu ara stoktan idare ediyorum. Zaten makinamında "bana hiiiç bulaşma" der gibi bir hali var :)

    Ben artık ona hiç bulaşmayayım di mi?

    Yeni makina şart oldu sanki di mi? :))))

    Mesaj ulaşmıştır zannerdersem yerine, ee öyleyse tarife geçeyim ben ;)

    malzemeler:

    500 gr. kanat ve kalça but

    1 yemek kaşığı salça

    2 yemek kaşığı sıvıyağ

    Tuz, k.biber, pul biber,

    çok az kekik ve fesleğen

    Kanat ve but parçaları bir tencerede 1 litre su koyarak güzelce haşlıyoruz. Fırın tepsisine diziyoruz. Başka bir kapta sıvıyağı salçayla kızdırıp üstüne tavuk suyunu döküp karıştırıyoruz. Sonra bu sosu tavukların her yerine gezdiriyoruz. Fırına vermeden baharatınıda ekleyip 250 derece fırına veriyoruz.( Ara sıra salçalı sosundan alıp tavukların üstüne gezdirerek renk alıp kızarmalarını sağlayın) Sosu azalana kadar yaklaşık 40 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun..

    25 Mart 2008 Salı

    Milföylü Bohça Pilav


    Uzun zamandır yayınlanmayı bekliyen bir tarifti kısmet bu güneymiş. Bu pilavı Caner dayım yılbaşı daveti için yapmıştı. Dayım bizim ailede kallavi yemekler dedin mi? ilk akla gelen isimdir ;) Böyle izinlerde Türkiye'ye geldiği zaman nefis sofralar kurar bütün aile için. Böyle güzel bir sofra için yapmıştı bu pilavı da. Ben de dayım yaparken fotograflamıştım ama nasıl yapıldığını kaçırmayayım diye fazla özenli resim çekememişim. En önemliside son halini çekmemişim nasıl yumulduysam artık pilava :)) Geçtiğimiz aylarda arkadaşlarımı yemeğe aldığımız zaman aklıma geldi bu tarif ve menüye ekledim yani son hali benim yaptığım, milföylere sarılma aşaması dayımın yaptığı fotolardır. 1 yemek 2 ayrı zaman anlayacağınız..

    Ama nasıl sarıldığını görmeniz açısından fikir olsun diye hepsini bir koyuyorum. Bu tarife kendimden eklediğim sadece üstündeki kafes şekli (gerçi onuda ben eklemedim yardıma ihtiyaç duyabileceğimi düşünüp erken gelen Şiro yaptı kafes işini. Biraz deli işi baştan söyleyeyim... :) Menünüz hazırsa ve yardım edecek arkadaşınız varsa kalkışın bu süsleme işine baya oyalıyor.)


    Kafes pilavlar genelde bütünlüğü bozulmadan önce enfes görünürler ama kesip servis yapmaya başlayınca içi deşilmiş, darman duman bir görüntüye bürünür ya :) işte bu şekilde çok daha derli toplu servis yapılıyor. Yemeside serviside daha zevkli ama yapım aşaması biraz daha uzun sürüyor. Şık ve leziz bir tarif..





    Davet menüme gelince ;

    pancar salatası
    havuçlu-kerevizli salata
    ıspanaklı-peynirli börek
    püreli mantar linktekinden tek farkı içinde tavuk olmayışı, bazen böylede yapıyorum..
    milföylü kafes iç pilav
    nutellalı üçgenler
    ve Pınar'ın yaptığı tiramisu







    gelelim kafes pilavımızın tarifine;
    malzemeler:

    15 ad. hazır milföy
    1 kase badem
    1 yumurta sarısı


    Pilavı için malzemeler:
    300 gram parça kuzu eti
    2 yemek kaşığı tereyağ
    3 yemekkaşığı dolmalık fıstık
    3 yemek kaşığı kuş üzümü
    2 bardak pirinç
    4 bardak su
    tuz, kekik, k.biber, tarçın


    • Eti kesme şekeri büyüklüğünde doğrayıp iyice yumuşayana kadar kısık ateşte pişirin.

    • Büyükçe bir tencerede tereyağla soğanı kavurun. Sonra dolmalık fıstığı atıp hafif kızarana kadar kavurun. Haşlanmış eti, kekiği, tuzu, k.biberi ekleyip biraz çevirin. Pirinçleri ve kuş üzümünü ekleyin. Sıcak suyunu ekleyin ve pişmeye bırakın.

    • Suyunu çekince üstüne biraz tarçın serpip pilavı karıştırın. Sonra bir örtüyle üstünü örtüp demlenmeye bırakın.

    • Pilav iyice ılıyınca milföylere sarma işlemine başlayın. Merdane yardımıyla milföyleri biraz açın, içine dolu dolu 2 yemek kaşığı iç pilavından koyup bohça gibi katlayın. Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye ters çevirip dizin. Ama açılmayacak şekilde katlamanız lazım yoksa ters çevirirken dağılabilir. Bu ölçülerle 13 tane bohça çıkıyor.

    • Artan 2 milföyden şeritler keserek bohçaların üstüne sepet örgüsü gibi yerleştirin. Bademleri sıcak suda bekletip yumuşatın ve kabuklarını ovalayarak çıkartın. Sonrada bohçaların üzerine dizin.

    • Üstlerine yumurta sarısı sürün. 250 derecede ısıtılmış fırında milföyler kabarana kadar pişirin. Afiyet olsuun..

    3 Mart 2008 Pazartesi

    Cevizli Mantı



    Mantıyı hiç bu şekilde denediniz mi ?
    Karadenizliler mantıyı bu şekilde yer. Büyük içi dolgun ve üstüne ceviz dökerek… Bende anneden taraf bir Sinoplu olarak mantıyı böyle gördüm ve öğrendim. Evde de misafirlerime de bu şekilde ikram ediyorum. İstisnasız bir yiyen bir daha yiyor..

    Malzemeleri 4 kişi başı porsiyon olarak verdim. İsteğe bağlı miktarı arttırarak porsiyonu çoğaltabilirsiniz.


    Malzemeler : (1 beze - 4 kişilik)
    1 yumurta
    1 kase un
    Tuz, ılık su
    İç harcı malzemesi: (1 beze-4 kişilik)
    200 gr. Dana kıyma
    1 büyük soğan
    Tuz, k.biber
    Mantı sosu malzemesi: (1 beze = 4 kişilik)
    2 yemek kaşığı tereyağ
    1 küçük soğan ince rendelenmiş
    1 çay kaşığı Kırmızı toz biber
    1 kase dövülmüş ceviz

    1. Hamur malzemesiyle kulak memesi kıvamından daha sert (makarna hamuru gibi) ve pek bir hamur yoğurun. Açtığınız yufkaların kendini salmaması için sert bir hamur yoğurmalısınız. Portakal büyüklüğünde bezeler hazırlayıp üstünü bezle örtün.
    2. Sonra büyükçe bir tencereye kaynar tuzlu su hazırlayın. Siz mantınızı hazırlayana kadar suyunuz iyice kaynasın. Eğer çok kaynar olmazsa mantınızı tencere attığınız anda mantılar suyunuzu soğutacak ve pişmesi zaman alacaktır. Ayrıca mantı uzun süre suda kalırsa hamurlaşacaktır. Şöyyle magma ateşine yakın bir sıcaklıkta olması mantı keyfinizin yararınadır ;)
    3. Daha sonra geniş bir masada (tahta sofra veya mutfak tezgahında ) un serpiştirerek oklavayla bezelerinizi açın. Keskin bir bıçak yardımıyla kare kare kesin. İç harcını eşit miktarda paylaştırarak koyun. Ve kare şeklindeki parçalarınızı önce ikiye katlayıp üçgen haline getirin, sonra alt iki ucunu birbiri üstüne getirerek üst üste koyun. (Böylece mantınızın pişerken açılmasını önlemiş olursunuz.)








    4. Hazırladığınız mantılarınızı kaynamış suya atın ve suyun üstünde beyaz bir köpük oluşup, mantılar pişip su yüzüne çıkıncaya kadar bekleyin. Sonra mantınızı kevgir yardımıyla sudan alıp servis yapacağınız kaba alın.




    5. Başka bir tavada tereyağınızı eritin. İçine rendelenmiş soğanı atın soğanlar kızarıncaya kadar karıştırın. Kırmızı toz biberini atıp ocağı kapatın. Haşlamış olduğunuz mantının suyundan bir kepçe alıp yağlı sosa ilave edin. (Bu sayede hem lezzetini artırmış, hem de mantıların çok kuru olup yapışmalarını önlemiş olacaksınız.)
    6. Son adım : mantınızı tabağa alın ve üstüne dövülmüş cevizi serpiştirerek sıcak servis yapın ve afiyetle yiyin..


    BU MANTI İŞİ ZAMAN VE MEKAN İSTİYOR.. HALİYLE İNSAN HER CANI İSTEDİĞİNDE YAPAMIYOR.
    EĞER ZAMANINIZ VE MANTILARI KATLAYACAK GÖNÜLLÜ ELEMANLARINIZ VARSA! EVET BU ÇOK ÖNEMLİ ZİRA TEK BAŞINA YAPMAK BÜNYEDE KULUNÇ YAPIYOR..
    ÇOK SAYIDA BUZDOLABINA ATABİLİRSİNİZ.
    SONRA DİREK BUZLUKTAN ALIP KAYNAR SUYA ATICAKSINIZ VE SOSUNU HAZIRLAYIP, AFİYETLE MİDEYE İNDİRECEKSİNİZ.
    BUNUN İÇİN MANTILARI UNLU TEPSİLERE DİZEREK, FIRINDA HAFİF KURUTMAK VE SOĞUMASINI BEKLEDİKTEN SONRA BUZDOLABI POŞETİNDE, BUZLUĞA ATMAK YETERLİ.
    SONRA RESİMDEKİ KUZULAR GİBİ USLU USLU YENECEKLERİ GÜNÜ BEKLEYECEKLER :)

    11 Şubat 2008 Pazartesi

    Sebzeli Kuzu Güvec









    Aslında bu yaptığıma tam olarak güvec denemez… alternatif güveç desek daha doğru olur. Bunu taş ocakta, odun ateşinde yapabilsek aslında.. dimi … Ben hep böyle düşündüğüm için geçen seneye kadar güvecimi sadece mutfak süsü olarak kullandım ama düşündüm ki benim taş ocak sahibi olmam çok düşük bir ihtimal o yüzden böyle bir yöntemim var.. YAA bendede var tatile giderken yol üstünden aldım ama kullanamıyorum diyorsanız buyurun tarife… Benim güvecimi annanecim vermişti, içinde ne pişerse pişsin nerde pişirirsem pişireyim sonuç her zaman mükemmel oluyor. Çünkü vakti zamanında babası kendi elleriyle yapmış bu güveci..

    Malzemeler:
    ½ kg. kuzu eti
    2 ad. Patlıcan
    2 ad. Havuç
    4 ad. Patates
    1 ad. Kabak
    3. ad. Sivri biber
    1 ad. Soğan
    4-5 diş sarımsak
    2 yemek kaşığı sıvıyağ
    1 yemek kaşığı salça ya da evde hazırlanmış domates suyu (ben böyle yaptım)
    Tuz, k.biber, kekik, fesleğen, pul biber

    Öncelikle bütün sebzeleri güzelce yıkayıp tek tek doğrayın ( biraz büyükçe doğrayın güveçte 3-4 saat kadar kalacağı için fazla küçük olmasın, yoksa tabağa koyarken dağılır) Sonra kuzu etini kuşbaşı doğrayıp biraz yağ ekleyerek büyük bir tencerede biraz çevirin. Üstüne sebzeleri ilave edin biraz daha karıştırın. Sonra baharatları ve salçanızı/domates suyunuzu ilave edin. Fazla değil 3-5 dk. kadar fokurdasın.. ve altını söndürün.

    Güvecinizin içine bütün malzemeyi kepçeyle yerleştirin. Üstüne kapağını kapatıp önce orta derecede sonra mum ışığında ocağınızın üstünde 3 saat kadar pişmeye bırakın. (Eğer güvecininiz benimki gibi kapaksız ise üstünü alüminyum folyoyla kapatıp yassı bir taş koyabilirsiniz. )

    Sonra yaslanın arkanıza ve pişerken yaydığı kokuyu içinize çekin.. nefiss.. Afiyet olsun..

    9 Şubat 2008 Cumartesi

    Püreli Mantarlı Tavuk


    Malzemeler:
    1 pk. mantar
    4 ad. orta boy patates
    200gr. kaşar peyniri
    1 ad. kuru soğan
    1 ad. tavuk göğsü
    2 yemek kaşığı sıvı yağ
    tuz, karabiber
    pul biber, fesleğen

    Beşamel Sos için :
    2 su bardağı süt
    2 çorba kaşığı un
    1 çorba kaşığı tereyağ

    İlk olarak patatesleri püre haline getirin içine istediğiniz baharatlardan atın ve püreyi daha önceden sıvı yağla altı yağlanmış mini fırın tepsisine eşit şekilde yayın.
    Ben püre yaparken patateslerin kabuklarını soyup küp küp doğruyorum, patateslerin üstüne çıkacak kadar su ekleyip haşlıyorum. Suyu azalıp patatesler iyice pişincede rondoya atıp iyice eziyorum. Daha kolay ve çabuk oluyor.

    Geniş bir tavada küp küp doğranmış tavuk göğsünü, mantarı, soğanı ve baharatları karıştırın güzelce soteleyip pişirin. Hazırlanan karışımı patateslerin üzerine eşit şekilde yayın.

    Beşamel sosun hazırlanışı; 1 yemek kaşığı tereyağını derin bir tencerede eritin. Üstüne unu ekleyin ve rengi değişene kadar karıştırın. Sonra yavaş yavaş (oda ısısındaki) sütü ekleyerek (topaklanmaması için) çırpma teliyle koyulaşana kadar karıştırın.
    Beşamel sosunu tepsideki malzemelerin üstüne güzelce yayın. Son olarak üzerine rendelenmiş kaşar peyniri yayın ve 250 derecede fırına verin. Kaşarlar kızarıncaya kadar fırında bekletin. Sıcak servis yapın. Nefiissss...

    5 Şubat 2008 Salı

    fırında brokoli


    bu minik ağaççıklar 4-5 senedir bizim mutfakların favorisi oldu. Ama lkarnıbahar grubu bir sebze olduğundan tad olarak herkesin hoşuna gitmiyor. Brokoliyi özellikle çoculara sevdirmek ve yedirmek için bu tarif biçilmiş kaftan..


    malzemeler:

    1 pk. Brokoli

    4 patates

    1 küçük pk. hazır kema

    200 gr. kaşar

    tuz, k.biber

    3-4 diş sarımsak

    yarım çay bardağı zeytinyağ


    Brokolileri yıkayıp üstüne çıkacak kadar su koyarak bir tencerede haşlayın. Patatesleri soyup, yuvarlak dilimleyerek az miktar yağda tavada biraz pişirin. Tepsimizi yağlayıp, bir tarafına brokolileri diğer tarafına patatesleri dizin. Üstüne sarımsakları doğrayıp serpiştirin. Tuzu, biberi z.yağını ekleyin. En son 1 paket kremanızı yemeğin her yerine gelecek şekilde dökün ve üstüne alüminyum folyo kapatarak 250 derece fırına verin. Yemeğiniz kremayı çekince (takriben 20 dk)üstüne kaşar peyniri rendeleyerek üstü kızarana kadar fırında tutun sıcak servis yapın. Afiyet olsun..

    31 Ocak 2008 Perşembe

    mısır keşkeği



    Keşkek
    Keşkekten yapılan çorbayı bilmeyenler için önce kısaca keşkeğin ne olduğunu ve nasıl yapıldığını anlatayım. Yaprakları temizlenip fırınlarda kurutulan ve koçanlarından ayıklanmış mısır taş dibekler arasında çekilerek kırılır. İçine kuru barbunya katılarak kışlık saklamaya alınır. Buna keşkeklik deriz. ( bakınız yukarıdaki resim) Çok besleyici ve çok lezzetlidir keşkek çorbası. Çömlekte ocak üstünde ağır ateşte kaynatarak yapılanı pek bi lezzetli olur dadından yenmez valla. Ama siz es kaza böyle yapılmış keşkeğe denk gelirseniz yememezlik yapmayın benden söylemesi ;)


    Malzemeler:

    1 çorba kasesi kadar(Keşkeklik denilen) dövülmüş mısır ve kuru barbunya(veya fasulye) karışımı
    3 yemek kaşığı tereyağ

    2 soğan soğan

    tuz, kırmızı biber

    gelelim yapılışına; keşkeklik aşımızdan bir çorba kasesi kadar alır ve tercihen düdüklüde veya çömlekte ağzı kapalı olarak uzun süre pişiririz. Soğan yemeklik doğrar ve tereyağda kavuruz. Üstüne kırmızı toz biber katar yakmadan şöyle bir çeviririz ve keşkeğimize katık yapıp yenecek hale getiririz. Oh oh miss gibi.. afiyet olsun…

    Mısır keşkeğini yapan ve blogunda yayınlayan bir diğer arkadaşımın linkide burada; http://nurtenakca.blogspot.com/search/label/%C3%87orbalar




    27 Ocak 2008 Pazar

    Ispanak yemeği

    Şu güzelliğe bakarmısınız..

    minnacık bebek ıspanaklar..

    Ispanağın böreğini, yemeğini, salatasını her bişeyini çok severim.. Hele ki soğuk kış günlerinde pirinçli hafif sulu yemeği en çok tercih ettiğim sebze yemeğidir. Yapımını herkesin bildiği bir yemek uzun uzadıya tarife gerek yok sanırım ama benim yaparken ekstradan içine koyduğum 2 şey var. Bir tane havuç rendesi ve bir tutam nane. Bunları da eklerseniz çok leziz oluyor.


    Malzemeler:

    2 tane soğan

    1 kilo ıspanak

    1 havuç

    1 çay bardağı pirinç

    2 yemek kaşığı sıvıyağ

    1 yemek kaşığı salça

    Tuz, k.biber, nane

    Soğanları yemeklik doğrayıp sıvıyağda öldürün. Salçayı ilave edin. Çok iyi yıkadığınız ıspanakları doğrayın ve tenceredeki malzemeye ekleyin. Rendelediğiniz havucunuzu ekleyin. Hepsini beraber kavurun. 1 çay bardağı sıcak su ekleyin.pirinci ekleyin. Nane, tuz, k.biberi ekleyin. Ocağı kısığa ayarlayın pişmeye bırakın. Afiyet olsun..

    ıspanak

    Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin yüzde 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor
    Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor.Ispanak, pro-vitamin A, C vitaminleri, demir ve çeşitli enzimlerce çok zengin olup, bu maddeler, insanda bol kan yapıyor. Ispanak ayrıca, kemiklerin ve dişlerin sağlamlığını temin ediyor. Uzmanlar, ıspanağın, karaciğeri, lenf bezlerini, kan dolaşımını uyardığını belirterek, hamilelere, ‘kanlı-canlı bir bebeğe sahip olmaları için’ bol ıspanak yemelerini tavsiye ediyor.

    21 Ocak 2008 Pazartesi

    tavuklu makarna


    Oğlumun besin allerjisi yüzünden, ek besinlere geçtiğimiz dönem benim için tam bir kabus olmuştu.. Yasak listemiz fazlasıyla uzundu ve ben yiyemediği her gıda için alternatif öğünler yaratmaya çabalıyordum.. Ama insanın bazen basireti bağlanır ya.. İyi bildiği şeyler bile aklına gelmez olur. İşte bu kategori öyle zamanlar için... Tüm besin allerjili bebeklerin, bir gün gönlünce yiyebilmesini dileğiyle..

    malzemeler;
    2 tane tavuk butu
    1 küçük soğan
    1 pk. makarna
    tuz, k.biber
    sıvıyağ
    birer fıske maydonoz, dereotu

    Öncelikle butları suyla haşlayın iyice pişsinler.. Az miktar tuzunuda atmayı unutmayın.. Sonra makarnaları haşlayın. (haşlarken içine 1bardakta tavuğun suyundan katın daha lezzetli ve besleyici olsun.. yinede tercih sizin) Haşlanan makarnaların suyunu süzün. Tencerede az miktar sıvı yağda rendelediğiniz soğanları pembeleştirin.. Üstüne bıçakla minik minik doğradığınız butları ekleyin az biraz kızarmalarını sağlayın. Sonra maydonoz ve dereotunu iyice kıyın ve ekleyin en son makarnayı katın. Altını kapatıp iyice karıştırın. Ben oğluma bebekliğinden beri sade makarna yedirmedim.. Çünkü kendimde sade makarnayı pek lezzetli bulmam,, çok yavan gelir damak tadıma.. böylesi bir makarnayıda tabak tabak yememek için kendimi zor tutarım :)
    Afiyet şeker..