Resimler

Bu cümleleri yorumlamak güçtür. Öncelikle, bir yandan Van Gogh resmin üzüntü ve yalnýzlýðý betimlediðini söylerken diðer yandan da saðlýk ve iyilþetirme gücünden bahsetmektedir. Bu konuda dünyanýn önde gelen Van Gogh mektuplarý uzmanlarýndan olan Dr. Jan Hulsker Buðday Tarlasý ve Kargalar'ýn Van Gogh'un bu mektupta bahsettiði üç resimden birisi olmadýðýný söylemektedir. Hulsker'e göre mektupta bahsedilen resimlerden ilk ikisi sýrasýyla Tarlalar ve Bulutlu Gökyüzü Altýnda Auvers'ýn Buðday Tarlalarý olmakla birlikte,¹ baþka kaynaklara göre bu resimler muhtemelen Buðday Tarlasý ve Kargalar ve Bulutlu Gökyüzü Altýnda Buðday Tarlalarý olmalýdýr.². Bu dört resim de Van Gogh'un "sýkýntýlý gökyüzü" tanýmýna uymakla birlikte, Van Gogh'un resimlerin ebatlarý hakkýnda bilgi vermeyip sadece "büyük" diye tanýmlamýþ olmasý sonucu bu konuya bir açýklýk getirilmesi pek kolay olacak gibi gözükmemektedir.

Mektup 649'da bahsedilen resimlerin hangileri olduðu konusundaki belirsizlik konusunda Van Gogh uzmaný Ronald Pickvance de Van Gogh in Saint-Rémy and Auvers isimli kitabýnda Dr. Hulsker'in bu resmi daha önceye tarihlendiren tezini kendi yorumlarý ýþýðýnda desteklemektedir. Pickvance mektuplarý derinlemesine incelemesinin sonucunda Buðday Tarlasý ve Kargalarý'ý "yaklaþýk olarak 7 ile 10 Temmuz"a,³ Van Gogh'un intihar teþebbüsünden iki hafta öncesine tarihlemektedir. Dr. Hulsker Van Gogh'un yaptýðý son iki resmin Daubigny'nin Bahçesi ve Saman çatýlý ve figürlü kulübeler olduðunu belirterek bu konuya son noktayý koymaktadýr.⁴

Buðday Tarlasý ve Kargalar'ýn Van Gogh'un son resmi olmadýðýnýn netlik kazanmasýyla birlikte, bu resmin ressamýn "intihar notu" olduðu konusundaki düþüncenin doðru olmadýðý meydana çýkmaktadýr. Yine de bu resmin Van Gogh'un iç dünyasýnda yaþadýðý acý ve üzüntüleri yansýttýðý konusunda pek çok iddia mevcuttur. Diðer yandan tüm bu iddialarýn tam karþýtý görüþü destekleyenler de vardýr.

Sembolik Yorumlar

Bu resim içinde barýndýrdýðý temel öðelerin sembolik bir açýdan yorumunun yapýlmasý ve buna göre de taþýdýklarý anlamlarýn araþtýrýlmasý fazlasýyla ilgi çekici.

• Yollar: Buðday Tarlasý ve Kargalar'daki ayrý yönlere giden yollarý Van Gogh'un yaþamýnýn geçmiþi ve geleceði olarak yorumlamak çok da zor deðil. Bu yollar üçe bölünmüþtür: köþelerde iki ve ortada ufka doðru uzanan bir yol. Saðdaki ve soldaki yollarýn nereden geldikleri ve nereye gittikleri belli deðildir. Kimileri bu durumun Van Gogh'un kendi yaþamýnýn o güne kadarki belirsizliðini yansýttýðýný düþünür. Ortadaki üçüncü yol ise k anlamlandýrma açýsýndan en verimli olanýdýr. Yol herhangibir yere varmakta mýdýr? Buðday tarlasýný katedip yeni ufuklara mý uzanmaktadýr? Yoksa kaçýnýlmaz bir çýkmazda son mu bulmaktadýr? Van Gogh bu sorularýn cevabýný izleyiciye býrakmýþtýr.

• Gökyüzü: Ressamlýðýnýn ilk yýllarýndan itibaren Vincent fýrtýnalý havalarý sevmiþti (örneðin Fýrtýnalý Havada Scheveningen Sahili). Van Gogh güçlü doða olaylarýna hep büyük saygý duymuþ ve hem çok güçlü olmalarý hem de ressama tuval baþýnda büyük bir potansiyel saðlamalarý yüzünden çalkantýlý havalarý resimlerine sýkça konu etmiþti. Dahasý, Van Gogh bir keresinde fýrtýnlarýn nasýl da özgürlüðe açýlan yollar olabileceklerini yazmýþtý: "Pilot kimi zaman içine çekilip yok olmak yerine, fýrtýnayý kullanarak bir kaçýþ yolu da bulabilir." (Mektup 197). Elbette ki yýllar geçtikçe Van Gogh'un, bozulan akýl saðlýðýnýn da etkisiyle, doða olaylarýný algýlayýþý ve yorumlayýþý daha karamsar bir havaya bürünmüþ olabilir. Yine de Van Gogh'un (erken dönem mektuplarýna dayanarak) fýrtýnlarý doðanýn gücünü olumlu yönde yansýtan öðeler olarak gördüðünü söyleyebiliriz.

• Kargalar: Muhtemelen Buðday Tarlasý ve Kargalar'daki en çarpýcý öðe kargalardýr. Karga sürüsünün taþýdýðý zm üzerine de sayýsýz yorum yapýlmýþtýr. Bu yorumlarýn pek çoðu kargalarýn ressama (dolayýsýyla da izleyiciye) doðru mu yoksa aksi yöne doðru mu uçtuklarý konusundadýr. Eðer izleyici kargalarýn kendisine doðru uçtuðunu düþünürse, resim bir anda yaklaþmakta olan bir felaketi önceden haber veren bir tona bürünür. Tersi durumdaysa bir tür ferahlama ve kurtuluþ hissi aðýr basar. Bu düþünceler iki temel üzerinde þekillenir.

  Birincisi, "tavuk ve yumurta" durumunda olduðu gibi kargalarýn uçuþ yönünü kestirmek muhtemelen hiçbir zaman mümkün olmayacak.

  Ýkincisi ve daha önemlisi, kargalarýn ölümün habercisi olduklarý tamamen bir kurgu. Öte yandan Van Gogh'un mektuplarýnda bu durumu destekleyecek herhangibir veri yoktur. Aksine Van Gogh doðaya ve barýndýrdýðý her þeye tutkuyla baðlýydý. Yazdýklarýna bakýldýðýnda kargalarý kötülemekten ziyade onlara sempati beslediði görülür:

  ---

  Baþtan sona üzerilerine kargalarýn yuva yaptýðý at kestaneleri ve ýhlamurlar uzanan yollarýný ve güzel bahçelerini görmek için geçen hafta Hampton Court'a gittim, gitmiþken sarayý da gezdim ve resimleri seyrettim. Mektup 70

  ---

  Sabah Büyük Kilise'de bir sürü karga gördüm. Yakýnda bahar gelecek ve tarla kuþlarý da dönüyor olacaklar. "Yeryüzünü yeniledi" ve þöyle devam ediyor: "Bakýn, her þeyi yeniliyorum" ve eðer ki Tanrý yeryüzündeki her þeyi yenileme gücüne sahipse, o zaman insanýn bedenini, kalbini ve ruhunu da yenileyebilir. Mektup 85

  ---

  Van Gogh takdir ettiði baþka ressamlarýn karga figürünü resimlerinde nasýl da etkili kullandýklarýnýn bilincindeydi. Giacomelli'nin "muhteþem" karga figürünün yanýnda (Mektup R29), Daubigny'nin resimlerindeki kargalarý çok beðeniyor, öte yandan, bunlarýn hepsinin ötesinde bir sevgi duyduðu Jean-François Millet ayrý bir yer tutuyordu (Mektup 136).

  Resimdeki kargalarýn bir aradaki güçlü etkisini inkar etmek ne kadar olanaksýz olsa da, kargalarý ölümün habercileri veya simgesi olarak tanýmlamak da Van Gogh'un bu resme yaklaþýmýna karþý haksýzlýk olur.