Kombi hem ısınma hem sıcak su ihtiyacını karşılamayı sağlayarak yaşam alanlarının konforunu artıran ürünlerden biridir. Kullanım alanında optimum fayda sağlamak için kombi seçimi titizlikle yapılmalıdır. Farklı özelliklere sahip son teknoloji kombiler arasından tercih yaparken kullanım alanı özelinde yalıtım, petek sayısı, cephe özellikleri ve kat gibi pek çok farklı unsurun göz önünde bulundurulması gerekse de doğru bir seçim için, mekân özelliklerine odaklanmak tek başına yeterli değildir: Kombilerin kalite ve güvenlik ölçütlerini karşıladığını gösteren TSE, CE ve ISO 9002 standartlarına uyum sağlayıp sağlamadığı mutlaka değerlendirilmelidir. Söz konusu standartlara uygunluk; kombinin kalitesi, güvenilirliği ve performansı açısından son derece önemlidir.
TSE yani Türk Standartları Enstitüsü, ülkemizde standartları belirleme ve denetleme görevini üstlenen kuruluş olarak ürün ve hizmetlerin standartlara uygun olup olmadığını tespit etmeye yönelik testler ve denetimler yapar. Kombinin TSE belgesine sahip olması, ürünün belirlenen standartlara uygun olduğunu gösterir.
CE belgesi/işareti, Avrupa Ekonomik Alanı içerisinde satılan ürünlerin sağlık, çevre ve güvenlik koruma gerekliliklerini karşıladığı anlamına gelir. AB yönetmeliklerine uygun ürünlerin AB pazarında satılabilmesi için CE işareti taşıması gerekir.
ISO 9002, tedarikçinin tesis edilmiş bir tasarıma uygun ürün temini konusundaki yeterliliğini sağlamaya yönelik kalite sistem şartlarını belirler. Söz konusu şartlar üretimden servise kadar tüm aşamalarda uygunsuzlukları önlemeye ve müşteri memnuniyetini sağlamaya odaklanır.
Kombi kullanılacak alanın özellikleri, verimli ve güvenli çalışma performansı sergileyecek bir kombi seçimi yapabilmek için belirleyicidir. En iyi kombi çeşitleri arasından kullanım alanının özelliklerine uygun seçim yapıldığı ve kombinin periyodik bakımı aksatılmadığı takdirde uzun yıllar boyunca konforlu bir kullanım deneyimi yaşanabilir.
Kombi seçimi evin metrekare büyüklüğüyle doğrudan ilişkili bir durumdur. Evin verimli bir şekilde ısıtılması için doğru kW değerine sahip doğru kombi tipleri arasından seçim yapılmalıdır.
Evlerin boyutlarıyla birlikte ısınma ihtiyaçları da doğru orantılı olarak artar. Yalnızca evin metrekare büyüklüğü değil; bunun yanı sıra yalıtım kalitesi, tavan yüksekliği, cephe özellikleri, pencere ve kapı sayısı gibi unsurlar da kombi seçimi sırasında göz önünde bulundurulmalıdır.
Yine de evin metrekare büyüklüğü doğrultusunda kombi seçimi ile ilgili bazı öneriler sunulabilir: Genel olarak 70 – 120 metrekare bir ev için 20kW kombi uygundur. Evin büyüklüğü 200 metrekare üzerine çıktığında 35kW kombi tercihi ideal kabul edilir.
Evin cephesi, kombi seçimi sırasında genellikle göz ardı edilse de son derece önemli bir değişkendir. Binanın dış duvarları olarak tanımlanabilen evin cephesinin güneş ışınlarını ne kadar ve ne süre ile aldığı evin ısıtma ihtiyacını etkileyebilir. Güneş ışınlarına yüksek oranda maruz kalan cepheler, güneş ısısını daha fazla emeceğinden ısıtma ihtiyacı azalırken rüzgâr ya da soğuk alan bir cephede ısı kaybı çok olacağından ısıtma ihtiyacı artabilir.
Evin yalıtım durumu ısıtma ihtiyacını önemli ölçüde etkiler. Kaliteli bir yalıtım evin kolaylıkla ısınmasını ve sıcak tutulmasını sağladığından küçük bir kombi ile ideal verim elde edilebilmesi mümkündür. Yalıtımın kötü olması durumunda enerji verimliliği yüksek kombiler tercih edilerek az enerji ile iyi performans sağlanabilir. Yüksek enerji verimliliğine sahip tasarruflu kombiler uzun vadede enerji maliyetlerinin düşmesi avantajını beraberinde getirir.
Binalarda her katın farklı özellikleri ve ihtiyaçları olduğu için evin bulunduğu kat, kombi seçimini ve performansını doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alır. Genellikle alt katlardaki daireler yerden ısıtılmaya daha uygundur. Yan ve üst dairelerden gelen ısıyla desteklenmeleri, çoğu zaman alt katlardaki daireleri ısıtma ihtiyacının daha az olmasını sağlar. Bu da daha düşük kapasiteli bir kombi seçilebileceği anlamına gelir.
Çatıya yakın olan ve çevresel koşullardan daha çok etkilenen üst katlardaki daireleri ısıtma ihtiyacı genellikle fazla olur. Buna bağlı olarak üst katlardaki dairelerde yüksek kapasiteli ve verimli kombilere ihtiyaç duyulabilir. Bunun yanı sıra üst katlardaki dairelerde su basıncı daha düşük olabileceğinden bu daireler için su basıncını dengeleyecek güçlü kombi modelleri önerilir.
Isının odalara dağıtılmasını sağlayan petekler, evin ısıtılmasında kritik bir rol üstlenirler. Bu doğrultuda, büyük odalarda geniş ve ısı verimliliği daha yüksek petekler tercih edilmelidir. Evdeki petek sayısı ve petek uzunluğu arttığında, tüm peteklerin ısıyı ideal oranda yayabilmesi için ısıtma kapasitesi yüksek, su basıncını ve su sıcaklığını dengesini koruyabilen kombilerin seçilmesi önerilir. Örneğin yoğuşmalı bir kombi alacaksanız ve evinizdeki radyatör uzunluğu 10 metreyse 30kW kombi seçimi ile yüksek verim elde edebilirsiniz.
Yaşam alanı için kombi seçimi yapılırken çok sayıda marka ve modelle karşılaşmak mümkündür. Kombiler, işlevleri doğrultusunda farklı türlere ayrılır. En çok tercih edilen kombi türleri arasından seçim yaparken kullanım alanı özelliklerine ve ihtiyaçlara uygun tercihte bulunulması önerilir.
Tercih edilen kombi duvara kolayca monte edilebilmeli, kurulumu hızlıca tamamlanmalı, yani ilk kullanıma kolayca hazır gelmelidir. Dijital kontrol panelleriyle donatılmış olan kullanımı kolay kombiler; kullanıcılara ısı ayarlarını değiştirme, programlama ve kontrol etme süreçlerinde konfor sağlar. Kullanıcı dostu kombi modelleri ayrıca uzaktan erişim ve kontrol özellikleri sayesinde cihazları uzaktan kontrol etme ve belirli ayarları değiştirme avantajı sunar.
Akıllı ev sistemleriyle entegre olan kombi modelleri de vardır. Son teknolojinin ürünü kombiler bazı güvenlik önlemleriyle donatılmış oldukları için aşırı ısınma ve gaz kaçağı gibi durumları tespit edip devreyi otomatik olarak kesebilirler. Otomatik olarak çalışan ve odaların sıcaklık ayarını otomatik kontrol eden termostatlar, kullanıcılara rahat bir ortam sunmayı sağlar.
Yüksek verimlilikle çalışan ve en tasarruflu kombi seçenekleri arasında yer alan yoğuşmalı kombi modelleri, yanma sürecinde ortaya çıkan su buharını yoğuşturur ve ekstra ısı enerjisi üretir. Böylece hem yüksek verimlilik sağlar hem az enerji kullanarak fazla ısı verir. Yoğuşmalı kombiler daha temiz bir yanma sürecine sahip oldukları için daha az emisyon üreterek çevre dostu bir seçenek hâline gelirler. Sıcak suya hızla erişilmesi gereken ya da sıcak su ihtiyacının süreklilik arz ettiği alanlarda sıklıkla tercih edilen yoğuşmalı kombi modelleri kompakt tasarımlarıyla küçük alanlara monte edilebilir.
Bacalı kombinin yanma işlemini gerçekleştirmesi için gerekli oksijen bulunduğu ortamdan alınır ve yanma sonucu ortaya çıkan gaz baca yoluyla dışarı atılır. Bacalı kombilerin kurulup çalışabilmesi için binanın standartlara uygun bir baca yapısına sahip olması gerekir.
Bacalı kombiler, yoğuşmalı kombilere kıyasla az verimlilik sağlar. Yanma gazını doğrudan dışarı bıraktıkları için yanma sırasında oluşan ısı ve enerji kaybı daha yüksektir. Ayrıca, dışarıya atılan gazların çevreye zarar verebilecek emisyonlar içermesi mümkündür.
Genellikle dijital ekranlara ve kontrol panellerine sahip olan hermetik kombi modelleri yanma işlemi için gereken havayı dış ortamdan alır, yanma sonrası oluşan gazı dışarı atar. Dışarıdan hava alımı için bir boru ya da kanalın bulunduğu hermetik kombiler, yanma sonucu oluşan gazları da bu boru ya da kanal aracılığıyla dışarı atar. Bulundukları mekândaki havayı kullanmadıkları için yanma sürecinde oluşan gazların iç ortama karışması da söz konusu değildir. Böylece sağlıklı ve temiz bir iç mekân havası sağlanabilir.
“Hermetik kombi ile yoğuşmalı kombi arasındaki fark nedir?” sorusunun yanıtı kombi satın alma sürecinde sıklıkla merak edilir. Hermetik kombi modellerinde doğal gazın yanması sonucu ortaya çıkan atık gaz, yüksek sıcaklıklarda doğrudan dışarı atılır. Yoğuşmalı kombi modellerinde ise atık gazın içindeki su buharı enerjisi, kombinin eşanjör yapısı sayesinde yeniden kullanılır.
Isıtma sistemlerinin en önemli parçalarından biri olan eşanjör, genellikle sıvıları ya da gazları birbirinden ayıran veya bunlar arasında ısı transferini sağlayan bir cihaz olarak tanımlanabilir. Çift eşanjörlü ve tek eşanjörlü kombilerin farklı özellikleri ve bu özellikler doğrultusunda sundukları çeşitli avantajları vardır.
Tek eşanjörlü kombi modelleri, tek eşanjör ile hem ısınma hem sıcak su ihtiyacını karşılar. Bu tip kombilerde hem kalorifer hem de çeşme suyu aynı eşanjörde yer alır. Daha az parçaya ve daha basit bir yapıya sahiptirler. Çift eşanjörlü kombi modellerinde petek suyunu ve kullanım suyunu ısıtmak üzere iki farklı eşanjör bulunur. Böylece fazla miktarda suyu daha hızlı ısıtabilirler. Çift eşanjörlü kombiler yüksek sıcak su verimliliği sağladığı için sıcak su kullanımının yoğun olduğu evler için işlevsel bir çözüm hâline gelebilir. Çift eşanjörlü kombilerin, tek eşanjörlülere oranla daha uzun bir kullanım sunması da mümkündür.
Kombi ölçüleri tercih edilen marka, model ve kapasite doğrultusunda farklılaşabilir; yükseklikleri 60 ila 90 cm, genişlikleri 40 ila 60 cm, derinlikleri ise 20 ila 40 cm arasında değişebilir. Kombilerin verimli ve güvenli bir şekilde çalışabilmesi için monte edildikleri duvar ve zemin ile temas etmemesi gerekir. Duvar ve zeminle kombi arasında bulunması gereken boşluk da kombi tipi doğrultusunda değişiklik gösterebilir.
Satın alınacak kombinin boyutları kombinin monte edileceği alanın özelliklerine uygun olmalıdır. Sınırlı alanlarda kullanım için küçük boyutlara sahip kombiler daha uygun olsa da elde edilecek ısıtma verimliliği mutlaka değerlendirilmelidir.
Kombi verimliliği hesaplanırken göz önünde bulundurulması gereken farklı faktörler vardır. Bunlardan ilki, kombinin harcadığı enerji miktarıyla ürettiği ısı miktarı arasındaki ilişkidir. Diğer bir deyişle kombinin ne kadar enerji harcadığına ve bunun ne kadarını ısıya dönüştürdüğüne dikkat edilmelidir. Kombilerin farklı yakıt türlerini kullanması mümkündür. Her yakıtın verimliliği farklı olabilir, yakıtın kalitesi kombi performansını değiştirebilir.
Kombi verimliliği hesaplanırken, kombinin işlem sırasında ne kadar ısı kaybettiği de değerlendirilmelidir. Isı kaybı ne kadar düşükse, kombinin verimliliği o ölçüde yüksektir. Emisyonlar, atık gazların miktarı ve kalitesi gibi çevresel unsurlar da kombi performansını etkileyebilir. Kombi verimliliği, kombinin ne kadar etkili bir şekilde çalıştığı, aynı zamanda ne kadar enerji tasarrufu sağladığı ile yakından ilgilidir. Daha yüksek verimlilik, düşük enerji tüketimini ve düşük faturaları beraberinde getirir.
Kombi kW seçimi yapılırken evdeki radyatör sayısı ve radyatörlerin boyu da dikkate alınmalıdır. Evde konumlandırılan radyatörlerin uzunluğunun artması kombilerin verimliliği üzerinde pozitif bir etki yaratır. Evdeki radyatörlerin toplam uzunluğu 9 metreye kadarsa 24kW kombi ideal bir seçim olarak değerlendirilirken, radyatör uzunluğu 13 metre ve üzerine çıktığında 35kW kombi modelleri öne çıkar.
Kombi kW seçimi yapılırken radyatör uzunluğunun yanı sıra evin boyutu, yalıtımı, ısıtılacak alanın hacmi, sıcak su ihtiyacının ve evin ısı kaybının ne kadar olduğu gibi farklı unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır. Doğru kW seçimi hem gereğinden fazla enerji tüketimini önler hem de evin en verimli şekilde ısıtılmasını sağlar.
Kombilerin enerji sınıflandırmaları hangi kombinin daha verimli olduğunu anlamaya yardımcı olan unsurlar arasında yer alır. Harcanan enerjinin etkinliğini gösteren derecelendirme sistemleri olarak bilinen enerji sınıfları, kombilerin enerji tüketimini ve performansını değerlendirmek için kullanılır. Kombi enerji sınıfları, Avrupa Birliği’nin enerji etiketlemesi standartlarına dayanan enerji sınıfları kapsamında, harf skalasında belirtilir. Bu skala, genellikle A’dan başlar ve enerji verimliliği arttıkça A+, A++, A+++ şeklinde ilerler. Daha yüksek enerji sınıfına dâhil olan kombiler daha az enerji tüketirler, böylece elektrik tüketiminde tasarruf sağlar. Daha az enerji tüketimi daha az karbon salınımıyla ilişkilendirildiğinden, yüksek enerji sınıfına dahil olan kombiler aynı zamanda çevre dostu seçeneklerdir.
Kombi garanti süresi tercih edilen ürünün markasına ve modeline göre değişebilir. Kombi üreticisi markalar ürünlerinin çalışma mekanizmasına ve özelliklerine göre farklı garanti süreleri sunabilir. Kombi garanti süresi genellikle 2 ila 5 yıl arasında değişse de tercih edilen model özelinde garanti süresinin ne kadar olduğunun öğrenilmesi tavsiye edilir.
Kombiler satın alındıktan sonra düzenli bakım ve arıza durumlarında servis hizmetlerinden faydalanılması gerekir. Kombi üreticisi markaların genellikle kendi yetkili servis ağları vardır. Kullanıcılar kombinin montajı, düzenli bakımı ve herhangi bir arızasının olması durumunda yetkili teknik servislerden teknik destek alabilirler. Üretici tarafından belirlenen standartlara uygun olarak hizmet veren yetkili teknik servisler, çoğunlukla garanti süresi içinde ücretsiz ya da düşük maliyetli hizmet sunarlar.
Üretici markaya bağlı olmayan özel servislerden de hizmet alınabilir. Bu tür durumlarda kombinin garantisinin devre dışı kalması ve ücretsiz hizmet imkânının ortadan kalkması gibi durumlarla karşı karşıya kalınabilir.
