çok sevdiğim bir ressamın Işıl Özışığın sergi haberini ve güzel resimlerinden bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim...
23 Şubat 2012 Perşembe
Işıl Özışık resim sergisi-Doku Sanat Galerisinde-16.02.ve 05.03 2012arasında
çok sevdiğim bir ressamın Işıl Özışığın sergi haberini ve güzel resimlerinden bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim...
15 Şubat 2012 Çarşamba
Orhan Gürel veKainat Barkan Pajonk'un sergisini paylaşmak istedim... Resim Sergisi, 11 Şubat - 2 Mart 2012-Bakraç Sanat galerisinde
yine çok sevdiğim bir suluboya ressamının Orhan Gürelin sergisini ve yine çok sevdiğim ressamlardan Kainat Barkan Pajonk'un sergisini paylaşmak istedim...
1952 yılı Sivas doğumlu olan GÜREL'in resim merakı çocukluk yıllarında başlar. Lise yıllarında Eşref ÜREN'in öğrecisi olup onun yakın ilgi ve teşviklerini görür. Önceleri desen ve karikatür çalışmaları yapmış ve 1986 yılında suluboyayla tanışmıştır. Suluboyanın büyüsü sanatçının bu tekniğe olan tutkusuna neden olmuştur. Eserlerinde de suluboyanın saydam dokusu ve şiirselliği rahatlıkla yakalanabilir.
Ülkemizin önde gelen suluboya ressamlarndan biri olan sanatçı aynı zamanda uzun yıllardır suluboyaya gönül vermiş birçok öğrenci yetiştirmiştir. Halen Ankara'da birçok galeride ve atelyesinde öğrencileriyle suluboya çalışmaları yapmaktadır.
Bugüne kadar çok sayıda karma sergiye ve sanat fuarlarına katılmış, Londra'daki suluboya sanat fuarında eserlerinin tamamı önemli kolleksiyonerler tarafından alınmıştır. Eserleri yurt içi ve başta ABD, İngiltere, ve Japonya da olmak üzere yurt dışında birçok önemli kolleksiyonda yer almaktadır.
Sanatçı ayrıca bugüne kadar Ankara, İstanbul, Antalya, Mersin, Bodrum,Alaçatı ve Londrada, 48 kişisel sergi açmıştır.
Kainat Barkan P.
Sanatçı, Eskişehir`de doğdu. 1960 yılında İ.D.G.S.A Resim Bölümünden mezun oldu. Galeri hocası Halil Dikmen, atölye hocası Prof. Zeki Faik İzer`di. İstanbul Belediyesi Planlama Müdürlüğünde teknik eleman olarak çalışma hayatına atıldı. Daha sonra reklam ve dekor işleri ile ilgili bir atölye açtı. Beşiktaş Kız Lisesi ve Cibali Kız Orta okulu`nda resim ve sanat tarihi öğretmenliği yapan sanatçı, şehir tiyatrolarında realizatör, büyük firmalarda sanat danışmanı olarak vazife aldı. İlki 1960 yılında olmak üzere 52 kişisel resim sergi açtı. 1983 yılında Offenbach Main Novotel`de açtığı sergi gördüğü ilgi üzerine iki ay devam etti. Aynı yıl Frankfurt/Main`da Bark für Gemeinwirtschaft`ta 15. kişisel sergisini açtı ve Frankfurt/Main Kunstverin üyesi oldu. 1992 yılında Moskova Manege Sergi Salonunda Kişisel sergisini açtı ve 1996 Avusturya Kirchdorf yerleşim merkezinde "Kültür Hudutsuz" başlığı altında bir festivalde eserleri yer aldı. Yurtiçinde ve yurtdışında 600`ün üstünde karma sergi ve Devlet Resim Heykel sergilerine katıldı. Yurtdışında Almanya, İsviçre, Amerika, Japonya, Rusya, İtalya, İngiltere, Avusturya, Malezya`da ve New York`ta "Türk Evi"nde eserleri bulunmaktadır. Yurtiçindeki eserleri, İstanbul Resim Heykel Müzesi, Bolu Müzesi, Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Turizm Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, Akbank, Emekli Sandığı, Yaşar Bank, İş Bankası, Ziraat Bankası Umum Müdürlüğü, Pamukbank Umum Müdürlüğü, Emlak ve Kredi Bankası Umum Müdürlüğü, Halk Sigorta gibi resmi ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.
Ödüller
Bakraç Sanat Galerisi © 2005
Sinan Ercan Sokak No:38 Öztor Sitesi B Blok Kozyatağı - İstanbul +90 216 362 18 26
11 Şubat 2012 Cumartesi
Van Gogh Alive Sergisi - Çerçeve yok, içindesin.
Çerçeve yok, içindesin.
Unutulmaz bir deneyim sunan Van Gogh Alive, 10 Şubat - 15 Mayıs 2012 tarihleri arasında, Antrepo 3 / Karaköy'de...
Türk ilaç sektörünün lideri Abdi İbrahim, 100'üncü kuruluş yıldönümünü, dünyanın en büyük ressamlarından biri olarak kabul edilen Van Gogh'un eserlerini bugüne kadar hiç deneyimlenmemiş yepyeni bir formatta sunan Van Gogh Alive Dijital Sanat Sergisi ile kutluyor.
100. yılında yenilikçi bir projeye imza atan Abdi İbrahim'in önderliğinde Singapur'daki dünya prömiyerinin ardından ilk kez Türk sanatseverlerle buluşan, geleneksel sanat ve modern
Sergi pazartesi günleri hariç 11:00 /19:00 saatleri arasında görülebilir.
Yer: Karaköy Limanı Antrepoları - 3 No'lu Antrepo
Tarihler: 10.02.2012~15.05.2012
Adres: Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası Tophane İstanbul
http://www.istanbul.net.tr/istanbul_sergi_detay.asp?id=3915&t=Van Gogh Alive Sergisi
5 Şubat 2012 Pazar
bitkilerin pek çok yararı olduğunu biliyoruz... bunlarda yan etkileri...
Bitkilerin yan etkileri
Bitkisel ürünler yaygın şekilde kullanılıyor. Ancak bazı bitkisel ürünlerin kullanalar üzerinde yan etkileri olabiliyor. Otur, zararı yoktur demeyin!
Bir bitkisel ürünün üzerinde doğaldır etiketi olması, onun güvenli olduğu anlamına gelmez.
Bitkisel ürünler doğru kullanılmadığında veya büyük miktarda alındığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Hamileler ve emzirenler özellikle dikkatli olmalıdırlar. Bu ürünler ilaç etkisi gösterebilir.
Bazı bitkisel ürünler, ilaçlarla birlikte kullanıldığında farklı yan etkiler gösterebilirler.
Birçok bitkisel kaynaklı ürünün içerisinde onlarca madde veya bileşik bulunur. Bilim adamları, faydalı olduğu ileri sürülen bileşenleri tespit etmeye çalışsalar da, bu konuda bilinmeyenler bir hayli fazladır.
Kullanılmakta olan bitkisel ürünler, bazı hastalık durumlarında güvenli değildir. Bu ürünler özellikle yaşlılarda ciddi tehlikeler yaratıyor. Aşağıdaki sağlık sorunlarına sahipseniz, bitkisel kaynaklı ürünleri kullanırken çok dikkatli olmalısınız:
Kanama problemi olanlar
Kanser hastaları
Şeker hastaları
Prostatı olanlar
Sarası olanlar
Göz tansiyonu olanlar
Kalp rahatsızlığı olanlar
Hipertansiyonlular
Karaciğer rahatsızlığı olanlar
Felçli hastalar
Tiroit sorunu olanlar
Bağışıklık sistemi yetmezliği olanlar
Bunun Dışında Hakaynasi.com isimli siteden aldığımız aşağıdaki bilgilerde işinize yarayacaktır
Rahatsızlıklara ve hastalıklara karşı şifalı bitki çaylarının kullanımı, en eski ve en çok kullanılan yöntemdir. Çay içimi, sanki tümüyle zararsızmış gibi algılanır genelde. Ama unutulmamalıdır ki; sentetik ilaçlara kıyasla daha hafif ve yan etkisiz olsalar da, şifalı bitkiler de etkili maddeler içerirler. Özellikle uzun süreli kullanımlarda bu özellik önem kazanır. Zehirli olan bitkiler vardır. Bilinçli kullanıldıklarında hiçbir zararlı etki oluşturmayan bazı bitkiler, uzun süreli kullanımlarda mide, bağırsak, böbrek ve mesane tahrişlerine yol açabilirler. Her bitkinin tanıtımında ve önerilen reçetelerde, olası yan etkilerine değinmek gerekir. Kronik hastalıkların tedavisinde uygulanan bitki çayı kürlerine, zaman zaman 1-2 haftalık aralar verilmesi doğru olur. Gebelik döneminde ise, doktor tarafından özellikle önerilmedikçe müshil, uyarıcı veya idrar arttırıcı bitki karışımlarının çayları kesinlikle içilmemelidir!
Alfabetik Dizin
Acı badem: Günde altı adetten fazla yenirse zehirlenme yapar.
Acı kök: Uzun müddet kullanımlarda zehirlenmelere sebep olur.
Adaçayı: Fazla miktar içilirse ağızda kuruluk yapar, kabız yapıcıdır. Karaciğer iltihabı olanlar kullanmamalıdır. Anne sütünü azaltır, hamilelere zararlıdır. Yüksek tansiyonu olanların günde bir bardaktan fazla içmeleri sakıncalıdır. Özellikler erkeklerde cinsel gücü azaltır. Adaçayı bazı bünyelerde kan basıncını yükseltici etkiye sahip olduğu için, aşırı kullanımlarda dikkatli olunması gerekir. Ama alçak kan basıncından şikayetçi olanlar, yine dikkatli olmak kaydıyla ondan yararlanabilirler. Ayrıca, mideyi zorlamamak için, fazla miktarda uçucu yağ, acı madde ve tanen içeren bitki çaylarının tüketiminde aşırıya kaçmamak doğru olur. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.
Adasoğanı: Bulantı, kusma, kollaps yapabilir, akut nefriti ve yemek borusu iltihabı olanlar kullanmamalıdır.
Ahududu: Albümini olanlar yememelidir.
Ak çöpleme: Doz aşımı tehlikelidir, ölümle sonuçlanan zehirlenmelere sebep olabilir.
Akasya yaprağı: Doz aşımı hafif zehirlenme yapar.
Akırı karha: Çok tahriş edici olduğundan dahilen kullanılması tavsiye edilmez. Kusma ve ishal yapar.
Ak kızıl ağaç: Süt emziren anneler, emzirme müddetince kullanmamalıdır.
Ak yıldız soğanı: Doz aşımı zararlıdır.
Alıç: Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Uzun süreli ve hatta sürekli kullanılabilir. Bağımlılık oluşturmaz.
Altınbaşak: Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Önemli kalp ve böbrek hastalıklarında, kullanım için doktor onayı alınması doğru olur.
Amber hatmisi: Doz aşımı karaciğeri zayıflatır.
Amber: Çok kullanmak kana galeyan verir.
Amberi paris: Hamileler kullanamaz.
Ananas: Hamile bayanlar meyvesini yememeli, suyunu içmemelidir. Erken doğuma veya düşüklere sebep olabilir.
Anason: Anason uzun zaman kullanıldığında vücudu tembelleştirir. Hafif sarhoşluk ve uyku verir, uyuşukluk yapar. Ruhen ve bedenen hasta eder. Hamileler kesinlikle kullanmamalıdır. Aybaşı esnasında kullanılırsa kanı artırır. Halsiz ve bitkin düşürür. Bağırsak ve ciğerlere yan tesiri vardır. Çok ender olmakla birlikte, solunum yolları veya sindirim organları alerjisi görülebilir. Bu durumda çay kullanımını kesmek gerekir. Başkaca hiçbir yan etkisi yoktur.
Andız otu kökü: Doz aşımım mideye zarar verir, bulantı yapar.
Ardıç tohumu: Ardıç tohumu uzun zaman kullanıldığında böbrekleri tahriş eder, kanamalara sebep olur.
Aslan pençesi: Hamileler kullanamaz.
Atkuyruğu: Ucunda sürekli spor başağı taşıyan yüksek boylu türler kesinlikle kullanılmamalıdır!
Avakado: Hamileler kullanamaz.
Ayı üzümü: Doz aşımı kusturucudur.
Aynısafa: Alerjilere çok ender rastlanır.
Ayva: Yüksek tansiyonluların, müzmin kabızların kullanması kesinlikle sakıncalıdır, sinirlere zarar verir. Kulunç ve bağırsak ağrılarına sebep verir.
Ayvadana: Doz aşımı zehirlenme yapar.
Badem yağı: Albümini olanlar kullanmamalıdır.
Badem, Fındık, Ceviz: Albümini olanlar kullanmamalıdır.
Baldıran: Şiddetli zehirlidir.
Balıkotu: Şiddetli zehirlidir.
Banotu: Zehirli ve öldürücüdür. Baş dönmesi, sarhoşluk, göz bebeklerinin büyümesi gibi sonuçlar ortaya çıkartır.
Bayır turpu: Doz aşımı salya bezlerini iltihaplandırır, zehirlenmelere
sebebiyet verir.
Benekli yılan yastığı: Taze bitki zehirlidir.
Biber: Fazla yenildiğinde mide ve böbrek iltihabı, mide bulantısı, halsizlik, karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları, kusma ve ishal yapar. Damar sertliği, yüksek tansiyon, egzama, üremi, sistit, basur, varis ve gastritli hastalara yasak.
Biberiye: Önerilen dozajlar aşılmadıkça, bilinen bir yan etkisi yoktur. Ama eterli yağların içten kullanılması doğru değildir. Bitki çayı kan basıncını hafifçe yükseltebilir. Gebelik sürecinde kullanılmaması doğru olur.
Bitotu tohumu: Şiddetli zehirlidir.
Bostan karanfili: Uzun zaman kullanıldığında meniyi azaltır, karaciğere zarar verir.
Boyacı katır tırnağı: Doz aşımı kusma ve ishalle beliren zehirlenmeler yapar.
Boynuzlu gelincik: Çocuklarda kullanışı tehlikelidir.
Burçak: Doz aşımı ve uzun müddet kullanmak felce sebep olur. Hamileler kullanamaz.
Büyük hindistan cevizi: Fazla miktarda yemek zararlıdır. Karaciğeri
yorar, kalbe ağırlık verir. Karaciğer hastaları ve damar sertliği olanlar kullanmamalıdır. Zararını önlemek için bal veya şeker kullanılabilinir.
Çakşır: Hamileler kullanamaz.
Centiyane: Aşırı doz kusturucudur. Hazmı zordur, hamileler kullanamaz.
Ceviz yaprağı: İçerdiği tanen maddesi duyarlı kişilerde bazen mide bulantısı veya kusmaya yol açabilir. Bunun dışında, ceviz yaprağının bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.
Cezayir menekşesi: Önerilen dozajlara uyulduğunda herhangi bir yan etkisi yoktur. Gebelik sürecinde kullanılmamalıdır.
Tropikal cezayir menekşesi: Bitki ve preparatları ancak doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Civan perçemi: Aşırı doz kabızlığa sebebiyet verebilir. Bazı duyarlı kişilerde alerjik tepkilere yol açabilir. Gebelik sürecinde kullanılmaması doğru olur. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.
Çalapa: Hamilelerin, süt emziren annelerin, bağırsak hastalarının kullanması yasak.
Çam: Böbrek hastaları kullanamaz.
Çayır sedefi: Bitki tümüyle zehirlidir.
Çemen: Hamileler kullanamaz.
Çoban çantası: Gebelik sürecinde kullanılmaması doğru olur.
Çöpleme: Doz aşımı öldürücü zehirlenmelere sebep olur.
Çörek otu: Hamileler kullanamaz.
Dafne ağacı kabuğu: Doz aşımı tehlikeli zehirlenmelere sebep olur. Dahilen kullanılamaz. Meyvelerinden 12 adedi bir insanı öldürmeye yeterlidir.
Damiana: Önerilen dozajların ve tedavi sürelerinin dışına çıkılmadığında, herhangi bir yan etkisi yoktur. Bazı kişilerde hafif müshil etkisi görülebilir.
Defne: Hamileler kullanamaz. Doz aşımı sakıncalıdır.
Deniz üzümü: Anjina pektoris, glokom, yüksek kan basıncı, prostat büyümesi ve hiperaktif tiroit bezi durumlarında kullanılmamalıdır. Bazı kişilerde baş ağrısı, kas titremesi ve uykusuzluk gibi yan etkiler görülebilir. Önerilen dozajlara uymak gerekir.
Dereotu: Hamileler kullanamaz. Doz aşımı göze zararlıdır. Meniyi kurutur, cinsel arzuyu azaltır.
Dişotu tohumu: Doz aşımı iştahsızlık, bulantı ve kusma yapar.
Duvar sarmaşığı: Yaprak ve meyveleri zehirlidir, sindirim sistemi bozukluğu ve kanlı ishal yapar.
Ebu cehil karpuzu: Hemoroitte, bağırsak spazmında, koli basili olanlarda kullanılmaz. Bitki zehirlidir.
Eğrelti otu: Doz aşımı kullanımı anemili hastalara, böbrek ve karaciğer hastalarına zararlıdır. Baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, bağırsaklarda kramp, sarılık, albümini yapar. Daha ağır vakalarda refleks zayıflar, çift görme sürekli körlük yapabilir.
Eğir kökü: Önerilen dozajlara sadık kalınarak 3-4 haftalık kürler halinde kullanıldığında, bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Sürekli kullanılmamalıdır. Gebelik sürecinde kullanılmaması doğru olur
Echinacea: Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Aşırı dozajlar mide bulantısına yol açabilir.
Fesleğen: Doz aşımı bulantı yapar. Fesleğenin bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur, ama bitkinin eterli yağı içten kullanılmaz.
Frenk kimyonu: Hamileler kullanamaz.
Fukara otu: Doz aşımı baygınlık, salya çoğalması, şuur kaybı, kanlı ishal, böbrek ve aşırı aybaşı kanamasına sebep olur.
Gerçek çuha çiçeği: Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Çok ender olmakla birlikte, primelalerji sıkıntısı çekenlerde alerjik tepkilere yol açabilir.
Gilaburu ağacı: Aspirine alerjisi olanlarda alerjik tepkilere yol açabilir. Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.
Ginsang: Doz aşımı zararlıdır. Yüksek tansiyon, ödem, sinirlilik, uykusuzluk, ishal, deri döküntüsü yapar. Hamileler kullanamaz. 12 yaşından küçük çocuklara verilmez. Sürekli 6 haftadan fazla kullanılamaz.
Gözotu: Fazla yenildiğinde zehirlenme yapabilir.
Gümüş düğme: Hamileler kullanamaz. 12 yaşından küçük çocuklara verilemez.
Güneş gülü: Doz aşımı zehirleme yapabilir.
Günlük: Çok yenildiğinde ciltte alaca hastalığına sebep olabilir. (Bir kaynakta da cüzzama yakalanmaya sebep olur yazmaktadır)
Güvercin otu: Hamileler kullanamaz.
Güz çiğdemi: Böbrek yetersizliği olanlar kullanamaz. Aşırı doz öldürücüdür.
Güzel avrat otu: Güzelavratotu çok zehirli bir bitkidir! Bitki doğrudan kullanılmamalıdır. Zehirlenme belirtileri: Gözbebeklerinin genişlemesi, ağızda ve boğazda kuruluk, yutkunma zorlukları, susuzluk, kusma, baş ağrısı ve baş dönmesi. 3-15 saat sonraki ölüme kadar, saplantılar ve çılgınca davranışlar! Göz tansiyonu olanlar için zararlıdır.
Hardal: Asabi mizaçlı kimselerde, yüksek tansiyon hastaları, cilt hastalığı, damar sertliği olanlar, ülserli ve midesi hassas olanlar, karaciğer hastalığı olanlar kullanmamalıdır.
Haseki küpesi: Doz aşımı zehirlenme yapabilir.
Hayıt tohumu: Tohumundan günde 8 gramdan fazlası baş ağrısı yapar, meniyi azaltır, zararını gidermek için üzerine süt içilmelidir. Erkekte üreme hormonlarını azaltır, kısırlığa sebep olabilir.
Hayıt meyvesi: Yüksek dozajda hayıt meyvesi, yüzeysel karıncalanma duygusuna yol açabilir. Gebelik sürecinde kullanılmaması herhalde doğru olur.
Hindiba tohumu: Doz aşımı zararlıdır. (Bal ve sirke içilerek zararı önlenir.)
Hint yağı tohumu: Zehirlidir. Kullanılmaz.
Kurtpençesi: Kurtpençesi, zehirli bitkiler sınıfına girer.İçerdiği zehirli alkoloidler öldürücü değildir, ama çay tüketimi önerilmemelidir. Buna karşın bitki tentürü ve preparatları gönül rahatlığı ile kullanılabilir.
Kuşkonmaz: Asabi kimseler, mesane ve böbrek iltihabı olanlar kullanamaz. Çok miktarda yenirse böbrek epitelini rahatsız eder.
Kuzu kulağı: Romatizma, gut, mafsal iltihabı olanlar ve idrar yolu rahatsızlığı olan kimseler kullanamaz. Fazla yenildiğinde mide iltihabı, ishal, kusma ve kalp rahatsızlıklarına sebep olur.
Küçük hindistan cevizi: Doz aşımı zararlıdır. Günde 1 adedi geçmemelidir. Hamileler kullanmamalıdır. Hasta bünyeli kimseler normal dozu 3-4 günde tüketmelidirler. Aşırı doz taşikardiye sebep olur. Baş ağrısı, susuzluk ve sersemlik belirtileri ile zehirlenmeler
yapar. Ciğerlere zararlıdır. Balla kullanılmalıdır.
Lahana: Lahananın bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Ancak, özellikle çiğ yendiğinde bazı duyarlı midelerde şişkinliğe yol açabilir. Bu durumda içilecek bir bardak rezene-frenk kimyonu eşit karışımının çayı rahatlatacaktır. Albümini olanlar lahana yememelidir. Guatr rahatsızlığı olanlar kullanamaz. Hazmı zordur, gaz yapar.
Lavanta çiçeği: Lavanta çiçeğinin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Ama lavanta yağının içten kullanımında dikkatli olmak gerekir. Fazla miktarda alındığında mide ve bağırsak mukozasını tahriş edebilir.
Leylek kakacı: Günde 2 gramdan fazlası zararlıdır.
Limon otu: Mide iltihabı ve ülseri olanlar kullanamaz.
Loğusa çiçeği: Doz aşımı sindirim sistemini ve böbrekleri tahriş eder.
Mabed ağacı (Ginko Biloba): Hamileler ve çocuklar kullanamaz.
Mahmude: Sindirim sistemi iltihabı olanlar kullanamaz.
Manisa lalesi: Doz aşımı zehirlenmeye sebep olur.
Mantar: Üremi ve romatizmalı olanlar yememelidir.
Maydanoz: Böbrek iltihabı olanlar yememelidir. Hamileler dikkatli ve az yemelidirler. Maydanoz fazla yenildiğinde dilde tutukluk yapar. 5 yaşından küçük çocuklara tedavi amaçlı maydanoz suyu içirilmemelidir.
Melekotu: Önemli oranda eterli yağ içeren bitkiler her zaman dikkatle kullanılmalıdır. Yüksek dozajların rahatsızlıklara yol açabileceği unutulmamalıdır. Melekotu eterli yağının içten kullanımı önerilmemelidir, çünkü merkez sinir sistemini çok olumsuz etkileyebilir! Ayrıca, etken madde Furanocumarinlerin güneş ışığına karşı duyarlılık oluşturabileceğini ve deride alerjik tepkilere yol açabileceğini unutmamak gerekir. Bu nedenlerden ötürü, 1-2 haftalık kürlerden sonra drog kullanımına 3-4 gün ara verilmesi doğru olacaktır. Gebelik sürecinde melekotu kökü kullanılmamalıdır.
Mercan köşk: Kan basıncını yükseltici etkisi nedeniyle, yüksek kan basıncından şikayeti olanların kullanmamaları doğru olur. Gebelik sürecinde kullanılmaz. Bitkinin eterli yağı içten kullanılmamalıdır. Bitki çayı tedavisinde yüksek dozajlar ve 1-2 haftayı aşan sürekli kullanımlar baş ağrısına ve baş dönmesine yol açabilir.
Mercimek: Kanserli hastalar sevda ve mali hülya hastaları kullanmamalıdır. Çok yenilmesi zararlıdır.
Mevzek tohumu: Şiddetli zehirlidir.
Meyan kökü: İçerisinde kortizon vardır. Uzun zaman kullanıldığında
alışkanlık ve ödem yapar. Devamlı kullanmak yerine kür halinde kullanmak daha iyidir. Devamlı kullanıldığı taktirde yüksek tansiyon ve kaslarda güçsüzlük yapar. Nöro-psişik rahatsızlıklara sebep olabilir. Önerilen dozajlara uymak kaydıyla, tedavi kürleri 4-5 haftayı aşmamalıdır. Aksi halde, eklemlerde ve yüzde ödemler oluşabilir; dışkılanan sodyum miktarı azalır ve potasyum miktarı artar. Uygulanan tedavi süresince, örneğin muz ve kuru kayısı gibi potasyum açısından zengin olan besinlerin tüketilmesi doğru olur. Kronik karaciğer iltihabı, siroz, yüksek kan basıncı ve kanda potasyum eksikliği durumlarında meyan kökü kullanılmamalıdır.
Muz: Muz bazı bünyelerde alerjik döküntü yapabilir.
Mürver: Mürver çiçeğinin, önerilen dozajlar dahilinde bilinen herhangibir yan etkisi yoktur. Yaprak çayında ise dikkatli olmak gerekir; çünkü yüksek dozajlar mide ve bağırsak mukozasını tahriş edebilir. Tam olgunlaşmamış meyveler hafif zehirlidir. Olgun meyveden elde edilen meyve suyu hararetle tavsiye edilir, çiğ olarak tüketildiğinde ise
bazen mide bulantısı, kusma ve ishale yol açabilir. Marmelat olarak ise çok sağlıklıdır; çeşitli vitaminler ve değerli mineraller içerir.
Nane: Gastritli ve ülserli hastalar nane yememelidir. Fazlası bulantı yapar. Hamile hanımlar az yemelidir. Önerilen dozajlarda bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Nane çayının sürekli kullanımı önerilmez. Beş yaşından küçük çocuklara nane çayı içirilmemelidir. 12
yaşından küçük çocuklara nane yağı kullandırılmamalıdır. Gebelik sürecinde nane yağı kullanılmaz.
Nar suyu: Hamileler kullanamaz.
Nergiz: Hamileler kullanamaz. Ay başına 1 hafta kala kullanmak zararlıdır, aybaşından sonra kullanmak gerekir.
Oğulotu: Mide iltihabı ve ülseri olanlar dikkatli kullanmalıdır. Eterli yağın içten kullanımı rahatsızlıklara neden olabilir.
Ökaliptus: Önerilen dozajlarda ökaliptus yaprak çayının bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Ama eterli yağın çok dikkatli kullanılması gerekir. Yüksek doz eterli yağ kullanımlarında, mide bulantısı, kusma ve ishal görülebilir. Bu durumlarda, eterli yağ kullanımına son verildiğinde, bu rahatsızlıklar da, hiçbir kalıcı zarara yol açmadan hemen sona ererler.
Ökseotu: Doz aşımı zehirlenmelere ve kabızlığa sebep olur. Ellerde kaşıntı ve deride kabarcıklar meydana getirebilir. Kalp damarları üzerindeki etkisi sebebiyle dikkatli kullanılmalıdır. Doz aşılmamalıdır. Ökseotunun meyveleri zehirlidir ve kesinlikle içten
kullanılmamalıdır! Bazı kitaplarda ve hatta kaynak kitaplarda, çay yapımında meyvenin kullanılabileceğinin belirtilmiş olmasını anlamak mümkün değildir.
Pamuk tohumu: Hamileler kullanamaz.
Papatya: Önerilen dozajlara uyulduğunda bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Ama onu sürekli kullanmak da doğru değildir. Papatya çayı ile göz banyosu yapılmamalıdır, konjoktivite yol açabilir. Hamileler kullanamaz.
Patlıcan: Mide, bağırsak, karaciğer ve şeker hastaları kullanmamalıdır.
Pelin otu: Emziren annelere, mide kanaması geçirenlere zararlıdır. Doz aşımı zehirlenmelere sebep olur. Uzun süre kullanmak sinirleri bozar. Önerilen dozajlar aşılmadığında bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Uzun süreli kullanılmamalıdır. Gebelik sürecinde kullanılmamalıdır. Mide ve bağırsak ülserinde ve ağır böbrek
hastalıklarında kullanılmamalıdır.
Pirinç: Kabızlık yapar, mide şişkinliğine sebep olur, balgamı artırır. Vücutta tıkanıklığa sebep olabilir.
Porsuk ağacı yaprağı: Şiddetli zehirlidir.
Ravend: Hamileler ve hemoroit hastaları kullanamaz.
Rezene: Doz aşımı karın kaslarında gerilme yapar, aybaşı zamanlarında kullanmak fazla kanamalara sebebiyet verir. Hamileler kullanamaz. Çok ender olarak deri alerjileri görülebilir.
Sabunotu: Aşırı doz ishal yapar.
Safran: Doz aşımı kanama ve zehirlenmelere sebebiyet verir. Hamileler kullanamaz. 10 gr safran büyük bir insanı öldürür.
Salep: Bağırsak kanaması, kalın bağırsak iltihabı ve hazım sistemi rahatsızlığı olanlar kullanamaz.
Saparna: Doz aşımı bulantı ve kusma yapar.
Sarı kantaron: Uzun süreli kantaron çayı kullanımı, güneş ışığına veya solaryuma karşı duyarlılık oluşturur. Çay içimine son verildiğinde bu duyarlılık sona erer. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.
Sarı sabır: Doz aşımı ve uzun süre kullanılması, rahimde kan birikmesi ve kanamalara sebep olur. Prostat, kolit, dizanteri ve sistiti olanlar kullanamaz. Hamileler kullanamaz. 8 gramı öldürücüdür. Motoraji, hematuri, mesane, rahim ve basur hastaları kullanamaz.
Sarmaşık (Convulvulus Sepium): Bağırsakları tahriş eder.
Sarmısak: Aşırı yenildiğinde göze zafiyet verir, sıracaya sebep olur. Emziren anneler, cilt hastaları ve hemoroit hastaları yememelidir. Hamilelere zararlıdır. Baş ağrısı, dimağa ve gözlere zarar verir. Cinsel arzuyu azaltır. Balgam ve susuzluk yapar. Safrayı artırır. Ağız kokusunu bozar, vücudu hararetli olanlara, ishal olanlara sarımsak zararlıdır. Tedavi edicilik açısından, kuru sarmısak taze sarmısaktan çok daha etkilidir. Sarmısağın dozajını herkes kendine göre düzenleyebilir.
Sedefotu: Sarhoşluk ve ishalle beliren zehirlenmeler yapar. Kesinlikle kullanılmaz. Önerilen dozajlara özenle uymak gerekir. Yüksek dozaj kullanımında, mide ve bağırsak rahatsızlıkları, dilin şişmesi ve aşırı tükürük salgısı görülebilir. Parlak ışığa karşı duyarlılık oluşabilir. Gebelik sürecinde kesinlikle kullanılmamalıdır; düşüklere yol açabilir!
Semizotu: Hamilelik sırasında tedavi maksatlı semizotu kullanılmamalıdır.
Sıklamen soğanı: Aşırı doz öldürücüdür.
Sinameki: Hemoroit hastaları, hamileler kullanamaz. Aybaşı kanamalarını artırır. 5 yaşın altındaki çocuklara verilmemelidir. Uzun süre kullanılması zararlıdır. Kolit ve spastik kabızlıkta kullanılmaz.
Sirke: Kansız olanlar, kolesterolü olan ve damar sertliği hastaları, hamileler sirke ve sirkeli turşuyu yememelidir. Meniyi azaltır.
Siyah hardal: Hardal yakısının süresine dikkat etmek ve süre sonunda uygulama bölgesini çok iyi temizlemek gerekir. Friksiyonların da yumuşak hareketlerle uygulanmasına özen gösterilmelidir, aksi halde deri tahriş olabilir. Yemeklerde de aşırı miktarda hardal kullanılması doğru değildir. Hardal tentürünün içten kullanımında ise, dozajlara uyulduğunda herhangi bir yan etki görülmez.
Soğan: Mide bağırsak hastalarına, kolitlilere soğan zararlıdır. Çiğ soğanı çok yemek meniyi azaltır, aklı ifsad eder, baş ağrısı yapar.
Soya fasulyesi: Guatr hastaları yememelidir.
Su baldıran otu: Şiddetli zehirlidir.
Sumak: Yüksek tansiyonlular sumak yememelidir. Fazla yenirse kabız yapar.
Susam: Hazmı zordur. Midesi zayıf olanlara yaramaz. Midenin düşmanıdır. Ağız kokusu yapar.
Şahtere otu: Yüksek dozajlar karın ağrısına yol açabilir.
Şalgam: Hazmı zordur. Aşırı gaz yapar.
Şeftali: Şeftali çekirdeklerinde çok etkin bir zehir vardır.
Şerbetçi otu: Doz aşımı bulantı, kusma, midede yanma yapar. Zihin dalgınlığı ve baş dönmesine sebep olur. Hamileler kullanamaz. (Erkeklerde erken boşalma meydana getirebilir.)
Şekerci boyası: Yüksek dozajlar, mide bulantısı ve ishal gibi tepkilere yol açabilir. 2-3 haftalık tedavi kürlerinden sonra 1 hafta ara verilmelidir. Gebelik sürecinde kullanılmamalıdır.
Şeytan şalgamı (Akasma): Bitkinin tamamı zehirlidir. Zehirli madde dokuları şiddetle tahriş ve tahrik eder, bundan sonrada sinir sistemi merkezinde paraliz meydana getirir.
Şevket-i bostan: Böbrek hastaları kullanamaz.
Şimşir: Çiçek ve tohumlarını kullanmak tehlikelidir, kesinlikle kullanılmaz.
Taflan suyu: Doz aşımı zararlıdır. Baş ağrısı, karın ağrısı, kusma yapar. Yaprakları kesinlikle kullanılmaz.
Tarçın: Yüksek tansiyonlular dikkatle kullanmalıdırlar.
Tarhun: Kanı yakar. Cinsel arzuyu keser.
Tatula: Doz aşımı ağız kuruluğu, damar bozukluğu, ishal yapar. 0,2 gramdan fazlası tehlikelidir.
Termiye: Termiye kavrulmadan veya tatlandırılmadan kullanılmamalıdır. Zehirlidir.
Turunç: Ekşi turunç suyu içildiğinde sinirlere ve nefes darlığında zararlıdır.
Üzerlik otu: Üzerlik otundan yapılan çay açık olmalı ve en az günde iki bardak içilmelidir. Aksi takdirde zararlı olur. Hamile kadınlar üzerlik otunu hiçbir biçimde kullanmamalıdır.
Üzüm: Üzüm çekirdeği midenin cidarını sertleştirir, kabız yapar. Üzüm kabuğu gazı artırır, üzerine rezene veya kimyon içilmelidir.
Vanilya: Doz aşımı kusmalara sebep olur.
Yaban yasemini: Doz aşımı bulantı, kusma, ishal, zehirlenme yapar.
Yakıotu (Küçük Çiçekli): İki haftalık bir kürden sonra 2-3 gün ara verilmelidir. Ara verilmeden uygulanan tedaviler bazı kişilerde kabızlığa yol açabilir. Bilinen başkaca bir yan etkisi yoktur.
Yarpuz: Hamileler kullanmamalıdır. 5 yaşından küçük çocuklara verilmez.
Yer mürveri: Meyveleri zehirlidir.
Yılan yastığı: Taze yaprak, meyve: Mide bulantısı, kusma, ishal, baş dönmesi yapar. Kalp atışlarında yumrular yenildiğinde düzensizlikler görülür. Dil şişmesi, göz bebeği büyümesi, ağız ve boğazda yanma hissi meydana getirir. Öldürücü zehirlidir.
Yüksükotu: Yüksükotu bitkisi yüksek derecede zehirlidir ve kesinlikle çay biçiminde kullanılmamalıdır!! Tentür ve preparatların kullanımı da mutlaka uzman doktor tarafından kararlaştırılmalıdır!! Pek çok yüksükotu türü vardır. Tentür ve preparat imalatında kırmızı yüksükotunun kullanılmasının gerçek nedeni, yalnızca bu türün bilimsel olarak gereğince incelenmiş olmasıdır.
Zakkum: 1 gr kuru yaprak öldürücüdür.
Zeravend: Yüksek dozlarda hazım sistemini ve böbrekleri tahriş eder.
Zerdeçal: Gastriti ve mide ülseri olanlar kullanmamalıdır.
Sıhhatle ve sevgiyle kalın...
Kaynak: http://www.bilgiyuvasi.com/bitkilerin-yan-etkileri#ixzz1lVIWY5v4
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)