30 Ocak 2013 Çarşamba

kafamda 1500lük ampul

böyle ışık saçan bir ampul var mı bilmiyorum
Ama benim beynim manyak gibi çalışıyor, her şeyi yapmak istiyorum ama bir bok yapmıyorum
Şuanda iş yerindeyim fonda Barış Manço dere boyu kavaklar çalıyor bir sonraki şarkı achta baa vir olacak...

Aklıma gelmişken, Bergüzar Korel'e çok üzülüyorum..
İnsan Karadayıyla öpüştükten sonra akşam eve gelip Sülümanın sakallarıyla karşılaşınca camdan atlar beee

Londra'ya gitmek istiyorum ama nerden nasıl başlayacağımı bilemiyorum....
Vizemi nasıl alıcam, biletler... Offff
Beynim bunlar için çalışmıyor nerde mallık orada ben


Musmutluyum

X kişisi, aşk adamı yok...
Mutluluk sebebim aşk değil (evren duy sesimi)
Postcrossing....
İlk iki kartpostalım elime ulaştı biri Hollanda diğeri Belarus'tan...
İnsan çok seviniyor bi mutluluk doluyor içine...
İş yerindekiler mutluluğum görünce "aaa sevgilinden mi" diyerek sorarak ağzıma mıçtılar çünkü bir erkek arkadaşım yok...
Alnıma mı yazsam acaba??
Ama ben onun yerine kartpostallarımı sarmalayıp mutluluğa ve huzura kavuştum...

İşte bana ulaşan tatlış kartpostallar;

                                                                       Belarus;
Hollanda;



28 Ocak 2013 Pazartesi

İşte ben tam da...

Ben bu aralar çok şanslıyım
 beni seven insanlar çoğunlukta,
İnsanları mutlu etmeye çalışıyorum,
Herkes gülsün istiyorum,
Çok istediğim bir şey gerçekleşti evrene bu yüzden çok minnettarım...

Tek sorun fotoğraf çekemiyor oluşum...
Sevgili Dürri Yekta'nın çekilişini kazandım o kadar güzel ki hediyeler demliği çeyizime sakladım hatta mailleşirken söyledim Dürri Yekta'ya bana kullanmamı tavsiye etti ıhlamur kaynat dedi...
Çok teşekkür ediyorum kendisine beni çok mutlu etti.
Umarım biran önce fotoğraf çekip yükleyebilirim.


Saçlarımı kestirmicem dedim ama dayanamadım yine kestirdim.
Komik olansa,
Kuaförde hep aynı kişiye gidiyordum.
Bir gün Kızılay'da yemek yerken karşılaştım kendisiyle bana iş yerini değiştirdiğini başka yere geçtiğini söyledi.
Aradan baya geçti tabi,
Dediği yere gittim,
Çocuğun adını hatırlayamıyorum bir tek G harfiyle başladığını anımsıyorum o kadar.
Girdim kuaföre etrafa bakındım yoktu çocuk.
Çalışanlara diyorum ki G harfinde biri vardı Kumsal kuaförden buraya geçti.. Hepsi birbirine bakıyor...
Neyse yapacak bir şey yok. Mecbur içlerinden birine teslim ettim saçlarımı...
Çocuk saçımı kesti kuruttu
ben: aaa bu uzun oldu ama (hem çok kısa istemiyorum hem de uzun diyorum)
Çocuk: Tamam o zaman siz en iyisi bana bırakın..
Ben : Eğer kötü olursa ?
Çocuk : O zaman bakarız çaresine...
Sonuçta güzel bi kesim ortaya çıktı...
Kasada çocuk bana diyor ki benim adım Turan unutmayın sakın:)))

Sonra kendimi alışverişe verdim.
Mangoda bir parka beğenmiştim ama kalmamış...:(
Oxxo'dan pantolon altım ispanyol paça .. Çok güzel oluyor iş yerinde topuklularla...
Bütün bunlar cumartesi günü oldu ki sabahında 3 saat boyunca evin her yerini dip köşe temizledim..
Başka zaman olsa kılımı kıpırdatmam:) Cumartesi bir enerji patlaması yaşadım resmen..
Pazar günü film izleyeyim dedim.
Bulut atlasını açtım ama hiçbir şey anlamadım yarıda kapattım. Kendimi kitaplara verdim. Bu ay çok iyi okudum. Benden beklenmeyecek bir performans...


İşte böyleydi benim hafta sonum sizin nasıldı canlar??
 

13 Ocak 2013 Pazar

havada is kokusu var

Aşk yok is kokusu var,
Gece öyle bir rüzgar vardı ki altımıza ettik,
yastığımı kapıp ev arkadaşımın yanına bile gidemedim korkumdan,
yatakta büzüldüm büzüldüm durdum...
Böyle havaları severim ama tadında olsun:)
Gökyüzü gri çünkü bacalardan kapkara dumanlar çıkıyor...
Yüzümde kil maskesi var,
Lale devri boka sarmış...
Çınar mala bağlamış...
Korku filmi izlicem,
Bu havaya ancak böyle güzel tırsıklık gider

9 Ocak 2013 Çarşamba

Tüh tüh maşallah

Analar ne evlatlar yetiştiriyor tüh tüh maşallah,
Fakat bu analar bu evlatları galiba kendilerine saklıyorlar,
Çünkü etrafta hep mallar hep çakallar kol geziyorlar,
Hey gıdısını yediğim tontoş analar hadi salıverin çocukları gari.

8 Ocak 2013 Salı

Aya ilk adım atan ben

Basılmamış kara ilk basan ben olduğumda,
sanki aya ilk çıkan benmişim gibi hissediyorum...
Suratımda bir anlamsız bir sırıtış  ve insanlar bana deli gözüyle bakıyor olabilirler.
Ben karı severim çamurlu olanı değil...
Yokuş bombası Ankara'da karın buz tutmuş hali de çekilmiyor...
Kartalkaya, Uludağ, Palandöken halt etmiş...
Cinnah'ın başında ayağınıza poşetleri geçirin valla sizden çok eğleneni bulamazsınız..

7 Ocak 2013 Pazartesi

Nerde?? Nerede??

Sıcacık yatağım,
tarçınlı karanfilli çayım,
kitabım,
neredeler?
elimde şuanda acımsı bir ofis çayı,
önümde bekleyen bin tane tercüme edilecek belgeler,
Bense hayal alemlerindeyim....

3 Ocak 2013 Perşembe

Film repliği tadında yanılsamalar


İnsan açgözlü olmayagörsün, aldıkça alası, yedikçe yiyesi geliyor..
Brokoli yesem tok tutar mı??
Facebook, twitter, instagram da yılbaşı eğlencelerini paylaşanları kınıyorum...
Tamam eğlenmek herkesin hakkı ama genjler başka insanları da düşünün... Bir sana bir de bana...
Yılbaşı için birkaç sevdiğim blogger'a kart atmıştım ama PTT o kadar gelişmiş ki bence kartlarım şuanda paralel dünyada başkalarının ellerinde olabilir...
Yakında zaman aşımına uğrayacaklar kartlar yazmışım.
And the oscar goes to PTT....
Postcrossing kartlarını da attım Türkiye'dekilere ulaşmayan kartlarım Çin'e Rusya'ya ne zaman ulaşır God Knows...


2 Ocak 2013 Çarşamba

Yeni Yıl

Çılgın partiye katılmadım, içip içip sıçmadım,
Hatta İstanbul'a gitmediğim için kendi kendime kızdım...
Hayır nolamaz diyerek odama kapandım.
Ama sonra saat 23:30da kendime geldim ve yeni yıla arkadaşlarla gangnam dansı yaparak girdim...