Dün Karakavuz köyünde, Ulu önderimiz ATATÜRK büstünün açılışına gittim. Büstün yapılmasını Karadeniz Bölge Komutanı
Tuğamiral Türker ERTÜRK gerçekleştirdi. Vatanımızın yılmaz bekçileri askerlerimiz, her zaman her yerde işlerini en iyi şekilde yaparlar. Asli görevlerinin yanında sosyal ilişkilerinide en üst düzeyde ve en iyi şekilde yaparlar, bunun örneğini işte bu gün burada görüyoruz..
Köyde yapılan açılışın sonrasında kısa bir yürüyüş yaparak muhtarın evine gittik, uzun süren muhabbetin sonunda köyden ayrıldık. Dönüş yolumuzda olan arıcı kardeşim Adnan İLİK'in
arılığına uğradık. Benim şansımdanmıdır nedir bilmem bölgemize gelen değerli idarecilerimizin hemen hepsi arıcılığa çok büyük ilgi gösteriyorlar. Arılıktaki sohbetimiz esnasında kovanın içinide gösterebileceğimizi söyledim, sayın Amiralim bunu görmeyi çok istediğini söyledi bende kaç arı sokar bilmem ama deneyelim dedim (bal akışı çok iyi) işte kovanların başındayız... Tabiki önce kovanımıza güzelce duman verdik ve balın gelişinden dolayı arılar sakindir ama bir saat öncesine kadarda yağmurlu olduğu için arılar birazda olsa hırçındı. Biz kovanımızı açtık Yanımızda bölgemiz işadamlarından Mustafa beyde var heyecenla ana arıyı görmek istiyorlar. Kolaymı ana arıyı görmek oraya kadar kaç çerçeve var değilmi? Önce şu arıları anlatalım, balın gelişi var, polen toplama işi var, petek örme işi var... İşte kovandaki tüm arıların anasııııı...
Benim yanımda kovan açılırda çerçeveler elden ele dolaşmazmı? Amiralim soruyor bizde aklımız erdiğince cevaplıyoruz, kovandaki ana arının görevi, işçi arıların görevi ve ömrü. Bir çerçevedeki kapalı ve açık gözlü yavruları kontrol ediyoruz. Bu arada kovana gelen ballar sırlanmaya başladı, şöyle bir bakmakta sakınca yok. Çerceve üzerlerinde altın sarısı propolisler var onlarıda anlatmadan geçmek olmaz değilmi? Yakında sayın Amiralim arıcı olacak bunun ıspatı burda.
İşte final, günün hatıra fotoğrafı...