Çoluk Çocuk/Patti Smith

Johnny Depp Patti Smith 'in Çoluk Çocuk'u için "Bir başyapıt" der, buna kesinlikle ben de katılıyorum..Bu zamana kadar okuduğum kitaplar içinde budur dediklerimdendir Çoluk Çocuk..Esasında kitabın daha başında Patti'nin okuma düşkünlüğü yaklaştırdı beni ona, aynı bendi Patti küçükken zira..

Başlangıçta sevgili iken sonrasında bunu "kendisi için istemediğini onun için de isteyen" diye nitelendirilebilecek bir dostluğa dönüştüren Robert ve Patti ölümsüz dostluğunu o kadar kıskanıyorum ki..Bugün 41 yaşında olan bir insan olarak bu zamana kadar nice dostlar edindim, aklınıza gelebilecek her kesimden ama halen daha diyemem işte benim Robert ve Patti arkadaşlığını aratmayan dostum budur diye..Bu yazımı okuyan dostlar lütfen incinmesin, ama doğruya doğru..

Yoktan var olan bu iki insanın çarpıcı hikayesini mutlaka okuyunuz derim ben..Bakalım siz kendinizi yokladığınızda bu da benim Patt'im ya da bu da benim Robert'ım diyebileceğiniz kimseniz olacak mı?

Çanakkale şehitliği gezimiz

Gideli çok oldu ama ben daha paylaşma fırsatını ancak yakaladım..

Eceabat'a sabah indik..Güneşi bulmuşken yakalayıverdim..

Yalnız Çanakkale'de ilk dikkatimi çeken wc problemi oldu..Temizlik hakgetire..Şehitlikten çıkınca tercümana serzenişte bulunduk neden temiz değil bu wc' ler diye..Biraz daha aşağıda var oraya götürelim sizi dedi, oraya gidince de en temizi buysa falan olduk:(

Gezi boyunca bize tercümanımız eşlik etti, elinden geldiğince o günleri gözümüzde canlandırmaya çalıştı.

Çanakkale'yi geçilmez kılmaz için neler yapılmış ne mücadeleler verilmiş..Çıkınını kapan ayağında çarıkla vatan savunmasına koşmuş..Kıtlıkla, hastalıklarla mücadele etmiş cephede..Mekanları cennet olsun tüm şehitlerimizin..

Beni en çok etkileyen anekdotlardan biri askere 1 zeytini 3 defada ısırarak bitirmeleri talimatı verilmesiydi, o derece yok yani..Bizlerse bugün varlık içinde maneviyatsız yaşayıp gitmekteyiz.

Namazgah Tabyaları

Taaaa üniversite yıllarından beri gitmek istediğim Çanakkale'ye nihayet gitmenin mutluluğu içindeyim:)

Conkbayırı siperleri

Ben bu defa tek başıma gitmiştim, bu defa eşim birlikte gidelim diyor bakalım rotamız buraya düşer mi?

Yeşom'dan bana

Sevgili OjeliParmaklar Yeşim'ciğimden gelen cicileri paylaşayım dedim..Dostlardan gelen sıcak bir kargo, ya da dostlara giden sıcak bir kargo gibisi yok..Hele de böyle el emeği olunca tadından yenmiyor diyeceğim ama bir güzel de yendi yahu!

Baksanıza şu güzelliklere, yavrum kursa bile gitmemiş, hüner elinde elinde..

Yavrucanlara büyük sürpriz oldu Yeşim' cim, bayıldılar, bayıldılar,anaları yapamıyor n'apsın gariplerim:)

Bu da bana Dağlar Kızı Reyhan sürprizi, bunu tabii ki de ben hüplettim..

Veeee bu da en az kurabiye tadında bir sürpriz ..

Sevgili Sıtkı Silah'ın çok merak ettiğim Gelen Yolcu kitabı, hemi de benim için imzalatmışsın Yeşim'cim, seni seviyorum...Kitabı okuyup bloga yazacağım bakalım ne der Sıtkı Silah?:)

Her Türkün El Kitabı=Eşeğin Fikri/Ferhan Şensoy

Ferhan'ım Şensoy'umun bu kitabını geçen yaz okumuştum,paylaşım fırsatı ancak bugüneymiş..O sıralarda iş gereği bir fabrikanın yeşillik içindeki arazisinde çalışıyorduk,ben ise fırsat buldukça kitabıma sarılıyordum..Öyle öyle bitirdim onu.

Geçen yıl bir Ankara seyahatimde sevgili dostum okur insan Ojeliparmaklar Yeşim'imin işyerine uğramıştım..Biz o güne kadar hep sanalda iletişimdeydik, ve telde..Ama 40 yıllık dost gibiydik ilk karşılaşmamızda..İşte bu kitap ile birlikte bir dizi kitap hediye etti bana Ojelim..Böyle size kitap hediye edebilen sahici dostlara sahipseniz şanslı sayın kendinizi..Bizim de elimiz armut toplamadı tabii, biz de .ıçı kırık birşeyler hediye ettik:) (Noktayı siz tamamlayın en argosundan:)

Ferhan Şensoy'un Kalemimin Sapını Gülle Donattım kitabı da bana Yeşim' den hediye idi..Eşeğin Fikri de okunası bir kitap Ferhan Şensoy sevenler için, ama benim ilk göz ağrımdır Kalemimin Sapını Gülle Donattım..Ferhan Şensoy'un ustaca cümleleri zaten bir batında okutuyor kendini,okuyunuz efendim siz de..

Pınar Bana Bana Krem Peynir

Pınar'dan Ada vapurunda sürpriz kahvaltı!

Güneşli bir günde, ada vapuru yolcuları güzel bir sürprizle karşılaştı.

Martı ve dalga sesleriyle sakin bir şekilde devam eden yolculuk "a capella" sanatçılarının ortaya çıkmasıyla eğlenceye dönüştü. Sanatçıların söylediği "Bana Bana" şarkısı eşliğinde dağıtılan Pınar Krem Peynir ve simitleri tüm yolcular afiyetle yedi.

Vapurdaki bu müzikli kahvaltının lezzetli görüntüleri…