Ah! baba... Vah! baba... Sen misin Marmaris'e iş seyahatine giden? :)) Babamız görevli gitti yine:( Kuzu evlere sığamıyor. Oğlum daha uçağa binmeden evde sinir harbi başladı, "babamı isterim" diye. Anlatıyoruz kuzuya ama anlamak istemiyor.:( " ben anlamam! isterim de isterim" nidaları yükselip duruyor.
- "Gel kitap okuyalım, istediğini seç" diyoruz, olmuyor:(
- "Bebeklerini al, banyo yaptıralım" diyoruz. nafile :(
"Babamı çağırın hemen gelsin, bacağım ağrıyor", o, ovarsa geçer, boynuna alıp dolaştırır... Anlayacağınız ikna edemiyoruz.:( Son çareyi mutfağa davet etmekte buldum, uyku saatine kadar hamur yoğurduk:) İlk gülümsediği yer mutfak oldu:) Armut dibine düşermiş, buncağız da burada moral bulanlardan oldu.:)
Arkadaşlar, hafta sonuna kadar bu telaşımız sürüp gidecek,dünü kurabiye ile atlattık... Bugüne, "Allah kerim" diyorum. Yoksa; tüm dostlarımdan evdeki pirinçleri bana göndermelerini isteyeceğim, ayıklarım pirinçlerinizin tüm taşlarını:))))
Sevgiyle kalın. Biraz kara batak misali ara sıra yok oluyorum ama gönlüm hep sizlerle bilin istedim.:))
Hadi gelmişken, bir de un kurabiyesi tarifi vereyim bari...
Öznurcuğum ve İlhan Kardeşim, bak hemen geldim:)))
Gerekli Malzemeler:
- 125 gr tereyağ (oda ısısında)
- 1 çay bardağı (küçük) sıvı yağ
- 3/4 su bardağı pudra şekeri
- 1 çay bardağı mısır nişastası
- 1 paket kabartma tozu
- 1 limon kabuğu rendesi
- 1 çay bardağı limon şekerlemesi ( isteğe bağlı ben Sakız Adası'ndan getirmiştim kullandım) fındık, badem, ceviz kırığı da koyabilirsiniz.)
- 3 Su bardağı un
Yapılışı:
* Un, mısır nişastası, kabartma tozu, haricindeki tüm malzemeler karıştırma kabına koyulur ve karıştırılır.
* Un ilave edilir ve mümkün olacak en çabuk şekilde yoğurulur. ( kıtır kıtır olması için, el sıcaklığı mümkün olduğunca az aktarılmalıdır. )
* Ceviz büyüklüğünde parçalar alınarak, top haline getirilip, 160 derecede önceden ısıtılmış fırında, üzeri beyaz kalacak şekilde pişirilmelidir.
* Fırından alınıp, ilk sıcaklığı atıldıktan sonra, üzerine pudra şekeri serpilmelidir.
AFİYET OLSUN:)))