FIRINDA ELMALI TAVUK

Farkındayım gene çok ara verdim ama bu sefer sebep bilgisayarımın bozulması ve servisten tam üç ay sonra gelmesi. Bu işleri telefondan yapmayı beceremediğimden zorunlu bir ara oldu. Bu arada kafama esiyor diyete başlıyorum kafama esiyor bozuyorum yani her zamanki hallerim. :)))) Şimdi vereceğim tarifi nereden alıp yazmışım orası bilinmiyor ama şu gerçek ki nefis oldu.

Yanında arpacık soğanlarıyla, soğanlı salatayla görünüşü de, lezzeti de mükemmel oldu.

 Patatesleri yıkayıp soyuyoruz, küp küp doğrayıp hafifçe haşlıyoruz. Arpacık soğanları da soyup onları da az haşlıyoruz.

Tavuk göğüs etlerini bir bıçakla yanından uzunlamasına keserek içine birkaç dilim yarım ay şeklinde kestiğimiz elma ve birkaç dilimde elma ile aynı şekilde doğranmış kaşar peyniri yerleştiriyoruz. Tavuk etlerini , altına yağlı kağıt serilmiş bir fırın kabına alıyoruz. Bir kasede tuz, karabiber ve zeytinyağını karıştırıyoruz. Bu karışımı bir fırça yardımıyla tavukların üzerine sürüyoruz.

 Tavukların etrafına hafifçe haşladığımız patatesleri ve arpacık soğanları serpiştiriyoruz. Tuz ve karabiberini ayarlıyoruz.

Önceden iki yüz dereceye ısıtılmış fırında yaklaşık otuz dakika pişiriyoruz. Üzerine taze biberiye serpiştiriyoruz. Afiyet olsun.

SEBZELİ BAHAR TAVUĞU

 Ne kadar uzun zaman olmuş gene bir paylaşım yapmayalı. Belli bir sebebi de yok ama elim gitmiyor nedense. Biraz evvel yorumları okurken Vişnap Macide'nin sitemini görünce bir silkelendim ve paylaşım yapmaya karar verdim. Aslında elimde birikmiş bir sürü tarif var artık bir mazeret bulmayayım da arka arka paylaşayım. :)) Bugün bu  birikmiş tariflerden değil de akşam yediğimiz Lezzet Dergisi'nin son sayısından bahar ayına uygun, hem de çok lezzetli bir yemek paylaşacağım.

Hem çok hafif, hem lezzetli, sebze ağırlıklı her bakımdan mükemmel bir yemek. Ben akşam sofrada uzun uzun yemeğin reklamını yaparken Gülden, "bildiğimiz eksik malzemeyle yapılmış anneanne türlüsü" dedi. Türlüyü mü küçümsedi, benim yemeği mi küçümsedi bilemedim. :))))

Önce malzemelerimizi hazırlıyoruz. Birer, ikişer kabak, patates, birkaç domates, havuç, yeşil biber, kapya biber ve taze soğan. Birkaç da arpacık soğanı var ama ben bulamadım kuru soğanın küçüklerini seçip kullandım. Birde 4-5 diş dövülmüş sarımsak. Tabii kuşbaşı doğranmış tavuğumuz da var.

Kuşbaşı tavuk etlerini, ezilmiş sarımsağı zeytinyağında soteliyoruz. Tavuk etlerinin renkleri dönmeye başladığında julyen doğradığımız sebzeleri lave ediyoruz yaklaşık beş dakika daha kavurmaya devam ediyoruz. Bir bardak kadar sıcak su ekliyoruz. Tuzunu, karabiberini ayarlıyoruz. Bir çay kaşığı kadar sumak ve aynı miktarda zerdaçal serpiyoruz.

Tavuk etleri ve sebzeler iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz. En son tencerenin üzerinden soya filizlerini serpiyoruz, yemeğimizi karıştırıp ocağı kapatıyoruz. Afiyet olsun.

ISPANAKLI FIRINDA TAVUK

Facebookta profil sayfamda bu yemeğin videosu var buraya yüklemek istedim ama başaramamışım. Tavuk göğüs biliyorsunuz tavuğun en lezzetsiz yeri ama bu tarifte başka bir kimliğe bürünüyor. :)))) Hem çok pratik bir tarif, hem de davetlerinizde bile ana yemek olabilecek bir yemek. Ben uzun zamandır bir tavuk yemeğini bu kadar severek yememiştim.

Yemeğin tabaktaki durumu böyle muhteşem. :) Tavuk, peynirler, ıspanak süper bir uyum içinde. Aslında ıspanak yerine ne malzeme isterseniz kullanılabilir. Örneğin mantar çok yakışır bence, hatta bir kere de pırasalı deneyeceğim.

İçinde kullanılan rıcotta peyniri. ( çakması ) İnternette sütü kaynatıp sirke ve tuz ile kestirip süzülerek yapıldığına dair tarifler var ben de öyle yaptım. Siz isterseniz haysiyetlisini bulup onu kullanın. Zaten bu tür peyniri aklıma estikçe evde yapıyorum.

Bu bir İtalyan tarifi. Orjinalinde tavuk göğüsü terbiye etmiyor ama ben iki saat önce soya sosu, zeytinyağı, tuz ve karabiber ile terbiye ettim. Sonra tavuk göğüsleri iki, üç yerden derince kesiyoruz.

Ispanaklerı ( baby ıspanak daha uygun) irice doğrayıp iyice temizlenene kadar yıkayıp süzüyoruz. Çok iyi süzmemiz gerekiyor ki kavururken çok su salmasın.

Tavada biraz zeytinyağını ısıtıp ıspanakları içine atıyoruz ve karıştırarak kavuruyoruz. Üç beş dakika sonra peynirleri de ilave edip biraz daha kavuruyoruz. Karabiberini, tuzunu ayarlayıp ocağı kapatıyoruz.

Tavuk göğüsleri fırına dayanıklı bir kaba alıp kestiğimiz yerlere ıspaklı harcı bolca koyuyoruz. Üzerine tuz, karabiber, toz kırmızı biber serpiyoruz. Önceden iki yüz dereceye ısıttığımız fırına yerleştirip yaklaşık otuz dakika pişiriyoruz. Tavukların üzeri hafif kızarmış olacak.

Otuz dakika sonra fırından çıkarıp üzerine rendelediğimiz kaşar peynirini serpiyoruz ve tekrar fırına koyuyoruz.

Peynirler eriyip kızarmaya başlayınca yemeğimiz hazır. Özellikle çocuklar ve diyet yapanlar için ideal. Hem sebze, hem tavuk. Peynirler diyeti biraz bozuyor ama o kadar da olacak. :) Ama tavuk göğüsün olabilecek en lezzetli hali. Afiyet olsun.

PORTAKALLI TAVUK

   Araya üç Ayvalık ve Bodrum gezileri girince bloğu bayağı ihmal ettim. Bu iki güzel yer ile ilgili ayrı bir paylaşım yapacağım. Bugün süper bir tavuk yemeği tarifi vereceğim. İçinde değişik malzemeler göreceksiniz inanın hepsi de çok yakıştı. Hele kakuleye ayrı bir yer açmak gerek. Yoğun aroması ve nefis tadıyla artık birçok yerde kullanmaya başladık. Kakule iki bin yıldan beri Hindistan'da kullanılan bir baharat. Genellikle kabukları çıkarılıp tohumları ezilerek kullanılıyor. Reçellere çok yakışıyor, bitki çaylarına değişik ve çok hoş bir lezzet katıyor. Neyse tarifimize geçelim.

Bir adet portakal, bir adet limonu kabaca dilimliyoruz. Bir kırmızı soğanı da aynı şekilde doğruyoruz. Tavaya biraz zeytinyağı koyup limon, portakal ve ve soğanları yerleştiriyoruz. Üzerine biberiye yapraklarını ve tuzu serpiştiriyoruz.

Orta ateşte pişiriyoruz. Her iki yüzü de pişsin diye ters yüz ediyoruz.

Üç dört adet portakalın suyunu sıkıyoruz. Toz şeker ekleyip iyice karıştırıyoruz. Acı kırmızı biberleri ( acı yemiyorsanız tatlı biber ) ve ince kıyılmış iki diş sarımsağı portakal suyuna ilave ediyoruz.

Yedi adet kakuleyi de kabuklarından çıkarıp ister ezerek, ister bütün olarak ekleyip sosumuzu kısık ateşte kıvam alana kadar pişiriyoruz.

Limon, portakal ve soğanları tavuğun içine yerleştirelim. Tavuğun derisini büzerek çöp şiş veya kürdan yardımıyla dikelim. Tavuğun üzerine oda sıcaklığındaki tereyağını elimizle ovarak sürelim. Frenk soğanını ve fesleğeni ince ince doğrayarak tavuğun her iki yüzüne de yapıştırarak dağıtalım. Üzerine bir adet de limonun kabuğunu rendeleyelim.

Fırın kabının içine yağlı kağıt serip tavuğu yerleştirelim ve önceden yüz seksen dereceye ayarlanmış fırında yaklaşık kırk dakika pişirelim.

Kırk dakika sonra tavuğu fırından çıkarıp fırçayla portakal sosunu sürerek yirmi dakika daha fırında kızartıyoruz.

Tavuğu tekrar fırından çıkarıp üzerine sostan gezdiriyoruz, üzerine biraz tuz ve fesleğen serpiştirip servis yapıyoruz.

TAVUK YAHNİ, HURMA DOLMASI

Bugün size yiyebileceğiniz en güzel tavuk yemeklerinden birinin tarifini vereceğim. Aslında tavuk yenmeli mi, yenmemeli mi diye uzun zamandır bir tartışma var ama özellikle internette yaşanan bu tartışmalara bakarsak hiçbir şey yememek gerekiyor. Onun için ben pek aldırmıyorum, doğru tavuklar, hatta yumurtalar çok lezzetsiz ama bu yemekte olduğu gibi bazı malzeme ilavesiyle falan bir şeye benziyor. Lezzet dergisinde görüp yaptığım bu tarif başta da yazdığım gibi bence tavukta son nokta.:)) 

Tavuğu bütün olarak alıyoruz, iyice yıkadıktan ve temizledikten sonra parçalara ayırıyoruz. Anladığım kadarıyla bu işlemi kendimiz yapmamız gerekiyor. Yani parça tavuk alıp yapmıyoruz. Bir adet büyük soğanı rendenin en ince yeriyle rendeleyerek suyunu çıkarıyoruz. Tavuk parçalarını soğan suyu ve tuz ile iyice ovarak buzdolabında en az bir saat bekletiyoruz.

Daha sonra tavuk etlerini ızgarada arkalı önlü pişiriyoruz. Ben iki, üç yerden kürdanla deldim daha güzel pişsin diye.

Izgarada pişirdiğimiz tavuk etlerini tabanı yayvan bir tencereye yerleştiriyoruz. Bir tavada tereyağını kızdırıyoruz, içine pul biber ve karabiber atıyoruz. Tavukların üzerine piyazlık doğradığımız iki adet büyük kuru soğanı yayıyoruz. Soğanın üzerine de biberli tereyağını gezdiriyoruz. En üste incecik kıydığımız maydanozu serpiyoruz ve bir su bardağı sıcak su ilave ederek orta ateşte yarım saat pişiriyoruz. Sıcak servis yapıyoruz.

HURMA DOLMASI:

Hurma aslında çok da sevdiğim bir meyve ( meyve mi acaba) değil. Ramazan ayında marketlerde falan görürüm ama hiç almak gelmez aklıma. Geçen bir dergide faydalarını okuyunca çok şaşırdım. Yazının sonunda da bir tarif vardı, yapmaya karar verdim. Tahmin etmediğim kadar güzel oldu. Hatta kestane şekeri ile yapılan bu görünümde tatlılar var onlara benzedi lezzet olarak da. İlk önce hurmanın bazı faydaları. Dişlerin çürümesini önlüyormuş, hafızayı güçlendiriyormuş, kolestrole ve damar sağlığına iyi geliyormuş, şekeri düzenliyormuş, kan yapıcı özelliği varmış, karaciğer yağlanmasını önlüyormuş, öksürüğe ve boğaz ağrısına iyi geliyormuş, gözleri kuvvetlendiriyormuş. Efendim daha ne olsun? Kaldı ki ben yarısını yazdım.

Hurmaları boyuna keserek çekirdeklerini çıkarıyoruz.

Cevizi ince dövüyoruz.Kuru üzüm ve kuru kayısıyı robottan geçiriyoruz. Tahin, pekmez, tarçın ve cevizle beraber iyice karıştırıyoruz. Bu harcı hurmaların içine dolduruyoruz. Üzerine hindistan cevizi serpiyoruz. Benim yapabileceğim en haysiyetli tatlı budur. Yoksa Nilgün gibi, Nergiz Mevsimi gibilerle yarışmak gibi bir niyetim yok. :)) Ayrıca süper bir lezzet oldu tavsiye ederim.

FIRINDA SEBZELİ TAVUK ŞİŞ

Bir buçuk ay olmuş son paylaşımımı yapalı. Ne kadar çabuk geçmiş. Diz üstü bilgisayarım bozuldu neredeyse iki ay oluyor hala yapılamadı. Resmi servisine gönderdim bir ay sonra geri geldi ama sorun gene devam ediyor. Gülden'in bilgisayarı ancak akşamları elime geçiyor onda da ayarlar değişik falan zorlanıyorum blog yazmakta. Bu arada oğlum Arda'nında dolayısıyla bizim de içinde olduğumuz Galatasaray başkanlık seçimleri vardı, bu süreçte yorulduk biraz ama güzel bir heyecandı sonu da güzel oldu. Arda Galatasaray yönetim kurulunda şu anda. Bu arada mesaj, mail ve yorumlarla uzun bir süre paylaşım yapmamamı merak edenlere de çok teşekkür. Bu da blog yazmanın en güzel tarafı. Neyse bu süreçte bol bol balık yedik tahmininiz üzere. Bu sene balık çok bol ve güzel balıklar var. Biliyorsunuz sonra çok arıyoruz bu balıklı günleri onun için değerlendirmek gerek. Bugün paylaşacağım yemek çok orjinal değil ama fırında olduğu için çok hafif ve de çok lezzetli.

Tavukları ben hazır şişte aldım ama terbiye ettim. İsterseniz siz kendinizde parçalayıp istediğiniz şekilde şişe dizebilirsiniz.

Soya sosu, zeytinyağı, tuz, taze çekilmiş karabiber, kekik, soğan suyunu iyice karıştırıp tavuk şişleri içine attım ve harmanladım. İki saat kadar buzdolabında bekletiyoruz.

Sonra bir fırın kabına şişleri yerleştiriyoruz. Aralarına yuvarlak doğranmış patlıcanları, patatesleri yerleştiriyoruz. Üstlerine julyen doğranmış kapya biberleri, yeşil biberi, çeri domatesleri koyuyoruz. Bir kaşık salçayı sıcak suda eritiyoruz içine biraz zeytinyağı koyuyoruz. Bu karışımı sebzelerin üzerine gezdiriyoruz. Biraz da tuz serpip tavuk ve sebzelerimizin üzerini folyo kağıdıyla sıkıca kapatıyoruz. Önceden iki yüz dereceye ısıtılmış fırında yaklaşık bir saat pişiriyoruz. Afiyet olsun.

TAVUK ETLİ KABAK GRATEN

Lezzet'in son sayısından muhteşem bir lezzet. Lezzet dergisi bütün yemek dergileri arasında açık ara önde bence. Kabak bu kadar mı lezzetli olur? Her zaman söylediğim ve çok eleştiri alan bir söz var, kabağı altınla kaplasan gene kabak. Bunu yazdığım zaman çok tepki geliyor özelden bile mesaj atıp kabağın en lezzetli sebze olduğuna kadar geliyor olay. :)))) Ama bu yemek gerçekten kabak ötesi bir şey. Mutlaka denemenizi öneririm.

Dergideki tariften farklı olarak ben Knorr'un tavuklar için olan kekikli ve susamlı bir çeşnisi var onu kullandım çok da yakıştı.

Orta boy kabakları kazıyıp yıkadıktan sonra boylamasına ortadan ikiye bölüyoruz ve içinde kaynar tuzlu su bulunan tencerede biraz diri kalacak şekilde haşlıyoruz. Kabakları süzerek çıkarıp fırın tepsisine diziyoruz. Kabakların iç kısımlarını bir kaşık yardımıyla çıkarıyoruz.

Tavaya biraz zeytinyağı koyup küçük doğradığımız soğanı, kapya biberi, yeşil biberi, çok küçük doğradığımız tavuk etlerini koyup kavuruyoruz. Bir müddet sonra domatesleri de ilave diyoruz, tuzunu ve karabiberini de ayarlayıp kavurmaya devam ediyoruz.

Ayrı bir tencereye tereyağını ve unu koyup kavuruyoruz. Yavaş yavaş sütü katarak kavurmaya devam ediyoruz. Rendelediğimiz kaşarın bir kısmını da koyarak beşamel sosumuzu hazırlıyoruz. Tabii tuzunu ve karabiberini de ayarlıyoruz.

Tavuklu karışımı derin bir kaseye alıyoruz ve beşamel sosun yarısını üzerine dökerek iyice karıştırıyoruz.

Tavukları kabakların içine paylaştırıyoruz, üzerine ben o bahsettiğim kekikli ve susamlı çeşniyi de pay ettim.

Çeşninin üzerine kalan rendelenmiş kaşarı serpiştiriyoruz.

En üste de kalan beşamel sosu döküyoruz.

Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında kabakların üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.

Başta yazdığım gibi bence kabağın en güzel hali. Ara sıcak olarak da olabilir, ana yemek de olur. Dün akşam yemeğinde yanında salatayla bir tek bunu yedik muhteşem bir lezzetti.

PAZILI VE ARPACIK SOĞANLI TAVUK KAVURMA

Tarifi Lezzet dergisinin son sayısından aldım. Orada etle yapılmıştı, ben kemiksiz tavuk butla yaptım. Tavsiye ederim çok lezzetli oluyor. Zaten bizim mutfakta son moda arpacık soğanı. Yemeklere lezzet olarak katkısı çok fazla. Artık az süre sıcak suda bekletince çok kolay soyulduğunu da öğrendim, hemen her yemeğe kullanıyorum.

Sarımsakları soyup, tuzla eziyoruz. Soğanların kabuklarını soyuyoruz. Pazıları çok iyi yıkayıp sap kısımlarını atıyoruz ve ince ince doğruyoruz.Havuçları kazıyıp yıkıyoruz ve kibrit çöpü şeklinde kesiyoruz.

Bir parça tereyağını tencerede eritip kuşbaşı doğradığımız tavuk etlerini içine atıyoruz, etler suyunu salıp tekrar çekene kadar arada karıştırarak kavuruyoruz. Sarımsağı, soğanları, havuçları, bir limonun suyunu ve pazı yapraklarını ekleyip yaklaşık beş dakika daha kavuruyoruz.

Bu sürenin sonunda haşlanmış nohutları ve bir çay bardağı sıcak suyu ekliyoruz.

Tuzunu ve karabiberini ayarlıyoruz, tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte yemeğimiz suyunu çekene kadar pişiriyoruz. İsterseniz orjinal tarifteki gibi kuşbaşı dana veya kuzu etiyle de yapabilirsiniz.

SEZAR SALATASI

İlk önce anne olanların günü kutlu olsun. Son olaylardan sonra insanın canı hiçbir şey istemiyor aslında. Ama bu canilerin de amacı o değil mi? Yaşamı durdurmak, insanları bezdirmek. Bunun için içimiz kan ağlasa da devam edeceğiz günlük yaşamımıza. Bugün sizinle muhteşem bir tavuk yemeği tarifi paylaşıyorum. Bakmayın adının salata olduğuna tek başına bir öğüne yeter. Sezar salatası hemen her restoranda rastlayabileceğiniz bir salata ama ben Türkiye'de hiçbir yerde hakkıyla yapıldığına inanmıyorum. Herkes kafasına göre değiştirmiş tarifi. Oysa çok katı kuralları var bu salatanın. İlk başta her marulu kullanamazsınız hele kıvırcık salata kesinlikle. En uygunu şimdi her yerde rastlanan "Mini Yedikule" marulu.

Yukarıda fotoda görülen küçük aynı boy yaprakları olan marul.  Soğuk bir litre suya bir çorba kaşığı şeker, bir çorba kaşığı tuz atıp eritiyoruz ve tavuk göğüslerini tam yarım saat içinde bekletiyoruz. Sonra çıkarıp iyice kuruluyoruz. Ekmek çok kaliteli olması gerek. Evde kalıp bayatlamış ekmeklerden bu salata olmaz. Çavdar ekmeği ideal. Orjinalinde çiğ yumurta kullanılıyor bu bizim damak tadımıza ters. Ne çözüm üretmiş bizim amcalar buna? Yumurta yerine mayonez kullanmışlar, çok yanlış hatta cinayet. :)) Biz kefir kullanacağız.

Olmazsa olmazı worcestershine sosu. Çeşitli baharatlar ve ançuezden oluşan bu sos büyük marketlerde bulunabiliyor. Sırf bunda da değil, her türlü et yanında da kullanabilirsiniz. Ben bulamadım Kühne nin Amerikan sezar sosunu aldım.

Şimdi tarife geçiyorum ve iddia ediyorum piyasadaki lezzetsiz tavuklarla nasıl böyle bir lezzet ortaya çıkıyor inanamayacaksınız.

Malzemeler:

2 adet tavuk göğsü

Mini Yedikule marulu

2 dilim ekmek

3 diş sarımsak

Rendelenmiş permesan peyniri

1/2 su bardağı zeytinyağı

1 çorba kaşığı limon suyu

1/2 çay kaşığı hardal

1.5 çay kaşığı Akdeniz sezar sosu

3 çorba kaşığı kefir

Tuz

Karabiber

Tarif:

Ekmekleri küp küp kesip fırında kızartıyoruz.

Bir diş sarımsağı havanda dövüyoruz ve tavada ısıttığımız bir miktar zeytinyağının içine atıyoruz. Bir iki çevirdikten sonra kızaran ekmekleri ekleyerek yaklaşık iki dakika zeytinyağında çeviriyoruz. Bu arada marulları yaprak yaprak ayırıp  yıkıyoruz ve süzüp iyice kuruluyoruz.

Blendıra kalan iki diş sarımsağı, hardalı, kefiri, sosu ve limon suyunu koyup  karışana kadar çalıştırıyoruz. Zeytinyağını azar azar ekleyerek blendırı çalıştırmaya devam ediyoruz. Permasanı da ekliyoruz ve sosa karışana kadar çalıştırıyoruz. Tuz ve karabiber ekleyerek tekrar çalıştırıyoruz.

Tavukları sudan çıkarıp kuruluyoruz. Burası çok önemli tavuklar kupkuru olacak. Üzerine fırça ile zeytinyağı sürüp çok iyi kızdırılmış tavaya koyuyoruz ve her iki tarafını da kızartıyoruz. Bu şekilde yapılan tavuğun lezzeti süper oluyor.

Marulları bir karıştırma kabına alıyoruz, üzerine blendırdaki sosu döküyoruz ve harmanlıyoruz. Ekmekleri de koyup tekrar karıştırıyoruz.

Kızaran tavukları kesme tahtasına alıp biraz bekledikten sonra parmak kalınlığında şeritler halinde kesiyoruz.

Marul ve ekmek  karışımını servis tabağına alıyoruz, üzerine tavukları  diziyoruz. Afiyet olsun.