20 Temmuz 2011 Çarşamba

Başak Burcu Kızım

             Daha karnımdayken bana ne kadar dost bir çocuk olduğunu hissettiriyordu Eylül. Olaki moralim bozuk olsun, ağlayayım hemen karnımı okşar, canım kızım sen kendini üzme, ben birazdan kendime gelirim derdim. O'da hemen bir iki kıpraşır, desteğini gösterir ve beni rahatlatırdı. Taa anne karnından belliydi kızımın dost olduğu, merhametli, sevgi dolu, anlayışlı olduğu. Biraz önce gebelik.org'ta ikinci bebeğimin burcunu okurken, Eylül'ün burcunu da okudum ve her kelimesine (düzen ve titizlik hariç) katılıyorum.

Başak Burcu Bebeği: 24 Ağustos-22 Eylül
Başak burcu
En sevdiği cümle: "benim yaptığım gibi yap!"
İyi yönleri: zeki, temiz, uyanık, mükemmelliyetçi
Olumsuz yönleri: kolay sinirlenir, çok aşırı titiz, "doğuştan kavgacı"
Herşeyin zamanlı olması ve mükemmel olması başak burcunda doğan bebek için çok önemlidir ve beslenme, banyo ve oyun gibi olaylar hergün aynı zamansal sırayı izlemelidir.
Başak burcu zekidir, dikkatli ve aktifdir, aynı zamanda da kibar, sakin ve huzurludur. Başak burcu çocukları diğerlerine göre daha kısa zamanda sorumluluk duygusu kazanırlar ve daha kısa zamanda yetişkin hale gelmek isterler, erişkin gibi davrandıklarının başkaları tarafından vurgulanılmasından hoşlanırlar. Örnek aldıkları kişiler anne ve babalardır elbette.
Başak burcu çocuğu her zaman ciddiye alınmak ister ve ufak yaşlardan itibaren kendi ayaklarının üzerine basabilmeyi arzular. Çok düzenlidir ve daha ufak yaşlardan itibaren kendilerini ve diğerlerini organize etmeyi severler. Ancak aslan burcu gibi bunu bir patronluk anlayışı içinde yapmazlar. Keskin bir zekaları vardır ve kendilerine birşeyi yanlış yaptıklarını bir kez söylemeniz yeterlidir. Bu "hatayı" gurur meselesi yaparlar ve asla tekrarlamazlar.
Giyinmeye ve güzel görünmeye meraklıdırlar. Bazen yabancılara karşı çekingen olsalar da dost olarak gördükleri kişilere olumlu duygularını göstermekten kaçınmazlar. Yıllar geçtikçe onun sizin en iyi dostunuz haline geleceğinden emin olabilirsiniz.

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Güzel Ankara

 Ankara'ya gider iken.
 Kuğulupark ziyaretimiz.
Beğendik'te çok para harcadık. :) Yedi gün kaldık, en aşağı altı gün buradaydı.
 En sonunda kaydıraktan top havuzuna atlamaya da başladı.

 Hayvanat bahçesinde fayton keyfi.
Elbise ve ayakkabıyı kendisi seçti. Şapkayı takmam dedi, onu da dedesi taktı.











Bunların dışında ya evde serinledik ya da büyük anneannelere gittik. Bir kere de parka gidebildik.

İkea Evimizin Her Şeyi

           Bir haftalık Ankara gezimizi sona erdirip evimize dönmenin mutluluğu yanında, en sonunda İkea'ya uğramış olabilmenin rahatlığını da yaşıyorum. İyi ki Ankara'ya açıldı da gidip gezebildik. Tek kelimeyle bayıldım. Ankara'da olsam her hafta giderdim. Acayip keyif aldım gezmekten ama Eylül'le hemen çocuk bölümüne gidip enerjimizi orada tüketince diğer tarafları çok ayrıntılı gezemedik. Gerçi gezsek ne olacaktı ki; alınacaklar listesindekiler hep çocuk bölümündeydi.

  
          En sonunda resim sehpamızı aldık. Çok güzel, çok kullanışlı, çok rahat, çok çok çok .... Adını köpüş koyduğu köpeği aldık, taburelerimizi aldık, kalpli banyo aynasını aldı, boya kalemleri, tahta kalemleri, tebeşir, rulo kağıt aldık. Doğum için Ankara'ya gidecek olursak getir götür olmasın diye resim sehpasını orada bıraktık. On gün sonra Ankara'mı burasımı kesinlik kazanmış olacak. O zaman ya Ankara'da kullanacak Eylül sehpayı ya da dedemiz gelirken buraya getirecek. Tadına doyamadan bırakıp geldik oralarda. 

          Kaymaz taburelerden iki tane aldık. Ondan da çok memnun kaldık. Klozete rahatlıkla çıkması için çok ideal. Kısaca aldıklarımız çok güzel. İyi ki gittik, iyi ki aldık, iyi ki gezdik. Darısı daha gitmeyenlerin başına olsun.

7 Temmuz 2011 Perşembe

Dinlenmek

           Meliha teyzenin köye gitmesi vesilesiyle Eylül üç gün akşama kadar kreşe gidecek. Yani ben öğlenleri Eylül'ü okuldan alıp, biraz O'nunla takılıp, Meliha teyzesine bırakıp tekrar işe gelmek zorunda değilim. Bu üç gün için rutinim öğle tatilinde eve gidip, hiç kimsenin hiç bir gürültünün olmadığı evimde kafama göre takılmak. Masa üstünü açıp istediğim müziği dinleyip, istediğimi yiyip, etrafı toparlayıp işe geri dönmek. Dünden beri dinlendiğimi hissettim. Sessizliğe ve yalnızlığa ihtiyacım varmış meğer, bilememişim.

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Kızım Çok Yoruldu

Cuma gününden beri sanki doğumum bu hafta olacakmış gibi bir temizlik, bir düzenleme işine giriştikki sormayın. Benim en büyük yardımcım (ki aslında kendileri tek yardımcım) kızım Eylül.

Cuma günü:

Yatak odamızda ki yatağı kaldırıp kenara koydum, bazanın içini temizledim, kaldırdığım Eylül'ün küçüklük :) kıyafetlerini çıkarıp yıkadım. Yatağı kaldırırken, yatağın çarşaflarını değiştirirken, kıyafetleri seçerken, bazayı temizlerken Eylül yardım etti bana.

Cumartesi günü:
Eylül'ün yatağını kenara koyduk, bazanın içini temizledik, oyuncak dolabını boşaltıp bazanın içine oyuncakları yerleştirdik, dolabı temizledik, bebiş kıyafetlerini dolaba yerleştirdik, yerleri süpürdük.
Eylül bir ara çok yorulunca traş jeliyle boya yaptı.

Ben diğer tarafları temizlemeye devam ettim.

Pazar günü:

Mutfağı süpürdük, yerleri sildik. (Eylül kendi temizlik malzemelerini kullandı.) BAbasıyla mutfağa masa kurup, sandalyeleri taşıdı.

Öğlen yemeğinden sonra Meliha teyzesine gitti. Meliha teyzesi uyutmuş. Ben de rahat rahat temizlik yapmaya devam ettim. Balkonlar, banyo, tuvalet, salon, toz alma.

Bu kadar yorulduktan sonra da akşam parka gittik. Giderken Tuğra'yı da çağırdık. İki saat park keyfi yaptık.

Kompleksli İnsanlar

Kesinlikle mütevazi değillerdir. Her zaman bir densizlikle karşılaşma ihtimaliniz çok fazladır. Söylediğiniz lafı farklı algılayıp hemen saldırıya geçerler. Küçücük çocuğunuzun lafını bile kendilerine hakaret görüp, çocuğu sorguya çekerler. Saygınızdan ya da yapınızdan dolayı değil bir densizlikle karşılık verirse onun seviyesine inmemek için susup geçmenizi, zafer olarak kabul ederler. Hayatımızın her devresinde, her an, her yerde maalesef karşılaşırız bu tip insanlarla. Maalesef çocuklarımızda karşılaşır ve evde bu tarz muhabbetlerle karşılaşmadığı için şaşırıp kalan çocuğu teselli anneye ya da babaya düşer. Kompleksli insanları sevmiyorum, onlarla muhabbetten ya da onlarla bir arada olmaktan hoşlanmıyorum.