21 Nisan 2010 Çarşamba

Eylül Kek Yapıyor

Anne yumurta kıralım, un katalım, karıştıralım olurmu dedi. Olur dedim. Bir gün önce de Belinay ve Büşra'yla yapmışlardı ama ozaman pilleri şarj etmediğim için fotoğraf çekemedim. Bu kekinde olmuş halini niye çekmediysem. Kadıncık Barajı gezisine götürdüm, yiyenler çok beğendi. Kızım usta olmak üzere. Ben malzemeleri koyuyorum, O katıp karıştırıyor. Yumurta kırmaktan ve mikserden pek hoşlanmıyor.

Eylül'ün park arkadaşları

Daha önce bahsettiğimiz parks geçen gün giderken elimizde cips vardı. Arabadan inerken, "Eylül, cipsini yedikten sonramı gideceksin, hemen mi gideceksin" dedim, hemen dedi. Ozaman, parkta bir sürü çocuk var dedim, ya cipsini arabada bırak park dönüşü yersin, yada cipsini yanına al, parktaki çocuklarla yersin dedim. Cipsinden vazgeçemedi ama çocuklar birer ikişer yanımıza gelince hiç teklif etmedi. Anlaşmıştık Eylül, istersen sen çağır cips yemek için istersen ben çağırayım dedim. Sen çağır dedi. Hadi gelin cips yiyin dedim, hep birlikte oturup yediler. Yabancılayıpta gelmeyenlere özel olarak servis edildi.

Evimizin manzarası


Evimizin manzarası konusunda çok şanslıyız. Tepede oturtuğumuz için heryer elimizin altında. :) Bahçemiz de çocuklar için çok uygun. ARabaları park ettiğimiz toprak alanın hemen yanında yeşil alanımız var. Top oynamak, koşturmak, çiçek koklamak, çimenlere uzanmak serbest.

Eylül'ün arkadaşı

Doğduğunda kendisinden 9 ay büyük komşu kızı Belinay'la arkadaş olacağı belliydi zaten. SEnin arkadaşın varmı diyorum, var diyor. Kim diyorum Belinay diyor. SEviyormusun diyorum, ben Belinay'ı sevmiyorum diyor. Neyine kızdıysa. :)) Kızımın çocukluk arkadaşı oluyor. :))

Burada Belinaylar'da, mutfak masasının üstündeler. Fotoğrafı çektikten sonra attık ikisinide masadan.

Belinay burada galiba ölen balıklarını anlatıyor. :))

Buda Belinay'ın ablası Büşra. Kızımında ablası oluyor. Yeni yeni keman derslerine başladılar sınıfça. Bize öğrendiği şarkıyı çalıyor.










Dersimiz:Bıçak

Geçen haftaki dersimizin :)) konusu "bıçak"tı. Önce malzemeleri hazırladım, sonra sessizce ne yapması gerektiğini gösterdim. Kırk yıldır bıçak kullanıyormuş gibi kullandı bıçağı. Önce kabuğunu soydu, sonra bıçakla doğradı sonra da çatalla afiyetle yedi.




Kadıncık Barajı

18 Nisan Pazar günü sabah erken saatlerde iki otobüs dolusu doğa sever Mersin Çamlıyayla yolundaki Kadıncık Barajına gitmek için Niğde'den hareket ettik. Baraj gölüne vardığımızda yürüyüşe katılmak istemeyenler hazırladıkları sofranın başına kuruldu, yürümek isteyenler 2 saatlik yolda fotoğraf çeke çeke, ağır ağır önce asfalttan sonra da toprak yoldan yürüyüş yaptı. Eylül, ben ve babası yürüyüş yapan gruptaydık. Asfaltta Eylül azıcık yürüdükten sonra kucağıma geldi. Sonra babası sırt çantasının içine koydu Eylül'ü, öyle gezdiler. Babası sırtında kızını taşırken ben Kathy'yle, Aslı'yla sakin sakin yürüyüşümü tamamladım. Olurda yanıma gelmek isterse Kathy ve Aslı kucağa aldılar. Yürüyüşten sonra gölün kenarında karnımızı doyurduk, hem balıkla, tavukla hem de dolmayla börekle. Sonra Deniz'e gitmek istiyorum dedi Eylül, bir saat Deniz'in yanında durdu. İNsanın böyle arkadaşları olunca yerinden hiç kalkası da gelmiyor.






Bizden haberler

- Eylül, Meliha teyzesinin bugün aldığı kırmızı bluzunun yakasını çekiştirip birşeyler yapıyor. Meliha teyzesi, kızım yakasını sündürme diyor. Eylül hanım: ben ne yaptığımı biliyorum diye azarlıyor Meliha teyzesini. Kaşınıyorum diye de açıklama yapıyor.
- Beni çağırıyor anne gel ışığı yak diyor. Odası karanlıkken içeri bir adım dahi atmaz. Babası televizyon karşısında oturuyor, ben mutfakta yemek hazırlıyorum. Kızım niye babanı çağırmıyorsun ışığı yaktırmak için, birazda babanı çağırsana diyorum. Hayır seni çağırıcam diyor. (20.04.2010)
-Dün bizimle yattı, ben biraz rahatsız ve sinir küpüydüm, yanıma yatırdım. Sabah anne ben su istiyom diye beni uyandırdı. Kızım babana söylesene o getirsin dedim. Hayır sen getir dedi.
- Sabah kilotlu çorabını giydirirken parmağın söküldüğünü gördüm, Meliha teyzene söyle diksin dedim. Öğlen baktım dikilmiş. Çorabın söküğü ne oldu Eylül dedim, Meliha teyzem ördü dedi.
- Eylül Ankara'da bulunduğumuz bir hafta içerisinde Neden sorusu sormaya başladı, burada da bayağı bir ilerletti. Şimdi okuduğum İki yaşındaki çocuğunuz büyürken kitabında bu dönemlerde neden sorusunu sorar ama anlamını da çok bilmez diyor. Amacı sizinle sohbet başlatmaktır diyor. Bu arada harika bir kitap olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
-Morpa'nın Nisan kampanyasındaki seti aldım ama henüz kullanmayacağım. 5-6 yaş seti, indirimde olduğu için aldım. 75 TL'lik set kampanya ile 35 TL'ye satılıyor, yanına da 15 TL'lik 5 kitap hediye. Sipariş verdiğimin ertesi günü geldi. Kargo ücretinide onlar ödüyor.
-Elektronik kitap okuyucuları bugün İdeefix'te keşfetttim. Harika şeyler. Fiyatları biraz yüksek. Satışa çıktıktan sonraki ilk iki ay içinde İdeefix'ten e-kitap okuyucu alırsanız Can Yayınlarından 267 TL değerindeki 25 tane e-kitap hediye ediliyormuş. Aletlere bayıldım.
-2008 yılından beri Blog ödülleri yarışması düzenleniyor. bu yıl 16 kategoride ödüller sahiplerini bulacak. Yarışmaya katılmak veya oy kullanmak içinde Blog ödülleri 2010 siteseine girilebilir, katılan blogları incelemek içinde. Ben dün bir bloga oy kullandım, oylarım devam edecek, akşama kadar da dikkatimi çeken blogları ziyaret ettim. Tavsiye olunur.
-Eşim bugün itibariyle sigarayı bırakmak için ilaca başladı. Komşumuz aynı ilaçla sigarayı bırakmış. Telefon açıp bir değişiklik olup olmadığını sordum. Ya gerçekten yada psikolojik sigara içerken midesi bulandığını, normalde içtiğinin yarısını içtiğini söyledi. İnşallah sağ salim kurtulur sigaradan. Ozaman eve gelen misafirlerin mutfakta bile sigara içmesini istemiyorum.

13 Nisan 2010 Salı

Diyaloglarımız

Eylül hapşırır:
Babası: Çok yaşa
Eylül: Hep birlikte :) (12.04.2010)

Akşam kitabını okuduktan sonra yanına yatarım uyuyuncaya kadar:
Eylül: Anne ben şimdi yatıcam ya.
Ben: Evet canım.
Eylül: Sen aç kaşı. (sırtını kaşıtır uyurken)

Çıkında bir kuş gördüğümü sanıyordum.
(Sayfayı çevirir)
Çıkında bir kuş gördüğümü sanıyordum. (ve kitap bitene kadar böyle devam eder)
Ankara'da bulunduğumuz bir hafta içerisinde böyle kitap okumaya başladı. Tabii yine uydurmasyon okumalara devam ediyor. Başındaki çıkında kelimesini çözemedik.

Yerdeki su birikintisinin içinde zıplıyordu. Komşunun kızı Neşe ablası yanımıza geldi.
Neşe: Üstün ıslanıyor ama zıplama.
Eylül: Boşver. Eve gidince bunların hepsini değiştiricez ama. (12.04.2010)

SAbah uyandırmaya kıyamadığım için Meliha teyzesini bize çağırdım. Uyanınca:
Eylül: Bizim evimizde birşeyler yiyelim.
Meliha abla: Ama yiyecek birşey yok kızım.
Eylül:Mal.(Var)
Meliha abla: Ne var.
Eylül: Yeşil fasülyemiz var. (13.04.2010)

Ben: Hoşgeldin canım
Eylül: Hoşgördük. (14.04.2010)

9 Nisan 2010 Cuma

Ankara Ankara güzel Ankara

Bir haftadır Ankara'dayız Eylül'le. Biricik arkadaşım Aynur'u, Ayşegül ve Hanife hanımları ziyarete gidecektim güya. Kısmet olmadı. Geldik ve gidiyoruz kimsecikleri görmeden.Gelelim bir haftadır buralarda yaptıklarımıza.Cuma gecesi geldik. Cumartesi günü anneannemlere gittik. Büyük anneanne, büyük dede, anneanne,dede,büyük teyze, teyze, halam,dayım. Çok güzel bir akşam geçirdik. 7 yıldır (En son kuzenim Gülçin'in Elazığ'da ki düğününe gittiğimizde görmüştüm halamı) görmediğim halamla birlikte olmak beni çok mutlu etti. Kızıma da Mickey Park 56 pcs Mega Coloring Set almış. Çok beğendim. Eylül'de.

Büyük teyzesinin yağlı boya resim yapmak için kullandığı tuvalinde hemen çalışmalara başladı Eylül.

Pazar günü hayvanat bahçesine gittik. Biraz gezdikten sonra çocuk hayvanat bahçesi ve çocuk oyun bahçesi bölümüne gittik. Midilliye bindi Eylül. Sonra da bayağı uzun bir süre çocuk hayvanat bahçesinde tavşanları, tavşanların oyuncak kedisini sevdi, tavşanlardan korkan kendinden büyük çocuklara elini uzattı "gel sev, gel korkma" diyerek. Tavşanların oyuncak kedisine "ben senin annenim"diyerek tesellide verdi.










Dedesi ve anneannesiyle birlikte çok çok istediği fayton gezisini de yaptı.


Nerede olursak olalım parksız olurmu. Burası hayvanat bahçesi ve Eylül kaydırakta.

Karnımız çok acıkınca orada doyurmaya karar verdik. Hesabı öderken bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu fark ettik. Ortaya dört kişilik karışık ızgara ve dört tanede pepsi için (ki ekmekle karın doyurduk) 78 TL ödedik. Bana çok fazla geldi. Bir daha da orada karın doyurmak mı, tövbe.
Pazartesi günü herkes işe gitti. Sonra babam bizi Beğendik'e götürdü. Yukarıda yürüyon yolda, oyuncak ve kitap bölümlerinde oyalandık, sonra kuş besledi Eylül, kuş kovaladı biraz biraz.

Oradan İncesu'da ki Telekomun hemen yanındaki parka gittik. Güzel bir park. Tabii plastik. Birde havuz yapmışlar, sonra ne kadar saçma birşey olduğunu anlamışlar sanki, su yoktu (belkide daha yaz gelmedi diye su yoktu bilemiyorum). Çocuk parkında havuz olursa düşmeyen kaç çocuk olur yada çocuğunun havuza düşeceği korkusu taşımayan kaç ebeveynolurki? O havuz doldurulsa da çiçek tarhı yapılsa çok daha güzel olabilir.
Salı günü İncesu'daki parka elimizde kuş yemiyle gittik. Giderken yoldaki kuşları da besledik. Parkta sadece Eylül kuşları beslerken bir ara ziyaretçilerimiz vardı. Çocuklar çok özendi. Bir anne çocuğuna yarın bizde besleyelim kuşları dedi. İnanılmaz zevkli birşey kuşları beslemek. Sabahtan akşama kadar kuşları besleyebiliriz Eylül'le. Kuş beslemeye dedesi geçen yıl Beğendik'e götürüyordu. Bu yıl ikiye çıktı sayıları.





Günün sonunda yine anneannelere gittik. Çarşamba günü pili şarj edemediğim için hiç fotoğraf yok. Parka gittik yine. Birşey yapmadık pek.
Perşembe günü babamla Dost kitabevine gittik. Kredi kartını verdi, hangi kitabı beğenirsen al dedi. Birazcık abarttım.
Eylül'e aldıklarım.
1- tik tak tik tak ağaçkakan Susi'ye bak! (Erdem Yayınları)
2- kalın ince düz eğri sizce ne yapmalı kirpi Kiki? (Erdem Yayınları)
3-altı yedi sarı kedi (Erdem Yayınları)
4-pazartesi salı şişman bir arı (Erdem Yayınları)
5- Dünyayı öğreniyorum Doğa Kitabım (Türkiye İş BAnkası)
6- Dewey Kütüphanede Bir Kedi VAr
7- Çıkartmalı Tatil Kitabım 500'den fazla eğlenceli çıkartma
8-Kırmızı Başlıklı Kız (çiçek) (mini minnacık bir kitap ve b.anne dolaba saklanıyor,avcı korkutuyor)
9- Sevimli Arkadaşlar Dokun ve Dinle Konuşan Kitap
Kendime Aldıklarım:
1- Çocuk Eğitimi SAnatı (Emel Çakıroğlu Wilbrandt)
2- Çocuklarda SAnat Eğitimi (Susan Striker)
3- İki yaşındaki Çocuğunuz Büyürken
4- Üç-Dört Yaşındaki Çocuğunuz Büyürken.
Maalesef çok harcama yapmamak için Bilinçlik Bebek bıraktığım kitaplar arasındaydı. Onuda artık Pocoyo serileriyle birlikte Kitapyurdu'ndan alırım.

3 Nisan 2010 Cumartesi

İzleyicilerim

Sizleri sayfamda görünce okadar mutlu oldumki anlatamam. Ziyaretiniz için teşekkür ederim. Hepiniz hoşgeldiniz.

2 Nisan 2010 Cuma

Aldıklarım

Sürekli alışveriş yaptığım kırtasiyeden boya alırken, buradaki bir kreşin sipariş verdiği ve taaa Korelerden getirttiklerini söyledikleri üçü bir arada (Mum - pastel ve sulu boya )Colorix boyayı gösterdiler. Denemek için aldım. Yumuşacık, çok güzel boya yapılıyor. Bunu aldığımdan beri Eylül diğer bütün boyalarını boşlamış durumda. (kalın ve ince kalem boyalar, akrilik,parmak,guaj boyası, pastel boya, traş köpüğüyle yaptığımız rengarenk boyalar)



Yapa yayınlarının 8 dergiden oluşan 3-4 yaş kitapları Q çocuk setini aldım. Henüz 1. kitabının yarısını yaptık. Ben çok beğendim. Öğretmenlerin doldurması gereken gözlem kitapçığı da var içinde. Hatta ben oradaki soruları bir ara buraya yazayım. Eylül'ü gözlemlememe kolaylık sağladı. Ocak ayında Ankara'dan 3-4 Yaş Çok Yönlü Gelişimsel Eğitim Seti almıştım. Bu dergilerde güzel. Eylül keyifle yapıyor. Bazen hadi dışarı çıkalım diyorum, yok dergi çalışalım diyor. Mis gibi güneşi bırakıp dergi çalışıyoruz. 10-15 dakikadan fazla çalışmıyoruz, hem Eylül'ün dikkati dağılıyor hemde ben fazla çalışmasını istemiyorum.

Resim Sergisi

Eylül'ün yaptığı resimleri saklıyorum. Yakında resim sergisi açacağız. Şimdilik sergimiz sanal ortamda olsun.











B.E.Ö. Uzay

Haftanın konusuna önce uzay maymunları çizgi filmini izleyerek başladık.Filmi yarıda bırakıp İlk Okuma Güneş,Ay ve Yıldızlar kitabını inceledik. Güneşe ve gezegenlere baktık. Elimizdeki iki pinpon topundan birini sarıya boyayarak güneş yaptık, diğerini de maviye boyayarak dünya yaptık. Dünya güneşin etrafında böyle dönüyor diyerek sistemi gösterdim. Eylül mavi topu hem kendi etrafında hemde güneşin etrafında döndürdü.Prenses sinema salonu masal kitabının projektörünü güneş yaptık, mavi topta bulunduğumuz yeri yeşile boyadık. Projektörü açıp mavi topa tutunca bir taraf aydınlık bir taraf karanlık oldu. Gece ve gündüzün böyle olduğunu, dünyayı döndürünce bu sefer yeşil noktanın aydınlandığını yani bulunduğumuz yerde böylece gündüz olduğunu söyledim. Gece yatarken de uzay kitabını okumak isteyip istemediğini sordum. Okuyalım dedi. Yatarkende baktık.


Malzemelerimizi hazırladık.

Kitabı önce ben okudum.

Sonra kendisi okumak istedi.


En sonunda da dünya ve güneşin resmini yaptı.