Evet hal böyle iken, sevgili Sybella ve Tanyam masaları hallederken ve de diğer yanda ben ve Dr Mete müzik organizasyonunu yaparken, İçimdeki ses tekne başı Zaferi aramayı söylüyordu saat 15:30 cıvarlarıydı normalde teknenin saat 15 te kalkması gerekiyordu. Zaferi aradım "valla 4 kişi var " cevabı ile karşılaştım. Allah allah yahu nasıl olur tamam trafik korkunçtur ama hala onca insan hala nerelerdeler diye telaş başladı bende.
Bu arada sürpriz olarak hazırladığımız adada atlı arabalarla düğün alayı organizasyonu da otelden sevgili İsmail bey tarafından ayarlanmıştı, arabalar 17:00 de gelecekti.
16:00 ya doğru Zafer'i bir kere daha aradım "aramaz olaydım", bana " hocam 7 kişi var hareket ettik" dedi nee dedim amanın biraz daha bekleseydin ( titrek ve incelmiş bir ses ile) makus talihime küsüp kapattım telefonu, DrMete'nin sonradan dediğine göre kıpkırmızı olmuşum, çok sıkılmıştım Mete kayboldu, bu arada Zafer tekrar aradı biz yaklaştık iskeleye bir kişi gönderiver de otelin alt kapısını açsın dedi.Oysa biz tepeden hiç bir tekne gelişi görmemekteydik. Bu arada, sevgili Sybella, çeşitli telefonlar yapmış, etraftan evet 7 kişiyiz haberleri almış oysa, canım Şebocum "yooo daha kalabalığız" şeklinde bir haber vermişti, anladığımız kadarı ile adi Zafer (şaka şaka) motordakileri kendine çete etmiş bize şaka yapıyordu. Ama hala daha kimlerin hakikaten geldiğini bilemiyorduk. bu arada Dr elinde çantası ile geldi, bir telaş tansiyonumu ölçtü, ciddileşen suratı ile "Ersin sen çık yukarı biraz dinlen" dedi ... bu arada tekne geldi, ama iskeleyi tam göremediğimizden kimler geldi hala belli değildi, Ve mutlu annnnn !!!! bir de baktık ki herkes gelmiş, daha sonra vapurla geleceğini söyeleyenler hariç.....
16:00 ya doğru Zafer'i bir kere daha aradım "aramaz olaydım", bana " hocam 7 kişi var hareket ettik" dedi nee dedim amanın biraz daha bekleseydin ( titrek ve incelmiş bir ses ile) makus talihime küsüp kapattım telefonu, DrMete'nin sonradan dediğine göre kıpkırmızı olmuşum, çok sıkılmıştım Mete kayboldu, bu arada Zafer tekrar aradı biz yaklaştık iskeleye bir kişi gönderiver de otelin alt kapısını açsın dedi.Oysa biz tepeden hiç bir tekne gelişi görmemekteydik. Bu arada, sevgili Sybella, çeşitli telefonlar yapmış, etraftan evet 7 kişiyiz haberleri almış oysa, canım Şebocum "yooo daha kalabalığız" şeklinde bir haber vermişti, anladığımız kadarı ile adi Zafer (şaka şaka) motordakileri kendine çete etmiş bize şaka yapıyordu. Ama hala daha kimlerin hakikaten geldiğini bilemiyorduk. bu arada Dr elinde çantası ile geldi, bir telaş tansiyonumu ölçtü, ciddileşen suratı ile "Ersin sen çık yukarı biraz dinlen" dedi ... bu arada tekne geldi, ama iskeleyi tam göremediğimizden kimler geldi hala belli değildi, Ve mutlu annnnn !!!! bir de baktık ki herkes gelmiş, daha sonra vapurla geleceğini söyeleyenler hariç.....
Hemen hoşbeş ettik herkesle sarılıştık Zaferi aradım bu arada en sonda yüzünde hain bir gülümeseme " adi judas" dedim gülüşüp sarılıştık. Müzik işlerini acilen sevgili okay, sevgili alp ve canım büyük kızım Ayşe'ye teslim ettim ve de rahatladım
Sonra daha hala vakit varken ben bi yukarı çıkiim dedim, doğruca odaya gittim, ayağıma bir eşofman takıp yatıım yatağa.......
Bu arada Canım Tanya yanında birkaç can dost geldiler "aaaa napıyosun dediler " valla Dr yat dedi yatıyorum dedim. Hemen aşağıya bir şişe şarap sipariş ettik ekip halinde oturup kadehlerimizi tokuşturduk.
Sonra Arabalara atlayıp bir gelin alayı yaptık, güneşin tam batışında adanın batı bıtnundan döndük, kıpkızıl ışıları o soğuk havada bile yüzümüze aydınlık verdi.Bu arada bizim arabada olan küçük kızım Alara ( gothicshark) binlerce resmimizi ve videomuzu çekmekteydi.
Kendisi foto ve video dan sorumlu devlet bakanı olmuştu. Tüm gece binlerce resim ve video çekti. Ertesi gün sağ kolu iptal olmuştu.
Araba turunun sona ermesi ile, otele döndük ve kokteyl faslı başladı, artık herkes sahane giysiler içinde çok şıktı, güzel bir servis ile Halki Palas'ın girişinden ana holüne uzanan, tarihi dokusu bozulmadan yenilenmiş alanda keyifli dakikalar başlamıştı. Sarılışıp öpüşmeler, tebrikler ve gerçekten büyülü bir hava oluşmuştu.
Bu arada sevgili nikah memuremiz, "cumhuriyet kadını" Selviye hanım da gelmişti, Bize belediye ile ilgili işlerimizde çok yardımcı olan yıldızay onu iskeleden, otele getirecek vasıtayı bile ayarlamıştı, sağolsun, biraz hoşbeş ten sonra nikah saatinin geldiğini bize hatırlattı.
Şahitlerimiz İlhan ve Didem, in şahadeti ile çok güzel hazırlanmış masada çok güzel sözlerle bizi "karı+koca" ilan etti.
Şahitlerimiz İlhan ve Didem, in şahadeti ile çok güzel hazırlanmış masada çok güzel sözlerle bizi "karı+koca" ilan etti.
Dünyalar bizim oldu, hep böyle geçmesini diledik içimizden......Bu arada Dr Mete, yüzüğü taktıktan sonra hemen arkamızdaki balkona çıkmamız gerektiğini söyleyerek yüzüğü verdi, öpüşme kokuşma faslını yapıp, balkona çıktık, acaba ne vardı ?
Orada toplaşınca kalp şeklinde bir kutu geldi, sevgili Ays ve Bubu iki adet beyaz güvercin getirmişler birine papyon diyerine de duvak takmışlar, Ays güzel bir konuşma ile bize güvercinleri verdi, papyon ve duvak çıkartıldı ve onlar en güzel dileklerimizle, adanın tertemiz semalarına salıverdik muhteşem bir duyguydu ( görgüsüzce atılan binlerce havai fişekten milyonlarca kat daha güzeldi)
Sonra içeri geçilip kokteyle devam edildi ve de tebrikler kabul edildi.
Yavaştan yemeğe geçilme zamanı geklmişti yemek otelin alt katındaki restoran bölümündeydi, masalar gayet güzelce ayarlanmış isimler sevgili sybella tarafından yerleştirilmiş, davetliler için hazırlanan hediyeler herkesin adına göre yerleştirilmişti, hiç bir karmaşa yaşamadan yerleşildi.
Müzik listesi şahaneydi, özellikle sectiğimiz 80'li yılların hepsi hit olmuş parçalarını yaklaşık 6 saatlik bir kayıtla toplamıştı Ayşem ve Okay, genede Dj koltuğunda Okay işi otoplay'e bırakmadan bütün bir gece ter döktü...
Sevgili ile dansımızı yaptık.
Keyifle herkesle sohbetleştik, herkes çok mutluydu, memnundu bu bizleri kat be kat mutlu etti, neş'emize neş'e katıldı, Yemekler açık büfeydi ve liste daha önce konuşulandan da güzeldi, Sevgili bülent bey ve İsmail bey bize istediğimizden de muhteşem hazırlamışlardı, Ahçıbaşı döktürmüştü...
Bir ara hızlıca dans müziği dinlerken, amanın dedik be inanılmaz ve hiç beklemediğimiz bir anda "şen ola düğün" çalmazmı?!! Tanya ile ben dona kaldım aman ne oluyor demeden masalardaki hekesin bir anda ortaya fırlayışına şahit olduk, daha sonra Ağrı dağını çaldılar, bu iki parçayı düğüne kendisi değil kalbi katılan sevgili oktay koydurmuştu sürpriz, Tanya'nın ağlamaklı ifadesi herkesin neşesini görünce neşeye dönüştü biz de ortalara çıktık, iki parçalık bu fasılın bitimi ile diğer müziklere dönüldü.
Bir ara hızlıca dans müziği dinlerken, amanın dedik be inanılmaz ve hiç beklemediğimiz bir anda "şen ola düğün" çalmazmı?!! Tanya ile ben dona kaldım aman ne oluyor demeden masalardaki hekesin bir anda ortaya fırlayışına şahit olduk, daha sonra Ağrı dağını çaldılar, bu iki parçayı düğüne kendisi değil kalbi katılan sevgili oktay koydurmuştu sürpriz, Tanya'nın ağlamaklı ifadesi herkesin neşesini görünce neşeye dönüştü biz de ortalara çıktık, iki parçalık bu fasılın bitimi ile diğer müziklere dönüldü.
Bu arada Sevgili Okay, sahneye çıkıp Tanya'ya ithafen, Nick Cave'in "God is in the house" isimli şarkısını söyledi ( herhalde ancak orjinali bu kadar güzel olabilir) daha sonra Ayşe ile beni de davet etti, klavyede Okay, Gitarda alp, Başta ben ve mikrofonda Ayşe, güzel bir parça daha çaldık. Oradan bakınca herkesi görürsünüz, işte ben de herkes, hafif dolu gözler ile izlerken büyük bir keyfi gördüm yaşadım çok alkış aldık. ( sahnelere mi çıksak ne ???) :)
Gece gerçek sevgi ve coşku ile devam etti. Hepimiz herkes mutluydu, bu bakımdan tüm misafirlerimize ne kadar teşekkür etşek az, davet ettiklerimizde bir iki kişi mücbir sebepler ile katılamadılar ama kalpleri yanımızdaydı....
İşte böyle bizler için bile rüya gibi bir günü geceyi ve ertesi sabahı yaşadık.
Ertesi gün hava güzeldi ve adada dolaşmaya çıktığımızda her köşede bizden birileri vardı, daha sonra iskeledeki çaybahçelerini adeta pasrellemiştik, neş'emiz keyfimiz devam etti..
Daha sonra gene otele dönüldü toplanıldı ve aslında 14 olan motor daatimiz 15.30 alındığından rahatça dönüldü gerçek hayata.....
Herkes varlıkları ile bizi çok mutlu etti, umarız biz de herkese kolay unutulmayacak bir haftasonu yaşatabildik, hatalarımız oldu ise affola.
Buradan, daha ilk gününden başlayarak bize sevgi, saygı ve mükemmel profesyonellik ile hizmet eden Halki Palas'ın başta Bülent bey ve ismail bey olmak üzere tüm ekibine teşekkür ederiz adeta evimizde gibiydik. Dostluklarını o sıcak ve güven veren havalarını hiç unutmayacağız.
Haaaa güvercinler ne mi oldu, sabah baktığımızda taklalar atarak otel üzerinde uçuyorlardı, hayvna dostu Bülent bey onların artık otelin koruması altında olduklarını nuntazaman yemleneceklerini bize müjdeledi....
Ne mutlu bize.
İşte böyle bizler için bile rüya gibi bir günü geceyi ve ertesi sabahı yaşadık.
Ertesi gün hava güzeldi ve adada dolaşmaya çıktığımızda her köşede bizden birileri vardı, daha sonra iskeledeki çaybahçelerini adeta pasrellemiştik, neş'emiz keyfimiz devam etti..
Daha sonra gene otele dönüldü toplanıldı ve aslında 14 olan motor daatimiz 15.30 alındığından rahatça dönüldü gerçek hayata.....
Herkes varlıkları ile bizi çok mutlu etti, umarız biz de herkese kolay unutulmayacak bir haftasonu yaşatabildik, hatalarımız oldu ise affola.
Buradan, daha ilk gününden başlayarak bize sevgi, saygı ve mükemmel profesyonellik ile hizmet eden Halki Palas'ın başta Bülent bey ve ismail bey olmak üzere tüm ekibine teşekkür ederiz adeta evimizde gibiydik. Dostluklarını o sıcak ve güven veren havalarını hiç unutmayacağız.
Haaaa güvercinler ne mi oldu, sabah baktığımızda taklalar atarak otel üzerinde uçuyorlardı, hayvna dostu Bülent bey onların artık otelin koruması altında olduklarını nuntazaman yemleneceklerini bize müjdeledi....
Ne mutlu bize.