EKŞİ MAYALILAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
EKŞİ MAYALILAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Eylül 08, 2007

Tenor Ekmeği

Madem sevdiniz, bigalı tariflere devam.
Üstelik önceki seferden hazırladığınız bigadan bir kullanımlık kadar biganız artmıştı. Biganın buzdolabındaki ömrünün 1 hafta olduğunu geçen seferden biliyorsunuz. Süre dolmadan ikinci tarifi vermem biraz bu yüzden.

Ayrıca bir başka nedenim daha var.
Biliyorsunuz biga bir İtalyan ön-mayası. İtalya deyince aklımıza gelen yüzlerce kavram ve isimden birisi elbette Pavarotti.
Dünya üzerinde bir çok insana ariaları – operayı sevdiren Pavarotti eşsiz sesinin yüzlerce kaydını insanlığa hediye ettiği 72 yıllık bir yaşamın ardından aramızdan ayrıldı.

Pavarotti çoğumuzun karşısına ilk defa bundan tam 17 yıl önce, yani 1990 yılında İtalya’da gerçekleştirilen Dünya Futbol Kupasın’da çıktı.
Kupa’nın açılış töreninde Puccini’nin Turandot Operası’nın final parçası Nessun Dorma’yı seslendirerek kitleleri büyüleyen Luciano Pavarotti bir gecede opera dünyasının dünyaca bilinen popüler yüzlerinden biri olmuştu. Kendi adına elde ettiği bu kazanç kitlelere kazandırdığı aria dinleme mutluluğunun yanında hafif kalır diye düşünüyorum.

Pavarotti ile tanışmam 90’ların başında bir yılın yazının bittiği günlere denk gelir. O günden hatırladığım detaylar İstanbul’dan gelen tanıdıklarımıza Çeşme taraflarında yazlık baktığımız, o esnada “üzüm artık gidiyor diye üzülüyorum,” türü espriler yaptığımız ve ortaya birdenbire çıkıp arabanın atmosferini değiştiren Pavarotti kasedi.

Birkaç gün içinde babam bir Pavarotti kasedi ile çıkageldiğinde haftalar sürecek bir A yüzü bitti B yüzünü dinleyelim döngüsü içine girdiğimi, zaman zaman gidip gidip ara verdiğim İtalyanca kursunun da katkısı ile arialara eşlik ederek ev halkını az çok bezdirdiğimi de unutmuyorum.

Kendisini dünyaya tanıtan söz konusu aria’dan bahsetmek isterim biraz.
Müzik terimleri ile konuşamam ama hissettiklerimi anlatabilirim: Nessun Dorma sakin ve huzurlu başlar, yavaş yavaş yükselir finalde dinleyene müthiş bir coşku ve haz verir. Bu hazzı meşhur icracının yüzünde de okumak mümkün (youtube link) .

Sözler ise bir futbol kupasına bile uyacak kadar esnektir. Besteci Puccini, ya da Turandot operasındaki başrol oyuncusu Prens, ya da Pavarotti (hangisi derseniz deyin) şöyle demektedir:

Kimse uyumayacak!
Prenses sen bile
Soğuk odanda
Yıldızları seyredip aşk Ve umut ile titrerken
Ama sırrım bende saklı
Adımı kimse bilmeyecek
Adımı dudağına konduracağım
Işıklar parladığında
Öpücüğüm seni benim yapan sessizliği bozacak

Koro: Kimse adını bilmeyecek
Ve ne yazık ki bizler ölmeliyiz

Kaybol gece
Ve dağlar arasındaki yıldızlar
Şafakta fethedeceğim! (fethim var)


Bu ölümsüz eseri Pavarotti’ye uygularsak koronun dediklerinden biri doğru, evet hepimiz ölmeliyiz..
Ancak kimilerin isimleri asla unutulmayacak.
Ne güzel- ne büyük şans….

Nessun dorma, nessun dorma ...
Tu pure, o Principessa,
Nella tua fredda stanza,
Guardi le stelle
Che tremano d'amore
E di speranza.
Ma il mio mistero è chiuso in me,
Il nome mio nessun saprà, no, no,
Sulla tua bocca lo dirò
Quando la luce splenderà,
Ed il mio bacio scioglierà il silenzio
Che ti fa mia.
Il nome suo nessun saprà E noi dovrem, ahimè, morir.

Dilegua, o notte! Tramontate, stelle!
All'alba vincerò!


Şimdi de sıra Bigalı ekmekte.
Fakat ünlü tenor Pavarotti’nin babasının da bir fırıncı olduğu notuyla….

Yarım kap biga (önceki Bigalı tarifte hazır ettiğiniz orandan arttırdığınız bigayı buzdolabına kaldırmıştınız. Ekmeği yapmaya başlamadan bir saat kadar önce kalan bigayı dolaptan çıkarıp ılıtın)
Yarım kap süt
2 kaşık yoğurt
1 çay kaşığı tuz
2 kaşık kadar kaşar rendesi
2 kaşık domates rendesi
2 kap un
3 kaşık irmik
2 kaşık yulaf ezmesi (evde yoksa öneli değil)
3 çay kaşığı susam
2 çay kaşığı instant maya
Malzemeleri sırasıyla makineye koyup temel ekmek ayarında çalıştırın.

Salı, Eylül 04, 2007

Biga’dan değil Bigalı Ekmek

Bugün size BİGA’dan bahsedeceğim. Ama çoğunuzun zannettiği gibi içinde bulunduğu yarımadaya ismini veren Çanakkale ilçesi Biga’değil kastım.

Bundan 9 sene evvel tarih bilir bir rehberle gezerken gözyaşlarımı tutamadığım Çanakkale yarımadası şimdilik bir kenarda dursun. Onu bir başka bir gün analım. Ama ben sizi göz açıp kapatıncaya kadar bir başka yarımadaya uçurayım. Akdeniz’in tam ortasına doğru uzanan çizmede, elbette İtalya’dayız şimdi.

Buralara kadar gelmişken yemeden-içmeden dönmek olmaz! Şimdi bir İtalyan kadını tarafından kurulmuş mis gibi bir sofra hayal edin, üzerinde Akdeniz’i Akdeniz yapan her türlü tat ve koku sergilenmekte. Gözünüzün önüne halis sızma zeytinyağı dökülmüş salatalar, olgun – dolgun kırmızı domateslerle hazır edilmiş marinara soslu makarnalar, güneşe tok enginar kalpleri, taneleri gerim gerim gerilmiş üzüm salkımları ve avuç büyüklüğünde incirler geliyor elbet. E peki ya ekmek?

Hiç ekmeksiz bir İtalyan sofrası olur mu? Gözünüzün önündeki vizyona enfes bir İtalyan köy ekmeği daha ekleyin. Artık hiçbir eksiğiniz yok, her şey mükemmel! Fakat yine de bilmeniz gereken bir şey var. Hayalinizdeki sofraya koymak için bile olsa gönlünüzün mutfağında hazır ettiğiniz İtalyan ekmeği “bigasız” olmaz! E peki nedir bu biga?

İtalyan Ekmeklerinin özü BİGA

İtalya’nın kırsal bölgelerinde pişen en leziz ekmekler kulağa tuhaf gelecek ama ünlerini bir önceki günün emeğine borçludurlar. Ekmek ustaları günün erken saatleri ile beraber fırınlarının kepenklerini açarken o gün pişecek ekmekler adına gönülleri rahatsa eğer bunu içerde onları beklemekte olan tek bir şeye borçludurlar: BİGA.

Biga bir önceki gün hazırlanmış ve yavru bir kedi gibi ılık bir köşeye bırakılmış bir çeşit tuzsuz ekşi mayadır. Yukarıda geçen “önceki günün emeği” tanımlaması bigaya fazla gelebilir. Çünkü biga dünyanın diğer tüm ekşi mayalarına kıyasla en az emek ve en önemlisi en az zaman talep eden bir başlangıç mayasıdır üstelik de kaprissizdir…

Gelelim biganın ne olduğuna, ya da nasıl yapıldığına:

Un-su ve çok az miktar maya. İşte biga budur. Elbette bundan biraz daha fazlası… En azından işlem açısından…
İşlem dediğim şey bir sonraki günün ekmeği için bir gün önceden bir miktar unu su ve maya ile tahta bir kaşıkla plastik bir kapta karıştırmak.

Hayat koşturmacası içinde hepimizin en çok sıkıntısını çektiği şey zaman. İşte tam da bu yüzden bu çağın insanının “pratik” kelimesini çok sevdiğini düşünüyorum. Bir ekmek pişireceksiniz ama bu ekmeğin ilk ve en önemli ayağı bir gün önceden başlıyor dediğimde birçoğunuzun geri çekildiğini görür gibi oluyorum. Ama bunun için tek bir cümlem var: İnanın bana buna değecektir!
Neden mi?
Biga ekmeklere eşsiz bir koku verir de ondan… Ayrıca biga temelli bir ekmekte eşsiz kokunun yanı sıra garantilediğiniz üç şey daha vardır:
Nemli bir doku,
doku içinde geniş gözenekler
ve dayanıklılık…

Tüm bunlar yeterli gelmediyse sonucun kendinizi gerçek bir ekmekçi gibi hissetmenizi sağlayacağı garantisi sanırım sizi ikna edecektir.

Hemen yumurtalı- irmikli ve elbette bigalı leziz ekmeğimizin yapım aşamalarına geçelim.

İlk Aşama
1 bardak su
Çay kaşığının ucuyla instant maya
2 bardak un
Suyu plastik bir kaba dökün.
Suyun içinde mayayı tahta bir kaşıkla karıştırarak eritin.
Unu ekleyerek tahta kaşıkla karıştırarak bulamaç haline getirin ancak uzun süre karıştırmayın.

(biganın üzerini streç filmle kaplayın ve mutfağın bir köşesine koyup 12 saat kadar unutun. Biganıza süre sonunda baktığınızda iki kat kadar büyümüş köpüksü bir hamur bulacaksınız. Eğer vakit ekmek yapmak için elverişli ise direk ekmek makinenizin başına geçebilirsiniz. Eğer vakit uygun değilse bigayı buzdolabına kaldırın. Ertesi gün ekmek yapımına başlamadan önce biganızdan ¾ kaplık kısmı alıp buzdolabından çıkarın. Yarım saat- bir saat kadar ılımaya bırakın. Kalan biganızı ise bir hafta içinde kullanmanız gerektiğini unutmayın. )

İkinci Aşama
3/4 kap biga (bir saat kadar önce dolaptan çıkarılmış)
Yarım bardak yarım yağlı süt (veya tam yağlı)
1 yumurta
1 kaşık zeytinyağı (bir buçuk da olabilir)
1 çay kaşığı tuz (istenirse 3/4 çay kaşığı da konabilir)
1 kap un
1 kap irmik
1 + ½ çay kaşığı instant maya

Makinenize malzemeleri sırasıyla koyup temel ekmek ayarında çalıştırın.

NOt: Kalan bigayı bir hafta içinde kullanın demiştik. Belki "yazık mı olur? acaba kullanmam mı?" türü düşünceler aklınıza gelmiş olabilir. Ekmeğiniz pişip- sofranıza düştükten sonra tüm bu endişelerinizin yok olacağına eminim. Afiyetle....

Pazartesi, Nisan 10, 2006

Ekşi Maya Üzerine Önemli bir kaç not ve Türk Ekmeği'nin Makinede denenmiş hali ...

Son günlerde ekmek makinesini zahmetsiz kullanmak isteyenlerin yüzünü ekşitecek ekşi mayalı tariflere takmış görünüyorum.

Böyle düşünüyoranız haklısınız çünkü ekşi maya hazırlamak biraz ekstra zahmet ister gibi...

Ayrıca bu mayayı hazır edip buzdolabına attığınız zaman belki aylar boyu işinize yaramak üzere hazır bekliyor ama bu durum da size yine ek zahmetler verecek (fakat zahmetsiz yemek olmuyor biliyorsunuz)!

Nedir bu zahmetler?

Mayanızı her zaman bitimsiz kılmak istiyorsanız:

(Her 1 kaplık ekşi maya kullanımınız ardından
¾ kap su
¾ kap un
1 çay kaşığı şeker
ekleyerek ekşi mayanızı iyice karıştırın. 1 gün dışarıda bekletin (üzeri yine tülbent ile örtülü)
Ertesi gün buzdolabına kaldırabilirsiniz.

Eğer ki 10 gün boyunca mayanızı hiç kullanmadıysanız 1 çay kaşığı şeker koyup karıştırın, tekrar buzdolabına kaldırın. Bu işlemi mayayı kullanmadığınız sürece 10 günde bir tekrar edebilirsiniz.

Bir de ekmek yapmak üzere ekşi mayanızı buzdolabından çıkardığınızda öncelikle iyice bir karıştırmanız, ardından kullanacağınız kadarını alıp oda sıcaklığına gelinceye kadar bekletmeniz gerek..
-------

Bir de geçen gün sizeTürk ekmeği’ne dönüştü dediğim ekşi mayalı Fransız Ekmeğini işin içine el karıştırmadan, yapmak isteyenler için (ve tabiî ki merakımdan da) makinede deneyeceğim demiştim.

Denedim. Üzeri hafifçe çökse de tat olarak bildiğimiz bakkal ekmeğini tutturmuş sayılabiliriz. BEnce 2 çay kaşığı maya fazla geldi. Ekşi maya ile beraber 2 kez maya koymuş gibi oldum. Sanırım 1 çay kaşığı instant maya yeterli olacaktır.

Malzemeleri tekrar vereyim:

1-1/2 lb ekmek malzemesi
1-1/4 kap ekşi maya (starter)
2 kaşık su
3 kap un
¾ çay kaşığı tuz
2 çay kaşığı instant maya (bence siz 1 koyun)

1 nolu programda.


Not: Fotoğrafta gördüğünüz gibi köpüklü çıkmıyor buzdolabından ekşi maya. Üzerinde sıvı birikmiş halde ve krep hamuru kıvamında çıkıyor.
Posted by Picasa

Salı, Nisan 04, 2006

Türk Ekmeğini Gökde Ararken Yerde Buldum....


Brezilya karasularında Arjantin bandrollu bir gemide bir Türk denizci ile Fransız denizci kavga edip birbirlerini bıçaklıyorlar, 2 si de denize düşüyor. Şimdi bu dava hangi devletin yargısını ilgilendirir?

Bugün elimde olmadan üniversitedeki Temel Hukuk ve Sosyal Politika hocamız Dinçer Tarakçıoğlu'nu *** hatırladım. Okuduğunuz soru onun bir anfi dolusu gencin dikkatini yoğunlaştırmak için kullandığı taktiklerden biridir.

Peki nerden düştü aklıma Dinçer hoca?

Şöyle söyleyeyim: Amerika'dan gelen kitaptan Ekşi Mayalı Fransız Ekmeği tarifi yaptım: Halis Türk Ekmeği çıktı.

Bu ne "international" ekmek böyle.

31 Mart’da, mayamız hazır olduğunda denemek üzere bir Fransız ekmeği tarifi vermiştim biliyorsunuz. Tarifi tekrar etmeyeyim şimdi. Tıklayın.

Sonuç:
Az önce de dediğim gibi şu an yediğim ekmek hiç de Fransız ekmeği falan değil, bildiğiniz Türk ekmeği bu yaşasın…. Sadece bir iki nokta var bir sonraki tecrübelerde dikkate alacağım:

1-Dış kabuğu umduğumdan sert oldu. Bunu önlemek için 15 dakikada bir olmak üzere birkaç kez fırının kapağını açıp ekmeğin üzerine su serpmem yeterli olabilir.

2-Keşke hamuru 2 adet değil de 1 adet somun olmak üzere şekillendirseydim. Böylece kabuk daha az yumuşak alan daha çok olmuş olacaktı.

Kabuğun tüm beklediğimden daha sert oluşuna rağmen ekmeğin iç kısmı tamamen Türk ekmeği tadında. Üstelik katkı maddesiz.

Bir sonraki hedefim ise bu ekmeği makineden hiç çıkarmadan denemek. Üzerinde çapraz çentikler olmayıversin. Zaten kimi ekmek dostları bu tür bir tarif verdim mi bunun sadece ekmek makinesinde yapılanı yok mu diye soru soruyorlar...


***(Her halde Ege Ü. İletişim Fakültesi'nin en unutulmaz hocalarından biridir. Size kök söktürerek hukuk öğretir. Bir gün bile papyonsuz görmediğim bu hoca'nın 1. ve 2. sınıfta karşınıza zebani gibi dikilen derslerini verdiniz mi kendinizi İletişimden mezun sayabilirsiniz ---vize durumuma göre Sosyal Poilitika'dan 57 değil de 50 almam geçmem için yeterliydi. Sevgili Dinçer Hoca beni 49 ile bıraktı----.

Zaten 3. ve 4. yılda o kadar rahatlamışım ki babam anneme "ben bir daha üniversite sınavına gireceğim, İletişim fakültesini yazacağım( o zamanki adıyla Basın Yayın Y. O.) hiç ders çalışmadan okul bitiryorsun ne güzel demişti"

Geceleri onlar horuk koruk uyurken ben ders çalışıyordum ya hadi ya neyse.
Posted by Picasa

Pazar, Nisan 02, 2006

Starter- Ekşi Maya Gün 4: Beklerken Boş durmayalım

Ekşi Maya/Starterlı Çoban Ekmeği

1 kap ekşi maya/ starter
1 kap ılık su
2 kaşık zeytinyağı
1–1/2 çay kaşığı şeker
1 çay kaşığı tuz
¼ çay kaşığı karbonat
1/3 kap çavdar unu
3 veya 3–1/2 kap un


Mısır unu
Susam
Zeytinyağı



1-Son 3 malzeme hariç bütün malzemeleri ekmek makinenizin tavasına koyun. Makinenizi hamur ayarında çalıştırın. (Ekşi mayanızın kalınlığı ne kadar una gereksinim duyacağınızı belirleyecek. Hamurunuzun çok sulu olduğunu düşünüyorsanız 1er kaşık olmak üzere un eklemeye devam edin. Aynı şekilde hamurunuz çok kuruysa 1 er kaşık şeklinde su da ekleyebilirsiniz.)

2-Süre bittiğinde hamurunuzu alıp hafifçe yağlanmış bir yüzeye koyup birkaç kez yoğurun, oval şekil verin. Üzerini örtün 10 dakika dinlenmeye bırakın.

3-10 dakika sonra hamurunuzu ters çevirip düzleştirin. Yağlı kağıt üzerine mısır unu serpin hamurunuzu buraya alın ardından 2,5 cm kalınlığında yuvarlak şekil vererek açın.

4-Susamlarınızı hamurun yüzeyine serpip bastırın. Fırça ile zeytinyağı sürün. Yine üzerini örtün. Ilık bir yerde 1–2 saat dinlendirin. Hamur 2 kat büyüyecektir.

5-Fırını önceden 220 dereceye ısıtın. Ekmeğinizi 10 dakika kadar bu ısıda pişirin. Ardından dereceyi 190’a indirin, 15 dakika daha pişirin. Ekmeğinizi fırından alın biraz ılımasını bekleyin. Çoban ekmeğiniz sofrayı şereflendirebilir .


Not:Biliyorsunuz ekşi maya yapmaya başladım 4 gün evvel. Ancak toplamda en az 5 gün olmak üzere 10 güne kadar oda sıcaklığında beklemesi gerekiyor bu mayanın. Ben bu süreç de boş durmamak adına size ekşi mayalı tarifler veriyorum. Eğer siz de benimle beraber başladıysanız bu işe, süre sonunda elinizde hazır bir kaç tarif bulunsun diye.


Kaynak: whatscookingamerica.net
Foto: greenpolarbear.net Posted by Picasa

Cumartesi, Nisan 01, 2006

Starter- Ekşi Maya Gün 3: Beklerken Boş durmayalım

Makinede Yulaf Ezmeli Ekşi Maya Ekmeği

1/3 kap yulaf ezmesi
3 kap un
¾ kap ekşi maya (starter)
¾ kap süt
4 çay kaşığı margarin ya da tereyağı
1 (yemek kaşığı) kaşık şeker
¾ çay kaşığı tuz
2 çay kaşığı instant maya (Ya da 1 çay kaşığı aktif kuru maya- ancak ben birincisini tercih ederim)

1-Ara sıra karıştırmak üzere yulaf ezmelerini alçak bir fırın kabına koyup 180 derecede 15-20 dakika pişirin. Ardından soğutun.

2-Yulaf ezmesini una karıştırın, kalan tüm malzemelerle beraber ekmek makinenizin tavasına koyun. Tabi en alta sıvılar en üste un ve onun da üstüne maya olmak üzere….
Temel beyaz ekmek programında makinenizi çalıştırın.

Dilim başına besin değeri: 140 calori.

Not:Biliyorsunuz
ekşi maya yapmaya başladım 3 gün evvel. Ancak toplamda en az 5 gün olmak üzere 10 güne kadar oda sıcaklığında beklemesi gerekiyor bu mayanın. Ben bu süreç de boş durmamak adına size ekşi mayalı tarifler veriyorum. Eğer siz de benimle beraber başladıysanız bu işe, süre sonunda elinizde hazır bir kaç tarif bulunsun diye. Posted by Picasa

Cuma, Mart 31, 2006

Starter- Ekşi Maya Gün 2: Beklerken Boş durmayalım

Ekşi Maya (starter) bir köşede ekşimeye devam ediyor. Buna eminim çünkü bulunduğu oda ekşi ekşi kokmakta. Sanırım bu ekmek macerası için buna katlanmak zorundayım. Zaten bu sürekli olacak bir sıkıntı değil.

Ekşi mayayı bir kez tutturdunuz mu ağzı sıkıca kapanan bir kaba aktarıp buzdolabına koyuyorsunuz oldu bitti.

Dün de belirttiğim gibi kullandıkça üzerine ekleme yaparak yeniliyorsunuz (ancak her yenilemeden sonra yine bir gün açıkta kalması gerekiyor- ardından buzdolabına) Böylece bitimsiz gibi gözüken bir malzeme (ki bundan sonra sık sık ekşi maya bazlı makine ekmeği yapmayı düşünüyorum) her dem elinizin altında olmuş oluyor.

Hemen açıklayayım bu fotoğraf hazırlayacağımız ekşi maya ile yapmayı umduğum ilk ekmek olan Fransız ekmeğinin şeklini göstermek üzere seemecook sitesinden ödünç alındı

Nerde kalmıştık ?

Evet evet....Ekşi maya hazırlama aşamaları hakkında gün be gün yazmaya karar vermiştim biliyorsunuz: Ancak bu gün mayamın peçesini (tülbent) kaldırdım baktım ki kayda değer bir gelişme yok tarifin neden günde en az 2-3 kere karıştırın komutunu verdiğini anlamamı sağlayacak dibe çökme ve tüm suyun tepede kalması durumu hariç).

Ben de durum ile alakalı başka bir yazı yazmaya niyetlendim…

Ekşi mayamız hazır olduğunda seçip yapmak üzere her gün bir başka ekşi mayalı tarif sunacağım size…Fotoğraf işine gelince, Bahar geldi (Bahar’ın baş harfini küçük harf ile yazmak içimden gelmiyor- çok seviyorum bu mevsimi) nasıl olsa uygun bir fotoğraf çeker koyarım tarifin yanına….(Gerçi bugünkü fotoğraflar demin de belirttiğim gibi seemecook sitesinden, bize yardımı olsun- açıklayıcılık kazansın tarif diye seçildi)

Ekşi Maya temelli Fransız Ekmeği


1-1/2 lb ekmek malzemesi
1-1/4 kap ekşi maya (starter)
2 kaşık su
3 kap un
¾ çay kaşığı tuz
2 çay kaşığı instant maya (ya da 1 çay kaşığı aktif kuru maya- ancak ben bu ikincisi için çok tecrübeli olmadığımdan garanti veremiyorum)
Mısır unu (yağlı kağıda serpmek için)
Hafifçe çırpılmış 1 yumurta beyazı
1 kaşık su

2 lb ekmek malzemesi
1-3/4 kap ekşi maya (starter)
¼ kap su
4 kap un
1 çay kaşığı tuz
2-1/2 çay kaşığı instant maya (ya da 1-1/4 çay kaşığı aktif kuru maya- ancak ben bu ikincisi için çok tecrübeli olmadığımdan garanti veremiyorum)
Mısır unu (yağlı kağıda serpmek için)
Hafifçe çırpılmış 1 yumurta beyazı
1 kaşık su

1-Somun büyüklüğüne karar verip ilk beş malzemeyi tekneye gerektiği kadar koyun ve makinenizi hamur programında çalıştırın.Süre bittiğinde hamurunuzu alıp şöyle bir yoğurun ve üzerini kapatıp 10 dakika kadar dinlenmeye bırakın.

2-Hafifçe unlanmış yüzeyde hamurunuzu dikdörtgen şeklinde açın. Silindir oluşturacak şekilde hamurunuzu yuvarlayın.Uçlarını sıkıştırıp kapatın ve alta döndürün.

3-Yağlı kağıdı fırın tepsisine serip üzerine biraz mısır unu serpin. Hamurunuzu kağıda yerleştirip üzerine bir kapta çırptığınız yumurta beyazı ve 1 kaşık suyu sürün. (kalanını atmayın lazım olacak)
Silindirik şekle ve uçları sıkıştırıp alta kıvırmaya karşı kafanızda soru işareti olmuış olabilir, gördüğünüz gibi sonuçta normal ekmek görüntüsü olacak. Rulo bir ekmek değil.


4-Şimdi ekmeğinizi tekrar örtüp ona ılık bir yerde dinlenmek için 45 dakika verme zamanıdır. (iki katına çıkıncaya kadar boyu)

5-Keskin bir bıçak ile3-5 çapraz çizik atın ekmeğinizin üzerine. Derinlik bir santim kadar olacak. Ekmeğin üzerine su-yumurta karışımını sürün.

6-190 derece fırında 20 dakika pişirin (ama toplamda 40 dakika kadar pişecek aslında).

7-Kalan yumurta su karışımı ile tekrar ekmeğinizi ıslatın (üzerine sürün) 15-20 dakika kadar daha pişirin…


Şimdiden heyecanlanıyorum süre tamamlansın diye....Tabiki bizim ekmeğimiz tepede gördüğümüz ekmeğe tam olarak benzemeyecek: elimde böyle bir kalıp yok, ekmeğimin altı köşeli olmaz ve bu ekmeğe çizikler atmamışlar ben en iyisi çizik atılmış Fransız ekmeği resmi de ekleyeyim buraya:
Bu resim için de http://www.alturahorizon.com/ teşekkürler.

Perşembe, Mart 30, 2006

5 gün sonra usta işi ekmek yapmak üzere kolları sıva: Starter gün 1.

Artık gerçek ekmek maya starter’ına* tekrar el atmanın zamanı geldi. Daha evvel bir kez denemiştim (allrecipes’den aldığım bir tarif ile ama sonuçtan memnun kalmamıştım. Bu kez umutluyum. Kaynağı değiştirdim. Üstelik önceki starter da hiç maya yoktu, sürekli 4 gün boyunca un ve su ekleyip karıştırarak yapılan bir starterdı. Bu seferki başka)

Henüz starterımın ilk günündeyim. Size de haber vereyim dedim, belki benimle beraber başlarsınız bu sabır denemesine…Hem 4 gün sonra starter ile ekmek makinesinde yapılacak ekmek tarifleri vermeye başladığımda eliniz göğsünüzde kalmaz (böyle bir deyim var değil mi arkadaşlar- ama böğür lafı bana biraz sert geldi, değiştirdim ::)

Peki 5 gün boyunca ne yapacağız?


Önce ilk günden başlayalım.


Genişçe bir kapta 1-1/2 çay kaşığı aktif kuru mayayı 3/4 kap ılık su ile eritin
3 kap daha ılık su ekleyin.
3 kap un, 4 çay kşığı şeker ekleyin karıştırın (mixer ile de olabilir)


Tülbent ile örtün ve oda sıcaklığında beklemeye alın. (5 -10 gün) ama ben 5 gün bekleyebileceğim. Bu arada günde 2-3 kere karıştırmayı da unutmayın. Süre sonunda hava almaz bir kaba aktarıp buzdolabına koyacağız, gerektikçe bir miktar alacağız.

Bu maya bitmiyor hiç biliyor musunuz?
Üzerine her kullanımdan sonra ekleme yapabiliyorsunuz.

her bir kap kullanımınız için: 3/4 kap un
3/4 kap su
1 çay kaşığı şeker ekleyip karıştırın. Örtüp en az 1 gün kabarcıklanmasını bekleyin. Ondan sonra buzdolabına koyun oldu bitti.


*Starter nedir derseniz, daha bir usta ekmek üretmek için gereken ilk mayadır derim. Bunun Türkçe karşılığı olmadığı için üzgünüm.



** İlk resim, starter'ın yani ekşi maya'nın (Huysuz ve Tatlı"nın belirttiği ve bana da mantıklı gelen Türkçe karşılık isim bu) ilk hali, ikinci resim ise sadece 2-3 saat sonraki hali.
Posted by Picasa