Mart 31, 2008

Sade Açma


Bir haftasonu lezzeti, resim çekmek beni uğraştırdı, bir parça güneş çıksa diye bekledim ama bu kadarı oldu. Pastane açmalarına göre daha az yağlı, üstelik zeytinyağlı, bir nevi diyet açması diyebilirim. Şimdi, pastanelerde yağsız açma da satılıyor ama ben yağsız yapmaya cesaret edemedim, bu güzel lezzeti sizinle paylaşıyorum.

Malzemeler:

  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çay bardağı ılık süt
  • 1 paket kuru maya
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı mahlep
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 yumurta ( sarısı dışına, beyazı içine)
  • 3 su bardağı un


Yapılışı:

  1. Bir kaba kuru mayayı alın, üzerine ılık sütü boşaltın, mayanın eriyip kabarmasını bekleyin.
  2. Yoğurma kabına unu alın, tuzu, şekeri ve mahlepi koyup, unu iyice karıştırın. Unun ortasına bir havuz açın, sütle maya karışımını dökün, bunu üzerine yumurtanın akı ile zeytinyağını da ilave edip, hamuru yavaş yavaş oluşturun, unu az gelirse ekleyin.
  3. Hamurun üzerine bir bez örtüp yarım saat kadar mayalanmasını sağlayın.
  4. Mayalanan hamurdan, yumurta büyüklüğünde kopardığınız parçaları , elinizle yassılaştırark uzatın, simit şekli verek kapatın. Yağlanmış fırın tepsisine açmaları dizin, üzerini örtüp 15 dakika kadar daha bekleyin.
  5. Bu sürenin sonunda, açmaların üzerine önce zeytinyağı sonra da yumurta sarısı sürün, susamla süsleyip ,180 derece fırında kızaran kadar pişirin.

Afiyet olsun.

Mart 28, 2008

Gül Tatlısı

Tarif sevgili Zeytinağacından, gül tatlısını denemek istediğim halde genelde margarin kulanıldığı için tarifleri uygulayamamıştım, ama benim gibi bir zeytinyağı sever için bu tarif tam oldu diyebilirim.

Malzemeler:

  • 1 yumurta
  • 1 çaybardağı yoğurt
  • 1 çaybardağı şeker
  • 1 çay bardağı irmik
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 limon kabuğu rendesi
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya

İç malzeme : 1 su bardağı kadar ceviz ( iri rendelenmiş ) ,tarçın

Şerbeti için:

  • 3 su bardağı su
  • 3 su bardağı toz şeker
  • 1 limonun suyu

Yapılışı:

  1. Derince bir kaba yumurtayı kırın, üzerine zeytinyağı ve şekeri döküp , pürüzsüz olana kadar karıştırın. İrmiği, limon kabuğunun ekleyin. Unu vanilya ve kabartma tozu ile birlikte azar azar ekleyin. Yumuşak bir hamur elde edecekseniz.
  2. Hamuru merdane ile iyice inceltin, çay bardağının ağzı ile yuvarlaklar elde edin. Elde ettiğiniz dairelerden üçünü yanyana , biri diğerinin üzerine gelecek şekilde dizin. Enine olacak şeklilde cevizli harcı koyun, sararak kapatın, bir bıçak yardımı ile ortasından ikiye kesin. Her birinden iki adet gül oluyor ki yaklaşık kırk adet gül elde ettim.
  3. Yağlı kağıt döşeli fırın tesisine dizin, önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin.
  4. Pişmesine yakın şerbeti hazırlayın. Fırından çıkan gülleri ben borcama aldım, hamur biraz ılınınca sıcak şerbeti bir kepçe ile azar azar üzerine döktüm.
  5. Tatlının şerbeti çekmesi zaman alıyor,üzerine bir tepsi kapamakta yarar var. Bir gece beklettiğiniz tatlı, sabaha servise hazır hale geliyor. Dilirseniz üzerini değişik şekilde de, fındık, fıstık, hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz.

Afiyet olsun.

Mart 19, 2008

Kremalı Makarna


Makarna en sevdiğim yemek çeşidi, her gün yapsam yerim. Eda'nın da favori yemeği olduğundan her hafta soframızdan eksik olmaz. Ben soslusunu seviyorum ,Eda sadesini, bu yüzden haşladıktan sonra bir miktar ayırıp, kendi makarnamı istediğim kadar süslüyorum. Oldukça kısa sürede hazırlayıp zevkle yiyeceğiniz bir yemek oluyor. Kalorili olsa da kremalı makarnanın tadı bir başka oluyor.

Malzemeler:

  • 1 paket Barilla deniz kabuğu makarna
  • 1 paket hazır krema
  • 1 tane sarı dolmalık biber
  • 1 tane kırmızı biber
  • 3 tane sivri biber
  • 1 paket mantar
  • 6 tane dilimli kaşar peyniri

Yapılışı:

  1. Makarnayı pişirme süresine uygun oarak haşlayıp, süzün. Teflon tavaya küçük küçük doğranmış , sarı, kırmızı ve yeşil biberleri alıp soteleyin, mümkünse hiç yağ kullanmayın.
  2. Mantarları yıkayıp ekleyin, suyunu salınca altını açarak, kavurun. Kavrulunca bir paket kremayı ekleyip, ateşin altını kapatın.
  3. Fırın kabınızı yağlayıp, makarnayı boşaltın, biberli mantarlı sosu üzerine gezdirin. En üste kaşar peynirleri koyun, peynirler eriyinceye kadar fırınlayın.


Afiyet olsun.

Mart 17, 2008

Vişne Soslu Kurabiye


Hafif bir kurabiye, nişastalı olduğu için de hem gevrek hem de kolay kolay bayatlamıyor. Haftasonu çabucak geçti, bu şirin kurabiyelerde çabucak bitti. Kurabiyenin ortasına koyduğum vişne sosunu hazır kullanıyorum, ketçap şişelerini andırıyor ama üzerinde çizgi film kahramanlarının resmi var. Gene bir seferinde yaparken Ela bunu görünce pek sevindi " hala bu ne , ben bunu yiyebilir miyim diye sormuştu. Fıstığım Eskişehir'de çok özledim onu ben.

Malzemeler:

  • 3 çorba kaşığı kadar yumuşak margarin ( aslında margarin kullanmayı hiç sevmesemde bazı tatlılar için gerekiyor)
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çay bardağı pudra şekeri
  • 1 kaşık yoğurt
  • 1 limon kabuğu rendesi
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabarma tozu
  • 2 çay bardağı mısır nişastası
  • alırı kadar un
  • 1 yumurta

süslemek için:

  • iri çelikmiş fındık
  • vişneli sos

Yapılışı:

  1. Yumurtayı kırın, sarısı ile beyazını ayırın. Sarısını kabın içine alın, üzerine margarini ve zeytinyağını alın, elinizle iyice karıştırarak margarinin zeytinyağı ile iyice karışmasını sağlayın, pudraşekerini ekleyin, yoğurt ve limon kabuğını da ekleyip iyice karıştırın.
  2. Nişastayı ekleyin oldukça yumuşak bir hamur olduğunda , unu vanilya ve kabarma tozu ile birlikte ekleyerek hamurun orta sertlikte olmasını sağlayın. Zaten nişasta sebebiyle yumuşak bir hamur oluyor.
  3. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın, yuvarlayın, ortasına bir çukur açın. Kurabiyeleri önce yumurtanın akına sonra fındığa bulayıp, önceden ısıtılmış 170 derece fırına koyun. 15 dakika kadar bekleyip, ( bu arada orta boşlukları kabarıyor) fırından alın, kabaran boşlukları elinizle yeniden çukurlaştırdıktan sonra ,boşluklara vişne sosundan yeteri kadar doldurun, yeniden fırına sürün.
  4. Üzerleri kızara kadar pişirin, pişer pişmez fırından alıp ılınmasını bekleyin. (Eğer fırında kalırsa sosu çok kuruyor). Ilındıktan sonra servis yapın.

Afiyet olsun

Baharlar Açmış

Kuru dallardan fışkıran insana hayat ne kadar güzel detirden baharlar,
Kardelenler bembeyaz demet demet,




Salata Üçlemesi



Haftaiçi sabah kahvaltılarının tadına varamıyorum , aslında sabah kahvaltısı yapmadan evden çıkmam ve çok da severim, fakat özene bezene bir şeyler yapamıyorum. Sevdiğim şeyleri yapmak için hafta sonlarını bekliyorum. Sıradan bir haftasonu için sevdiğim salatardan oluşan bir buket, taze soğanlı patates salatası, semizotlu kısır ve domates salatası. Gerçekten hepsini özlemiştim, benim için değişiklik oldu. Bir haftasonu sofrasından geriye bunlar kaldı.

Mart 12, 2008

Beşamel Soslu Sebzeler


Bu yemeğin adını ben koydum, aslında orjinalini öğlen yemeği için gittiğim bir cafede yedim ama ismine pek dikkat etmedim. Dışarda birşey yiyeceğim zaman da genellikle sebze tercih ederim. Görünümünü çok beğenince tadına bir bakayım dedim, o da hoşuma gitti. Bu sefer yemeği yerken detaylı incelemede bulundum, patates, ıspanak ve mantarın beşamel sosla buluşması aslında, ideal bir yemek sebze severlere. Sebze severseniz yada hafif bir akşam yemeği tercih ederseniz bunu bir deneyin derim. Ben küçük fırın kabında pişirdim, malzemeler de ona göre ama siz daha büyük borcamda pişirecekseniz malzemeleri ona göre artırabilirsiniz.

Malzemeler :

  • 3 tane patates
  • 250 gr ıspanak
  • 1 tane soğan
  • 1 paket mantar

Beşamel sosu için:

  • 2 kaşık sıvıyağ
  • 2 kaşık un
  • 2 su bardağı süt

Yapılışı:

  1. Patatesleri diri kalacak şekilde haşlayın, fırın kabını az yağlayıp, patatesleri irice doğrayıp, fırın kabının dibine döşeyin.
  2. Ispanakları yıkayıp, durulayın ince kıyın, tavaya soğanı alıp kavurun, ıspanakları da ilave edin . Ispanaklar kavrulunca patatesin üzerine boşaltın.
  3. Mantarları iyice yıkayıp, suyunu süzdürün, irice kesip yağsız tavada iyice soteleyin, bunu da ıspanağın üzerine ekleyin.
  4. Küçük bir tencereye sıvıyağı koyup, unu üzerine alın tel çırpıcı ile karıştırın, sütü azar azar ilave ederek beşamel sosu hazırlayın, beşamel sosu mantarın üzerine boşaltıp, 200 derece fırında yarım saat üzeri kızarana kadar pişirin. Fırından alıp, ılınınca dilimleyip servis yapın.





Afiyet olsun.








Mart 11, 2008

Çok Tahıllı Ekmek

Uzun zamandır almak istediğim halde ama kullanır mıyım diye düşünüp vazgeçtiğim ekmek yapma yapmakinam oldu sonunda , daha doğrusu Eda'nın bana doğumgünü hediyesi. İlk denemede hayal kırıklığı olur belki diye işe girişmeme rağmen, hem görüntüsü hem de tadı ile harika bir ekmek yapmayı başardım. Tabi ilk tadına bakmak ve kahvaltı yapmak zevki de bana kalmış oldu, ama ekmeğin pişmesi üç saat kadar zaman alıyor. Zaten sabahları erken kalktığım için sabahın altısında işe koyuldum (ekmek fırınıları gibi) dokuzbuçukta sabah kahvaltısına tazecik ekmeğim hazır oldu. Kitapçığında yazan tarife bire bir uydum , ölçü kabı ve kaşık makinanın içinden çıkıyor

Malzemeler:

  • Söke çok tahıllı ekmek unu 3 kap
  • 1+1/8 kap ılık su
  • 1 küçük kaşık tuz
  • 1 büyük kaşık toz şeker
  • 2 büyük kaşık sıvıyağ
  • 2 küçük kaşık kuru maya

Yapılışı:

  1. Pişirme kabına önce sırasıyla su, tuz, şeker ve sıvıyağı alalım, tahıllı unu sıvı malzemenin üzerine kapatacak şekilde koyup , mayayı en son ilave edin. Programı seçin, üç saat sonra ekmeğiniz hazır.
  2. Kalıbından çıkardığınız ekmeği 15 dakika kadar tel ızgara üzerinde dinlendirin, daha sonra büyükçe bir bezle kaplayıp üç gün içinde kullanın, bu şekilde kurumadan yumuşacık kalıyor.
Afiyet olsun..

Özledim

Kış çok uzun geçmiş, babamı aylardır görmemiş gibi bir durumum var gene,bunu atlatmak için beni en çok ne mutlu eder diye düşündüm, en çok sevdiğim yer Altınoluk pazarıdır desem, gülebilirsiniz ama o renk çeşitliliği ve tazelik bana huzur veriyor.
Kazdağlarından daha sabahın ilk saatlerinde köylü kadınların toplayıp getirdiği mis kokulu dağ çileklerini özledim,
Çiftçi Hasan Dayının yetişdirdiği görüntüsü kadar tadı da mükemmel sarı domatesleri özledim,

Evimin bahçesinden kendim dikip yetiştirdiğim, ellerimle topladığım tüysüz şeftalileri özledim,



Pazardan alırken yemyeşil ,eve gelince kızaran acı biberleri özledim,



Yaz sonuna yetişen ve dönerken tadabildiğimiz taze fıstıkları özledim ,




Kadırga Koyunda Ali Babanın karadutlu çok özel dondurmasını özledim,




Ayna kadar parlak , mavi bayraklı , denizinde yüzmeyi özledim. Her nesi varsa Altınoluk' ta olmayı özledim ....






Mart 10, 2008

Piramit Pasta

Canım tatlı çektiğinde ilk başvurduğum tarif, elimin altında malzemeleri herzaman hazır ve kısa zamanda hazırlanıyor ve Eda da severek yiyor.Deneyin gerçekten çok güzel oluyor.

Malzemeler:

  • 1 paket Dt Oetker Çikolatalı Sos
  • 2 paket petibör bisküvi
  • 1 su bardağı fındık
  • 3 su bardağı süt

Yapılışı:

  1. Çikolatalı sosu 3 su bardağı sütle pişirin, kaynamaya başlayınca topaklanmadan bisküvileri irice kırıp içine atın, fındakları da irice kırıp sosa ilave edin. Pürüzsüz bir karışım elde edin.
  2. Ben kek için kullandığım borcama yağlı kağıt serip, malzemeyi döküyorum, yanlarından üçgen şekli vererek piramit haline gelince, borcamın içinden çıkarıp, buzluğa kaldırdım. Buzlukta bir gece kadar bekletip, sonra buzdolabına alınca dilimlenmesi de daha kolay oluyor.
Afiyet olsun ...

Vanilya Kız Sincap, Serçe,Tavşan ile Karda



Eda' nın Vanilya Kız serisinden Karadut için eklediği son çalışması, babamın en çok sevdiği hayvanları cizmiş. Biri sincap ( Eğin'de kışın yemek için ,cevizleri alır alır götürür bir dut ağacının altına saklarlar, babam o kadar severdi ki bağda görünce çok sevinirdi) , diğeri serçe ( nerde görse yem atardı) ve sonucusu tavşan ( onu da kızım çok sever). Ben bu resmi de çok sevdim.

Mart 05, 2008

Ispanaklı ve Lorlu Börek


Eğer canınız ıspanaklı börek çekerse kısa sürede hazırlayacağınız bir tarif, kavurmaya gerek kalmadan.

Malzemeler:

  • 3 yufka
  • 4 tane yumurta
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • yarım kilo ıspanak
  • lor peyniri
  • susam
  • çörekotu

Yapılışı:

  1. Ispanakları iyice yıkayıp suyunu süzdürün, küçük küçük doğrayın bir parça tuz atıp ıspanakları elinizle yoğurun., lor peyniri de buna ilave edin.
  2. Sos için yumurtaları kırın, tel çırpıcı ile iyice karıştırın, yoğurdu ve sıvıyağı da katıp koyu kıvamlı bir sos elde edin.
  3. Yufkanın tamamını tezgaha yayın, sosdan bir miktar alıp yufkanın üzerine serpin, her yanına iyice yayılmasını sağlayın. Yufkayı ikiye katlayın her birini dört parçaya bölün, elde ettiğiniz dört üçgene ıspanaklı karışımdan yeteri kadar koyun, bu kata sos dökmeyin.
  4. Üçgenleri yanlarından kıvırarak sigara böreği sarar gibi geniş rulolar elde edin. Diğer yufkalara da aynı işlemi uygulayın.

Bu şekilde oniki tane elde edeceğiniz börekleri yağlanmış kare borcama yanyana dizin. Kalan sosu böreklerin üzerine döküp, çörekotu ve susamla süsleyip , önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında 35-40 dakika kadar pişirin. Ilınınca servis yapın.

Afiyet olsun.





Mart 04, 2008

Bugün Kızımın Doğum Günü

Eda oniki yıl önce bugün otuzdört haftalıkken beni çok korkutarak dünyaya geldi. Erken doğum belirtisi olunca hastaneye de on gün kadar önce yattım, bu sürede sürekli takibi yapıldı, anne karnında geçen bir fazla saatin blie ne kadar önemli olduğunu biliyorduk. Ama bu on günün sonunda pazartesi akşamı 20.30 da göz göze geldik. Düşük tartılı ve iştahsız bir bebek oldu, yemek yememe alışkanlığı uzun zaman devam etti. O günler aklıma gelince elimde tabakla mutfakta suyun başında , yemek yedirmeye çalıştığım ve delirdiğim günleri hatırladım.
İlk doğumgünü harikaydı, ailemiz daha kalabalıktı, hani Sezen Aksu' nun o müthiş şarkısında ki gibi" daha hiç kimse ölmemişken "..............
O zamanlar bloglar hatta internet olmaması ne kadar kayıp, çünkü bu blogda yazmanın en güzel tarafı bir anı oluşturması, geriye bakdığımızda neler yapmışız görmemiz, hele benim gibi ikidebir günlük tutmak isteyip de her seferinde yarım bırakmış biri için.
Eda artık hergün biraz daha büyüyüp , serpiliyor, genç kızlığa doğru ilerliyor. Çocuklarımız en güzel armağan bizlere, hep güzel anıları olsun istiyorum , mutlu ve huzurlu olsun.
Doğum günün kutlu olsun Edacığım, seni çok seviyorum...

Mart 03, 2008

Peynirli ve Biberli Tuzlu Kek

Kendimi en rahat hissettiğim mutfağıma geri döndüm, uzunca bir zaman canım ne pişirmek ne de yemek istedi, herşeyin tadına insan tüm sevdikleriyle varıyor. Bu hafta sonu mutfakta gezinirken yemek dergilerimi karıştırdım ve çayın yanına yakışır tuzlu bir kek tarifi buldum .Tarif Lezzet Dergisinin haziran 2006 sayısından, dolapdaki malzeme durumuna göre değişikler yaptım ama sanırım aslına uygun olarak ve kısa sürede hazırladım.

Malzemeler:

  • 4 yumurta
  • 250 gr beyazpeynir( ezine kulladım)
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 3 su bardağı un
  • yarım su bardağı mısır unu
  • yarım demet dereotu
  • 2 dal taze soğan
  • 1 fincan dilimlenmiş siyah zeytin ( hazır alıyorum , çok pratik oluyor)
  • 1 dolmalık kırmızı biber
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • yarım limon suyu
  • 1 tatlı kaşığı karbonat

Yapılışı:

  1. Yumurtaları derin bir kasede çırpın, yoğurt ve sıvıyağı ilave edip karıştırın.
  2. Peyniri rendeleyin, dereotu ve taze soğanı ince kıyın, kırmızı biberi küçük küçük doğrayın. Yarım limon suyu içine karbonatı koyup kabarmasını sağlayın.
  3. Yoğurtlu karışıma malzemeleri katıp , un ve mısır unu ile karıştırın, en son karbonatı ekleyip, pişireceğiniz kaba boşaltın. (Ben borcamın kek kalıbını yağlayıp , unlayarak onda pişirdim.)
  4. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 35-40 dakika pişirin. Pişince fırının ağzını açıp , ılınana kadar bekletin, ılınınca dilimleyip servis yapın.
Afiyet olsun

İstanbul' da Kar



Babamın cenazesini Eğin'e götürürüken Ankara'dan itibaren o kadar yoğun kar yağışı vardı ki , zaman zaman yol kenarlarında bir metreyi aşan kar yığıntıları gördük. İstanbul'a dönünce karı buralara getirdik dedik , dedesini kaybettiği için çok üzgün olan kızımın yüzünü de bu sevimli kardanadam güldürdü. Kaybedilen bazı şeylerin yerine yenileri koyabiliriz yada daha kolay unutabiliriz ama babam benim için o kadar değerliydi ki boşluğunu hiçbir şeyle dolduramıyorum, sabahları beni kahvaltıya çağırıp balkonda bekleyişi hep gözümün önünde ..