2 hafta önce babaannemlerin 2. yazlık sefalarına yine ben de katıldım..Bol bol suyla, kumla oynamak ve sürekli dışarda vakit geçirmek süperdi..
Sabah kahvaltısıyla gün başladı..Önce evde saklambaç oynadım,
bol bol kudurdum, ce-Eeee yaptım,
babaannemin getirdiği kediyle oynadım..Babaannem bilmiyor ama ben bu kedinin gerçek olmadığının farkındayım :-)
Veeeeeee işte karşınızda benim genç ve yakışıklı Mustafa dedem..Hernekadar dede kelimesini sevmese de benim ağzıma çok yakıştığını düşünüyor :-) Onu öpmem, hakkını vere vere "de de" demem, oyunlar oynamam, birlikte gezmelerimiz çok hoşuna gidiyor biliyorum :-) Geçenlerde "
keşke daha önce doğsaydın sen" dedi bana.. Kimse inanamadı duyduklarına :-) Dedemi çok seviyorum..
Sonra babamın vazgeçilmezi olan ünlü "yazlık şekerlemesi" yaptık..
Uykudan kalktııııııım, birşeyler yediiiiiiiiim, kremlerimi süründüüüüüüüüüm ve "Çınar kaçar" :-) Kendimi attım dışarılara, denize, kuma..
Karşınızda Çınar'ın sahil kreasyonu:
Offfffff ne çok işim var...Gemimi yıkıyorum..
Attım kendimi kumlara..Ohhhhh ne rahatladım..
Tişörtler foraaaaaa..
Babaannemle sahilde yürüyüş yaptık ve sonra da "bıcı bıcı" :-)
E tabii bu kadar aksiyon, beni kurt gibi acıktırdı..Yemeğime 2 elimle giriştim..
Günü futbol oynamadan bitirmek olmazdı..Yemeğimden aldığı enerjimi, mayomu giyip futbol oynayarak harcadım..
Aşağıdakiler de annemin gözünden: