Vaktiniz hayır olsun dostlar. Geçen yıl başlattığımız dua günlerine bu yıl da devam edelim inşaallah. Yarın sezonun ilk dua gününü yapacağız. Yarın için dua bekleyen sadece bir kardeşimiz var. Eğer sizinde sıkıntılarınız varsa, “bana da mümin kardeşlerim dua etse” diyorsanız, beni ya yorumla, ya da maille durumunuzdan haberdar edin. Dualarda buluşalım inşaAllah…
بسم الله الرحمن الرحيم
24.9.11
Acı Biber turşusu
Vaktiniz hayır olsun dostlar. Geçen yıl başlattığımız dua günlerine bu yıl da devam edelim inşaallah. Yarın sezonun ilk dua gününü yapacağız. Yarın için dua bekleyen sadece bir kardeşimiz var. Eğer sizinde sıkıntılarınız varsa, “bana da mümin kardeşlerim dua etse” diyorsanız, beni ya yorumla, ya da maille durumunuzdan haberdar edin. Dualarda buluşalım inşaAllah…
27.9.10
Lahana turşusunun yapımı
(ŞEYH ŞADİ ŞİRAZİ)
Geçen gün pazara gittiğimizde eşim lahaları görünce dayanamadı.Lahana turşusu yapalım mı diye sorunca ,biraz erkende olsa lahana turşusunu kurdum.Dilim döndüğünce sizede anlatmaya çalışayım…
Malzemeler (5 litrelik cam kavanoz için)
•3 kg. beyaz lahana
•1.5 su bardağı üzüm sirkesi
•3 tepeli yemek kaşığı kaya tuzu( salamuralık)
•1 avuç nohut
•1 yemek kaşığı şeker
•5-6 iri diş sarmısak
•Ayrıca doğranmış lahanayı ovmak için 2 yemek kaşığı tuz
LAHANA TURŞUSU NASIL YAPILIR
•Öncelikle besmele çekmeyi sakın unutmayın.Besmelesiz yapılan şeylerin lezzetli olmadığına inanıyorum.
•Lahanayı akşamdan istediğiniz büyüklükte doğrayın
•üzerine iki kaşık tuzu atıp harmanlayın
•Üzerini örtüp sabaha kadar bekletin
•Sabahleyin lahanaların içine sarmısakları ikiye veya üçe bölüp atın.Arzuya göre havuçta atabilirsiniz.
•Yeniden karıştırıp,kaynar suyla çalkaladığınız ve dibine nohut attığınız cam kavanoza lahanaları sıkıştırarak bastırınız.Dibinde biriken lahananın suyunu turşuya katmayın ki turşu ağırlaşmasın
•Üzerine sirke ve ağzını kapatacak kadar suyu koyup 20 dakika kadar bekletiniz.Bu işlemi lahanayı ovduğumuz tuzun suya çıkması ve tuz ayarını daha iyi yapabilmek için uyguluyoruz
•Bu süre sonunda kavanozdaki suyu bir kaba süzüyoruz.(lahanalar kavanozda kalacak)
•Şimdi tuz ayarını yapabiliriz
•Bu suya tuzu şekeri katıp karıştırıyoruz.Elinizle karıştıracaksanız,elinizin temiz olmasına dikkat edin ki turşuda bakteri üremesin.
•Hazırladığımız suyu yavaşça lahanaların üzerine dökün.Hava boşluğu kalmamasına dikkat edin.
•Ağzına temiz bir poşet geçirin ve kapağını sıkıca kapatın.
•Güneş almayan bir yerde ortamın sıcaklığına göre 2 veya 3 hafta kapağını açmadan bekletin.
•Turşuyu açtıktan sonra mutlaka serin bir yerde bekletin ki ağırlaşma olmasın.
LAHANALARI NEDEN TUZLA OVUYORUZ?
Arkadaşlar malumunuz,lahana ilk haliyle doğranıp basılmaya çalışıldığında çok yer kaplıyor.Turşu olgunlaşmaya başlayınca da kavanozda bir sürü boşluk kalıyor.Bu yüzden akşamdan tuzlayıp bekletiyoruz ki kavanoza rahat ve daha çok lahana basabilelim.
Ayrıca bu yöntemle,acımsı lahanaların acı suyuda gidiyor.
CAHİDE
DİĞER TURŞU TARİFLERİM İÇİN TIKLAYINIZ
27.3.10
Künefe / Kunafah
Püf Noktaları:
*Künefe piştikten sonra keserken dağılmaması için kadayıfı, telşehriye kadar ufak kesmelisiniz. (Resim 1).
*Peyniri yayarken alttan kadayıfla görünecek şekilde tepsiden yarım parmak içeriye yayın, tepsinin duvarına değecek şekilde yayarsanız pişerken peynir yanar. (Resim 2).
*Künefeniz ince olmalı ve mutlaka ocak üzerinde kısık ateşte çevirerek pişirmelisiniz. Fırında pişirirseniz içindeki peynir kaynarken kadayıf tellerini üste iter ve kalıp gibi bir künefe elde edemediğiniz için keserken dağılır. (Resim 3).
*Sıcak künefeye soğuk şerbet döküp 5-10 dk. dinlendirdikten sonra ılık servis yapılır.
* 350 gr. tel kadayıf.
* 250 gr. tereyağı.
* 2 yemek kaşığı Ghee yağı.
* 250 gr. mozerella peyniri (kaşar peynire benzeyeni değil, orjinal beyaz yumuşak ve su içinde paketlenmiş olanından).
* 3 yemek kaşığı taze lor.
* 3 yemek kaşığı irmik.
* ½ su bardağı süt.
* Süslemek için şamfıstığı ve kaymak
* 2 su bardağı su
* 2 su bardağı tozşeker
* 3 damla taze limon suyu
*Yapılışı:
*Fazla koyuca olmayan bir şerbet hazırlayıp soğumaya bırakın.
*Süt ve irmiği puding kıvamından biraz daha suluca hazırlayıp soğumaya bırakın.(bu puding peynirin kadayıfa daha iyi yapışmasını sağlayarak, keserken dağılmasını engelliyecektir, merak etmeyin künefenin tadını bozmuyor hâtta hiç farkedilmiyor).
*Telkadayıfları, telşehriye ufaklığında kesin.
*Eritilip ılıtılmış tereyağı ve ghee yağını azar azar ilave ederek, parmaklarınızla fazla ezmeden yedirin.
*Kadayıfın yarısından fazlasını teflon tava veya kadayıf tepsisine eşit kalınlıkta yayın.
*İki avucunuzla üzerine iyice bastırıp sıkıştırın.
*Elinizle ezdiğiniz mozerellaya taze loru, ve irmikli pudingi ilave ederek birbirine yedirin.
*İç malzemeden parça parça alarak, tepsinin kenarına değmeyecek şekilde kadayıfların üzerine eşit kalınlıkta yayın ve üzerini bastırmadan elle hafifçe düzleştirin.
*Kalan kadayıfları da küçük parçalar halinde alarak peynirin üzerini örtün ve hafifçe elle düzeltin, bastırmayın.
*Ocağı kısığına açın (benim ocağımın ayarını 12ye 20 var gibi ayarladım)
*10 saniyede bir çevirerek 20 dk. pişirin. (spatula yardımıyla hafifçe kenarından kaldırıp kızarıp kızarmadığını kontrol edebilirsiniz, kenarları tam kızarmamışsa bile ortasının daha fazla kızardığını unutmayın)
*Düz bir tabağa ters çevirip diğer yönünü daha az süre ocakta tutarak pişirin.(bu kısmın kadayıfları az olduğu için çabuk kızarıcaktır, dikkat edin peyniri yakmayın).
*Sıcak sıcak servis tabağına aldığınız küneye soğuk şerbeti dökerek 5 dk. dinlendirdikten sonra servis yapabilirsiniz. Şifalar olsun:) Özlediğimiz tatları evde yapabilme imkânımız olduğu için sonsuz şükürler olsun...
Kenger kavurması ve kengerler
Cumanız mübarek olsun,Rabbim cumanın bereketinden ziyadesiyle nasiblenen,şu mübarek günün kadrini,kıymetini bilenlerden eylesin.bu günümüzü ziyan ettirmesin inşaallah.(amin)
Amr b. Avf el Müzenî (r.a.)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cuma günü bir saat vardır ki; Kul Rabbinden ne isterse Allah mutlaka ona o isteğini verir.” Ey Allah’ın Rasûlü o saat hangi saattir dediler: Buyurdular ki: “Cuma namazı için kamet getirilmesinden başlayıp namazdan çıkma zamanına kadardır.” Tirmizi (Muvatta, Cuma: 7)
Bu kadın yine ne yapmış? diye düşünenlere “Çok lezzetli bir şey yaptım” diye cevap verebilirim
Kenger kavurması yaptım Tabi siz kengeri sadece sakızıyla tanırdınız,aslında bende öyleydim.Kenger otunun yenebileceğini babacığım sık anlatır,öğretmenlik yaptığı köylerde kenger otunu pişirdiklerini ve ne kadar lezzetli olduğunundan bahsederdi…
Benim için sadece dinlediğim bir anıydı kenger otu.Taa ki Kızıltepe‘ye gelene kadar….
Kızıltepe’de ilk kez baharı görüyorum.Heryerde olduğu gibi burada da bahar kendisini hissettirdi.Pazarda daha çok yeşillik görünür oldu.Fakat şu aralar en çok görünen şey bu kenger otu kökleri.
Kamyonlarla kenger gelip satıldığını görünce hayret ettim.Şu 15 günlük süre içinde insanlar çılgınlar gibi kenger topluyor,satıyor ve yiyor…
Bende ilk kez denedim.Gerçekten babamın methettiği kadar varmış.Çok lezzetli, çok farklı bir tadı var.Egede sarmaşık otu vardır,onun tadını hatırlattı bana…
Nasıl yaptım?
Ayıkladım,dikenlerini kestim.Bir büyük soğanı doğrayıp pembeleştirdim.Yıkayıp küçük doğradığım kengerleri içine attım ve pişirdim.Pişince üzerine yumurta kırdım.Hepsi bu kadar.
Kenger otu satan bir genç.Aslında fotoğrafta çıkmaya pek hevesliydi.Fakat arkadaşları çektirmek istemeyince,o da istemezmiş gibi yapıp kafasını yana çevirdi
Haa birde gencin kıyafetine bakıpta burayı çok soğuk bir yer sanmayın.Sıcak memleketin insanı hafif bir serinlik görse hemen kat kat giyinmeye başlıyor.Bizim için hafif serin,çok güzel bir gündü aslında
http://cahidejibek.wordpress.com/
Bitkisel ve Doğal Ürünlerle Cilt Bakımı (1)
Baharın müjdecileri olan kuş cıvıltılarıyla uyanmak, taze çimen kokusunu teneffüs etmek, sincapların telaşlı koşuşturmacalarını keyifle izlemek, ağaçlardaki yeşilli beyazlı tomurcukların tebessümüne şahit olmak bana, yeniden dirilişi hatırlatıyor. Her yaradılışta olduğu gibi baharın yeniden canlanması da, bize özümüzü hatırlatan ve hayranlık uyandıran bir âyet değil midir? “Ölü toprak da onlar için bir ayettir.Biz onu (yağmurla) canlandırdık ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyorlar.” (Yâsin/33).
Toprağın, ilâhi izinle bereketlenmesini, süslenmesini, tüm canlıların hizmetine sunulmasının gayesini tefekkür edenlerden olalım inşâallah.
Haydi öyleyse hanımlar! bu uyanışa bizlerde eşlik edelim, kâlbi ve ruhi uyanış çabamız başta olmak üzere bedenimizi de bilinçli bir şekilde canlandıralım.
Eğitimini aldığım cilt bakımı ve masaj ile ilgili bilgileri ve geçmiş yıllarda asistanılığını yaptığım, uzman estetisyen Gülten Şenşafak hocamın engin bilgilerinden faydalandığım, güzellik salonunun nezih ortamında edindiğim tecrübelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendisinin şuanda hocalık yaptığı yer olan, Zeytinburnu İsmek’e giderek Sağlıklı yaşam, cilt rahatsızlıkları, bitkisel tedavi, masaj yağı, tonik, losyon, tentür ve krem yapımı ile ilgili bilgi edinmek isterseniz severek yardımcı olacağını düşünüyorum. Ayaklı kütüphanem:) canım hocama buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Allah ondan razı olsun.
Öncelikle, güzellik ve bakım konusunu tanımlayarak başlayalım. Cilt bakımı denildiğinde akla ilk gelen şeyler: pahalı kremler, kozmetikler, cerrahi müdâhaleler, haram menşeili (anti-aging) gençleştirici formüller, bitkisel bakım adı altında “doğa-tabiat ana! ” olarak adlandırılan saçmalıklardan bahsetmiyorum. Bilâkis, bize bahşedilen emaneti beğenmemek- değiştirmek yerine (hâşa), verdiği nimetin kıymetini bilerek orjinale sonsuz saygı ve hayranlık duyarak bakımını helâl çerçevesinde sağlıklı doğal yollarla koruma gayreti içersinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Rabbim hepimizi en makbûl güzellik olan, ahlâk güzelliğiyle süslesin. amin.
Sağlıklı ve sorunsuz cilde, saçlara sahip olabilmek için cildinizin gerekesinimlerini bilmeli, doğru bakımı uygulamalı, spor yapmalı, yiyecek ve içeceklerinize dikkat etmeli (yağlı,baharatlı,acı,şekerli yiyecekler, gazlı, alkollü ve kafeinli içecekler)’den kaçınmalı, bol su tüketmeli, bağırsak boşaltımını düzenli yapmalı,yeterli ve düzenli uyumalı, stresten uzak durmalı, aşırı sıcak ve soğuktan korunmalı, güneş ve florasanın UV ışınlarına maruz kalmamalı ve doğal ürünler tercih etmelisiniz.Kullanılan hormon hapları da cilt değişimlerine sebep olabilmektedir. Ayrıca, sigara, hava kirliliği, egzoz dumanı ve sulardan vücudumuza gireren “serbest radikaller” hücrelerimizi tahrip ederek en ağır hastalıklara davetiye çıkarttığı gibi yaşlanma sürecini de hızlandırır. Peki nedir bu serbest radikaller? diyecek olursanız, akılda daha kalıcı olması açısından şöyle örneklendirebiliriz: cam eşyalarla dolu bir odaya, ordan oraya savrulan bir top attığınızı düşünün, işte bu topa, yani serbest radikale karşı hücrelerimizi korumak için ise antioksidan ağırlıklı beslenmemiz gerekiyor ki bunlarda meyva ,sebze, tahıl ve kuruyemiş türleridir.
Tüm dünyada marka olmuş birçok firmanın da artık, kimyasallıktan uzaklaşıp meyve sebze özlerine ve bitkilere yöneldiğini görüyoruz. Doğal ürün konusundaki çok önemli ince ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum. Her doğal ürün helâl demek değildir! hücre yenileyici, kıvam arttırıcı, antioksidan ve vitamin-mineral içeriğinden dolayı kullanılan ve ”doğal yollardan” elde edilen bu hammaddeleri affınıza sığınarak yazıyorum:( plesenta, sperm, goril sümküğü, yılan zehiri, idrar, inek gübresi, domuzun midesinin zarı, balina kusmuğu, kuş pisliği gibi akılalmaz katkılar kullanılmakta!!! Tepki göstermek bir yana, güzelleşmek uğruna bunlara faiş fiyatlar ödeyen hanımlar olduğu sürece, kozmetik firmalarının rekabet hırsı bakalım daha nelere el uzatıcak!
Amaç güzelleşmeye çalışmak değil, sağlıklı ve bakımlı olmaktır , zirâ sağlıklı cilt, ışıltısıyla canlılığıyla zaten güzel görünür.
Cilt bakımını doğru ve sağlıklı yapabilmeniz için önce cildinizi tanımalısınız. Cildimizi dış etkenlerden koruyan en üst yüzey (epidermis) tabakası sağlıklı ise ayda bir kendini yenilemesi gerekiyor. Biz farkında olmadasak bile, Allah’ın Hâyy sıfatı tecellisi ile tüm vücudumuzun cildi yenileniyor, alttan yeni deri oluşuyor.
Cilti tipi analizinizi pratik bir yöntemle kendiniz yapabilirsiniz. Epidermisteki sebum dengesi yani cilt tipinizi belirleyen yağ tabakacıklarınıı görebilmek için yapmanız gereken test çok basit. Yumuşak bir kağıt mendilin tek katını açın, banyo yaptıktan 2 saat sonra tek kat mendili yüzünüzün tamamını kaplayacak şekilde yerleştirin, parmak uçlarınızı yüzünüzde gezdirerek hafif hafif baskı uyguladıktan sonra mendili kaldırıp bakın:
Yağlı cilt: Kâğıt mendilin hertarafında yağ lekecikleri yani sebum oluşur. (Cildin genel görünümü parlak, yağlı, gözenekleri geniş ve içi dolu, sivilce oluşumuna meyilli, ph değeri düşük bir cilt tipidir).
Karma cilt: Kâğıt mendilin, alın, burun ve çene kısmında yani, ”T bölgesinde” sebum oluşur, yanak kenarlarına denk gelen kısım kuru kalır. (T bölgesinde siyah nokta, yağ butonları, açık gözenekler bulunabilir.Yanaklardaki gözenekler ise kapalıdır).
Kuru cilt: Kâğıt mendilin hiçbiryeri lekelenmediyse kuru cilde sahipsiniz demektir. (İnce bir üst deriye sahip, gözenekleri ufak ve kapalı cilt. Ancak yağ salgılanması normalin altında olduğu için görünümü mattır ve pul pul kalkmalar görülür. Cilt gergindir fakat çabuk kırışır). Ayrıca kuru cildin bir diğer çeşidi ise ”su kurusu cilt“‘dir. Bu Susuz cilt : Cildin kuruluğu gözle görülür düzeyde elastikiyetini kaybetmiştir. Özellikle menapoz dönemi sonrası daha sık rastlansa da, yağ ifrazı, doğal nemin kaybı, aşırı rüzgâr ve güneşe maruz kalmak gibi faktörlerden dolayı zaman zaman genç ciltlerde de oluşabilmektedir.
Olgun Cilt : Hücrenin yaşam ritminin yavaşlaması sonucu oluşan bir cilt tipidir. Ölü hücreler kat kat yığılarak sonuçta cilde kaba bir görünüm verir. Yağ hücrelerinin daha yavaş çalışmaları ise derin çizgilere ve gevşemeye neden olur. Sürekli bir nemlendirici kullanılmazsa deri kurur ve kırışır.
Hassas ciltler: Görünümü ince ve şeffaftır, gözenekleri küçüktür, kılcal damarlar yüzeye yakın olduğu için çabuk kızarır ve alerjik tepkiler gösterir.
Günlük cilt bakımı:
1-Sabah ılık su ve cilt tipine uygun bir sabun, jel veya köpükle cilt temizlenip kurulanır.
2-Pamukla tonik sürülür. (Toniğin önemi: yıkamış olmamıza rağmen cilt tamamen temizlenmiş olmaz. Tonik, bazı kir ve keratin pulları gibi erimeyen maddeleri temizler. Gözenekler kas yapısına sahip olmadıkları için gözenekler açık kalır. Tonkik, gözenekleri sıkıştırmada önemli bir faktördür).
Her cilt titpine uygun, gözenek sıkıştırıcı ve yatıştırıcı tonik tarifi: Yarım çay bardağı sıcak içme suyuna 1 tatlı kaşığı kekik ilave edin ve ağzı kapalı olarak 10dk. demleyin. Yarım çaybardağı gülsuyuna, demlenen kekiksuyunu süzerek ilave edin ve çalkalayarak kullanın. Dilerseniz toniğinizi karabaşotu, ısırgan otu, paptya ve lavanta ile de zenginleştirebilirsiniz. Bu bitkiler antiseptik özelliğinden dolayı ciltte mikrop üremesini engeller.
3-Cilt tipinize uygun bir nemlendiriciden fındık kadar alarak boyun ve yüz bölgenize parmak uçlarınızla masaj yaparak yedirin.
Arkadaşlar, cilt bakımıyla ilgili bu bilgileri çok fazla spesifik detaya girmeden sadece önemli noktalarını belirtmeye çalıştıysamda uzun bir yazı oldu. İnşallah haftaya, kılcal damar, saç, cilt, leke, yanık, hemeroid, bacak ağrısı, kas eklem şişlikleri sorunlarınıza Allah’ın izniyle çare olduğunu düşündüğüm özel bir formülün yanısıra inceltici masaj yağı, botoks etkisi yapan maskenin tarifini vereceğim. Değer verip okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.
Hayatcemresi ablamızın pullanan cilt ve Tuba kardeşimizin göz altı morlukları sorularını da kısaca geçemeyeceğim için aflarına sığınarak haftaya bırakıyorum inşallah.Hayrla ve güzelliklerle dolu bir haftaya başlamanız duası ile en güzele emanet olun:)