Sevdiğim şeylerin özünde bana uymadığını farkettim bugünlerde.
Sanki aslında o şeyi sevmemeliymişim gibi, yada benden başkası sevdiği zaman o kadar da hoş değilmiş gibi.
----------------------
Behemoth mesela:
Adamlar her türlü dine diyanete sövmeyi vazife edinmişler, dünyanın en pasifist, en barışçıl dini görüşüne bile katil köpekler diye haykırıyorlar.
Adam "hak lailahe illallah" diye İncil yırtıyor nan!!!
Harbi harbi, 230 kere dinledim klibini resmen zikir-metal asdfghjkl :))
Adamlar semazen falan bulmuşlar ahahah :)))
Hacı bak ben böyle şeyleri hiç onaylamam, bize ters, bizi bozar, iki headbang yapacaz diye öbür tarafta kıçımızı kızarttırmanın anlamı yok...
Ama herifler sağlam, bayaa çok sağlamlar. Öyle "yeaa ben inanmayaraaam, tanrı diye bişi yeak yeeaa" dallamalarından da değiller, adamlar karşı oldukları şeyi okumuş araştırmış, kliplerinde ve sözlerinde kullandıkları sembolizmi benim diyen komplo teorisyeninden duyamazsınız.
İyi de size ne lan milletin kutsalına sövüyonuz??
Tamam da söven adamı sen niye dinliyon manyak mısın nesin demezler mi adama?
Derler...
------------------
Dişi bir kişiden hoşlaştım.
Hanımcık, akıllı, inanır mısınız güzel da lan gariptir!?
Stalk'ın dibine vurdum buldum bunu twitterini.
İç dünyası tıpkı benimkisi gibi depresif, mutsuz, umutsuz...
Aralarda komikli şeyler paylaşmış vs...
Abi şimdi aslında tam benim kafa!
Ama nedense içimde böyle bi hoşnutsuzluk gibi birşey oldu.
Düşündükçe bu tip şeyleri sadece ben paylaşırsam hoş olabileceği fikri geldi aklıma.
Sonra da ben bunları paylaştığımda da başkaları benim hakkımda tıpkı benim onun hakkında hissettiğimi hissediyor olabileceği fikri geldi.
Bu mesela.Ben de göt sahibi bir insan olarak buna acayip güldüm.
İçimden daha ne cümleler kurarım da dışıma vurmam.
Konu da bu işte!
Benim dişi kişide aradığım daha zekice bir espiri olmalıydı.
Göt ibaresi komik ama ayıptı.
"İnadım inat, arka tarafım iki kanat" gibi göt demeden göt diyen bir tepki beklerdim ben ondan.
Tamam artık kayışı kopardım ben de, artık ben de ağzı bozuk bir üsküdar beyefendisiyim ama.. Ne bileyim işte... Onun ağzından (yada twitterinden işte neyse) duyunca böyle içim bi soğudu.
----------------------
Vakti zamanında imkan yok, zaman vardı.
Şimdi imkan çok zaman yok.
Vakti zamanında deli divane olduğum ve dahi ileride olmayı planladığım envai çeşit oyunu satın aldıkça alıyorum makul bir fiyat mukabilinde...
Ama aldığımla kalıyor!
2022 başından bu yana 8 adet oyun almışım, toplam oynama sürem 0.1 saat!!!!
Hayır sağa sola para saçmaksa git bi hayır işi yap da insanlığa yarar bişeyin olsun.
Yada git oyna iki dakika ya.
Abi alırken ufff çok manyak acccayip zevkli diye alıp da adını bile hatırlamadığım, kurmaya üşendiğim zibilyon tane oyun var.
Artık alasım da yok!.
Bir zamanlar bilgisayar başında zaman geçirmekten teflon tava düzlüğüne ulaşan bir mabadım vardı.
Şimdi tek yapmak istediğim uyumak, uyumak ve uyumak...
Oynadığım son oyunda da bana böyle bi laf sokulmuşluğu var hatun bir karakter tarafından...
Oyunlarda bile fırça yiyoruz bu canına yandığımın hayatında!
----------------------
TikTok adlı mecrayı kamış uyaran etkilerinden ziyade absürt komik videoları için kullanıyorum, zira gülmeyi acayip unuttum ve ota b*ka gülme ihtiyacı içerisindeyim.
Evet arada bildiğin süt gibi karı hanımefendileri de yok değil ama konu bu değil.
Teyzenin biri birşeyler anlatıyor iki saattir, abooo bi yorumlar var bu teyze Zazaca'nın bilmemne lehçesinden konuşuyor diyen de var, ne Zazacası gerizekalı bu bildiğin eskimo dili, diğeri diyor eskimolar sevsin seni Guayana Fransızcası bu bilmemne de bilmemne...
2010 yılında beri hobi olarak Süryani kültürüyle, diliyle ve diniyle hobi olarak ilgileniyorum ve kadının anlattığı şeyi sanki andımızı okuyan 5-A sınıfından Hacer arkadaşımızmışçasına şıp diye anladım, kelime kelime tercümesini de yazdım.
Vay sen misin yazan!
Abi yazdıklarımın ispatlı şahitli olması bir yana, galiba hobilerim biraz fazla ileri boyuta varmış ki yorumumun altının yarısı ülkenin benim gibi kanı bozuklarla dolmasından bahseden, haçperest misin lan sen diyen, diğer yarısı da benim gibi kadim süryani kilisesi mensubu (!) kardeşlerimizle tanışmanın şeref olduğundan bahseden yorumlarla doldu.
Abi ben Süryani değilim!
Ben sadece kültürünü seviyorum.
Müthiş rahatsız oldum.
Sırf ilgiliyim diye bir tarafın beni linçlemesinden, bir tarafın tanımadan etmeden yüceltmesinden acayip rahatsız oldum.
Eee o zaman be eşşooğlu eşşek!! Ne halt etmeye ilgileniyorsun böyle şeylerle?
Sana mı kaldı lan barekhmoor demek?
Kalmadı da işte... Bu iş ben seviyorken güzeldi, kimse beni yargılamıyor, karışmıyordu. Başkaları sevince o kadar da güzel gelmedi ne bileyim...
----------------------
Çok var daha böyle, güldüğüm şeyler, sevdiğim şeyler, bana çok yabancı geliyor, neyi neden sevdiğimi bile anlamıyorum.
Aslında bunları okuyan eden var mı onu da bilmiyorum.
2009 yılından beri yazıyorum, toplam okuması 100'ü geçmez blogcağızımın.
----------------------
Karşılaştığım kahpeler, yaşadığım kahpelikler yüzünden, içine işenmiş kalbimde ne sevgiye dair bir umut -ve daha da kötüsü- ne de bir ihtiyaç kaldı.
Babamı toprağa vermemden önce hayatım 3 kişiden ibaretti; annem, babam ve ben.
Onu kaybettiğimden beri tek biri kişiden ibaret artık, sadece annem!
Dünyada annemden başka kadın yok, kalmadı!
Babamdan başka da erkek yoktu zaten.
Ben de erkek falan değilim abi, işemekten başka bir işe yaramayan zekere sahip bir organizmayım o kadar... Her zekeri olan erkek olsaydı kamçılı hayvan playboy mansion sahibi olurdu.
Aşkmış, cinsellikmiş falan geçiniz efendim.
Sevmiyorum, istemiyorum, iğreniyorum hatta.
Öpüşme fikri ishalli kaka yalamak gibi birşeyler hissettiriyor bende uzun zamandır.
Babamı ahir ömründe bir torun sahibi yapamadım, bari annem için bi deneyim diyorum da yok abi yok ı ıhhh...
Çocuk sahibi olma fikri, hatta en kısası çocuk yapma fikri bile o kadar itici geliyor ki resmen kesip atasım (!) geliyor...
----------------------
Kaçıncı yüzyılda yaşadığımızın farkındayım.
Yaşasın cinsel özgürlük falan okey; tarla benim belletirim, mabad benim elletirim tamam amenna...
Bekaret yaşı 14'e mi düşmüş? Düşmezse aq onun efendim afedersiniz, kabul...
Ben erkek halimle kendi oltama sahip çıkmışım 30 sene, millet kendi balığını başkalarının havuzundan çıkartamamış olsa bile...
Dediğim gibi balık sizin elletin belletin, bana ne!
Ama ulan su veren itfaiyesinin hortumunu kestiğimin ehl-i devesi!!!!
Gözümün içine baka baka, Allahın adını vere vere ne diye yalan söylüyorsun???
İşte hendek, işte deve; işte kutu, işte kuku!!!
Herşey ortada, jinekolog olmaya gerek yok neyin ne olduğunu anlamaya, bayrak sallar gibi kanlı çarşaf merasimine de gerek yok!
Kocam deyip koynuna girdiğin adama sen bu yalanı nasıl söylersin?
Allahın adını veriyor bir de!
----------------------
Şimdi gel de kadın kısmısına güven, şimdi gel de herhangi bir dini referans senin için yeterli olsun.
Haa bu arada yanlış anlaşılmasın.
Hiçbir kadın kısmına güvenmiyorum artık.
Yani edebiyle, namusuyla yaşamış olana da güvenmiyorum. Hatta özellikle de öylesine güvenmiyorum!
Abdülhamit'i savunduğunu kabul etse de, hatta çıkartıp gösterse de...
Yada kırk kere hacca gitse de...
Fazlasıyla uzun zamandır hepsi benim gözümde "alçak p*şt" ve ben de Doğu Perinçek değilim.
----------------------
Bu güven kırıklığı ile muhtemelen fazla yaşamam.
Ha fazla yaşamak gibi bir planım da yok o ayrı...
Ama ne bileyim lan millet eşiyle çocuğuyla cehennemin dibinden kart atıyor, gece yatmadan önce bi kama sutra pratiği yapıyor, böyle bi yalandan da olsa bu hayat sanki gerçekten güvenilmeye, sevilmeye değermiş gibi hissetiriyor ya iki üç dakika...
Güzel olabilirdi.
Bu dünyada etliekmeğin, iskender kebabının, haşlanmış mısırın tadını bilmeden göçüp gitmiş milyonlarca insan var, onların derdi daha büyük.
Ben de ahir ömrümde insanca bir mutluluk tatmadan toprak olup gidivereyim ne olmuş yani?
Neticede söz konusu ben olduğumda evlendikten sonra en az iki yıl boyunca çocuk düşünmeyen, benden sonra da aşka evliliğe tövbe edenler, benden hemen sonra koşa koşa evlenip evliliğin ikinci ayında bebeği koyuveriyorlar... Beşiğe...
Sorun bendeymiş demek ki bak!