Cornwall, 1786. Yirmi yaşındaki Mary Broad Avustralya'ya sürgüne gönderilir...
Mary yoldan geçen bir kadının ipek şapkasını çalarak hayatının en büyük hatasını yapmış olan bir denizci kızıydı. Bunun hemen ardından acımasız suları geçerek evinden çok uzaklara gitmeye mahkum edildi. Yolculuğu süresince ve ulaşamadığı o bilinmez yerde karşılaşacağı o dehşet verici şartlara sonuna kadar göğüs germesi gerekiyordu. Yine de Mary kendisi için bir şeyler yapmak konusunda umutlu ve kararlıydı. Bir gün mutlaka ait olduğu topraklara geri dönecekti...
Gerçek bir hikayeye dayanan Beni Hatırla, Mary Broad adlı kadının hayatta kalma mücadelesini gözler önüne sererken sizleri de derinlerine çekecek.
Henri Charriere-Kelebek adlı romanı okuduysanız söyleyebilirim ki Lesley Pearse'nin Beni Hatırla adlı bu romanı, onun kadın versiyonunu içeriyor :) Kitap bittiğinde, keşke yazar gerçek olan bu hikayenin devamını hayal gücüyle devam ettirse diye geçirdim içimden. Bence mutlaka okunması gereken kitaplardan bir tanesi...
"Göz ardı edilemeyecek kadar dikkat çekici karakterler..."
{Daily Mail}
"Küçük bir kızken insanların aşk dediği şeyi, olgun bir elmanın ağaçtan birden bire insanın kafasına düşmesiyle eşdeğer görürdü. Tench'e karşı hissettiği vahşi arzu da bu teorisinin gerçek olduğunu ispatlamıştı. Tench'e gerçekten aşık olmuş muydu? Yoksa o dönemlerde gerçeklerden kaçmak için kafasında böyle bir resim mi oluşturmuştu? Bu kibar ve kendisiyle ilgilenen adamı görünce ihtiyaç olan sevgi ve güzelliği hoş bir hayalle mi tamamlamıştı? Bu arada yaşama imkanını bulmuş olsalar hala ona aşık olacak mıydı? Onu Will'le evlenmeye iten koşullar hiç de romantik değildi. Sadece güvende olabilmek için onunla evlenmişti, buna rağmen son derece arzulu sevişmeler yaşamışlardı, aralarında sıcak ve huzurlu bir ilişki kurmuşlardı, birlikteyken her türlü konudan bahsedip bol bol gülmeyi başarmışlardı. İki mükemmel arkadaş olmuşlardı. Aklı başında pek çok insanın bunu aşk diye adlandırmakta olduğunu düşündü."
{sf: 354-355}