Takip Edilesi Blog: Siyah Tayt Giyen Kız

Uzuuunca bir süredir yazmadığım "Takip Edilesi Blog" bölümümüze yeni yazı girelim bakalım.

 

Nisan ayının Takip Edilesi Blog'u olarak "Siyah Tayt Giyen Kız"ı seçiyorum.

 

Öncelikle şunu belirteyim ki kendisi benim arkadaşım olur ve bloğunu benim baskımla açmış bulunmakta :) O yüzden arkadaşıma bir destek verirseniz çok mutlu olurum.

 

Öhöm, konuyu dağıtmadan toparlarsam eğer, siyah tayt giymeyi çok seven bu güzel arkadaşım (laf olsun diye güzel demiyorum, cidden çok güzeldir kendisi. Ben özellikle saçlarını çok beğeniyorum, kıvırcık kıvırcık ve uzun :)), pek çok konu hakkında bir çok bilgiye sahiptir. Bir çok yeri gezip görmüş, ağır felsefi kitaplar okumayı seven, altıncı hissi kuvvetli, temiz kalpli ve ciddi görünümlü olup da eğlenceli birisidir. Bu kadar övme yeter sanırım, şımarmasın sonraaaaa ;) :) Şaka yapıyorum, benim arkadaşım şımarmaz kiii :)

 

 

 

 

Gelin Makyajı Örnekleri

Hiçbir zaman abartıyı sevmeyen ben, gelin makyajının da abartı olmaması gerektiği kanaatindeyim. Siz ne düşünüyorsunuz?

*weddinginspirasi

Karışık Gelinlik Modelleri

Farklı modacılardan seçmece modeller...

*weddinginspirasi

Carolly Erickson - Marie Antoinette'in Gizli Günlüğü

Sıkılmadan okuyabileceğiniz tarihi bir kitap.

"Ekmek yoksa pasta yesinler" diyerek tarihe geçmiş, farklı bir kişilik.

Peki ama aslında kimdi Marie Antoinette?

"Marie Antoinette, ne hanedanın çizmeye çalıştığı gibi kutsal bir ilahi varlık, ne de ihtilalcilerin savunduğu gibi düşmüş bir kadındı. Marie Antoinette, sıradan biriydi. Bugün yaşayan ve yarın yaşayacak kadınlardan farklı değildi. Ne şeytani düşünceleri, ne de kahramanlık duyguları vardı. Sözün kısası, bir trajedi kahramanına benzemiyordu.

Bir dahi, çektiği acıdan sorumlu değildir. Çünkü içinde taşıdığı inanç, sonsuz gücünü gösterebilmesi için ona bu ateşten gömleği giydirir. Fırtına nasıl martıyı alır götürürse kaderin güçlü rüzgarı da dâhiyi daha yükseklere sürükler. Sıradan biri ise, yaradılışı gereği sakin bir hayat arar. Trajediyi, dramı istemez. Bunlara ihtiyacı yoktur. Gölgede, sakin bir yerde kalmayı, rüzgarlardan korunarak ılık bir iklimde yaşamayı ister. Kaderin gizli eli onu kargaşalara doğru iterse kaçar, direnir, korkar. Tarihe adını yazdıracak ve dünyaya adını duyuracak sorumluluklarla karşılaşmayı istemez., hatta bundan çekinir bile... Acıyı sıkıntıyı aramaz. Fakat yine de başına gelirse, içten değil dışarıdan gelen bir güçle ona doğru sürüklenir.

Doğuştan kahraman olmayan insanın çektiği acının derecesi, soylu bir kahramanın acısından daha az değildir. Hatta belki de daha ağırdır. Çünkü sıradan bir insanın tüm bu yükü tek başına çekmeye yetecek gücü yoktur. Sıradan biri olan Marie Antoinette, kaderin kurbanı olarak kahramanlaşmanın en güzel örneğini verir." {Stephan Zweig}

 

 

 

Flormar Göz Kalemi ♥

Flormar'ın özellikle Chrome Green Eye Liner'ının rengine bayıldım!

Siz Green yazdığına bakmayın bildiğiniz çok güzel bir mavi :)
Sürüşü de yumuşacık.

 

Geçtiğimiz Yaza Ait...

 Biriktirdiğim fotoğraflardan devam ediyorum yine :)

Tarhana... Yapılırken kokusu insanı baysa da bir süre sonra, vitamin deposu her daim içtiğimiz vazgeçilmez bir çorba bizim için. Yukarıda gördüğünüz henüz kurutma aşamasındayken çekilmiştir. Bundan sonra kuruyanları elekten geçirme işlemi var ki en zorlu süreç o. Sonrasında toz haline gelen tarhana biraz daha kurumaya bırakılır. Annemin yaptığı tarhana benim için bir numaradır. Başkasının yaptığı tarhanayı sevemedim şu ana kadar. Özledim...

Bizdeki adıyla Erişte...  

Başkalarına göre Ev Makarnası...

Bol bol kestik annemle.

Yemesi pek zevkli :)

Bozanlı İBO...

Eskişehir'e gidenler Bozanlı İBO'da bir kase çorba içmeden gitmeyin derim, özellikle tavuk çorbası... Nam nam nam...

 

Benim tavsiyem Şube-2: İstiklal Mah. Başarılı Sok. Kırnıç Apart. (Adalar Migros Arkası) ESKİŞEHİR

Merkez: Arifiye Mah. Tekiz Sok. No:11 (Köprübaşı) ESKİŞEHİR

Şube-1: İstiklal Mah. Reşadiye Esnafı Sok. No:5 ESKİŞEHİR

 

 

Nuh: Büyük Tufan {2014}

Dün okuldan öğretmen arkadaşlarla Batman Park'a "Noah" filmini izlemeye gittik. Gösterime yeni girmiş olan "Noah" yani "Nuh: Büyük Tufan" filmi için bence çok büyük beklentiye sahip olmamak lazım. Filmin ikinci yarısından sonra koptum ben. Özellikle Nuh peygamberin kendisini şaraba verip ayyaş olup çıktığı andan itibaren. Gerçek olanla alakası olmayan kurgulanmış şeyler vardı filmde, izlediğinizde siz de göreceksiniz zaten. Ama efektler bir harikaydı, beni benden aldı resmen, bayıldım. Ayrıca film 3D. İzleyeceklere ve izlemeyi düşünenlere şimdiden iyi seyirler!

İskender Pala - Mihmandar: Bir Eyüp Sultan Romanı

İskender Pala benim favori yazarlarımdan birisidir. Yazılarını ilk Katre-i Matem'de keşfetmiştim. Ondan sonra da bulduğum ilk fırsatta kitaplarını okumaya çalışırım. Umarım bir gün kendisiyle de tanışıp kitaplarını imzalatma şansını bulurum. Öhöm öhöm konumuza dönersek eğer, çoğunuzun okuduğunu tahmin ettiğim "Mihmandar: Bir Eyüp Sultan Romanı"nı gözlerime yaşlar dolarak okuduğumu belirtmek isterim, maneviyatla ilgili gözyaşları idi bendeki. Okumayanlara şiddetle tavsiyemdir.

"Peygamberin Mihmandarı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!"
"Ey Emir! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengaverlerden son arzum odur ki Azrail(a.s) bize uğradıktan sonra naaşımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusva'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır."